Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/264 E. 2023/105 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/264 Esas – 2023/105
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/264 Esas
KARAR NO : 2023/105

HAKİM : ….
KATİP : ….
DAVACI : ….
VEKİLİ : Av…
DAVALI : ….
VEKİLLERİ : Av….
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/02/2022
KARAR TARİHİ : 09/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10.03.2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacının ….plakalı aracıyda 2003 ve devamı yıllarda yurtdışı seferlerinde davalı nam ve hesabına taşıma işi yapmış ve Bulgaristan seterkerinin dönüş Ücreti iİçin veri “yurt dışı yolcu taşıma bedeli” adı altında davalıya birçok tütura kesildiğini, taraflar arasında uzun süredir devam eden söz konusu taşıma işinedeniyle kesilen tatura bedelleri, davalı tarafından çek/senet, kart ya da nakit olarak peyder pey kismi şekilde ödendiğini, Kesilen fatura bedellerini genellikle ay sonunda davalı tarafından ödendiğini, 2019 ve 2020 yıllarıma ait fatura ödemelerini aksalması ve eksik ödeme yapması nedeniy taratlar arasında ilişki 2020 Ağüstos ayı tibariyle sona erdirildiğini, fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine, davalıya (ve …. Turizm’e) Sakarya… Noterliği’nin 29.04.2021 tarih. …. yevmiye numarası ile ihtarname keşide edildiğini, ancak davalı tarafından ihtamameye cevap verilmediği gibibir ödeme de yapılmadığını, Keşide edilen ihtarnamenin sonuçsuz bırakılması üzerine bu kez 260.396.20 TI asıl ulacağın tahsili amacışda Sakarya …. İcra Müdürlüsü’nün …./….E sayılı dosyasıyla davalı aleyhine icra takibi başlatıldığına, gönderilen ödeme emrinin tebliği üzerine davalı vekilince dosyaya ibraz edilen dilekçe ile takibe itiraz edildiğini, Davalı şirketin borcu olmadığından bahisle takibe, borca, faize, faiz oranına , işlemiş faize ve diğer tüm ferilere itiraz edilmesi neticesinde haksız ve kötüniyetli olarak icra takibinin durmasına sebebiyet verdiğini, arabuluculuk başvurusu yapıldığını, yapılan görüşmeler neticesinde anlaşamama tutanağının düzenlendiğini, Davalı icra takibine itiraz etmiş olsa da tutulan defter r kayıtlarından görüleceği üzere. önceki faturalardan kaynaklı olarak 74.958 TL borç ile başlanılan 2019 ve devam eden 2020 yılında verilen hizmet nedeniyle davalıya kesilen faturalar ve yapılan kismiı ödemeler neticesinde davalının 260.396.20 TL bakiye borcu bulunduğunu, öncelikle İhtiyati haciz talebimizin kabulü ile. İİK.nın 257. maddesine göre borçlu şirketin 260.396.20 TL miktarındaki menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının teminatsız. Olarak ihtiyaten haczi ile davanın kabulü ile 260,306.20 TI alacağımızın her bir fatura tarihine göre göre işlemiş ve işleyecek ticari avans taiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı larafa yükletilmesine, karar verilmesini taleple dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle yetki itirazında bulunmuş, davalı şirketin merkezinin İstanbul olduğunu beyan etmiştir, davalının , davacıya borcu olmadığını davalı şirketin kurumsal bir şirket olduğunu bu sebeple borcu olmadığını , haklarında yapılan icra takibininde haksız ve yersiz olduğunu şirket kayıtlarının incelendiğinde borcun olmadığının anlaşılacağını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sakarya …. İcra Müdürlüğünün …./…. esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden dosyamız arasına alınmış, arabuluculuk anlaşamama tutanağı dosyaya eklenmiştir.
Mahkememizce dosya SMMM Öğr. Gör. …..’e tevdii edilmiş bilirkişi Mahkememize ibraz etmiş olduğu 23/05/2022 tarihli raporunda”… Davacı …. …. İle Davalı …. …. Uluslararası Taş.sey.a.ş. arasında ticari bir ilişkinin bulunduğu, Davacı tarafın ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun bir şekilde yapıldığı, Davalı şirket e-defter kapsamında olduğundan e-Defter tutma sürecinde hesap döneminin ilk ayına ait beratın alınması açılış onayı, son ayına ait beratın alınması kapanış onayı, diğer aylara ait beratların alınması ise ilgili aylara ait defterlerin noter onayı yerine geçmektedir. Açılış onayı ve defterlerin tasdiki ile ilgili olarak Ocak-Aralık 2019 ve Ocak-Aralık 2020 aylarına ait E-Defter Beratlarının görüldüğü, Davacı taraf olan …. …. Ticari Defter ve Kayıtların incelenmesinde; Ticari Defter Kayıtlarına göre Davacı …. ….L’in Davalı …. GRUP ULUSLARARASI TAŞIMACILIK SEY.A.Ş.’den 260.396,20 TI. tutarında ALACAKLI göründüğü, Davacı …. ….’ in Ticari Defter Kayıtlarında Tahsilat olarak görünen Kayıtların hiç birinin Davacı …. GRUP ULUSLARARASI …’nin Ticari Defter Kayıtlarında görünmediği, Davalı taraf …. GRUP ULUSLARARASI TAŞIMACILIK SEY.A.) Kayıtlarının incelenmesi neticesinde; Ticari Defter Kayıtlarına göre Davalı …. GRUP ULUSLARARASI TAŞIMACILIK SEY.A.Ş’nin Davalı …. …. borcunun görünmediği ve BORÇ/ALACAK bakiyesinin “ O “ olarak göründüğü, Davalı …. GRUP ULUSLARARASI TAŞ.SEY.A.Ş. ile Davacı …. …. aralarında 31.12.2019 tarihi ve 31.07.2020 tarihlerinde Cari Hesap Mutabakatı yaptıkları ve yapılan mutabakatlarda her iki tarafında imzalarının bulunduğu, “0“ BORÇ/ALACAK bakiyesi ile mutabık oldukları ile ilgili belgelerin dava dosyasında bulunduğu, takdirin sayın mahkemenize ait olduğu, Davacı …. …. Ticari Defter Kayıtları ile Davalı …. GRUP ULUSLARARASI TAŞ. SEY. A.Ş.’nin Ticari Defter Kayıtlarının tam anlamıyla birbirlerini doğrulamadığı, her iki firma kayıtlarında doğru sonuca ulaşmayı etkileyecek şekilde eksik, hatalı ve kanıtlayıcı ‘nin Ticari Defter ve belgeye dayalı olmayan bazı kayıtların bulunduğu, bu durumda her iki firma arasında ticari anlamda BORÇ/ALACAK ilişkisinin Ticari Defter Kayıtlarına göre net bir şekilde belirlenemeyeceği…” yönünde raporunu mahkememize ibraz etmiştir.
Taraf vekilleri bilirkişi raporuna karşı itirazda bulunmuşlar, davalı vekilinin cevap dilekçesinde yemin delilline dayandığı bu sebeple davcıya yemin davetiyesi tebliğ edilmiş, Mahkememizce 26/01/2023 tarihli celse de davacı asile yemin yaptırılmış, davacı asil yemin beyanında “:..Davacıya “Size sorulan sorular hakkında, gerçeğe uygun cevap vereceğinize ve hiçbir şey saklamayacağınıza namusunuz, şerefiniz ve kutsal saydığınız bütün inanç ve değerler üzerine yemin eder misiniz?” şeklinde soruldu, Davacı “Bana sorulan sorular hakkında gerçeğe uygun cevap vereceğime ve hiçbir şey saklamayacağıma namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum.” dedi Yemin konusu vakıalar hakkında davacıdan beyanları soruldu: 2019 ve 2020 yıllarında tarafımıza taşıma işlemi nedeniyle ödenmesi gereken 260 bin küsür TL davalı tarafından ödenmemiştir, yurt dışına giderken ödenecek bedel ve yurt dışından dönüşte ödenecek bedeller için giderken ayrı fatura gelirken ayrı fatura kesiyorum, davalı tarafça yurt dışından dönüşüme ilişkin kesilmiş faturaların bir bölümü ödenmemiştir, ödenmeyen fatura bedelleri 260 bin küsür TL’dir, 2020 yılına ait davalı tarafından gönderilen mutabakat formundaki imza bana aittir ancak bu mutabakat Türkiye’den yurt dışına gidişte kesilen faturalara ilişkindir, 2019 yılına ilişkin mutabakat formundaki imza bana ait değildir, Sakarya … İcra Müdürlüğünün …./…. Esas sayılı icra takibine konu yapılan faturalar sebebiyle davalı şirketten alacaklıyım…” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının ….Plakalı aracıyla davalı nam ve hesabına taşıma yaptığını, Bulgaristan seferlerinin dönüş ücreti için “yurtdışı yolcu taşıma bedeli” altında davalıya birçok fatura kestiğini, davalının 2019 ve 2020 yıllarına ait fatura ödemelerini aksattığını, davalının eksik ödeme yapması nedeni ile aralarındaki ilişkinin sona erdirildiğini, Sakarya … İcra Müdürlüğünün …./…. Esas sayılı dosyasıyla davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz etmesi üzerine genel mahkemelerde alacak davası açma yolunu seçtiklerini, davalıdan faturalar kapsamında 260.396,20-TL’nin alınarak taraflarına verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin süresinde vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; yetki ilk itirazında bulunduğu, dilekçe ekinde sunulan ticari defter ve kayıtlar incelendiğinde müvekkil şirketin fatura bedellerini ödemiş olduğunu, davacı yana tüm hakedişlerinin ödendiğini, Sakarya … İcra Müdürlüğünün …./…. Esas sayılı başlatılan icra takibine itiraz edildiğini, davacı ile aralarında 2019 ve 2020 yıllarını kapsar şekilde cari hesap alacağı bulunmadığına ilişkin mutabakat imzalandığını, davacının kendilerinden alacaklı olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili her ne kadar yetki itirazında bulunmuş ise de TBK 89. Maddesi uyarınca davacının yerleşim yeri adresi de yetkili olduğundan, davalının yetki itirazının reddine karar verilerek mahkememizce yargılamaya devam edilmiştir.
Dava davacı ile davalı arasında faturaya dayalı yürütülen açık cari hesap ilişkisi nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığına ilişkindir.
Taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, davacı tarafın davalıdan alacaklı olup olmadığı , alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, davacı tarafından davalıya ödeme yapılıp yapılmadığı, davacı ve davalı tarafın ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun yapılıp yapılmadığı, ticari defterlerin birbirini doğrulayıp doğrulamadığı hususlarında muhasebeci bilirkişiden rapor aldırılmış. Dosyaya sunulan 23.05.2022 tarihli bilirkişi raporunda davacı …’in ticari defter kayıtları ile davalı …. Grup Uluslararası Taş. Sey. A. Ş.’nin ticari defter kayıtlarının tam anlamıyla birbirlerini doğrulmadığı, her iki firma kayıtlarında doğru sonuca ulaşmayı etkileyecek şekilde eksik, hatalı ve kanıtlayıcı belgeye dayalı olmayan bazı kayıtların bulunduğu, bu durumda her iki firma arasında ticari anlamda borç alacak ilişkisinin ticari defter kayıtlarına göre net bir şekilde belirlenemeyeceği tespit edilmiştir.
Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir (HMK m 222/1, TTK m. 83/1). HMK’nın 222/2. maddesi uyarınca, ticari defterlerin ticari delil olarak kullanılabilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının bir birini doğrulamış olması gerekmektedir. Öte yandan aynı Kanunun 222/3. maddesi uyarınca da, ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kabul edilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekmektedir.
23.05.2022 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davacı ve davalı tarafın ticari defter kayıtlarının birbirini doğrulamadığı bu nedenle ticari defterlerin delil olarak kullanılamayacağı anlaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 89. (6762 sayılı TTK’nın 87) maddesine göre iki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını teker teker ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine ilişkin sözleşme cari hesap sözleşmesi olarak tanımlanmıştır. Aynı maddelerde cari hesap sözleşmelerinin yazılı yapılmadıkça geçerli olmayacağı belirtilmiştir. Buna göre, taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadıkça TTK’nın cari hesaba ilişkin hükümleri uygulanamayacaktır. Açık hesap ilişkisi ise önceki borçlar tahsil edilmemesine rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumudur. Açık hesap ilişkisinde taraflar tek taraflı ya da karşılıklı olarak alacaklarını hesaba kaydedip belirli hesap dönemlerine bağlı kalmaksızın hesaplaşma yaptıklarından, bu ilişkiye TTK’nın cari hesaba ilişkin hükümleri uygulanamaz.(Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.06.2021 Tarih 2017/11-1299 Esas, 2021/779 Karar sayılı kararı)
Davalı vekili her ne kadar ticari defter ve kayıtlar incelendiğinde müvekkil şirketin fatura bedellerini ödemiş olduğunu, davacı yana tüm hakedişlerinin ödendiğini, davacı ile aralarında 2019 ve 2020 yıllarını kapsar şekilde cari hesap alacağı bulunmadığına ilişkin mutabakat imzalandığını, 01.01.2020 ve 31.07.2020 tarihlerinde davacı taraf ile mutabakat imzalandığını, bu mutabakatlardan sonra davacı tarafından müvekkil şirkete yasal süresi içerisinde herhangi bir itiraz iletilmediği bildirilmiş ise de; taraflar arasında açık hesap ilişkisinin mevcut olduğu, açık hesap ilişkisine TTK’nın 89 ve devamı maddelerinde düzenlenen cari hesap sözleşmesine ilişkin hükümlerin uygulamayacağı, davacı ve davalı taraf arasında dosyaya sunulan cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, bu nedenle taraflar arasında yapılan ve dosyaya davalı tarafından fotokopileri sunulan mutabakat formlarının taraflar arasındaki ticari ilişkide geçerli olmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili tarafından cevap dilekçesinde ticari defter ve kayıtlar incelendiğinde müvekkil şirketin fatura bedellerini ödemiş olduğunu, davacı yana tüm hakedişlerinin ödendiğini belirterek davaya konu fatura bedellerinin ödendiğini belirttiği, bu nedenle ödeme iddiasını davalının ispat etmesi gerektiği, davalı tarafından ödemeye ilişkin mutabakat formaları dışında başkaca bir delilin dosyaya sunulmadığı anlaşılmış, davalı tarafa yemin deliline dayanıp dayanmayacakları hususunda muhtıra çıkarılmış, davalı vekili tarafından 16/11/2022 tarihli dilekçe ile hangi hususlarda yemin deliline dayanılacağı belirtilmiş ve davacı asile yemin davetiyesi çıkarılmıştır.
Davacı asil 26/01/2023 tarihli duruşmaya katılmış, davacı asile yemin edeceği konular olan davaya konu edilen 2019 ve 2020 yıllarına ait taşıma işi dolayısıyla düzenlenen Sakarya … İcra Müdürlüğünün ……/…. esas sayılı icra takibine de konu yapılan fatura bedellerinin toplamı olan 260.396,20-TL’nin davalı tarafından tarafınıza ödenip ödenmediği hususunda açıklama yapılmıştır. Davacı asile yemini yaptırıldıktan sonra beyanı alınmış, davacı asil beyanında 2019 ve 2020 yıllarında taraflarına taşıma işlemi nedeniyle ödenmesi gereken 260 bin küsür TL’nin davalı tarafından ödenmediğini, yurt dışına giderken ödenecek bedel ve yurt dışından dönüşte ödenecek bedeller için giderken ayrı fatura gelirken ayrı fatura kesildiğini, davalı tarafça yurt dışından dönüşüme ilişkin kesilmiş faturaların bir bölümünün ödenmediğini, ödenmeyen fatura bedellerinin 260 bin küsür TL olduğunu, 2020 yılına ait davalı tarafından gönderilen mutabakat formundaki imzanın kenidisine ait olduğunu ancak bu mutabakatın Türkiye’den yurt dışına gidişte kesilen faturalara ilişkin olduğunu, 2019 yılına ilişkin mutabakat formundaki imzanın kendisine ait olduğunu, Sakarya …. İcra Müdürlüğünün …./…. Esas sayılı icra takibine konu yapılan faturalar sebebiyle davalı şirketten alacaklı olduğunu beyan etmiştir.
Davalı vekili tarafından her ne kadar cevap dilekçesinde müvekkil şirketin fatura bedellerini ödemiş olduğunu, davacı yana tüm hakedişlerinin ödendiğini belirterek davaya konu fatura bedellerinin ödendiğini, ödemeye ilişkin 01.01.2020 ve 31.07.2020 tarihli mutabakat formlarının sunulduğunu, 01.01.2020 ve 31.07.2020 tarihinde davacının alacak bakiyesinin “0” olduğunu ve mutabakat formuna davacı tarafından itiraz edilmediğini belirtmiş ise de ; davalı tarafından mutabakat formları dışında ödemeye ilişkin başkaca bir kayıtın dosyaya sunulmadığı, incelenen ticari defter kayıtlarının birbirini doğrulamadığı, bu nedenle ticari defterlerin delil olarak kullanılamayacağı, ticari defter kayıtlarıyla da ödemenin ispatlanamadığı, taraflar arasında açık hesap ilişkisinin bulunduğu, bu ilişkiye TTK’nın 89 ve devamı maddelerinde düzenlenen cari hesap sözleşmesine ilişkin hükümlerin uygulanamayacağı, davalının ödeme iddiasını mutabakat formları ile ispat edemeyeceği, kaldı ki davacı asilin yemin ile alınan beyanında 2019 yılına ilişkin mutabakat formundaki imzanın kendisine ait olmadığını, 2020 yılına ait davalı tarafından gönderilen mutabakat formundaki imzanın kendisine ait olduğunu ve bu mutabakatın da Türkiye’den yurt dışına gidişte kesilen faturalara ilişkin olduğunu, Sakarya 4. İcra Müdürlüğünün 2021/5768 esas sayılı icra takibine konu yapılan faturalar sebebiyle davalı şirketten alacaklı olduğunu beyan ettiği, davalı tarafın davacının talep ettiği 260.396,20-TL fatura bedellerini ödediğini ispat edemediği anlaşılmış davacının davalıdan 260.396,20-TL alacaklı olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı tarafından Sakarya …. Noterliğinin 29.04.2021 tarih …. yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek 260.396,20-TL’nin 1 ay içerisende ödenmesi davalıdan talep edilmiş, ihtarname davalıya 04.04.2021 tarihinde tebliğ edilmiş, davalının 04.05.2021 tarihinde temerrüde düşürüldüğü, 04.05.2021 tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği anlaşılmış, tarafların tacir olduğu göz önüne alındığında 260.396,20-TL’ye 04/05/2021 tarihinden itibaren ticari avans faiz işletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
-260.396,20-TL’nin 04/05/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 17.787,66-TL harçtan peşin alınan 4.446,92-TL harcın mahsubu ile bakiye 13.340,74-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti, posta masrafı olarak yapılan 1.360,00-TL yargılama gideri ile dava açılışında yatırılan (peşin harç, başvurma harcı, vekalet harcı toplamı) 4.527,62-TL olmak üzere toplam 5.887,62-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 39.455,47-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Arabuluculuğa ilişkin sarf kararı bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Karar tebliğ giderleri düşüldükten sonra artan gider avansının karar kesinleşmesi ve talep halinde yatırana iadesine,
9-Talep halinde gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin (E- Duruşma Vasıtasıyla) yüzüne karşı verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
09/02/2023

Katip ….
e-imzalı

Hakim ….
e-imzalı