Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/18 E. 2022/1423 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/18 Esas – 2022/1423
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/18 Esas
KARAR NO : 2022/1423

BAŞKAN : ….
ÜYE : ….
ÜYE : ….
KATİP :….

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av….
DAVALILAR : ….
VEKİLLERİ : Av. ….
….

DAVA : İtirazın iptali (Ticari Krediden kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/01/2022
KARAR TARİHİ : 19/10/2022
G. KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 21/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı İflas Nedeniyle Tasfiye Halinde …. …. bankası A.Ş. Banka olarak şubeleri ile faaliyet gösterdiği tarihlerde …. …. ……. ……. Sanayi Ticaret A.Ş ve kefillerinin imzaladığı kredi sözleşmelerine istinaden kredi kullandırıldığını, geri ödemelerini yapmayan şirketin verdiği ipotekler sebebi ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile …. ….İcra Müdürlüğü…… esas sayılı dosyası takip açıldığını, ipotekli taşınmaza 15 temmuz sonrası devletin el koyması sebebi ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takibin konusuz kaldığını, bunun üzerine…… bankası A.Ş. Genel Müdürlüğü talimatı ile şirket ve kefilleri aleyhine …. İcra müdürlüğü …./…. esas sayılı ilamsız takip başlatıldığını, müteselsil kefil olan davalılar …. ……ve …. …. borca itiraz ettiklerini ve haklarındaki takibin durduğunu, arabuluculuk görüşmelerine …. …. katılmadığını, …. …. …. vekilinin ise anlaşmayı kabul etmediğini belirterek davalı/borçlular yönünden itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına ve icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalılar vekili sermaye şirketinin borcundan dolayı ortakların sorumluluğuna gidilemeyeceğini, borçlu şirketin KHK ile kapatılmış olması sebebiyle alacağın öncelikte 670 KHK’nın 5.maddesinde öngörülen şekilde Maliye Hazinesinden talep edilmesi gerektiğini, bu talebin de hak düşürücü süreye tabi olduğunu, bu sürenin de geçirildiğini, hak düşürücü süre nedeniyle alacağı ve talep yetkisi bulunmayan davacının davalılar aleyhine takipte bulunamayacağını, ……Sulh Ceza Hakimliği’nin …. tarih …./…. D. İş nolu kararı ile şirkete kayyım heyeti atandığını, bu tarihten itibaren sorumluluğun kayyım heyetinde olduğunu, talep edilen borç yönünden hak düşürücü sürelerinin ve zaman aşımı sürelerinin dolduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Taraflar arasında anlaşmazlık; Davacının dava dışı …. …. … … Sanayi Ticaret A. Ş. ‘ye kullandırdığı kredi sebebi ile davalıların kefil sıfatıyla sorumluluklarının bulunup bulunmadığı, varsa bu kapsamda kefillik sebebi ile sorumlu olunan borç miktarı ile …. … İcra Müdürlüğü’nün …./…. Esas sayılı icra takibine davalılarca yapılmış olan itirazın haklı olup olmadığı ve bu itirazın iptali koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğini, icra inkar tazminatı şartlarının bulunup bulunmadığıdır.
Sakarya Valiliği Defterdarlık KHK İşlemleri İl Bürosunun 11/04/2022 tarihli cevabında KHK gereğince kapatılan …. …. …. … Sanayi ve Ticaret AŞ hakkındaki kayıtlara göre müflis …. …. Bankası AŞ nin kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağına ilişkin olarak adı geçen şirket ile ilgili olarak herhangi bir başvuru yada alacak talebinin bulunmadığı bildirilmiştir.
Davacı Müflis …. …. Bankası AŞ den adı geçen şirket ile ilgili olarak kredi sözleşmeleri ve hesap özetleri ile alacağa ait kayıtlar celp edilmiştir. Kayıtlar üstendi bilirkişi incelemesi yapılmış ancak alınan raporun alacağın varlığı ve miktarı hususunda yeterli incelemeyi içermediği görülmüş, hükmün kapsamına göre yeni bir bilirkişi incelemesine gerek görülmemiştir.
Davacı tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe ilişkin …. ….İcra Müdürlüğünün …./…. esas sayılı dosyası getirtilmiş ve incelenmiştir. Davacı bankanın kullandırdığı krediler sebebiyle olan 556.119,91 TL alacağının teminatı olarak şirket tarafından ipotek verilen …. …. ilçesi …. …. Mh …. ada …. parsel sayılı taşınmazın paraya çevrilmesinin talep edildiği ancak taşınmazın mülkiyetinin takyidatlardan ari olarak Ohal kapsamında KHK ile Hazineye devredilmesi sebebiyle satış işleminin yapılamadığı, ipoteğin paraya çevrilmesi talepli takibin konusuz kaldığı anlaşılmaktadır.
İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin sonuçsuz kalması üzerine davacı banka tarafından bu kez kredi sözleşmesinde kefil olarak yer alan davalıların da dahil olduğu kredi borçluları aleyhinde …. ….İcra Müdürlüğü’nün …./…. Esas sayılı ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Bu icra dosyası Uyap ortamında dosyaya eklenerek incelenmiştir. Buna göre borçlula … …. ve …..yapılan icra takibine süresinde itirazı ederek takibin bu borçlular yönünden durduğu ve eldeki bu itirazın iptali davasının yasal 1 yıllık süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava açılmadan önce yapılan arabuluculuk başvurusu üzerine yürütülen zorunlu arabuluculuk görüşmelerine borçlu …. …. katılmamış, diğer borçlu ile banka arasında da bir anlaşma sağlanamamıştır. Arabuluculuk son tutanağı dosya içinde mevcuttur.
Davalı taraf; asıl borçlu şirketin 670 sayılı KHK ile kapatıldığını ve 670 sayılı KHK nın 5. Maddesi uyarınca bu şirketin malvarlığının hazineye devredildiğini ve borçlarının tespiti ile belirli şartlarla ödenmesinin Hazinenin yetkisine bırakıldığını, bu kapsamda aynı maddenin 4. fıkrası ile “Birinci fıkra kapsamında tespite konu edilebilecek borç ve yükümlülüklere ilişkin olarak hak iddiasında bulunanlarca bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altmış günlük hak düşürücü süre içerisinde ilgili idaresine kanaat getirici defter, kayıt ve belgelerle müracaat edilir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapılacak kapatma işlemlerinde ise altmış günlük süre kapatma tarihinden itibaren başlar.” hükmünün getirildiğini, bu düzenlemeye rağmen davacı bankanın 670 sayılı KHK ile kapatılan şirketten olan alacağını 60 günlük hak düşürücü süre içinde Hazineye usulünce bildirip müracaat etmediğinden alacağının sona erdiğini, dolayısıyla kefiller yönünden de borcun sona erdiğini savunmaktadır.
Davacı bankadan kullanılan krediler sebebiyle asıl borçlu olan …. …. … ….. Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin 20/07/2016 tarih ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile ilan edilen OHAL kapsamında çıkarılan 670 sayılı KHK nın 5/3 maddesi gereği 17/08/2016 tarihinde kapatılarak sicilden terkin edildiği ve tüm malvarlığının Hazine’ye devredildiği, şirketin borçlarının tespiti ile belirli şartlarla ödenmesinin Hazinenin yetkisine bırakıldı, 670 sayılı KHK nın 5/4 maddesi gereğince şirketten alacaklı olanların 17/08/2016 tarihinden itibaren altmış günlük hak düşürücü süre içerisinde alacağının varlığına ilişkin kanaat getirici defter, kayıt ve belgelerle müracaat etmesinin öngörüldüğü, Sakarya Defterdarlığının cevabına göre davacı bankanın bu yönde bir başvurusunun bulunmadığı anlaşılmaktadır.
670 sayılı KHK nın 5/4 maddesinde belirtilen süre hak düşürücü süre olup hakkı sona erdiren niteliktedir. Davacı ……….. …. Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nden olan kredi alacakları sebebiyle şirketin KHK ile kapatılmasından itibaren 60 günlük süre……
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK)’nın 22.07.2016 tarihli Kararı gereğince; 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 107’inci maddesinin son fıkrası çerçevesinde faaliyet izni kaldırılan …. …. Bankası A.Ş.’nin yönetim ve denetimi 22/07/2016 itibariyle Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna geçmiş, ……Asliye Ticaret Mahkemesinin 16.11.2017 tarih ve …./…. E. sayılı kararı ile de bankanın 16.11.2017 günü saat 15:28 de iflasına karar verilmiş iflas kararı 27/01/2020 tarihinde kesinleşmiştir. Müflis bankanın faaliyet izninin kaldırılması ile yönetim ve denetimi TMSF ye geçtiğinden 670 sayılı KHK nın 5/4 maddesinde tanımlanan başvurunun fon tarafından yapılmış olması gerekmektedir. Dolayısıyla davacı bankanın faaliyet izninin kaldırılması yönetim boşluğu oluşturmadığından 60 günlük hak düşürücü süre içinde kredi alacağının Hazineye bildirilmemesi sebebiyle bahsi geçen alacak sona ermiş kabul edilmelidir.
Bu durumda kefillerin sorumluluğunun incelenmesi gerekmektedir. Türk Borçlar Kanunun 598/1 maddesinde “Hangi sebeple olursa olsun, asıl borç sona erince, kefil de borcundan kurtulur.” hükmüne yer verilmiştir. Kefalet sözleşmesi feri bir sözleşmedir, sözleşmenin geçerliliği, geçerli bir asıl borcun varlığını gerektirir ve doğuş, sona erme bakımından asıl borcun varlığına bağlıdır (Özen, 2012, 119; Ayrancı, 2005, 108; Tekinay, 746; Grassinger, 1997, 13; Bilge, 1971, 369; Reisoğlu, 1992, 2 vd; Tandoğan, 1977, 497). Kefalet sözleşmesi feriliğin sonucu olarak asıl sözleşmeden etkilenir, asıl borcun sona ermesi, azalması kefilin sorumluluğunu etkiler (Yavuz, 2007, 850; Reisoğlu, 1992, 156; Aral, 2007,465; Özen, 2008, 97).
Somut olayda kredinin asıl borçlusu olan şirket ve şirketin KHK ile kapatılması üzerine Hazine yönünden borç 670 sayılı KHK nun 5/4 maddesi gereğince hak düşürücü süre sebebiyle sona ermiştir. Sorumluluğu asıl borcun varlığına bağlı olan kefiller yönünden de borç sona ermiş bulunmaktadır. Bu sebeple davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı banka 5411 sayılı Kanunun 3. maddesi hükmüyle “…. ….” statüsünde olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davanın hak düşürücü süreden reddedilmiş olması sebebiyle AAÜT uyarınca belirlenen 9.200 TL maktu vekalet ücretinin davacı bankadan alınarak davalı …. …… verilmesine, davalı ……….zorunlu arabuluculuk ilk toplantısına mazeretsiz katılmaması sebebiyle 6325 sayılı yasanın 18.A/11 maddesi gereğince lehine vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Gerekçeli kararın yönetmelik gereği talep halinde taraflara tebliğine, karar tebliğ giderleri düşüldükten sonra artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/10/2022

Başkan ….
e-imzalı
Üye …..
e-imzalı
Üye ….
e-imzalı
Katip ….
e-imzalı