Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/241 E. 2022/1308 K. 19.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/241 Esas – 2022/1308
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/241 Esas
KARAR NO : 2022/1308

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI : ….
VEKİLLERİ : Av….
DAVALI : ….
DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 18/02/2022
KARAR TARİHİ : 19/07/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı aleyhine ……..İcra Müdürlüğünün …./…. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takip dayanağı belgenin sunulmadığını, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, takibe itiraz süresini kaçırdıklarından işbu davayı açtıklarını, davacının borcu olmadığının tespitini, icra takibinin tedbiren durdurulmasını, takibin iptalini, alacaklı aleyhine %20 oranında tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş bu hususta 24/02/2022 tarihli gerekçeli ara karar oluşturulmuştur.
….İcra dairesine müzekkere yazılarak …./…. Esas sayılı dosyada takibe dayanak belgeler var ise belgelerin mahkememize gönderilmesi istenilmiş, …. …. İcra dairesi tarafından mahkememize verilen cevabi yazıda dosyada alacaklı vekilince sunulmuş bir takip dayanağı belgenin bulunmadığı belirtilmiştir.
Davacı vekilinin 25/02/2022 tarihli ihtiyati tedbir talebinin İİKnun 72-(3) maddesine dayanarak alacağın %15’i oranında teminat karşılığı kabulüne karar verilmiş olup teminat yatırıldığından icra dosyasına icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda müzekkere yazılmıştır.
Davacı ve davalı tarafa ticari defterlerini sunması için muhtıra ile 2 haftalık kesin süre verildiği, verilen kesin süre içerisinde tarafların ticari defterlerini dosyaya sunmadıkları anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …. …. Kimyasalları Sanayi Ve Ticaret Ltd Şti tarafından …. …. İcra Dairesinin ……… Esası sayılı dosyası ile ilamsız takip yoluna başvurulduğunu, başlatılan takibin müstenidi olarak da dosya ekinde herhangi bir bilgi ve belgeye yer verilmediğini, davacı şirketin böyle bir borcu olmadığını, davalı tarafından haksız ve hiçbir dayanağı olmamasına rağmen davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını, haksız takibin dayanağı olmadığı davacının imzasını taşıyan herhangi bir bilgi veya belgenin dosya ekinde sunulmadığı, işbu nedenle davacının davalı …. …. …. Sanayi Ve Ticaret Ltd Şti ’ye dava konusu takipten kaynaklanan herhangi bir borcu olmadığının tespitini, takibin durdurulmasını, alacaklının %20 oranında tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya 02/03/2022 tarihinde e-tebligat vasıtasıyla dava dilekçesinin tebliğ edildiği, ancak davalı şirketin süresinde cevap dilekçesi vermediği analşılmış, davalı tarafından davacının ileri sürmüş olduğu bütün hususlar inkar etmiş sayılmıştır.
Davalı tarafından varlığı iddia edilen bir hukukî ilişkinin mevcut olmadığının (yok olduğunun) tespiti için açılan davaya menfi (olumsuz) tespit davası denir (Kuru, Baki.: İcra ve İflâs Hukuku El Kitabı (Kuru-El Kitabı), Ankara 2013, s. 346).
Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir.
Menfi tespit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi , davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. (İİK md 72/8 )
Davacı her ne kadar dava dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş ise de menfi tespit davalarında takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yerin de yetkili olduğu, davaya konu icra takibinin Sakarya İcra dairelerinde başlatıldığı, Sakarya Mahkemelerinin yetkili olduğu anlaşılmakla davacının yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer. Davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukukî ilişkiyi (meselâ borcu) sadece inkâr etmekle yetinmekte ise, yani bu hukukî ilişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise ispat yükü davalıya düşer. Çünkü hukukî ilişkinin (borcun) varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıya düşer (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m. 190; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) m.6). Fakat, menfi tespit davasını açan davacı (borçlu), davalının (alacaklı) varlığını iddia ettiği hukukî ilişkinin hiç doğmadığını iddia etmeyip, bilakis bu ilişkinin doğduğunu bildirerek başka bir nedenle hukukî ilişkinin geçersiz olduğunu veya son bulduğunu ileri sürmekte ise bu iddiayı ispat yükü TMK’nın 6. maddesi gereğince davacıya düşer. Örneğin; alacaklının dayandığı senedin karşılıksız olduğunu ispat yükü, davacıya (borçluya) düşer. Bunun gibi, davacı (borçlu), davalının (alacaklının) iddia ettiği alacağın ödeme, ibra ve takas gibi bir nedenle son bulduğunu ileri sürerse, bu iddiayı ispat yükü de davacı borçluya düşer (Kuru-El Kitabı, s.370 ilâ 372).
Davacı ve davalı tarafa ticari defterlerini sunması için muhtıra ile 2 haftalık kesin süre verildiği, verilen kesin süre içerisinde tarafların ticari defterlerini dosyaya sunmadıkları anlaşılmıştır.
…….. İcra dairesine müzekkere yazılarak …./…. Esas sayılı dosyada takibe dayanak belgeler var ise belgelerin mahkememize gönderilmesi istenilmiş, Sakarya 4. İcra dairesi tarafından mahkememize verilen cevabi yazıda dosyada alacaklı vekilince sunulmuş bir takip dayanağı belgenin bulunmadığı belirtilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde takipten kaynaklı davacı şirketin borçlu olmadığını, böyle bir borcun bulunmadığını belirterek, borcun doğmadığını iddia etmiştir.Yukarıda açıklandığı üzere menfi tespit davalarında davacı tarafından borcun doğmadığı iddia edilirse ispat yükünün davalıya ait olacağı anlaşılmaktadır. Somut olayda davalı tarafından davaya cevap verilmemiş, ticari defterlerin dosyaya sunulması için muhtıra çıkartılmış, muhtıranın davalıya tebliğ edilmesine rağmen dosyaya herhangi bir belge sunulmamıştır. İcra takibi nedeniyle davacının borçlu olduğu hususu davalı tarafından ispatlanamamış bu nedenle davacının davasının kabulüne karar verilerek, …. …. İcra müdürlüğünün …./…. Esas sayılı takip dosyasında davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ilişkin hüküm kurulmuştur.
Davacı tarafından alacaklı aleyhine %20 oranında tazminata hükmedilmesi talep edilmiş ise de tazminata hükmedilmesi için alacaklının icra takibini kötü niyetle başlattığının ispat edilmesi gerektiği, bu hususun davacı tarafından ispatlanamadığı anlaşılmakla davacının tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, davacının …. …. İcra Müdürlüğü’nün …./……. Esas sayılı takip dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 11.015,74-TL harçtan peşin alınan 2.753,94-TL harç düşüldükten sonra bakiye 8.261,80-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 19.269,80-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 80,70-TL başvuru harcı, 2.753,94-TL peşin harç, 23-TL vekalet harcı ve yapılan 33,00-TL yargılama gideri olmak üzere toplam 2.890,64-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Teminatın HMK 392/2 maddesi gereği dosya kesinleştikten bir ay sonra iadesine,
8-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 216/1 maddesi uyarınca talep halinde gerekçeli kararın taraflara/vekiline tebliğine,
9-Karar tebliğ giderleri düşüldükten sonra artan gider avansının karar kesinleşmesi ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair; davacı vekilinin (e-duruşma vasıtasıyla) yüzüne karşı ve davalının yokluğunda verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(İki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/07/2022

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır