Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/256 E. 2022/1306 K. 19.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/256 Esas – 2022/1306
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/256 Esas
KARAR NO : 2022/1306

BAŞKAN ….
ÜYE ….
ÜYE ….
KATİP ….

TALEP EDEN BORÇLU ….
VEKİLİ : Av. ….
BORÇLU ŞİRKET TEMSİLCİSİ : ….
ALACAKLI : ….

TALEP : Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)
TALEP TARİHİ : 22/02/2022
KARAR TARİHİ : 19/07/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Sakarya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün ……. nolu sicilinde kayıtlı …. Enerji Sanayi ve Limited Şirketi vekilinin başvurusu üzerine Mahkememizin 22/02/2022 tarihli ara kararı ile İİK’nun 287.maddesi gereğince ilgili şirket hakkında 22/02/2022 günü saat 16.25’den itibaren başlamak başlamak üzere 3 ay süre ile konkordato geçici mühlet verilmiş tedbirlere hükmolunmuş ve komiser heyeti atanmıştır.
Talep eden borçlu şirket vekilinin 18/05/2022 tarihli talebi ve komiser heyetinin 17/05/2022 tarihli yazılı görüşüne istinaden Mahkememizin 20/05/2022 tarihli ara kararı ile İİK 287/4 maddesi uyarınca borçlu şirket hakkındaki geçici mühletin 13 Temmuz 2022 çarşamba günü saat 16.25 e kadar uzatılmasına karar verilmiştir. Bu kararla uzatılan süre 1 ay 23 gündür.
Kesin mühlet aşamasına geçilip geçilmemesi hususunun değerlendirilmesi amacıyla geçici mühletin son günü olan 13/07/2022 tarihinde duruşma yapılması planlanmış ise de bu tarihin daha sonra idari izin kapsamına alınmış olması sebebiyle duruşmaya katılımın temini için borçlu vekilinin talebi doğrultusunda komiser heyetinin de görüşü alınarak 30/06/2022 tarihli tensip ara kararı ile geçici mühlet süresi 19/07/2022 tarihine kadar ikinci kez ( 4 gün süreyle) uzatılmış ve bu tarihte duruşma yapılmıştır. Toplam geçici mühlet uzatması yasal iki aylık sınırlarda kalmaktadır. Geçici mühletin durum ve koşullara göre somut dosyamızda olduğu gibi sınırlar dahilinde iki ayrı kararla uzatılmasında yasal bir engel bulunmamaktadır.
Geçici mühlet ve uzatma kararları yasa gereği ilan edilerek ilgili yerlere bildirilmiş, kesin mühlet verilip verilmemesi hususuna ilişkin duruşmaya borçlu şirket/vekili ve temsilcisi de çağrılmıştır.
Komiser heyeti geçici mühlet sürecinde 27/03/2022 ve 23/04/2022 ve 16/05/2022 tarihli ara raporlarını ve 04/07/2022 tarihli nihai raporunu sunmuşlardır.
Talep eden şirketin taşınırlarının ve stoklarının rayiç değerlerinin tespiti amacıyla ayrıca bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememizce resen yapılan araştırmada talep eden şirketin pasif tapu kayıtlarında görülen bazı taşınmazların tedavüllü tapu kayıtları ve resmi senet suretleri …., …. ve …. Tapu müdürlüklerinden getirtilmiştir.
Bu bağlamda şirketin konkordato talep etmeden 18 gün önce 04/02/2022 tarihinde satışa konu ettiği taşınmazların ( …. …. ilçesi …. Mh. …. ada …. parsel …. bölümler, …. ada …. parsel Zemin…. parsel sayılı arsalar) satışlarına ilişkin resmi senet suretleri tapu sicil müdürlüklerinden sorulmuştur. Bu taşınmazların tamamının borçlu şirket tarafından aynı işlemle … Ulaşım Ticaret ve sanayi Ltd Şti’ne satıldığı tespit edilmiştir.
Ayrıca Şirketin konkordato talep etmeden 4 ay önce 21/10/2021 tarihinde satışa konu ettiği taşınmazların …. bağımsız bölümler) satışına ilişkin resmi senet suretleri de tapu sicil müdürlüğünden getirtilmiştir. Bu taşınmazların tamamının borçlu şirket tarafından aynı yevmiye sayılı işlemle …. Ulaşım Ticaret ve Sanayi Ltd Şti’ne satıldığı tespit edilmiştir.
İnternet ortamında www.ticaretsicil.gov.tr adresinden yapılan incelemede …. Ulaşım Ticaret ve Sanayi Ltd Şti’nin borçlu şirket ile aynı konuda faaliyet göstermek üzere 07/09/2021 tarihinde kurulduğu görülmüştür.
Bu pasif taşınmazlarının satış bedellerinin şirket kayıtlarına yansıması ayrıca değerlendirilmiş ve gerçek değere uygun satış olup olmadığının tespiti amacıyla tasarruf tarihleri ( 21/10/2021 ve 04/02/2022) itibariyle rayiç değerleri SPK lisanslı gayrimenkul değerleme şirketine tespit ettirilmiştir.
Konkordato Komiser Heyeti tarafından yapılan incelemelerde geçici mühlet öncesi satılmış olan gayrimenkullerinin satış fiyatlarının satış tarihi itibariyle bulunan rayiç değerlerinden düşük olduğu ve ayrıca satış fiyatı ile rayiç fiyat arasında oluşan fiyat farkının sonradan tahsiline yönelik herhangi bir sözleşme, çek veya senet olmadığı yine resmi olarak gösterilen satış bedellerinin de alıcı firmadan tahsil edilmediği ve şirketin kayıtlarına satış bedellerinin girmediği belirlenmiştir . (Nihai rapor sayfa 3)
Komiser heyeti 04/07/2022 tarihli geçici mühlet nihai raporunda
A. Geçici Mühlet İçinde Konkordato Komiser Heyeti Tarafından Yapılan İşlemler
1. Birinci Ara Rapor Dönemde Yapılan İşlemler
Dava konusu dosyanın heyetimize teslim edilmesinden sonra dosya incelenmiş, yapılan ilk çalışmalardan sonra 25.02.2022, 10.03.2022, 19.03.2022 ve 26.03.2022 tarihlerinde davacı şirketin merkezinde şirket ortağı …. …., vekili av. …. ve muhasebe yetkililerinin katılımı ile toplam 4 toplantı yapılmıştır. Düzenlenen toplantıların gündemleri ve ayrıntıları tutanaklara bağlanarak dosya eki klasöre konulmuştur.
Davacı şirketten talep edilen belgelerin hazır edilmesi üzerine; yasal defter ve dayanak belgeleri ile şirketin mevcut varlık, borç ve özkaynak durumu, borçlara karşılık verilmiş teminatlar ile geçmiş yıllar performansları, gelecek projeksiyonu ve satış stratejisi, mevcut stok durumu ve borç ödeme stratejisi, mali kaynakların neler olduğu, yapılması planlanan sermaye artışı var mı, var ise buna ilişkin kaynaklar, proforma gelir tabloları, proforma nakit akış tabloları, proforma özkaynak değişim tabloları, vb. incelenmesi neticesinde tespit olunan hususlar raporumuzun izleyen bölümlerinde açıklanmıştır.
2. İkinci Ara Rapor Dönemde Yapılan İşlemler
Davacı şirketin merkezinde şirket yetkilileri ile 19/03/2022, 31/03/2022 ve 09/04/2022 tarihlerinde toplantı yapılmıştır. Düzenlenen toplantıların gündemleri ve ayrıntıları tutanaklara bağlanarak dosya eki klasöre konulmuştur.
Bu toplantılar sonucunda şirket varlıklarının ve stoklarının değerlemesinin yapılmasına karar verilmiştir. Bu doğrultuda sayın mahkeme tarafından yapılan görevlendirme ile şirketin Sakarya’da bulunan stoklarının miktar ve rayiç değerlerinin belirlenmesi için bilirkişi listesinde yer alan ve Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi kadrosunda Dr. öğretim üyesi olarak görev yapan …. …. …. görevlendirilmiştir. Şirketin farklı şehirlerdeki şantiyelerinde bulunan stoklarının mevcut miktarı ve değerinin belirlenmesi için ise ilgili şehirlerdeki mahkemelerden istinabe yoluyla bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir. Öte yandan şirketin Sakarya’da bulunan gayrimenkullerinin rayiç değerlerinin belirlenmesi için sayın mahkeme tarafından …. …. …. ve …. AŞ.’ye görev verilmiştir. Ancak iş bu rapor itibariyle bilirkişi raporları heyetimize ve sayın mahkemeye sunulmamış olduğu için bu hususta bir değerlendirme yapılması mümkün olmamıştır.
3. Üçüncü Ara Rapor Dönemde Yapılan İşlemler
Davacı şirketin merkezinde şirket yetkilileri ile 15/04/2022 ve 13/05/2022 tarihlerinde toplantı yapılmıştır. Düzenlenen toplantıların gündemleri ve ayrıntıları tutanaklara bağlanarak dosya eki klasöre konulmuştur.
Bu toplantılar sonucunda şirket varlıklarının ve stoklarının rayiç varlıklarının belirlenmesine ilişkin süreçler değerlendirilmiştir. Bu bağlamda şirketin farklı şehirlerdeki şantiyelerinde bulunan stoklarının mevcut miktarı ve değerinin belirlenmesi için bilirkişilerce yapılacak çalışmaya şirket yetkililerinin yapacağı katkı konuşulmuştur. Ayrıca şirketin Sakarya’da bulunan gayrimenkullerinin rayiç değerlerinin belirlenmesi için …. …. …. ve …. AŞ. tarafından yapılan çalışmaların tamamlanması için neler yapılabileceği konuşulmuştur.
4. Dördüncü Ara Rapor Döneminde Yapılan İşlemler
Davacı şirketin merkezinde şirket yetkilileri ile 11/06/2022 ve 18/06/2022 tarihlerinde toplantı yapılmıştır. Düzenlenen toplantıların gündemleri ve ayrıntıları tutanaklara bağlanarak dosya eki klasöre konulmuştur.
Bu toplantılarda şirketin geçici mühlet öncesi satılmış olan gayrimenkullerinin ve stoklarının rayiç değerlerinin belirlenmesine ilişkin bilirkişi raporları ile …….. …. ve …. AŞ. tarafından yapılan değerleme raporları şirket yetkilileri ile paylaşılmış ve değerlendirmelerde bulunulmuştur. Buna göre davacıya ait gayrimenkullerin satış fiyatlarının, satış tarihi itibariyle bulunan rayiç değerlerinden düşük olduğu görülmüştür. Ayrıca satış fiyatı ile rayiç fiyat arasında oluşan fiyat farkının sonradan tahsiline yönelik herhangi bir sözleşme, çek veya senet olmadığı görülmüştür. Yine resmi olarak gösterilen satış bedellerinin alıcı firmadan tahsil edilmediği belirlenmiştir. Öte yandan davacının hem alacaklısı olduğu hem de çeklerini ciro ettiği …. AŞ.’nin konkordato başvurusunun reddedilmesi ve iflasına karar verilmesi hakkında değerlendirmelerde bulunulmuştur. Bu gelişmenin şirketin mali durumunu olumsuz etkileyeceği şirket yetkilileri tarafından ifade edilmiştir. Yine bu toplantılarda şirket ortağının şirketten olan alacaklarından feragat edip etmeyeceği sorulmuş, bu yönde bir feragat olmayacağı belirtilmiştir. Son olarak davacı şirketin yapmış olduğu yeni iş anlaşmalarına yönelik bilgi ve belge talep edilmiş, ancak bu yönde bir doküman komiser heyetine ibraz edilmemiştir.
B. Davacının Defter ve Mali Tablolarının İncelenerek Şirketin Hali Hazırdaki Durumunun Tespit Edilmesi
Bu bölümde davacı şirketin sahip olduğu nakit varlıkları, alacakları, stokları ve sabit varlıklarının şirket muhasebesine kayıtlı olup olmadığı, davacı şirketin borca batık olup olmadığı inceleme ve hesaplamalar yapılmıştır.
1.Davacı Şirket Muhasebe Defter ve Belgelerinin Durumu
Davacı şirketin 2019, 2020 ve 2021 yıllarına ait tüm muhasebe defterleri (yevmiye defteri ve defteri kebir) ve adı geçen yıllara ait ayrıntılı mizanları, bilançoları ve gelir tabloları elektronik ortamda tarafımıza iletilmiştir.
Bir önceki raporda ayrıntılı şekilde belirtildiği üzere; konkordato başvurusunun 21.02.2022 tarihinde yapıldığı, dava dosyasındaki ön projenin hazırlanmasına esas olan muhasebe verilerinin 31.12.2021 tarihi itibariyle olduğu, iki tarih arasında geçen sürenin (52 gün) uzun olması nedeniyle başvuru tarihine en yakın tarih olan 31.01.2022 tarihi itibariyle muhasebe verileri de temin edilmiştir. Öte yandan tarafımızdan hazırlanan iş bu raporda kullanılan hesaplama ve değerlendirmelerde şirketin 31.05.2022 tarihli veriler esas alınmıştır.
(Raporda belirtilen) mali tablolarda 31/12/2021 ve 31/05/2022 kaydi değerler ve aynı tarihli rayiç değer bilgileri verilmiştir. İş bu rapor tarihi itibariyle şirkete ait varlıklar (stoklar ve gayrimenkuller) için rayiç değer tespitleri yaptırılmış olduğu için 31/05/2022 tarihli kaydi bilançosundan aktiflerin içinde muhtemel kaydi değerleri rayiç değerlerinden farklı olan kalemlerin rayiç değerleri esas alınarak “Rayiç Değer Bilançosu” heyetimiz tarafından oluşturulmuştur.
2. Mali Tablolar
Davacı şirketin varlıklarına ilişkin söz konusu iki tarih arasındaki (31/12/2021-31/05/2022) değişimler temel alındığında kaydi değerlerle rayiç değerler arasındaki farklılık dikkat çekmektedir. Bu durum Türkiye’deki muhasebe kültürünün genel özelliğinin bir sonucu olsa da konkordato sürecinde firmanın kayıtlarını rayiç değerler temel alınarak güncellemesi önerilmektedir. Ancak, rayiç değerlere yönelik doğru bir metodoloji ile yapılan hesaplama olduğu sürece de bu durum konkordato süreci açısından kronik bir sorun oluşturmayacaktır. Ayrıca şirketin varlıkları arasında yer alan Binalar Hesabında, Taşıtlar Hesabında ve Arazi ve Arsalar Hesabında konkordato başvurusuna esas alınan 31/12/2021 tarihli bilançolarda mevcut olan (04/02/2022 tarihinde satışa konu edilmiş) gayrimenkullerin 31/05/2022 tarihli bilançoda yer almamaktadır. Bu hususta komiser heyeti olarak tarafımızdan yapılan inceleme sonucunda söz konusu varlıkların satıldığı görülmüştür. Bu konuya ilişkin ayrıntı bilanço kalemleri bazında yapılan inceleme kısmında verilmiştir.
Davacının 31.12.2021-31.05.2022 tarihleri arasındaki yükümlülüklerinde meydana gelen değişimler incelendiğinde; kısa vadeli yabancı kaynaklarda azalış, uzun vadeli yabancı kaynaklarda artış olduğu, uzun vadeli yabancı kaynaklardaki artışın nedeninin ortaklara borçlar hesabındaki artıştan, kısa vadeli yabancı kaynaklardaki azalışın ise Satıcılar Hesabı ve Diğer Ticari Borçlar hesabındaki ters bakiyeli işlemlerden kaynaklandığı görülmüştür. Ters bakiyeli işlemler komiser heyeti tarafından rayiç değer bilançosunda uygun hesaplara virman edilmiştir. 31/05/2022 tarihli veriler temelinde bu tarihe ilişkin yapılan kapsamlı inceleme ve ters bakiye düzeltmeleri sonucunda firmanın ilgili tarih temelinde rayiç değerlere göre kısa vadeli yükümlülüklerinin toplamda 156.216.119,22 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacı şirketin 01/01/2022-31/05/2022 dönemleri arasındaki gelir tablosu incelendiğinde 31.05.2022 itibariyle davacı şirket 43.342.936,38 TL kar etmiş olduğu gözükmektedir. Fakat bu durum yanıltıcıdır. Şöyle ki davacı şirket faaliyetini hakkediş yöntemine göre yürütmektedir. Bu yöntemde hakkediş faturası kesilmeden ilgili stok kaleminin gelir tablosuna gider olarak yansıtılmaz. Bu işlemler genellikle yıl sonunda yapılır. Bu çerçevede davacı şirketin muhasebesinde 31.05.2022 itibariyle dönem kar/zararını belirlemeye dönük muhasebe kayıtları yıl sonu gelmediği için yapılmamıştır. Yukarıdaki karın fiktif kar olduğu söylenebilir.
3.Nakit Varlığının Tespiti
Şirketin Kasa ve Bankalar nezdinde tuttuğu nakit varlıkları tablo halinde sunulmuştur. Bunların tamamının firmanın mizanında kayıtlı olduğu görülmüştür. Verilen çekler ve ödeme emirleri hesabında yer alan toplam 10.159.350,41 TL tutarındaki çekler rayiç değer bilançosu belirlenirken 321 Borç Senetleri Hesabına virman edilmiştir. Ayrıca bankalar hesabındaki tutarların doğruluğu da banka ekstreleri ile teyit edilmiştir. Alınan çeklerin tahsil kabiliyetleri incelendiğinde bu çeklerin tahsil kabiliyetleriyle ilgili şüpheler olduğu görülmektedir. Hazır değerler içerisinde çeklerin kaynak alanının oranının yüksekliği bu çeklerin tahsil kabiliyetine ilişkin şüpheyle birlikte değerlendirildiğinde bu çekler temelinde bir konkordato sürecinin tasarlanmasının gerçekçi olmadığı söylenebilir.
4.Alacakların Tespiti
Şirketin konkordato talebi tarihi itibariyle alacakların türleri itibariyle dökümü tablo haliuinde sunulmuştur. Alacakların tamamı firma muhasebesinde kayıtlı olduğu görülmüştür.
Yüce Mahkemeye sunulmuş daha önceki raporlarda bahsedildiği gibi komiser heyetince yapılan incelemeler sonucunda 120 Alıcılar hesabında, 127 Diğer Ticari Alacaklar hesabında, 320 Satıcılar Hesabında ve 329 Diğer Ticari Borçlar hesabında ters bakiye veren hesaplar olduğu görülmüştür.
Yine daha önce Yüce Mahkemeye sunulmuş olarak raporlarda yapıldığı gibi rayiç değer hesaplamalarında ters bakiye veren 120 Alıcılar Hesabı ve 127 Diğer Ticari Alacaklar Hesabı 340 Alınan Sipariş Avansları hesabına, 320 Satıcılar Hesabı ve 329 Diğer Ticari Borçlar Hesabındaki ters bakiyeler de 159 Verilen Sipariş Avansları Hesabı ve 127 Diğer Ticari Alacaklar Hesabına virman edilmiştir. Böylece davacı şirketin gerçek borç alacak tutarları bulunmuştur. Diğer taraftan davacı şirketin alacaklılarına ilişkin bazı kayıtların şirket yetkilisi tarafından “böyle bir borcun olmadığı” beyan edilmiştir. Bu beyan üzerine komiser heyetince alacaklılara mutabakat yazıları gönderilmiştir. Davacı şirketin kayıtlarında sıfır bakiye olarak gözüken bazı alacaklılar mutabakat yazılarımıza alacak tutarlarını bildirmişlerdir. Tarafımıza bildirilen bu tutarlar rayiç bilançonun oluşturulmasında borç olarak hesaplamaya dahil edilmiştir. Fark toplamı net (fazla ve eksik gelenlerin net sonucu) 15.753.189,62 TL’dir. Borca batıklık vb. hesaplamalar yukarıdaki düzeltme ve virman işlemlerinden sonra oluşan tutarlar esas alınarak yapılmıştır.
Yukarıdaki düzeltme işlemleri sonucunda davacı şirketin 31/05.2022 tarihinde kaydi değerler temelinde toplam 14.638.221,05 TL rayiç değerler temelinde ise toplam 50.307.598,36 TL ticari alacağı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
5.Stok Varlığının Tespiti
Şirketin faaliyetleri çerçevesinde elinde tuttuğu ve tamamı kayıtlı emtia stoklarının türleri itibariyle dökümü tablo halinde sunulmuştur. Davacı şirketin tabloda yer alan stoklarının firmanın esas faaliyet konusu çerçevesinde elektrik malzemeleri olduğu ifade edilmiştir. Muhasebe defterlerinde kayıtlı stok tutarı 31.12.2021 tarihinde 141.319.642,98 TL kaydi değerli, 180.000.000,00 TL rayiç değerli stok olduğu görülmüştür. 30.05.2022 itibariyle stokların kaydi değeri 171.856.392,94 TL olarak gözükmektedir.
Stokların sayımı ve bunların rayiç değerlerinin tespiti mahkeme marifetiyle bilirkişiye yaptırılmış ve raporlar tarafımıza bildirilmiştir. Bu raporların ayrıntısı raporda tablo halinde verilmiştir. (Sakarya Malatya ve Maraş depolarında mevcut toplam stok miktarı 30.611.369,81 TL)
320 Satıcılar Hesabındaki ters bakiye veren hesapların avans usulü çalışılmasından kaynaklandığı davacı şirket yetkililerince tarafımıza beyan edilmiş ve bu nedenle tarafımızdan 159 Verilen Sipariş Avansları Hesabına virman edilmiştir. Stoklar Hesabında gözüken toplam 123.975.408,49 TL’nin 81.104.159,01 TL’lik kısmı söz konusu virman sonucunda gelmiştir. Başka bir ifadeyle davacının gerçek stok tutarı (avanslar hariç, ticari mallar ve hammadde-malzeme dahil) 37.271.249,48 TL’dir. Borca batıklık vb. hesaplamalar bu tutarlar üzerinden yapılmıştır. Bu da davacının stoklara ilişkin kayıtlarının fiili durumu yansıtmadığını ortaya koymaktadır. Ayrıca piyasa koşulları temelinde bir değerlendirme yapıldığında firmanın sahip olduğu stokların yüksek bir kaynak etkinliği olmadığı düşünülmektedir. Çünkü Sakarya depo da bulunan stoklar hacizlidir. Diğer depolarda bulunan stoklarında gerektiğinde nakite dönüşme potansiyeli tartışmalıdır.
6.Sabit Varlıkların Tespiti
Şirketin faaliyetlerinde kullandığı ve muhasebesine kayıtlı sahip olduğu sabit varlıkları raporda tablo halinde sunulmuştur. Yüce Mahkemeye komiser heyetince sunulmuş olan 23.04.2022 tarihli raporda belirtilmiş olduğu gibi 28.02.2022 itibariyle şirketin arsa ve araziler hesabında, binalar hesabında her hangi bir tutar olmadığı görülmüştür. Taşıtlar hesabında ise önemli azalışlar görülmüştür. Bu durumun nedenleri tarafımızdan sorgulanıp araştırılmıştır. Haklar hesabında raporlananlar finansal kiralama (leasing) yoluyla edinilen iş makineleridir. Yine 23.04.2022 tarihli raporda bahsedilmiş olduğu üzere firmanın konkordato süreci öncesinde taşınmazlarını satmış olduğu tespit edilmiştir. İlgili raporda firmanın satışı yapılan taşınmazlarının listesi ve satış tarihleri ayrıntılı olarak paylaşılmıştır. Firmanın 23.04.2022 tarihli raporda ayrıntıları verilen satışa konu taşınmazlarla ilgili olarak SPK lisanslı firmaya değer belirleme yaptırılmıştır. İlgili raporlar bu rapor ekinde sayın mahkemeye sunulmuştur. Satılan gayrimenkullerin satış değeri ve satış tarihindeki rayiç değerleri aşağıdaki tablolarda detaylı olarak verilmiştir.
Davacı Tarafından Satışı Yapılan Gayrimenkuller
Ekim 2021 Dönemindeki Satışlar
Davacının kayıtlarında yer alan ve Ekim 2021 döneminde satışı yapıldığı belirlenen 6 adet gayrimenkulün sahibi davacı şirket iken 21.10.2021 tarihinde …. Ulaşım Ltd. Şti’ne satılmıştır. Satış bedelleri banka üzerinden tahsil edilmiştir. Ancak satış değerlerinin piyasa rayiç değerleri ile uyumlu olup olmadığının belirlenmesi için sayın mahkemenin görüş ve talebi doğrultusunda rayiç değer tespiti yaptırılmıştır. Satış değerleri ile satış tarihindeki rayiç değerleri arasında toplam 2.495.000,00 TL fark olduğu görülmüştür. Yani zikredilen gayrimenkuller gerçek değerlerinin altında bir fiyatla satılmıştır.
Şubat 2022 Dönemindeki Satışlar
Şirketin 04/02/2022 tarihinde satış yoluyla elden çıkardığı toplam 12 adet gayrimenkulün satış değerlerinin toplam 1.934.376,57 TL olduğu, satış tarihindeki rayiç değerlerinin toplamının 6.560.000,00 TL olduğu, aradaki farkın 4.749.385,81 TL olduğu görülmüştür. Bu bağlamda Şubat döneminde yapılan gayrimenkul satışlarının gerçek değerleri altında yapıldığı belirlenmiştir. Ayrıca yukarıdaki tabloda da belirtilen gayrimenkullerin satışı konkordato başvurusunun hemen öncesinde gerçekleştirilmiştir. Gerçekleştirilen bu satışlarla ilgili nakit bir tahsilat yapılmadığı, satılan firmadan alacaklı görünüldüğü tespit edilmiştir.
Konkordatoya başvurmadan önce davacı şirketin aktifine 11 adet taşıt kayıtlıdır. Bu taşıtlardan 8 tanesi konkordato başvursunun hemen öncesinde satılmıştır. 3 adet taşıt ise 31.05.2022 itibariyle hala şirketin aktifine kayıtlıdır. Satılan taşıtların rayiç değeri (tarafımızdan kasko bedelleri esas alınarak tarafımızdan belirlenmiştir) değeri 1.586.351,00 TL, şirketin aktifinde kayıtlı olan taşıtların toplam rayiç değeri (kasko bedellerine göre) 734.250,00 TL’dir. Bu tutar rayiç değer bilançosunun oluşturulmasında dikkate alınmıştır.
Davacı Şirketin Borçlarının ve Borç Türünün Tespiti
Birinci rapor döneminde yapılan çalışmalar sonucunda komiser heyeti olarak tarafımızdan tespit edilen davacı şirketin ödeme gerektiren borçları rapordaki tablolarda detaylı olarak verilmiştir.
Davacı şirketin konkordato başvurusu yaptığı 21/02/2022 tarihinde mahkemeye sunmuş olduğu 31/12/2021 tarihli mali veriler üzerinde heyetimizce yapılan düzeltmeler ve eklemelerden sonra davacının konkordatoya tabi borç miktarı (konkordatoya başvurduğu dönemde itibariyle) 526.633.286,00 TL olarak hesaplanmıştır. Bu toplamın ayrıntıları ve dağılımı rapordaki tabloda gösterilmiştir. Ancak heyetimiz tarafından 31/05/2022 tarihli bilançolar esas alınarak borç miktarı tekrar hesaplamıştır. Bu hesaplamalarda ters bakiye düzeltmeleri yapılmış, bazı alacaklılardan mutabakat alınmıştır. Bu şekilde 31/05/2022 tarihi itibariyle heyetimizce yapılan hesaplamalarda davacı şirketin toplam borç miktarı 551.753.882,91 TL olarak tespit edilmiştir. Bu borcun 339.562.939,44 TL’si adi borç, 1.292.734,49 TL’si rehinli borç ve imtiyazlı borç 5.625.995,98 TL tutarındadır. Ayrıca ciro edilen çeklerden dolayı ortaya çıkan borçların 205.272.213,00 TL tutarında olduğu tespit edilmiştir. Belirtilen adi borçların ayrıntıları ve heyetimiz tarafından yapılan çalışmalar sonucunda davacı şirket tarafından ciro edildiği belirlenen ve bu yüzden şirketin borç miktarına dahil edilmesi gerektiği düşünülen çeklerin listesi raporda tablo halinde verilmiştir.(Ciro edilen çekler davacı şirketin ön projesinde ve borç hesabında yer almamaktadır).
Komiser heyeti tarafından hesaplanan alacak tutarına karşılık davacı tarafından bazı borçlar kastedilerek; “böyle bir borcun olmadığı, geçici mühletten önceki zamanlarda ödendiği ancak muhasebe kayıtların düşülmediği” beyan edilmiştir. Ayrıca şirket ortağının şirketten olan alacağının bir kısmından feragat edeceğini beyan ettiği, fakat feragat işleminin iş bu rapor tarihi itibariyle gerçekleşmediği görülmüştür. Diğer taraftan davacı beyanlarının teyidi ve şirketin gerçek borç tutarının belirlenmesi için komiser heyetince alacaklılara mutabakat yazısı gönderilmiş. Gelen cevabi yazılara göre davacı şirketin borç miktarı heyetimizce tekrar hesaplanmıştır.
7.Özkaynak Hesaplamaları
Davacı şirketin ön projesi ekinde yer alan 31.12.2021 tarihli özkaynak hesapları ile tarafımızdan temin edilen 28.02.2022 tarihli özkaynak grubunun detayları raporda belirtilmiştir.
Davacı şirketin sermayesi 5.000.000,00 TL olup, tamamı ödenmiştir. Ortakların sermaye borcu yoktur. Şirketin kaydi bilançoya göre özkaynakları (31.12.2021 tarihi itibariyle) 4.245.325,10 TL’dir. Rayiç değer bilançosuna göre özkaynakları ise -142.299.044,56 TL negatiftir.
Öte yandan davacı şirketin kaydi bilançoya göre özkaynakları (31/05/2022 tarihi itibariyle) 47.588.261,48 TL’dir. Rayiç değer bilançosuna göre özkaynakları ise -142.299.044,56 TL negatiftir.
8.Borca Batıklık Hesaplaması
Konkordato talebi tarihi itibariyle kaydi ve rayiç bilanço değerlerine göre borca batıklık hesaplaması aşağıdaki raporda tablo halinde verilmiştir.
Davacı şirketin ciro ettiği çeklerden doğan ödeme borcu dikkate alınmadan şirketin kaydi bilanço değerleri üzerinden borca batık olmadığı hesaplanmıştır. Ancak rayiç değer bilançosuna göre şirket -142.299.044,56 TL borca batıktır.
Öte yandan ciro edilen çeklerden doğan ödeme yükümlülüklerin de hesaba katılması gerekmektedir. Bu şekilde ciro edilen çeklerde şirketin borçlarına dahil edildiğinde davacı şirketin borca batıklık oranı daha da artmaktadır. Ciro edilen çeklerin listesi incelendiğinde söz konusu çeklerin keşidecisinin … Elektrik olduğu belirlenmiştir. … Elektrik de konkordato ilan etmiş ve akabinde mahkeme tarafından (Ankara 3 Asliye ticaret Mahkemesi 2022/86 esas sayılı dosyasında) konkordatosu reddedilerek şirketin (16/06/2022 tarihi itibariyle) iflasına karar verilmiştir. Bu yüzden davacı şirketin ciro ettiği çeklerle ilgili olarak ödeme talepleri ile karşılaşacağı kesin gözükmektedir. Ciro edilen çekler dahil edilerek borca batıklık durumu hesaplandığında davacı şirketin -347.571.257,56 TL borca batıktır. Firmanın ciro edilen çekler temelinde yapılan borca batıklık hesaplamasında ortaya çıkan borca batıklık derecesi göz önüne alındığında piyasa koşullarında etkin olarak faaliyetlerini sürdürmesi zor görünmektedir.
9.Varlıkların Borçları Karşılama Oranının Hesaplanması
Ön proje ekinde sunulan bilançonun kaydi göre (31/05/2022 tarihli bilançoya verilerine göre) davacı şirketin toplam varlıklarının toplam borçlarını karşılama oranı pozitiftir. Ancak rayiç değerlerine davacı şirketin varlıklarının toplamı şirket borçlarını karşılamaya yetmemektedir. Ciro edilen çeklerden doğan borçlar da dikkate alındığında şirket varlıkları borçlarının sadece %70,58’ini karşılayabilmektedir.
Ancak şirketler pozitif özkaynağa ve varlıklarını borçlarını karşılasa bile bazı durumlarda borçlarını döndürme sorunu yaşayabilirler. Bu durumu tespit etmek için davacının duran varlıklarını satmadan borçlarını ödeme kabiliyetini ortaya çıkarmak için dönen varlıklarının (alacaklar, stoklar ve hazır nakit değerlerinin toplamı) borçlarını karşılama oranına bakmak gerekir. Bu durumun başta gelen nedeni işletmelerin net çalışma sermayelerinin negatif olmasıdır. Net çalışma sermayesinin negatif olması demek dönen varlıkların kısa vadeli borçları karşılayamaması anlamına gelir. Çalışma sermayesi negatif olan işletmeler vadesi gelen borçlarını ödemede kısa dönemli kısır döngüye girerler. Davacı şirkette de bu durumun olup olmadığı incelenmiş ve hesaplamalar tablo halinde verilmiştir.
Ciro edilen çeklerden doğan borçlar dikkate alındığında dönen varlıkların borçları karşılayabilme oranı %69,41’de kalmaktadır. Bu da firmanın borç ödemede aciz durumda olduğunu göstermektedir.
C. Mahkemeye Sunulan Ön Projede Eksiklik Bulunup Bulunmadığının Değerlendirilmesi
Davacının ön projesinde sunulması gereken bilgi ve belgeler açısından bir eksikliği bulunmadığı görülmüştür.
D. Mahkemeye Sunulan Ön Projenin Uygulanabilirliğinin Değerlendirilmesi
Davacı tarafından ön projede beyan edilmiş borç tutarı 216.088.962,33 TL’dir. Fakat tarafımızdan yapılan incelemelerde 120 Alıcılar Hesabının, 127 Diğer Ticari Alacaklar Hesabının, 320 Satıcılar hesabının ve 329 Diğer Ticari Borçlar hesabında ters bakiye veren alt hesaplar olduğu görülmüştür. Bu durum raporumuzun “ticari alacaklar” kısmında ayrıntılı olarak anlatılmıştır.
Söz konusu düzeltmelerden sonra şirketin borcu toplam 321.361.073,34 TL TL olmaktadır. Ciro edilen çeklerden doğan borçlar ilave edildiğinde ise toplam borç tutarı 526.633.286,34 TL olmaktadır.
Dava dilekçesinde göre davacı şirket, vade konkordatosu talep etmekte olup borçların 1 yıl ödemesiz, 2024 yılı başından itibaren 60 ay vade ile eşit taksitlerle ödemeyi teklif etmektedir.
Konkordato kaynaklarının uygulanabilirliğini değerlendirmek üzere her bir kalemin ayrı ayrı ayrıntılı analizi, incelemesi ve değerlendirmesi tarafımızdan yapılmış ve görüşlerimiz aşağıda verilmiştir.
1. Ticari Faaliyetlerden Öngörülen Kar
2022-2028 yılları arasında gelir projeksiyonu yapılmıştır. Buna göre 2022-2028 yılları arasında şirket toplam 182.049.412,16 TL kar edeceği öngörüsü proforma gelir tablosundan anlaşılmaktadır.
Proforma gelir tablosu incelendiğinde; 2021 yılı satış toplamının her yıl yaklaşık %13 oranında artacağı öngörülerek gelir projeksiyonun yapıldığı anlaşılmaktadır. Ancak şirket geçici mühlet içinde yeni iş anlaşması yapamamıştır. Konkordato sürecinde bulunması yeni iş almasını olumsuz etkilemiştir. Üstelik … Elektrik AŞ.’nin iflas etmesi de davacı şirketin geleceğe yönelik faaliyetlerini olumsuz etkilemektedir.
2. Sermaye Artışı
Ortak tarafından 2.000.000,00 TL sermaye artışı ön görülmüştür. Şirketin mevcut mali büyüklüğü göz önüne alındığın ifade edilen artış tutarının mali büyüklüğe paralel olmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle revize projede artırılacak sermaye tutarının yükseltilmesi ve ortağın sermaye artışında kullanacağı varlıklarını beyan etmesi gerekmektedir. Ancak 5 aylık süre içinde sermaye artışı yapılmadığı gibi ortak şirketten olan alacaklarına ilişkin olarak herhangi bir feragatte bulunmamıştır.
3. Dönembaşı Nakit Ve Hazır Değerler
Konkordato tarihi itibariyle şirketin sahip olduğu nakit varlığı (kasadaki para ve bankadaki vadesiz mevduat) 2.148.227,39 TL’dir. Bu kalemin konkordato kaynağı olarak kullanılması mümkündür.
4. Ticari Alacaklardan Tahsilat
Şirket alacaklarının ve portföydeki çeklerin tahsilatından eline 40.000.000,00 TL geçeceği öngörülmüştür. 31.05.2022 itibariyle geçici mühlet süresi içinde tahsil edilen alacak tutarı 1.466.975,15 TL olduğu görülmüştür. Bu performansın konkordato sürecine olumlu katkı sağlamayacağı değerlendirilmiştir.
5.Stoklar
Şirketin mevcut stokları gelir tablosu ve nakit akış tablosu projeksiyonlarında hesaba katılmıştır. Bu nedenle bağımsız bir konkordato kaynağı olarak görülmemiştir. Ancak yukarıda ifade edildiği gibi şirketin fiili stokları kayıtlarda gösterilen miktardan ve değerden çok az olarak belirlenmiştir. Bu da stokların kaynak olarak kullanılma ihtimalini azalmaktadır.
6. Değerlendirme
Davacı firmanın Konkordato Ön Projesindeki borç ödeme teklifine esas olan kaynak yaratma alanları incelendiğinde, borç ödeme vadesi boyunda davacının yaklaşık 226.197.639,55 TL kaynak yaratacak alan belirttiği görülmüştür. Ancak süreç içerişinde şirketin borç miktarı önemli oranda artarken, kaynakların bir kısmının gerçekçi olmadığı belirlenmiştir. Bu bağlamda davacı şirketin konkordatoya tabi borç miktarı (geçici mühlet başvuru tarihi itibariyle) 526.633.286,34 TL’ye ulaşmaktadır. Bunun sonucu olarak da davacının mevcut ön projedeki konkordato kaynakları ile borçlarını karşılaması mümkün gözükmemektedir.
SONUÇ VE DEĞERLENDİRME
Heyetimizce yapılan inceleme ve değerlendirmelere göre sayın mahkemenin tarafımıza tevdi ettiği görevlere ilişkin sonuçlar aşağıda ayrıntılı olarak verilmiştir.
a.Davacı şirketin mali durumu:
Davacı şirketin varlıkları, 31.12.2021 tarihi itibariyle kaydi değerlere göre 201.998.141,00 TL, rayiç değerlere göre 338.873.217,20 TL’dir. Şirketin 31.05.2022 tarihi itibariyle varlıkları ise kaydi değerlere göre 205.376.591,28 TL, rayiç değerlere göre 204.182.625,35 TL’dir.
b.Sunulan konkordato ön projesindeki ve alacaklılar listesindeki bilgi ve belgeler ile hedeflerin şirket defterlerindeki gerçek verilerle uyumlu olup olmadığı:
Dava dosyasında yer alan ön projede belirtilen alacaklılar toplamı (yani firmanın toplam borçları) 216.088.962,33 TL iken heyetimizin inceleme ve düzeltmeleri sonucunda şirketin borç toplamının (ciro edilen çekler hariç) farklı olduğu görülmüştür. Tarafımızdan yapılan düzeltmeler sonucunda geçici mühlet başvuru tarihi itibariyle davacı firmanın toplam borcunun 526.633.286,34 TL, 31/05/2022 tarihinde hesaplanan borç tutarı toplamda 551.753.882,91’TL’dir.
c.Şirketin kaydi değerler ve rayiç değerlere göre borca batık olup olmadığı:
Şirketin kaydi ve rayiç bilanço değerleri üzerinden yapılan borca batıklık hesaplaması sonucuna göre, şirket 31.12.2021 itibariyle borca batık değildir. 31.05.2022 itibariyle kaydi değerlere göre borca batık değildir fakat rayiç değerlere göre -142.299.044,56 TL borca batık durumdadır. Fakat ciro edilen çeklerden doğan borçların ilave edilmesinden sonra şirketin -347.571.257,56 TL borca batıktır.
d.Konkordato ön projesinin uygulanabilir nitelikte olup olmadığı
Davacı firmanın 3 aylık geçici mühlet içinde ve sonradan verilen 2 aylık ek süre zarfında hem aktiflerinin hem de yükümlülüklerinin rayiç değerlerinin tespiti yönünde önemli tespitler yapılmıştır. Ancak, firmanın gerek konkordato sürecinin devamlılığı gerekse kesin mühlet sürecine girmesi durumunda bu süre içerisinde firmanın doğru ve etkin bir pozisyon alınabilmesi için firma stoklarının değerlerinin uzman kişilerce belirlenmesi, 120 ve 320 mutabakatlarından eksik kalanların tamamlanması ve firmanın konkordato sürecinin öncesinde satışını yaptığı taşınmazların rayiç değerlerinin belirlenmesi gerekmektedir. Raporun önceki kısımlarında belirtildiği gibi firmanın Sakarya, K. Maraş ve Malatya illerindeki stoklarının değerlemesi Yüce Mahkeme tarafından görevlendirilmiş olan bilirkişiler tarafından yapılmıştır. Bu raporlara göre tespite edilen şirket stoklarının konkordato ön proejesinde belirtilen stoklardan düşük olduğu belirlenmiştir. Öte yandan şirketin geçici mühlet öncesi satılmış olan gayrimenkullerinin satış tarihindeki rayiç değerleri mahkeme marifetiyle değerleme şirketlerine yaptırılmıştır. Buna göre davacıya ait gayrimenkullerin satış fiyatlarının, satış tarihi itibariyle bulunan rayiç değerlerinden düşük olduğu görülmüştür. Ayrıca satış fiyatı ile rayiç fiyat arasında oluşan fiyat farkının sonradan tahsiline yönelik herhangi bir sözleşme, çek veya senet olmadığı görülmüştür. Yine resmi olarak gösterilen satış bedellerinin alıcı firmadan tahsil edilmediği belirlenmiştir. Öte yandan davacının hem alacaklısı olduğu hem de çeklerini ciro ettiği … Elektrik AŞ.’nin konkordato başvurusunun reddedilmesi ve iflasına karar verildiği görülmüştür. Bu gelişmenin şirketin mali durumunu olumsuz etkileyeceği aşikardır. Yine şirket ortağının şirketten olan alacaklarından feragat etmediği belirlenmiştir. Son olarak davacı şirketin yapmış olduğu yeni iş anlaşmalarına yönelik bilgi ve belge talep edilmiş, ancak bu yönde bir doküman komiser heyetine ibraz edilmemiştir. Davacının konkordato ön projesinde 216.088.962,33 TL borç gösterdiği ve bunların ödenmesi için yaklaşık 226.197.639,55 TL kaynak gösterdiği görülmüştür. Ancak yapılan yapılan hesaplamalardan sonra gösterilen kaynakların sağlanmasının mümün olmadığı anlaşıldığı gibi davacının borç miktarı geçici mühlet başvuru tarihi itibariyle davacı firmanın toplam borcunun 526.633.286,34 TL, 31/05/2022 tarihinde hesaplanan borç tutarı toplamda 551.753.882,91’TL’dir.
Başka bir ifadeyle davacılar tarafından Yüce Mahkemeye sunulan ön projede beyan edilen borç miktarının , süreç içerisinde heyetimizce yapılan çalışma ve hesaplamalar sonucunda önemli oranda arttığı, ancak yapılan yeni hesaplamalarda kaynakların artmadığı hatta azaldıkları tespit edilmiştir. Ayrıca konkordato projesinde ön görülen kaynakların konkordato sürecinin etkin bir şekilde işletilmesine katkı sağlamaktan uzak olduğu, projede sunulan kaynakların etkin nitelikte kaynaklar olmadığı tespit edilmiştir. Bunun sonucu olarak da davacının mevcut ön projedeki konkordato kaynakları ile borçlarını karşılayamayacağı görülmektedir. Bilindiği üzere konkordato sürecinin ana amacı yaşadığı hazır değer sorunu nedeniyle borç ödeme acziyeti içerisinde düşen firmaların faaliyetlerini sürdürebilmeleri için etkin bir eko sistem inşat ederek firmanın bu süreçte kaynak etkinliğine ulaşmasına katkı sağlamaktır. Kaynak etkinliğine ulaşılmasında ve nakit sorununu çözecek kaynakların firmaya kazandırılmasında konkordato sürecinde firmaya kazandırılması ön görülen kaynaklar çok önemlidir. Davacı firmanın konkordato projesi bu önem ekseninde değerlendirildiğinde projenin kaynaklar itibariyle yetersiz olduğu, konkordato sürecinde beklenen etkinliği sağlama kabiliyetinin çok düşük olduğu görülmüştür. Bu ifade edilenler ışığında firmanın konkordato sürecinin sürdürülmesinin anlamlı olmadığı düşünülmektedir. Ayrıca rayiç değerler temelinde borca batıklık derecesi göz önüne alındığında faaliyetlerini piyasa koşulları içerisinde sürdürme kabiliyetinin de olağan dışı kaynaklar yaratılmadığı sürece zor olduğu görülmektedir. Nihai karar Yüce Mahkeme’nindir. ” şeklinde görüş bildirmiştir.
Talep, borçlu hakkında, İİK’nın 285. vd. maddeleri uyarınca geçici ve kesin mühlet kararları verilmesi ile konkordato projesinin tasdiki istemine ilişkindir.
Konkordato, borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlunun, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için başvurabileceği kendine özgü bir cebri icra kurumudur. Konkordatoda amaç, elinde olmayan nedenlerle işleri iyi gitmeyen, mali durumu bozulmuş olan ve borçlarını ödeyip faaliyetlerini devam ettirmek isteyen dürüst borçluyu koruyarak mali durumunun iyileşmesini sağlamak ve alacaklıların, borçlunun muhtemel bir iflasına nazaran, daha fazla ölçüde alacaklarına kavuşma olanağı yaratmaktır. Konkordato ile alacaklılar, alacaklarının bir kısmından vazgeçerler ve/veya borçluya, ödeme konusunda belirli bir vade tanırlar. Bu durumdaki bir borçlunun iflas etmesi, faaliyetlerinin tümüyle sona ermesine ve alacaklıların alacaklarını büyük oranda tahsil edememelerine neden olur. İçinde bulunduğu mali koşullara göre borçluya borçlarını belirli bir oran veya vadeyle ödeme imkanı verilmesi hem borçlu bakımından ve hem de alacaklılar bakımından olumlu sonuçlar doğurur. Alacaklılar arasında eşitlik esasına dayalı bir ödeme sağlanır ve borçlu iktisadi faaliyetlerine devam eder. Böylece borçlu, piyasadaki varlığını sürdürürken, piyasadaki istikrar ve istihdam imkanları da korunmuş olur.
Konkordato vade verilmesi, tenzilat yapılması ve bu ikisinin birlikte istendiği kombine/karma konkordato şeklinde olabilir. Borçlu bu seçenekleri değerlendirirken alacaklılar arasındaki eşitliği ya da en azından denkliği sağlayacak ve onların kabul oyunu alacak uygun bir kombinasyona ulaşmaya çalışacaktır. Borçlu malvarlığını bildirirken kasa ve bankalardaki parasını, taşınmazlarını, taşınırlarını, üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarını ve buna mukabil şahsi ve kefalet borçlarını, verdiği rehinlerini de tek tek bildirmesi gerekir.
İİK‘ m.287’deki borçlunun iyileşmesi ve konkordatonun tasdiki ihtimali “ konkordatonun başarı şansı “ kavramı altında ifade edilmiştir. Başarı olasılığı kavramından anlaşılan husus, konkordato projesinin gerçekleşme şansına sahip görülmesidir. Bu sonuca, borçlunun durumu, malvarlığı gelirleri ve taahhütlerini yerine getirmesine engel olan nedenler gözetilerek, objektif verilere göre konkordato başarı olasılığı yargıç tarafından belirlenecektir. ( Konkordato ve Yeniden Yapılanma Hukuku -Av.Sümer Altay, sayfa 112, 1. Cilt). İİK ‘nun 289/3. fıkrasında, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması halinde bir yıllık kesin mühlet verileceği belirtilmiştir
Mehaz İsv. İİK’da da konkordato mühletinin amaçlarından biri olarak “borçlunun iyileşmesi” kavramına yer verilmiştir. İyileşmeden söz edilebilmesi açısından bilançosal bir iyileşme yeterli olmayıp, yapısal (gerçek) bir iyileşmenin varlığı aranmalıdır. Bu sebeple konkordato talebi, sadece zaman kazanmaya yönelik bir talep olmayıp sürekli ve kalıcı bir iyileşme olasılığını konkordato projesi yardımıyla inanılır kılmalıdır. Bu nedenle ön proje sadece dilek ve temenniler içeren soyut bir belge olarak anlaşılmamalı., mahkeme tarafından mühlet verilebilmesi için ön projenin nasıl başarılı olacağı açıklanmalıdır (Yeni Konkordato Hukuku, Selçuk Öztek / Ali Cem Budak, Müjgan Tunç Yücel, Serdar Kale, Bilgehan Yeşilova, 2. Baskı, sayfa 187).
Borçlunun konkordato projesine , alınan komiser raporlarına ve dosya kapsamına göre;
Borçlu şirketin konkordato projesinde şirketin toplam borçlarını 216.088.962,33 TL olarak belirtmiş olmasına rağmen konkordato komiser heyetince yapılan inceleme ve ( şirketin muhasebe kayıtlarındaki ters bakiye düzeltmeleri ve bazı alacaklılardan alınan mutabakatlar ile) yapılan düzeltmeler sonucunda şirketin borç toplamının (ciro edilen çekler hariç) geçici mühlet başvuru tarihi itibariyle 526.633.286,34 TL ve 31/05/2022 tarihinde 551.753.882,91-TL olduğu belirlenmiştir.
Borca batıklık, TTK’nın 376. maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerine ve İİK’nın 178/1. madde ve fıkrasında belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tespit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlenmelidir.
Şirketin kaydi ve rayiç bilanço değerleri üzerinden yapılan borca batıklık hesaplaması sonucuna göre şirket 31.05.2022 itibariyle kaydi değerlere göre borca batık olmamakla birlikte rayiç değerlere göre -142.299.044,56 TL borca batık durumdadır. Fakat ciro edilen çeklerden doğan borçların ilave edilmesinden sonra şirketin -347.571.257,56 TL borca batık olduğu anlaşılmaktadır.
Ciro edilen ve talep eden şirketin borçlu göründüğü toplam 205.272.213,00 TL tutarındaki 211 adet çekin davacı şirket tarafından ön projesinde ve borç hesabında gösterilmediği anlaşılmaktadır. İİK 286 maddesine göre konkordato talep eden borçlu alacaklılarının tamamını ve alacak miktarlarını ve alacaklıların imtiyaz durumunu mahkemeye bildirmek zorundadır.
Borçlu şirket tarafından ciro edilen toplam 204.872.213 TL tutarlı 210 adet çekin keşidecisi olan …. Elektrik AŞ 16/06/2022 tarihi itibariyle Ankara 3 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/86 esas sayılı dosyasında verilen karar ile iflas etmiştir. İflas kararı henüz kesinleşmemekle birlikte …. Elektrik AŞ nin ödeme kabiliyetinin bulunmadığı açıktır. Keşidecisi iflas etmiş olan bu çekler yönünden borçlu şirketin tahsil kabiliyeti bulunmadığından borca batıklığın hesabında bu çek bedellerinin de nazara alınması zorunludur. Ayrıca borçlu şirket tarafından ciro edilen ve lehtarı …. Elektrik AŞ olan 500.000 TL bedelli bir adet çekin keşidecisi …. …. İnşaat Ltd Şti hakkındaki konkordato talebi de alacaklıların zararına hareket ettiği gerekçesiyle Ankara 1 Asliye Ticaret Mahkemesinin …./…. esas …./…. karar sayılı kararla reddedilmiş olmakla Çeliker Şirketinin içinde bulunduğu ödeme güçlüğü sebebiyle tahsil kabiliyeti şüpheli olduğundan bu çek miktarı da çekte ciranta olan ilgili … Ltd Şti’nin borca batıklığının hesabında nazar alınmalıdır.
İİK 292 maddesinin 1.d maddesine göre sermaye şirketinin borca batık olduğunun konkordato sürecinde anlaşılması halinde mahkeme konkordato talebinin reddine resen karar verecektir.
Talep eden borçlu şirketin Sakarya, K. Maraş ve Malatya illerindeki stoklarının değerlemesi bilirkişi marifetiyle yaptırılmış, bu raporlara göre tespit edilen şirket stoklarının konkordato ön proejesinde belirtilen stoklardan düşük olduğu belirlenmiştir. Borçlu şirketin konkordato talep tarihinden 18 gün önce satışını yaptığı taşınmazların resmi senetlere yansıyan bedellerini dahi tahsil etmediği belirlenmiştir. Şirket ortağı şirketten olan alacaklarından feragat edeceğini konkordato kaynakları arasında göstermiş ise de son aşamaya kadar bu yönde bir feragat olmadığı anlaşılmıştır. Borçlu şirketin yapmış olduğu yeni iş anlaşmalarına yönelik olarak da komiser heyetine herhangi bir bilgi ve belge sunulmamıştır.
Borçlu şirketin konkordato ön projesinde 216.088.962,33 TL borç gösterdiği ve bunların ödenmesi için yaklaşık 226.197.639,55 TL kaynak gösterdiği, ancak komiser heyetinin raporuna göre gösterilen kaynakların sağlanmasının mümün olmadığı ve hatta şirketin borç miktarının geçici mühlet başvuru tarihi itibariyle toplam 526.633.286,34 TL ve 31/05/2022 tarihi itibariyle 551.753.882,91’TL olduğu anlaşılmıştır.
Ön projede beyan edilen borç miktarının süreç içerisinde komiser heyetince yapılan çalışma ve hesaplamalar sonucunda önemli oranda arttığı, ancak yapılan yeni hesaplamalarda kaynakların artmadığı hatta azaldıkları, konkordato projesinde ön görülen kaynakların konkordato sürecinin etkin bir şekilde işletilmesine katkı sağlamaktan uzak olduğu, projede sunulan kaynakların etkin nitelikte kaynaklar olmadığı, şirketin mevcut ön projedeki konkordato kaynakları ile borçlarını karşılayamayacağı, projenin kaynaklar itibariyle yetersiz olduğu, konkordato sürecinde beklenen etkinliği sağlama kabiliyetinin çok düşük olduğu, şirketin konkordato sürecinin sürdürülmesinin faydasız olduğu, rayiç değerler temelinde şirketin borca batık olduğu sonucuna varılmıştır.
Değerlendirilmesi gereken bir diğer husus da borçlu şirketin konkordato talep etmeden kısa bir süre önce elindeki değerli taşınmazları borçlu şirket ile aynı konuda faaliyet göstermek üzere 07/09/2021 tarihinde kurulduğu görülen … Ulaşım Ticaret ve Sanayi Ltd Şti’ne devretmesi ve bu suretle bu mal varlığını konkordato kapsamına dahil etmeyip alacaklıların zararına hareket etmiş olmasıdır.
Dürüstlük Kuralı Medeni Kanunun Başlangıç Hükümlerinde md. 2/f. I’de düzenlenmiştir. Bu hükme göre: “Herkes haklarını kullanmakta ve borçlarını ifada hüsnüniyet kaidelerine riayetle mükelleftir”. Madde metninde sübjektif iyiniyete ilişkin MK md. 3’de olduğu gibi “hüsnüniyet” terimi kullanılmış ve “dürüstlük kuralı” deyimine yer verilmemişse de; bilindiği üzere MK md. 3’de yer alan “hüsnüniyet”, bir hakkın doğumu, kazanılması ve sonuçlarına ilişkindir. Buna karşılık MK md. 2’de ifadesini bulan “hüsnüniyet” kavramı ise; hakları kullanmada ve borçları ifada herkes için geçerli genel, objektif bir davranış yükümüne yöneliktir.(Özsunay, s.345 vd.; Tekinay, s.164, 166 vd.; Edis, s.299-300.)

7101 sayılı yasa ile değişiklikten önce konkordato hükümlerinde dürüstlük kuralı konkordato şartları içerisinde açıkça sayılmaktan çıkarılmış ise de 7101 sayılı yasa ile değişik 292/1-c , 331,333,334,ve 308/f maddeleri nazara alındığında konkordato uygulamasında dürüstlük kuralının devam ettiği anlaşılmaktadır.(Yeşilova/Şerh s477-478-20, Sarısözen 253)
Konkordato mühleti işlerinde doğrulukla hareket eden özenli davranan ancak buna rağmen mali durumu bozulan borçluya konkordato tasdik edilmeden konkordato hükümlerinden yararlanabilme imkanı sağlar (Pekcanıtaz/Atalay/Sungurtekin Özkan/Özekes s486)
MK md.2/f. I’de yer alan “Herkes haklarını kullanmakta ve borçlarını ifada hüsnüniyet kaidelerine riayetle mükelleftir” şeklindeki dürüstlük kuralı konkordato talebinin dikkate alınmasında ve borçluya konkordato mühleti verilmesinde yine konkordato mühletinin uzatılmasında ve konkordatonun tasdikinde dikkate alınacaktır. Yani konkordato prosedüründe borçlunun tutum ve davranışlarının, yaptığı işlemlerin MK md. 2/f. I’eki dürüstlük kuralına aykırı düşüp düşmediği gözönünde bulundurulmalıdır (Ansay, s.340; Berkin-Konkordato, s.83; Arslan, s.142.)
İİK 292/1c maddesinde borçlunun alacaklıları zarara uğratmak maksadıyla hareket etmesi halinde konkordato talebinin reddine karar verileceği düzenlenmiştir.
Borçlu şirketin alacaklılarının zararına olacak şekilde değerli taşınmazlarını rayiç değerlerinin çok altında değerlerle elden çıkartması ve 04/02/2022 tarihli satışların bedellerini dahi tahsil etmemesi borçlunun dürüst olması gerekliliğine uygun olmadığından konkordato talebinin bu yönüyle de reddi gerekmektedir.
Açıklanan gerekçelerle borçlu şirketin konkordato talebinin reddine karar verilmelidir.
Konkordato talebi reddedilen şirketin borca batık olması halinde iflasına karar verilmesi İİK 292 maddesi gereği zorunludur.
Borçlu şirketin temsilcisi duruşmada dinlenmiştir.
Borca batıklık, borçlunun malvarlığındaki aktif değerler toplamının, pasif değerler toplamını karşılayamaması durumudur. Şirketin sermayesinin borca batık durumda olup olmadığı TTK’nun 376. maddesi uyarınca rayiç değerlere göre tespit edilmelidir. Uzman bilirkişi aracılığıyla tespit edilebilen niteliklerine göre kayıtlardaki malvarlığının rayiç tespitinin yapılması mümkündür. Rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak borca batıklık bilançosu da dikkate alınıp bir sonuca gidilmelidir. Dava teorisindeki genel ilkeden farklı olarak konkordato bir dava olmadığından borca batıklık sadece talep tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de dikkate alınarak belirlenmelidir.
Somut davada borçlu şirket bilirkişi marifetiyle yapılan değerlemelere ve komiser heyetinin incelemelerine göre yapılan rayiç değerleme temelinde talep tarihi ve karar tarihi itibariyle borca batık durumdadır. Yargılama safhasında borçlu şirketin durumunda olumlu bir seyir gözlenmemiş ve borca batıklığı değişmemiştir.
Hüküm: Yukarıda Gerekçesi Açıklandığı Üzere;
1-Talep eden borçlu …. Enerji ve Sanayi Limited Şirketinin konkordato talebinin REDDİNE, borçlu şirket hakkında mahkememizce verilen geçici mühlet kararının ve bu kararla birlikte verilen tedbirlerin kaldırılmasına,
2-Komiserler heyetinin görevinin sona erdirilmesine,
3-Talep eden şirketin konkordato talebinin reddedildiğinin ve geçici mühlet ile tedbirlerin kaldırıldığının İİK’nun 288. maddesi gereğince ilanına ve ilgili yerlere bildirilmesine,
4- Sakarya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 31259 nolu sicilinde kayıtlı …. Enerji Sanayi Ve Limited Şirketi’nin (Vergi no ….) (Mersis no ….) İİK’nun 308. maddesi gereğince İFLASINA, iflasın 19/07/2022 günü ve saat 12.05 itibari ile açılmasına, tasfiyenin adi tasfiye usulüne göre yapılmasına,
5-İflas kararının derhal Sakarya İcra İflas Müdürlüğüne bildirilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde bir örneğinin …. 1. İcra Müdürlüğünün …./….İflas dosyasına gönderilmesine,
7-Yargılama giderlerinin talep eden üzerinde bırakılmasına,
8-Artan gider avansının İflas Müdürlüğü’ne aktarılmasına, iflas giderlerinin HMK 325.maddesi gereğince Hazineden karşılanmasına ve bu durumun tasfiye aşamasında dikkate alınmasına,
Dair talep eden şirket temsilcisinin ve vekilinin ve alacaklılar (…. Bankası, …. …. ve …. Alüminyum) vekillerinin yüzünde, borçlu şirket yönünden kararın tebliğinden itibaren diğer alacaklılar yönünden ise kararın ilanından itibaren 10 gün içerisinde, mahkememize verilecek ya da başka yer ticaret mahkemesi aracılığıyla aynı süre içerisinde mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 19/07/2022 saat 12.05

Başkan ….
e-imzalı
Üye ….
e-imzalı
Üye ….
e-imzalı
Katip ….
e-imzalı