Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/257 E. 2022/1273 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/257 Esas – 2022/1273
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/257 Esas
KARAR NO : 2022/1273

BAŞKAN : ….
ÜYE : ….
ÜYE :….
KATİP :….

DAVACI : ….
VEKİLLERİ : Av…..

FERİ MÜDAHİL ….
VEKİLİ : Av….
FERİ MÜDAHİL : ….
VEKİLİ : Av…..

DAVA : Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)
DAVA TARİHİ : 22/02/2022
KARAR TARİHİ : 30/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Talep eden vekili talep dilekçesinde; Müvekkilinin, elektrik dağıtım sektörünün Türkiye’deki ana yüklenicisi olarak faaliyet gösteren …. Elektrik İnş.San.Tic.A.Ş’nin konkordato ilan etmesiyle birlikte bu firma ile olan ticaretinin sekteye uğradığını, tahsil ettiği çekleri ciro etmesi nedeniyle çeklerin karşılıksız kalması ihtimali öncesinde konkordato talebinde bulunduklarını, müvekkilinin ticari faaliyetinde ciddi olumsuzluklar olduğunu, son zamanlarda nakit döngüsünde sıkıntılar olduğunu belirterek konkordato talebinde bulunmuştur.
Mahkememizin 22/02/2022 tarihli ara kararı ile konkordato talep eden …. …. hakkında İİK 287 maddesi gereğince üç ay süre ile geçici mühlet verilmiş, talep eden borçlu vekili 18/05/2022 tarihli dilekçesi ile geçici mühletin uzatılmasını istemiş, konkordato komiseri de 20/05/2022 tarihli yazılı görüşünde geçici mühletin uzatılması kanaatini bildirmiştir.
Mahkememizin 20/05/2022 tarihli ara kararı ile borçlunun Erzurum’daki gayrimenkullerinin değerleme çalışmalarının devam etmesi ve revize projenin 18/05/2022 tarihinde komisere ulaştırılması ve geçici komiserin 20/05/2022 tarihli görüşü nazara alınarak, İİK 287/4 maddesi uyarınca borçlu şirket hakkındaki geçici mühletin uzatılmasına karar verilmiştir.
Geçici mühletin uzatılması kararı ile birlikte konkordato komiseri değiştirilmiş ve Prof. Dr …. …. komiser olarak atanamıştır.
Konkordato Komiseri …. …. geçici mühlet nihai raporunda;
“…. ….’un revize konkordato projesinde yer alan bilgiler incelendiğinde şahsının ödeme yükümlüğünün olduğu borçlarının toplamı 11.765.000,00 TL’dir. …. ….’a bu ifade edilenler dışında farklı borç yükümlülüğünün olup olmadığı tespit edilememiştir. Değerlendirme konkordato revize projede ifade edilen bu borçlar temelinde yapılmıştır.
Borçların nasıl oluştuğuna ilişkin değerlendirme şahsı konkordatosunun değerlendirilmesinin kapsamı dışındadır. Bu nedenle değerlendirme şahsın ödeme yükümlülüğü olduğu borçlar ile sahip olduğu varlıklar ve sunduğu kaynaklar arasında ödeme kabiliyeti bakımında bir uyum olup olmadığını değerlendirme temelinde yapılmıştır.
Sunulmuş olan konkordato revize projede …. …. adına kayıtlı olan bu taşınmazların rayiç değerlerinin 2.580.000,00 TL olduğu ifade edilmiştir. Sahip olunan mal varlığı ödeme yükümlülüğünün olduğu borçlarla karşılaştırıldığında oldukça düşük kalmaktadır. Bu durumda şahsın konkordato sürecinin devamlılığında konkordato projesinde konkordato süreci içerisinde ulaşmayı taahhüt ettiği kaynaklar büyük önem kazanmaktadır.
Sunulmuş olan revize projede …. ….’un ödeme yükümlülüğünde borçlar için sunulmuş olan kaynaklar şu şekildedir.
Taşınmazın satışından elde edilecek kazanım: Revize projede yukarıda bilgileri ve rayiç değeri verilen 2.580.000,00 TL olarak verilen taşınmazların satışından ifade edilen tutarda gelir elde edileceği ifade edilmiştir.
Konusu ile ilgili ücretli danışma: Revize projede …. ….’un enerji sektöründe bir firmada çalıştığı ifade edilerek, konkordato süreci içerisinde bu çalışma üzerinden 300.000 TL’lik gelir elde edeceği bu ücretin aylık 10.000 TL’lik kısmını geçici için ayırdıktan sonra kalanını ek kaynak olarak borçlarını ödemede kullanmak üzere biriktireceği ifade edilmiştir.
Danışmanlık Ücreti: Revize projede …. ….’un proje taahhüt işlerinde tecrübesiyle bu sektörde faaliyet gösteren firmalara danışmanlığı yapılabileceği ifade edilerek, hali hazırda danışmanlık sözleşmesinin olduğu 4 firma olduğu ve bu firmaların her birinden ayda 25.000 TL kazanç elde ettiği toplamda danışmanlık faaliyeti üzerinden aylık 100.000 TL, yıllık ise 1.200.000 TL gelir elde edeceği ifade edilmiştir.
Bu ifade edilenler dışında revize projede …. ….’da bulunduğu belirtilen (01/07/2022 ile 01/04/2023 tarihleri arasında vadeli 10 adet birer milyon TL bedelli senetler ile 6.020.000,00 TL bedelli çekler tahsili ile konkordato süreci içerisinde gelir elde edileceği ifade edilmiştir.
Revize projede sunulmuş olan kaynaklar incelendiğinde piyasa koşullarında ifade edilen kaynakların kazanımlarının ihtimal dahilinde olmadığı görülmektedir. Nitekim …. ….’a banka hareketleri temel alındığında düzenli olarak yatan maaş ve danışmanlık ücretleri olmadığı görülmüştür. Düzenli olarak ödeme yapılmayı iş-faaliyetler üzerinden konkordatonun temellendirilmesi konkordato sürecinin doğasına aykırıdır. Bu aykırılık nedeniyle konkordato sürecinin beklenen etkinlikte geçmesi ve hedeflenen katkıyı sağlayarak kendisinin borç ödeme kabiliyetini arttırması mümkün görünmemektedir. Geçici mühlet süreci içerisinde sadece 1 firmadan danışmanlık ücretinin sadece 1 defa ödenmiş olduğu görülmektedir.
Bunun yanında …. ….’da bulunan 6.020.000, 00 TL’lik çeklerin …. Elektrik firmasına ait çekler olduğu görülmektedir. …. Elektrik firması konkordato geçici mühlet sürecinden kesin mühlet sürecine geçememiştir. Yüce Mahkeme’nin adı geçen firmayla ilgili olarak iflas kararı vermiştir. Yüce Mahkeme’nin çeklerin keşidecisi olan …. Elektrik firmasıyla ilgili olarak vermiş olduğu iflas kararıyla bu çeklerin tahsil kabiliyeti ortadan kalkmıştır. Yaşanan bu süreçle birlikte ilgili çekler konkordato süreci içerisinde kaynak kazanım özelliğini kaybetmişlerdir.
Adı geçen firmayla ilgili Yüce Mahkeme tarafından verilmiş olan iflas kararı henüz kesinleşmemiş olsa da verilen iflas kararından bağımsız olarak …. Elektrik firmasına ait bu çeklerin tahsil kabiliyeti bulunmamaktadır. Çünkü adı geçen firma mali durumunda olan negatif gelişmeler nedeniyle konkordato sürecine dahil olmuştur. Firmanın girmiş olduğu konkordato süreci ileri düzeyde bir borç ödeme acziyeti içerisinde olduğunu göstermektedir. İflas kararından bağımsız olarak konkordato sürecine dahil olmuş bir firmanın çeklerini ödeme kabiliyeti tartışmalı hale gelmektedir. Ödenme kabiliyeti tartışmalı hale gelen varlıklar kaynak gösterilerek bir konkordato süreci tasarlanması sürecin diğer taraflarını çıkarlarını zedelemekte bununda ötesinde sunulan konkordato projesinin gerçekleşme olasılığının gerçekçi olmadığına işaret etmektedir.
Revize projede kaynak olan senetlerin ise hatır senedi olduğu tespit edilmiştir. Nitekim, bu senetlerin hatır senedi olduğu ilk olarak geçici konkordato komiseri olarak dosyada görev alan …. …. tarafından Yüce Mahkemeye sunulmuş olan 28.04.2022 tarihli raporda “Hatır senedinin borçlusu …. …. ….’ın %100 hissedarı olduğu …. Elektrik 2018 yılında finansal açıdan zor durumda kaldığı için ticari açıdan pasif olduğu, …. Enerji’nin 2019’da kurulduğu tarafımıza ifade edilmiştir. …. …. ….’ın senedi ödeyebilme kabiliyeti tereddüt yaratmaktadır. “ ifadeleriyle açıkça belirtilmiştir. Senetlerin borçlusu olan …….. …. ….’ın bu senetlerini ödeme kabiliyetine dair bir delil ortaya konulmadığı gibi bu konuda konkordato komiserine bir açıklama yapılmamıştır. Hem bu senetlerin hatır senedi olduğuna dair yargıyı ortadan kaldıracak ve senetlerin piyasa koşulları içerisinde bir ticari iş ya da olağan borç temelinde düzenlendiğine dair bir açıklama sunulmaması ve delilin ortaya konulmaması, hem de senetlerin borçlusu olan …. …. ….’ın bu senetlerini ödeme kabiliyetine ilişkin somut delillerin ortaya konulmaması ile tahsil kabiliyetinin olmadığı yargısına ulaşılan bu senetlerin kaynaksal varlık olarak düşünülerek bir konkordato sürecinin tasarlanması mümkün görünmemektedir.
Bir konkordato sürecinin başarısının en önemli göstergesi konkordato kapsamında olan borçlar ile bu borçların konkordato süreci sonucunda oluşacak kaynak kombinasyonu arasındaki uyumdur. Bu uyumun sağlanmasında konkordato projesinde sunulan kaynakların gerçekçi ve ulaşılabilir olması tek temel belirleyicidir. Bu açıklama temelinde …. ….’a revize konkordato projesinde sunulan kaynaklar değerlendirildiğinde danışmanlık faaliyetleri üzerinden ön görülen ödemelerin konkordato geçici mühlet süreci içerisinde (5 ay) sadece bir şirketten bir defa ödendiği, kaynak olarak gösterilen maaş ödemelerinin de yine düzenli olarak ödenmediği, 6.020.000, 00 TL’lik çeklerin keşidecisi olan …. Elektrik firması hakkında konkordato geçici mühlet süreci sonucunda iflas kararı verildiği bu yüzden ilgili çeklerin tahsil kabiliyeti olmadığı, yine revize projede sunulan 10.000.000 TL’lik farklı vadelerdeki senetlerin hatır senedi olduğu ve bu senetler temelinde tahsil kabiliyetine yönelik bir açıklama ve somut delilin ortaya konulmadığı tespit edilmiştir.
Bu açıklananlardan anlaşılacağı üzere …. ….’a revize projede sunulan kaynaklar gerçekleşme kabiliyeti olmadığı, konkordato sürecinden hedeflenen sonuçların sağlanabilmesi için gerekli etkinliğe sahip olmadığı bir başka ifadeyle sunulan kaynakların “kaynak özelliği olmayan” sanal kurgusal kaynaklardır. Bir başka ifadeyle sunulan kaynaklar …. ….’un borçlarını ödeme kabiliyetini geliştirme özelliği bulunmamaktadır. Bu durumda konkordato projesinin başarıya ihtimali bulunmaktadır. Bu açıklananlar ışığında …. ….’un konkordato sürecinin sonlandırılarak kesin mühlete geçilmemesinin uygun olacağı düşünülmektedir. Nihai karar Yüce Mahkeme’nin dir. Yüce Mahkeme’nin takdir ve tasviplerine saygıyla arz olunur. ” şeklinde görüş bildirmiştir.
Uyap’ta Takbis kayıtlarında yapılan incelemede talep eden borçlunun mahkememizden talepte bulunmadan 16 gün önce Sakarya …. ve …. ile …. ilçelerinde bulunan …. ayrı taşınmazını satış yoluyla elden çıkardığı tespit edilmiş ve mahkememizce bu hususta araştırma yapılmıştır. Ayrıca Ticaret sicil kayıtlarından borçlunun konkordato talep etmeden bir hafta önce …. Turizm Nakliyat İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirket ortaklığını (8000 pay) 200.000,00 TL bedelle …. …. devrettiği ve devrin şirket genel kurulunca onaylandığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin talebi üzerine borçlu vekilince şirket hisse devri hakkında yapılan açıklamada ” Bahse konu şirket, gıda ve muhtelif ihtiyaç maddelerinin toptan ve perakende pazarlanması ile ilgili olarak faaliyet göstermiştir. Ancak şirket faaliyet süreci gelinen bu aşamada piyasa şartlarından olumsuz etkilenmiştir. Mevcut ekonomik sorunlara eklenen pandemi sürecinde ortaya çıkan alışların kısa vadeler ile ancak satışların açık hesap ya da 120 günden daha fazlası vadelere dönüşmesi öngörülemeyen bir ticari ilişki yapısını ortaya çıkarmıştır. Hâl böyle olunca müvekkilimiz tarafından kısa vadede kaynak sağlanması, kredi alınması ya da şirketi olumsuz etkilemeyecek finansal kaynaklardan yararlanılması için girişimlerde bulunulmuş ancak vadeleri gelmekte olan borçların ödenmesine yetişmeyeceği anlaşılmıştır. Tüm bu nedenlerle müvekkilimiz tarafından bahse konu şirket, 8.000 adet payına karşılık 200.000,00 TL bedel ile …. …. devredilmiştir. Müvekkilimizin aynı zamanda devralana şahsi borçları da bulunduğundan bahsi geçen devir bedeli hiçbir zaman kendi uhdesine geçmemiştir. Yukarıda arz ve izah olunan sebeplerle, müvekkilimiz gerek şahsi borçlarını ifa etmek gerekse de sahibi olduğu şirket borçlarını ödemek maksadıyla söz konusu devri gerçekleştirdiğini saygılarımızla arz ve beyan ederiz.” Şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı vekili talep tarihinden önce 04/02/2022 tarihinde yapılan taşınmaz devirlerindeki amacın da borçlunun mevcut borçlarını kapatmak olduğunu bildirmiştir.
Dava, tacir olmayan gerçek kişi tarafından adi konkordato istemli olarak açılmıştır.
İİK’nun 285.maddesine göre; borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek suretiyle veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir.
Aynı yasanın 286. Maddesinde ise; Gerçek kişi borçlunun konkordato talebine a) borçlarını hangi oranda veya vadede ödeyeceğini, bu kapsamda alacaklıların alacaklarından hangi oranda vazgeçmiş olacaklarını, ödemelerin yapılması için borçlunun mevcut mallarını satıp satmayacağını…. yahut başka bir yöntem kullanılarak sağlanacağını gösteren konkordato ön projesinin b) Borçlunun malvarlığının durumunu gösterir belgeler; …. tüm alacak ve borçları vadeleri ile birlikte gösteren liste ve belgelerin c) Alacaklıları, alacak miktarlarını ve alacaklıların imtiyaz durumunu gösteren listenin eklenmesinin zorunlu olduğu ifade edilmiştir.
Konkordato vade verilmesi, tenzilat yapılması ve bu ikisinin birlikte istendiği kombine/karma konkordato şeklinde olabilir. Borçlu bu seçenekleri değerlendirirken alacaklılar arasındaki eşitliği ya da en azından denkliği sağlayacak ve onların kabul oyunu alacak uygun bir kombinasyona ulaşmaya çalışacaktır. Tacir olmayan borçlu konkordato talebine konkordato ön projesini ve mavarlığı durumunu gösteren belgeleri eklemelidir. Borçlu malvarlığını bildirirken kasa ve bankalardaki parasını, taşınmazlarını, taşınırlarını, üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarını ve buna mukabil şahsi ve kefalet borçlarını, verdiği rehinlerini de tek tek bildirmesi gerekir.
İİK‘ m.287’deki borçlunun iyileşmesi ve konkordatonun tasdiki ihtimali “ konkordatonun başarı şansı “ kavramı altında ifade edilmiştir. Başarı olasılığı kavramından anlaşılan husus, konkordato projesinin gerçekleşme şansına sahip görülmesidir. Bu sonuca, borçlunun durumu, malvarlığı gelirleri ve taahhütlerini yerine getirmesine engel olan nedenler gözetilerek, objektif verilere göre konkordato başarı olasılığı yargıç tarafından belirlenecektir. ( Konkordato ve Yeniden Yapılanma Hukuku -Av.Sümer Altay, sayfa 112, 1. Cilt). İİK ‘nun 289/3. fıkrasında, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması halinde bir yıllık kesin mühlet verileceği belirtilmiştir
Mehaz İsv. İİK’da da konkordato mühletinin amaçlarından biri olarak “borçlunun iyileşmesi” kavramına yer verilmiştir. İyileşmeden söz edilebilmesi açısından bilançosal bir iyileşme yeterli olmayıp, yapısal (gerçek) bir iyileşmenin varlığı aranmalıdır. Bu sebeple konkordato talebi, sadece zaman kazanmaya yönelik bir talep olmayıp sürekli ve kalıcı bir iyileşme olasılığını konkordato projesi yardımıyla inanılır kılmalıdır. Bu nedenle ön proje sadece dilek ve temenniler içeren soyut bir belge olarak anlaşılmamalı., mahkeme tarafından mühlet verilebilmesi için ön projenin nasıl başarılı olacağı açıklanmalıdır (Yeni Konkordato Hukuku, Selçuk Öztek / Ali Cem Budak, Müjgan Tunç Yücel, Serdar Kale, Bilgehan Yeşilova, 2. Baskı, sayfa 187).
Borçlunun konkordato projesine , alınan komiser raporlarına ve dosya kapsamına göre; borçlu …’un çeklerden kaynaklı 11.765.000,00 TL borcunun bulunduğu , projede konkordato kaynakları olarak gösterilen Erzurum Aşkaledeki taşınmazların rayiç değerlerinin 2.580.000,00 TL olduğu, yine kaynak olarak dört ayrı firmaya danışmanlık verilerek ayda toplam 100.000 TL gelir elde edileceğinin belirtilmesine rağmen geçici mühlet süreci içerisinde sadece 1 firmadan (karar yazım tarihi itibariyle mahkememizin …./…. esas sayılı dosyasından iflasına karar verilmiş olan Budaksan şirketinden) danışmanlık ücretinin sadece 1 defa ödenmiş olduğu başkaca danışmanlık ücretinin bulunmadığı, revize projede …’da bulunduğu belirtilen ve hatır çeki olduğu borçlu vekilince ifade edilen 6.020.00,00 TL bedelli çeklerin keşidecisinin hakkında Ankara 3 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/86 esas sayılı dosyasından 16/06/2022 tarihi itibariyle iflasına karar verilen ….F Elektrik AŞ olması, yine bu çeklerin borçludan önceki ilk cirantasının (lehtarının) hakkında mahkememizin 2022/256 esas sayılı dosyasında konkordato yargılaması devam ederken karar yazım tarihi itibariyle iflasına karar verilmiş olan Budaksan AŞ ile hakkındaki konkordato talebi Ankara 1 Asliye Ticaret mahkemesinin 2022/96 esas 2022/336 karar sayılı kararı ile alacaklıları zarara uğratmak amacıyla hareket ettiğinden bahisle İİK 292/1.c maddesine göre reddedilen …. Elektrik Ltd Şti olması, dolayısıyla bu çeklerin keşidecisinden yada lehtarından tahsil kabiliyetlerinin bulunmaması, Revize projede kaynak olan senetlerin de yukarıda belirtilen çekler gibi hatır senedi olması ve borçlusu görünen Muhammet Lütfi Altunbudak’dan tahsil kabiliyetinin bulunup bulunmadığının belirsiz olduğu gibi bu çeklerin ve senetlerin gerçek bir ticari ilişkiden kaynaklanmayıp konkordato kaynağı olarak kullanılmak üzere hatır çeki ve senedi olarak düzenlenmesi hususları birlikte nazara alındığında borçlu …. ….’a ait revize projede sunulan kaynakların gerçekleşme kabiliyetinin olmadığı, konkordato sürecinden hedeflenen sonuçların sağlanabilmesi için gerekli etkinliğe sahip olmadığı, sunulan kaynakların …. ….’un borçlarını ödeme kabiliyetini geliştirme özelliği bulunmadığı, bu durumda konkordato projesinin başarıya ulaşma ihtimalinin olmadığı değerlendirilmekle konkordato talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Değerlendirilmesi gereken bir diğer husus da borçlunun konkordato talep etmeden kısa bir süre önce elindeki değerli dokuz ayrı taşınmazı ve …. …. Gıda Turizm Nakliyat İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketindeki 8000 payını devretmesi ve bu suretle bu mal varlığını konkordato kapsamına dahil etmeyip alacaklıların zararına hareket etmiş olmasıdır.
Dürüstlük Kuralı Medeni Kanunun Başlangıç Hükümlerinde md. 2/f. I’de düzenlenmiştir. Bu hükme göre: “Herkes haklarını kullanmakta ve borçlarını ifada hüsnüniyet kaidelerine riayetle mükelleftir”. Madde metninde sübjektif iyiniyete ilişkin MK md. 3’de olduğu gibi “hüsnüniyet” terimi kullanılmış ve “dürüstlük kuralı” deyimine yer verilmemişse de; bilindiği üzere MK md. 3’de yer alan “hüsnüniyet”, bir hakkın doğumu, kazanılması ve sonuçlarına ilişkindir. Buna karşılık MK md. 2’de ifadesini bulan “hüsnüniyet” kavramı ise; hakları kullanmada ve borçları ifada herkes için geçerli genel, objektif bir davranış yükümüne yöneliktir.(Özsunay, s.345 vd.; Tekinay, s.164, 166 vd.; Edis, s.299-300.)

7101 sayılı yasa ile değişiklikten önce konkordato hükümlerinde dürüstlük kuralı konkordato şartları içerisinde açıkça sayılmaktan çıkarılmış ise de 7101 sayılı yasa ile değişik 292/1-c , 331,333,334,ve 308/f maddeleri nazara alındığında konkordato uygulamasında dürüstlük kuralının devam ettiği anlaşılmaktadır.(Yeşilova/Şerh s477-478-20, Sarısözen 253)
Konkordato mühleti işlerinde doğrulukla hareket eden özenli davranan ancak buna rağmen mali durumu bozulan borçluya konkordato tasdik edilmeden konkordato hükümlerinden yararlanabilme imkanı sağlar (Pekcanıtaz/Atalay/Sungurtekin Özkan/Özekes s486)
MK md.2/f. I’de yer alan “Herkes haklarını kullanmakta ve borçlarını ifada hüsnüniyet kaidelerine riayetle mükelleftir” şeklindeki dürüstlük kuralı konkordato talebinin dikkate alınmasında ve borçluya konkordato mühleti verilmesinde yine konkordato mühletinin uzatılmasında ve konkordatonun tasdikinde dikkate alınacaktır. Yani konkordato prosedüründe borçlunun tutum ve davranışlarının, yaptığı işlemlerin MK md. 2/f. I’eki dürüstlük kuralına aykırı düşüp düşmediği gözönünde bulundurulmalıdır (Ansay, s.340; Berkin-Konkordato, s.83; Arslan, s.142.)
Konkordato süreci alacaklılar arasında eşitlik ilkesine dayalı olarak (İİK’nın 308/h maddesindeki rehinli alacaklının durumu ayrık tutulmak suretiyle) yürütülür. Konkordatoda alacaklılar arasında herhangi bir ayrım yapılmaksızın benzer durumda bulunan bütün alacaklıları kapsayan adil ve dengeli bir ödeme planının ortaya konulması gerekmektedir. İİK’nın 305. maddesinde hükme bağlanan konkordato koşullarının kümülatif olarak bir arada bulunması halinde mahkeme konkordatoyu tasdik edecektir. Mahkemenin bu aşamada geniş bir takdir yetkisi bulunmaktadır ve tasdik yargılamasında re’sen araştırma ilkesi geçerlidir. Mahkeme, tasdik yargılamasında konkordato projesini kontrol edecek, konkordato sürecinde yapılması gereken işlemlerin zamanında ve kanuna uygun olarak yapılıp yapılmadığını denetleyecektir. Şekli inceleme kapsamında yapacağı en önemli tespit, komiserin süresi içinde dosyayı kendisine teslim edip etmediğidir. İçerik olarak dikkatle araştırması gereken husus ise, borçlunun alacaklılar arasında dengeyi koruyup korumadığıdır. (Öztek S./Budak A.C./ Yücel M.T./Kale S./Yeşilova B., Yeni Konkordato Hukuku, 2. Baskı, Ankara 2019, s. 539.)
İİK 292/1c maddesinde borçlunun alacaklıları zarara uğratmak maksadıyla hareket etmesi halinde konkordato talebinin reddine karar verileceği düzenlenmiştir.
Davacı….’un alacaklılarının zararına olacak şekilde değerli taşınmazlarını ve şirket hissesini elden çıkartması ve kendi açıklamasına göre bunu konkordato öncesinde bazı alacaklılarına borçlarını ödeme maksadı ile yapması konkordatonun alacaklılar arasındaki eşitlik ilkesine ve borçlunun dürüst olması gerekliliğine uygun olmadığından konkordato talebinin bu yönüyle de reddi gerekmektedir.
Davacı Murat’ın tacir sıfatı bulunmadığından iflasa yönelik bir karar verilmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Talep eden borçlu …. …. hakkındaki konkordato geçici mühletinin KALDIRILMASINA ve konkordato talebinin REDDİNE, kişinin tacir sıfatı bulunmadığından iflasa ilişkin karar verilmesine yer olmadığına,
2-Borçlu … hakkında konulmuş olan tüm konkordato tedbirlerinin derhal kaldırılmasına,
3-Geçici konkordato komiserinin görevinin bugün itibariyle sonlandırılmasına, ödenmemiş ücretleri var ise komisere ödenmesine,
4-Kararın İİK 288 inci maddesi uyarınca Ticaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurumunun Resmi İlan Portalında ilanına,
5-Kararın Aşkale/Erzurum Tapu Müdürlüğüne, Gümrükönü Vergi Dairesine, SGK İl Müdürlüğüne, Gümrük ve Posta İdarelerine, Türkiye Bankalar Birliğine, Türkiye Katılım Bankaları Birliğine, Sakarya Ticaret Odasına, …. …. İcra Müdürlüğünün …./…. Esas ve …./…. Esas sayılı takip dosyasına ve …. …. İcra Müdürlüğünün …./…. Esas sayılı dosyalarına bildirilmesine,
6-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, yapılan yargılama giderlerinin talep eden üzerinde bırakılmasına,
7-Gerekli masraflar düşüldükten sonra artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, HMK nun 320 maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, talep eden … yönünden kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize verilecek yada aynı sürede başka yer Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 30/06/2022 saat 14.45

Başkan ….
e-imzalı
Üye ….
e-imzalı
Üye ….
e-imzalı
Katip ….
e-imzalı