Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/275 E. 2022/1461 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/275 Esas – 2022/1461
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/275 Esas
KARAR NO : 2022/1461

BAŞKAN :….
KATİP :….
DAVACI :….
VEKİLLERİ : Av…
DAVALI :….
VEKİLLERİ :Av. ….
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/02/2022
KARAR TARİHİ : 03/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Müvekkilleri tarafından, borçlu – davalı aleyhine, …. …. İcra Dairesi’nin …./…. Esas nolu icra takip dosyası ile icra takibinin yapılmış ve borçluya genel haciz yolu ile takiplere mahsus ödeme emrinin tebliğ edilmiş olup, davalı borçlu tarafından borcun tamamına ferileri ile birlikte itiraz edildiğini, bu sebeple iş bu davayı açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, tüm bu nedenlerle; …. İcra Dairesi’nin …./…. sayılı icra takip dosyasına karşı davalı – borçlunun itirazlarının iptali ile takibin devamını, haksız itirazda bulunan davalı – borçlunun %20’den aşağı olmak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yarılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı – borçludan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
…. …. İcra Müdürlüğünün …./…. esas sayılı icra dosyasının bir sureti Uyap Sistemi Üzerinden mahkememiz dosyası arasına gönderilmiş olup, evrak çıktıları dosya arasına alınmıştır.
Sakarya Ali Fuat Cebesoy Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne dava konusu edilen davalı …… …. Madencilik Turizm İnşaat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin Beyanname Satış (BS) ve Beyanname Alış (BA) formunda olup olmadığı hususlarının önemle araştırılarak buna ilişkin oluşturulacak tüm bilgi ve belgelerin mahkememize gönderilmesi için müzekkere yazılmış ve müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Zonguldak Vergi Dairesi Başkanlığı’na Mahkememizin …./…. Esas sayılı dosyasında dava konusu edilen davacı …. …………….. İnşaat Gıda Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketinin Beyanname Satış (BS) ve Beyanname Alış (BA) formunda olup olmadığı hususlarının önemle araştırılarak buna ilişkin oluşturulacak tüm bilgi ve belgelerin mahkememize gönderilmesi için müzekkere yazılmış ve müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce taraflar arasında kömür alışverişine ilişkin ticari bir ilişkinin bulunup bulunmadığı , kömür alışverişine ilişkin tarafların ticari defterlerindeki kayıtların incelenerek davacı tarafın davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğunun , defterlerin açılış kapanış onaylarının bulunup bulunmadığı, defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığı hususlarında rapor tanzim edilmek üzere dosyanın muhasebeci bilirkişi …. …. tevdi edilmiştir.
Muhasebeci Bilirkişisi …… 06/09/2022 Havale Tarihli Bilirkişi raporunda özetle; “Dosyada ki belge ve bilgiler ve davacı şirketin defter kayıtları doğrultusunda; davacı şirket …. …….. ……. Sana.ve Tic.Ltd.Şti.’nin , davalı şirket …. …. ….. İnşaat San.ve Tic.Ltd.Şti.’ye kömür bedeli olarak …. 10.000,00 TL ve 25.500,00 TL toplam 35.500,00 TL EFT yaptığı, kömür teslimi ile ilgili herhangi bir belge ve faturaya rastlanmadığı, davacı şirketin kayıtlarında kömür teslimi ile ilgili olarak herhangi bir faturaya rastlanmadığı, vergi dairelerinden gelen yazılarda Ba-Bs dökümlerinde iki şirketin aralarında bir işelm yapıldığına dair bilgi olmadığı hususlarının tespiti ile davacı şirket …………..Ltd.Şti.’nin ,davalı şirket …. …. …….San.ve Tic.Ltd.Şti.’den icra takibi başlatılan anapara ve faizi ile birlikte 35.907.28 TL alacaklı olduğu görüş ve kanaatindeyim,” şeklinde rapor düzenlemiştir.
Davacı vekili 06/09/2022 Havale Tarihli bilirkişi raporuna karşı 23/09/2022 Havale Tarihli beyan dilekçesinde özetle; “Bilirkişi raporundaki aleyhe olan hususları kabul etmediklerini, gereğinin yapılması talep ederiz,” şeklinde beyan dilekçesi sunmuştur.
Davacı vekili 06/09/2022 Havale Tarihli bilirkişi raporuna karşı 26/09/2022 Havale Tarihli itiraz dilekçesinde özetle; “İtirazlar doğrultusunda tüm delillerin toplanıp, bilirkişiden ek rapor aldırılmasını, yahut dosyanın yeni bir bilirkişiye tevdi edilerek yeni bir rapor aldırılmasına karar verilmesini talep ederiz, ” şeklinde itiraz dilekçesi sunmuştur.
Davalı tarafa 12/05/2022 tarihli ön inceleme zaptı (5) nolu ara karar uyarınca ticari defterlerin sunulması için ihtarlı tebligat çıkartıldığı, tebligatın davalı şirketin 18/05/2022 tarihinde yapıldığı ancak davalı tarafından ticari defterlerin dosyaya sunulmadığı anlaşılmıştır.
Tarafların usulüne uygun davetiye tebliğ edildiği görüldü.
Olaya ilişkin yasal düzenlemeler ve yargı içtihatları değerlendirilecek olursa;
İcra Takibine İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. (2004 sayılı kanun 62.madde)Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. (2004 sayılı kanun 67.madde)
Bu davada, ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda olup, alacaklı alacağını ispatla yükümlüdür. Genel hükümler dairesinde her türlü delille ispat edilecek alacak da yine takip talebine konu olan ve borçlu tarafça itiraza uğrayan alacaktır. Zira aynı maddede itirazın haksızlığı borçlu açısından, takibin haksız ve kötü niyetli yapılması da alacaklı açısından tazminat müeyyidesine bağlanmıştır. (HGK 2017/(19)11-1309 Esas. 2021/377 Karar)
Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir (HMK m 222/1, TTK m. 83/1). HMK’nın 222/2. maddesi uyarınca, ticari defterlerin ticari delil olarak kullanılabilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının bir birini doğrulamış olması gerekmektedir. Öte yandan aynı Kanunun 222/3. maddesi uyarınca da, ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kabul edilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekmektedir. Ayrıca Hukuk Muhakemeleri Kanunu, bazı belgelere senetle ispat kuralının aşılabilmesi ve hakimin delilleri değerlendirirken takdir yetkisini kullanabilmesi imkanını vermiştir. Ancak belgenin, kesin delille ispatlanması gereken bir vakıa karşısında bu kuralı aşıp değerlendirilmeye alınabilmesi için HMK m. 202’de belirtilen bütün unsurları karşılaması gerekmektedir. Hakimin bu konuda yani kurala istisna getiren “kanuni unsurlar” üzerinde ise herhangi bir takdir yetkisi yoktur; bu unsurların objektif olarak gerçekleşmesi gerekir. Bir belge ancak aleyhine kullanılacak kişiden kaynaklanmışsa ve hukuki işlemi muhtemel gösteriyorsa delil başlangıcı sayılabilir. Bu bağlamda elektronik veriler de delil başlangıcı teşkil edebilir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/5327 esas- 2021/5363 karar)
Somut Olay Yukarıdaki Açıklamalar ile birlikte değerlendirilecek olursa;
Dava …. …. İcra Dairesinin …./…. esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına ilişkindir.
Davacı tarafın davalı aleyhine başlatılan …. … İcra Müdürlüğü’nün …./…. esas sayılı takip dosyası ile 35.500,00 TL asıl alacak, 407,28 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 35.907,28 TL üzerinden ilamsız takip başlattığı, başlatılan takipteki ödeme emrinin davalı borçluya 01.12.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalının ödeme emrine 06.12.2021 tarihinde 2004 sayılı yasanın 62.maddesindeki yedi günlük sürede itiraz ettiği, itiraz dilekçelerinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, eldeki bu davanın 28.02.2022 tarihinde 2004 sayılı yasanın 67.maddesindeki bir yıllık sürede açıldığı, davadan önce arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği anlaşılmış ve esasa geçilmiştir.
Davacı taraf davalı şirketten kendi işyerinde kullanmak üzere 13.09.2021 tarihinde kömür satın aldığını, 13.09.2021 tarihinde 10.000,00-TL ve 25.500,00-TL şeklinde davalının TRv……BAN nolu Akbank hesabına kömür bedelini EFT yaptığını ancak davalı şirketin parası ödenen kömürü müvekkil şirkete teslim etmediğini belirterek icra takibi başlattıkların, icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptalini takibin devamını ve davalının icra inkar tazminatına hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından süresi içeresinde cevap dilekçesi verilmemiş ve davacının ileri sürmüş olduğu bütün hususlar inkar edilmiş sayılmıştır.
Ön inceleme zaptı (5) nolu ara karar gereği davacı ve davalı tarafa ticari defterlerini dosyaya sunmaları veya bulundukları yere ilişkin beyanda bulunmaları için 2 haftalık kesin süre verilmiş davacı tarafından verilen kesin süre içerisinde ticari defterlerin bulunduğu yere ilişkin beyanda bulunulmuştur. Davalı tarafa ticari defterlerin sunulması için ihtarlı tebligat çıkartıldığı, tebligatın davalı şirkete 18/05/2022 tarihinde yapıldığı ancak davalı tarafından ticari defterlerin verilen kesin süre içerisinde mahkememize sunulmadığı, ticari defterlerin bulunduğu yere ilişkin beyanda da bulunulmadığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan incele neticesinde dosyaya sunulan 06.09.2022 tarihli raporda davacı şirket …….. …….İnşaat Gıda San. ve Tic.Ltd.Şti.’nin davalı şirket …. …. …. İnşaat San.ve Tic.Ltd.Şti.’ye kömür bedeli olarak …. 10.000,00 TL ve 25.500,00 TL toplam 35.500,00 TL EFT yaptığının, kömür teslimi ile ilgili herhangi bir belge ve faturaya rastlanmadığının, davacı şirketin kayıtlarında kömür teslimi ile ilgili olarak herhangi bir faturaya rastlanmadığının, vergi dairelerinden gelen yazılarda Ba-Bs dökümlerinde iki şirketin aralarında bir işlem yapıldığına dair bilgi olmadığı hususlarının tespiti ile davacı şirket………Ltd.Şti.’nin davalı şirket …. …. …. ……İnş.San.ve Tic.Ltd.Şti.’den icra takibi başlatılan anapara ve faizi ile birlikte 35.907.28 TL alacaklı olduğunu bildirir rapor düzenlemiştir.
Davacı tarafından sunulan dekont örnekleri incelendiğinde, davacı tarafından 13.09.2021 tarihinde “kömür bedeli” açıklamasıyla davalı tarafa 10.000,00-TL ve 25.500,00-TL olmak üzere toplam 35.500,00TL EFT yapıldığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 190. maddesinde, “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.”
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesinde, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” hükümlerine yer verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacı tarafından sunulan dekont örnekleri incelendiğinde, dekontların üzerinde ‘kömür bedeli” açıklamasının yer aldığı, davacı tarafından iddia edildiği şekilde davalı tarafa 10.000,00-TL ve 25.500,00-TL olmak üzere toplam 35.500,00TL EFT şeklinde yapılan ödemelerin kömür alımı karşılığında yapıldığının davacı tarafından ispat edildiği, davacı tarafından davalıya yapılan ödemelere karşılık davalının kömür teslim edildiği hususunu ispatlayacak dosyaya herhangi bir delilin sunulmadığı, davaya cevap verilmediği, davalı tarafından süresi içerisinde ticari defterlerin dosyaya sunulmadığı, davacı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede davacının kayıtlarında kömür teslimine ilişkin herhangi bir kayıta rastlanmadığının belirtildiği anlaşılmış davalı tarafından davacıya kömür teslim edildiği hususunun ispatlanamadığı, davacının davalıdan 35.500,00-TL alacaklı olduğu anlaşılmış, davalının likit olan bu bedel yönünden itirazında haksız olduğu, alacağın likit olduğu da nazara alındığında 2004 sayılı yasanın 67.maddesindeki şartları oluşan icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş, davacı tarafından icra takibinden önce davalının temerrüte düşürülmediği takip öncesi talep edilen faiz yönünden davalı itirazında haklı olduğundan davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Hüküm: Gerekçesi Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜNE,
2-……. İcra Müdürlüğü’nün …./…. Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın 35.500,00-TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin 35.500,00-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
3-Asıl alacak miktarı olan 35.500,00-TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Yürürlükte bulunan Yargı Harçları Tarifesine göre kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 2.425,01-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 613,21-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 1.811,80-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye İrad Kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden 407,28-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan; 80,70-TL Başvuru Harcı, 613,21-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 693,91TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan; 750,00-TL Bilirkişi ücreti, 64,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 814,00-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 804,77-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı , davalı vekilinin yokluğunda verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/11/2022

Katip ….
e-imzalı

Hakim ….
e-imzalı