Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/266 E. 2022/1251 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/266 Esas – 2022/1251
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/266 Esas
KARAR NO : 2022/1251 Karar

HAKİM :…
KATİP :…

DAVACI :…
VEKİLİ : Av….
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 24/02/2022
KARAR TARİHİ : 22/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı davalıdan olan alacağına istinaden ……. İcra müdürlüğünde …/… sayılı dosyasından icra takibi başlattığını, davalı ve davacı arasında … satış merkezinin Sakarya ilinde açılması planlanan şubesi için görüşmeler yapıldığını, bu görüşmelerde davalının satış temsilci görüşmelerin yapıldığı dönemde kampanya yaptıklarını 01/10/2020 tarihinde kampanyanın sona ereceğini önden ödeme yaparak aday olabileceklerini bildirdiğini, davacı görüşmeler sırasında diğer franchiselarını gezdiğini ve bu görüşmeler sorunda belirli notlarını ve sözleşme de tadilini istediği konuları davacı tarafa mail ile ilettiğini, daha sonra 30/09/2020 tarihinde 01/10/2020 tarihinden sonra franchise bedelinin 50.000 TL’ye çıkacak olmasından dolayı Davalının hesabına 29.500 TL ödeme yaptığını, daha sonrasında davalının davacıya geri dönüş sağlamadığını, franchise sözleşmesinin imzalanmadığını, davacı sözleşme imzalanmadığı için yapmış olduğu ödemenin iadesini istediğini fakat davalı taraftan bir cevap alınamadığını bu hususta davacının karşı tarafa 24/12/2020 tarihli Sakarya 5. Noterliği 51391 yevmiye numaralı ihtarname keşide ettiğini ve ödemenin iadesini talep ettiğini fakat taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını beyan etmiştir. Davacı tarafça uyuşmazlığın çözümü amacıyla dava şartı arabuluculuğa başvuru yapıldığı, görüşmeler sonucunda anlaşmama ile neticelendiğini, davacının sözleşme kurulması için davalıya yapmış olduğu 29.500 TL ödeme sözleşmesinin kurulmaması neticesinde bu alacağın davacıya iadesi amacıyla ….. İcra Müdürlüğü …/… sayılı dosyasından icra takibi başlatılmışsa da davalı taraf mezkur takibe hukuka aykırı olarak itiraz etmiş olup bu haksız itirazın iptali ve davalının %20 icra ve inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin “…” isimli markanın imtiyaz hakkı sahibi olduğunu davacı tarafın davalı şirketle bir franchising sözleşmesi akdetmek istediğini ve taraflar arasında bu kapsamda görüşmeler yapıldığını, yapılan görüşmelere ilişkin olarak sunduğu delillerin içerisinde yer alan yazışmaların ve maillerin içerisinde davalının davacıya sözleşme öncesi bir … franchise sistemi ön müzakereleri için aday niyet mektubu gönderildiği ve davacının da bu aday niyet mektubunu imzalayarak kabul ettiğini beyan etmiştir. Davacı tarafın yapmış olduğu 29.500 TL değerindeki ödemenin taraflar arasında akdedilen “… … … ön müzakereleri için aday niyet mektubu” nun 3-c bendinde yer alan Aday Paket Bedeli olup davacının yaptığı ödemenin buna istinaden olduğunu beyan etmiştir. Bunlara ek olarak Aday Niyet Mektubu’nun “ticari anlaşmanın Özeti-Olumsuz Sonuç’un Gerçekleşmesi Hali” başlıklı 4-b bendinde ise “Müzakere Süreci, Taraflar’ın karşılıklı anlaşması ile belirtilen 1 yıllık süre dahilinde veya sonunda Olumlu Sonuç ile sonuçlanmazsa Mektup kendiliğinden fesholur. Aday Paket Bedeli veya opsiyonel olan İşletme İçi Temel Hizmet Paketi için ödenmiş bedeller Aday’a iade edilmez.” yazdığını ve talep edilen alacağın haksız ve hukuka aykırı olduğunu bu sebeple davanın reddini ile haksız ve kötü niyetli davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Sakarya Ticaret Sicil Müdürlüğüne, Ticaret ve Sanayi Odasına, Esnaf ve Sanatkarlar Odasına davacının tacir veya esnaf kaydı olup olmadığının, ticari işletmesinin bulunup bulunmadığı hususları hakkında müzekkere yazılmış ve müzekkere cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Davacı tarafın bağlı bulunduğu Vergi Dairesi’ne Gelir vergisinden muaf olup olmadığı, Basit Usulde Götürü Usulde vergilendirilip vergilendirilmediği, Son bildirdiği vergi matrahının ne olduğu, İşletme usulünde defter tutup tutmadığı, tutuyorsa yürütülen faaliyetinin VUK’nun 177/l. Maddesinin 1 ve 3. Bendindeki limitlerinin yarısını veya 2. Bentteki limitin tamamını aşıp aşmadığının davacının tacir olarak nitelendirilip nitelendirilmediği hususları hakkında müzekkere yazılmış ve müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
…… İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasının mahkememize gönderilmesi için müzekkere yazılmış ve müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, ….. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Eldeki dava 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra 24.02.2021 tarihinde açılmıştır. Burada öncelikli olarak Asliye Ticaret Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nunda veya diğer kanunlarda, o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan, 6102 sayılı TTK’nın 19/2.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar dışında, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı TTK’nın 5.maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleriyle diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunununda ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 Sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1.maddesi uyarınca, kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve istinaf aşamasında Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından re’sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/(4).maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre yargı çevresinde ayrı bir Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemelerine açılan ticari davalarda görev kuralına dayanılmamış olması, Asliye Ticaret Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir. Başka bir anlatımla, yargı çevresinde, Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde bir ticari uyuşmazlığın çözümü için Asliye Hukuk Mahkemesine genel mahkeme sıfatıyla dava açılması halinde mahkemece görevsizlik kararı verilmeksizin işin görülmesi gerekir. Buna karşılık kanun aksi durumu düzenlememiş olduğundan, Asliye Hukuk Mahkemesinin ticari olmayan bir davayı Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görmüş olması bir usule aykırılık halini oluşturmaktadır.
Bu durumda eldeki davada, davacının UYAP entegrasyon ekranından yapılan sorgulamasında “kendine ait veya kiralanan gayrimenkullerin kiraya verilmesi veya leasingi” açıklamasıyla vergi kaydının bulunduğu anlaşılmış, Gümrükönü vergi dairesine yazılan müzekkere cevabında davacı Cihat Toprak’ın 01/01/2021 tarihinden itibaren GMSİ(kira geliri ve iştirak kazancı) yönünden mükellefiyet kaydının bulunduğu belirtilerek davacının 2021 yılına ait gelir vergisi beyannamesi mahkememize gönderilmiştir. Vergi dairesinden gelen cevabi yazıda davacının defter tuttuğuna ilişkin bir bilgiye yer verilmemiştir. İncelenen gelir vergisi beyannamesinde yürütülen faaliyetlerin VUK’nin 177 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (3) numaralı bentlerinde yer alan nakdi limitlerin yarısını, (2) numaralı bentte yazılı nakdi limitin tamamını aşmadığı anlaşılmıştır. Kaldı ki davacının vergi beyannamesinde menkul sermaye iradı adı altında gelir vergisi beyanında bulunduğu, bu kazançlarının ticari kazanç olarak değerlendirilemeyeceği bu nedenle davacının tacir sıfatının bulunmadığı anlaşılmıştır. Vergi dairelerinden gelen cevabi yazılardan davacının tacir sıfatına haiz olmadığının anlaşıldığı, az yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda, davanın mutlak ticari dava olmadığı gibi davacının tacir olmaması nedeniyle de davanın nisbi ticari dava da olmadığı, bu haliyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmış 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği mahkememizin görevsizliğine yönelik aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Bu karara karşı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak görevsizlik kararının kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten itibaren, karara karşı kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde, dosyanın görevli Sakarya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama giderleri ve harçların görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Yukarıda belirtilen yasal süre içinde gönderme talep edilmemesi halinde dosyanın ele alınarak verilecek ek kararla davanın açılmamış sayılacağı hususunun İHTARINA,
Dair, davacı vekilinin ve davalı yetkili vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek yada aynı sürede başka yer Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.22/06/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı