Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/125 E. 2022/1435 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/125 Esas – 2022/1435
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/125 Esas
KARAR NO : 2022/1435

HAKİM : ….
KATİP :….

DAVACI :….
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI ….
VEKİLİ : Av. ….

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/11/2021
KARAR TARİHİ : 25/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin ……. ….. sektöründe hizmet veren bir firma olduğunu, davalının ürün satın aldığını ancak bedelini ‘ödemediğini, bu nedenle ….İcra Müdürlüğünün …./…. esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının borca itiraz ettiğini, bu nedenle itirazın iptaline ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından vekil eden aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün …./…. Esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatılmıştır. Ancak iş bu icra takibinin haksız ve hukuka aykırı olduğundan yasal süre içerisinde taraflarınca borca itiraz edilmiş ve takibin durdurulmuş olduğunu, davanın bu kez de itirazların iptali ve takibin devamı için iş bu haksız davayı ikame ettiklerini, davacı tarafın iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, iddia edilen borca dayanak gösterilen çeklerin kıymetli evrak vasfının bulunmamakla davacının herhangi bir iddiasını kanıtlamaktan uzak olduğunu, ancak iddialara dayanak gösterilen çeklerin kıymetli evrak vasfı bulunmamakla bu haliyle davacı tarafın iddialarına delil olarak değerlendirilemeyeceği, herhangi bir kıymetli evrak vasfı bulunmayan belgelerin tek başına davacının kanıtlama kabiliyetinin ve gücünün bulunmadığını, tüm bu nedenlerle; açılan davanın hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; Davalının beyanları aksine huzurdaki davanın yasa hükümlerine uygun olarak açılmış olduğunu, davaya konu …. İcra Müdürlüğü’nün …./…. Esas sayılı dosyasının 08/09/2021 tarihinde açılmış, davalı yanın ise 13/09/2021 tarihinde iş bu takibe itiraz ettiğini, davaya konu icra takibine konu edilen alacağın ise davalı tarafın ticari sözleşmesinden kaynaklı edimini yerine getirmemesinden doğmuş alacak olduğunu, davacı yanın haksız itirazlarının reddi ile davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini, tüm bu nedenlerle; davanın kabulünü, davaya konu icra takibine yapılan itirazın iptalini, İİK Madde 67/2 gereği alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama gideri ve ücret-i vekaletin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 2. Cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın iddiaların kabulünün mümkün olmadığını, davacı tarafın belirli ve likit bir alacağı olmadığından tazminat talebinin şartlarının oluşmadığının ve reddinin gerektiğini, aksine vekil eden hakkında haksız ve yersiz olarak icra takibinde bulunan ve kötü niyeti sabit olan davacı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle; haksız ve yasal dayanaktan davanın reddini, davacı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
…. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/12/2021 tarih …./…. Esas, …./…. Karar sayılı dosyası verilen görevsizlik kararı mahkememize tevdii edilerek, mahkememizin …./….Esas (YENİ ESAS) sırasına belirtilen kaydı yapılmıştır.
…. İcra Müdürlüğü’nün …./…. Esas sayılı dosyasının bir sureti Uyap Sistemi Üzerinden mahkememize gönderilmiş olup, evrak çıktıları dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce davaya konu takip dosyasındaki çeklerle sınırlı olmak üzere davacının 2021 yılına ait ticari defterlerinin incelenerek taraflar arasında ticari bir ilişki olup olmadığı varsa davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarı, defterlerin açılış kapanış tasdiklerinin olup olmadığı, usulüne uygun tutulup tutulmadığı defter kayıtlarını birbirini doğrulayıp doğrulamadığı hususlarını içerecek şekilde rapor tanzim edilmek üzere muhasebeci bilirkişisi ………….. görevlendirilmiştir.
Muhasebeci Bilirkişisi …. 08/07/2022 Havale Tarihli Bilirkişi raporunda özetle; “Davacı şirketin yasal ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı şirket tarafından davalı şirkete düzenlenen faturaların elektronik olduğu ve davacı şirketin davalı şirketten toplam 350.000,00-TL cari hesap asıl alacağının bulunduğu görülmüştür. ” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Davalı vekili 08/07/2022 Havale Tarihli bilirkişi raporuna karşı 20/07/2022 Tarihli itiraz dilekçesinde özetle; Eksik inceleme ve hatalı değerlendirme soncu hazırlanan raporun taraflarınca kabulünün mümkün olmamakla birlikte haksız, kötü niyetli ve yasal dayanaktan yoksun olarak vekil eden aleyhine ikame edilen iş bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davalının bildirdiği 2021 yılına ait ticari defterlerin incelenmesi için davaya konu takip dosyasındaki çeklerle sınırlı olmak üzere davacının 2021 yılına ait ticari defterlerinin incelenerek taraflar arasında ticari bir ilişki olup olmadığı varsa davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarı, defterlerin açılış kapanış tasdiklerinin olup olmadığı, usulüne uygun tutulup tutulmadığı defter kayıtlarını birbirini doğrulayıp doğrulamadığı hususlarını içerecek şekilde rapor tanzim edilmek üzere muhasebeci bilirkişi …. …. görevlendirilmiştir.
Muhasebeci Bilirkişisi …. …. 22/08/2022 Havale Tarihli Bilirkişi raporunda özetle; “Takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere 2021 yılına ait resmi defterler üzerinden yapılan incelemede Davalı …. Hazır beton Madencilik San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin Davacı …. ……..s San. A.Ş.’ne davaya konu takip dosyasındaki çeklerle sınırlı olmak üzere 350.000,00-TL tutarında borçlu olduğu görülmüştür.” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Davacı vekili 22/08/2022 Havale Tarihli Bilirkişi raporuna karşı 31/08/2022 Tarihli itiraz dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporunda lehine olan hususları kabul ettiklerini, haklı davanın kabulünü, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 22/08/2022 Havale Tarihli Bilirkişi raporuna karşı 05/09/2022 Tarihli itiraz dilekçesinde özetle; Eksik inceleme ve hatalı değerlendirme soncunu hazırlanan bilirkişi raporunun taraflarınca kabulünün mümkün olmamakla birlikte haksız, kötü niyetli ve yasal dayanaktan yoksun olarak vekil eden aleyhine ikame edilen iş bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların usulüne uygun davetiye tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Olaya ilişkin yasal düzenlemeler ve yargı içtihatları değerlendirilecek olursa;
1-İcra Takibine İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. (2004 sayılı kanun 62.madde)Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. (2004 sayılı kanun 67.madde)
2- Bu davada, ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda olup, alacaklı alacağını ispatla yükümlüdür. Genel hükümler dairesinde her türlü delille ispat edilecek alacak da yine takip talebine konu olan ve borçlu tarafça itiraza uğrayan alacaktır. Zira aynı maddede itirazın haksızlığı borçlu açısından, takibin haksız ve kötü niyetli yapılması da alacaklı açısından tazminat müeyyidesine bağlanmıştır. (HGK 2017/(19)11-1309 Esas. 2021/377 Karar)
3-Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir (HMK m 222/1, TTK m. 83/1). HMK’nın 222/2. maddesi uyarınca, ticari defterlerin ticari delil olarak kullanılabilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının bir birini doğrulamış olması gerekmektedir. Öte yandan aynı Kanunun 222/3. maddesi uyarınca da, ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kabul edilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekmektedir. Ayrıca Hukuk Muhakemeleri Kanunu, bazı belgelere senetle ispat kuralının aşılabilmesi ve hakimin delilleri değerlendirirken takdir yetkisini kullanabilmesi imkanını vermiştir. Ancak belgenin, kesin delille ispatlanması gereken bir vakıa karşısında bu kuralı aşıp değerlendirilmeye alınabilmesi için HMK m. 202’de belirtilen bütün unsurları karşılaması gerekmektedir. Hakimin bu konuda yani kurala istisna getiren “kanuni unsurlar” üzerinde ise herhangi bir takdir yetkisi yoktur; bu unsurların objektif olarak gerçekleşmesi gerekir. Bir belge ancak aleyhine kullanılacak kişiden kaynaklanmışsa ve hukuki işlemi muhtemel gösteriyorsa delil başlangıcı sayılabilir. Bu bağlamda elektronik veriler de delil başlangıcı teşkil edebilir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/5327 esas- 2021/5363 karar)
4-Dava, bankaya ibraz edilmeyen çeklerden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nun 795. maddesine göre;
“(1) Çek görüldüğünde ödenir. Buna aykırı herhangi bir kayıt yazılmamış hükmündedir.
(2) Düzenlenme günü olarak gösterilen günden önce ödenmek için ibraz olunan çek, ibraz günü ödenir.”
TTK’nun 796/1 maddesinde;
“(1) Bir çek, düzenlendiği yerde ödenecekse on gün; düzenlendiği yerden başka bir yerde ödenecekse bir ay içinde muhataba ibraz edilmelidir.”
Anılan Kanunun 808. maddesinde ise;
“(1) Zamanında ibraz edilmiş olan çekin ödenmemiş olduğu ve ödememe hâli;
a) Resmî bir belge, “protesto” ile,
b) Muhatap tarafından, ibraz günü de gösterilmek suretiyle, çekin üzerine yazılmış olan tarihli bir beyanla,
c) Bir takas odasının, çek zamanında teslim edildiği hâlde ödenmediğini tespit eden tarihli bir beyanıyla, sabit bulunduğu takdirde hamil; cirantalar, düzenleyen ve diğer çek borçlularına karşı başvurma haklarını kullanabilir.”
Düzenlemeleri yer almaktadır. Görüldüğü gibi hamilin başvurma haklarını kullanabilmesi için çekin ibrazı zorunludur. Dolayısıyla süresinde ibraz edilmeyen çek artık çek vasfını taşımayıp adi belge niteliğindedir.
5-Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2015/13252 E., 2016/1467 K. sayılı kararı “…Süresinde ibraz edilmeyen çekler yönünden taraflar arasında temel ilişki bulunması halinde böyle bir çeke yazılı delil başlangıcı olarak dayanabilir ve alacaklı alacağını her türlü delille kanıtlayabilir….” (Benzer yönde Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2017/4024 E., 2019/2267 K. sayılı kararı, Sakarya BAM 5. Hukuk Dairesi’nin 2021/1003 esas 2021/1182 karar sayılı ilamları)
Somut Olay Yukarıdaki Açıklamalar ile birlikte değerlendirilecek olursa;
6- Davacı tarafından davalı aleyhine dava konusu edilen 7 adet çeke dayanarak …. İcra Müdürlüğünün …./…. sayılı takip dosyası ile 350.000,00 TL asıl alacak üzerinden ilamsız takip başlattığı, başlatılan takipteki ödeme emrinin davalı borçluya 13.09.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalının ödeme emrine 13.09.2021 tarihinde 2004 sayılı yasanın 62.maddesindeki yedi günlük sürede itiraz ettiği, itiraz dilekçelerinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, eldeki bu davanın 05.11.2021 tarihinde 2004 sayılı yasanın 67.maddesindeki bir yıllık sürede açıldığı, davadan önce arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği anlaşılmış ve esasa geçilmiştir.
7- Yukarıda 4 ve 5 nolu paragraflarda detaylandırıldığı üzere; süresinde ibraz edilmeyen çekler yönünden taraflar arasında temel ilişki bulunması halinde böyle bir çeke yazılı delil başlangıcı olarak dayanabilir ve alacaklı alacağını her türlü delille kanıtlayabilir. Eldeki olayda çek fotokopilerinin incelenmesinde ve 30.04.2022 tarihli ve … Bankası A.Ş.’nin yazı cevabına göre, takibe dayanak çeklerin süresi içinde bankaya ibraz edilmediği, dolayısıyla anılan çeklerin çek vasfının olmadığı, davalının keşideci olması ve davacının lehtar olması nazara alındığında taraflar arasında temel ilişki olması halinde çeklerin yazılı delil başlangıcı olarak dayanılabileceği anlaşılmış, davacı tarafından taraflar arasında ticari ilişki olduğu yönündeki beyanları nazara alındığında çeklerin yazılı delil başlangıcı olabileceği kanaatine varılmıştır.
8-Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir (HMK m 222/1, TTK m. 83/1). HMK’nın 222/2. maddesi uyarınca, ticari defterlerin ticari delil olarak kullanılabilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının bir birini doğrulamış olması gerekmektedir. Öte yandan aynı Kanunun 222/3. maddesi uyarınca da, ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kabul edilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekmektedir. Dosya kapsamında alınan 08.07.2022 tarihli ve 22.08.2022 tarihli raporlara göre, her iki tarafın ticari defterlerinin takibe çekler yönünden birbirini doğrulaması, defterlerin usulüne uygun tutulması ve dosyada defter kayıtlarının aksini gösteren kesin delilin de bulunmaması ve davacının dayandığı çeklerin davalının ticari defterlerine de işlenmesi nedeniyle taraflar arasında akdi ilişkinin kurulduğu anlaşılmış, çeklerin davalının ticari defterlerine kaydedildiği, çekler yönünden gerek dosyaya gelen 30.04.2022 tarihli ….. Bankası A.Ş.’nin yazı cevabı, gerekse de bilirkişi raporlarındaki tespitlere göre, davalı tarafından davacıya bir ödemede bulunulmadığı, yazılı delil başlangıcı olan çeklerin içeriklerinin bu şekilde tarafların usulüne uygun tutulmuş birbirleri ile uyumlu ticari defter kayıtları ile doğrulandığı, buna göre davalının davacıya takibe konu çekler nedeniyle 350.000,00 TL borçlu olduğu anlaşılmış, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/4387 esas 2021/6209 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, çekler süresinde ibraz edilmemiş ise de, keşideci olan davalının çekler nedeniyle sorumluluğunun devam ettiği de nazara alınarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, davalının likit olan bu bedel yönünden itirazında haksız olduğu, alacağın likit olduğu da nazara alındığında 2004 sayılı yasanın 67.maddesindeki şartları oluşan icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
9-Davalı tarafın her ne kadar bildirdiği deliller arasında yemin delili varsa da, davalının ticari ilişkiyi inkar etmesi, bu iddiasının aksinin yukarıda açıklandığı üzere kesin delillerle ispat edilmesi, davalının ödeme iddiasının da bulunmaması nedeniyle bu delile başvurulmamıştır.
Hüküm: Gerekçesi Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğünün …./…. Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-Asıl alacak miktarı olan 350.000,00-TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan yargı harçları tarifesine göre dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 23.908,50-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 4.227,13-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 19.681,37-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye İrad Kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 52.000,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 4.227,13-TL Peşin/nisbi Harcı, 1.800,00-TL Bilirkişi ücreti, 431,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 6.517,93TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/10/2022

Katip ….
e-imzalı

Hakim ….
e-imzalı