Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1074 E. 2023/510 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1074 Esas – 2023/510
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/1074 Esas
KARAR NO : 2023/510

BAŞKAN :…
ÜYE :…
ÜYE : …
KATİP : …

ASIL DOSYA
DAVACILARI :1-…
2- …

BİRLEŞEN DOSYA : …
DAVACISI : 3- …
TÜM DAVACILAR VEKİLİ :…

ASIL VE BİRLEŞEN DOSYA DAVALISI : …
VEKİLİ : …

ASIL VE BİRLEŞEN DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : Asıl dava 28/12/2022, Birleşen dava 23/02/2023
KARAR TARİHİ : 20/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket Genel Kurul Kararının İptali İstemli asıl ve birleşen davaların yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl ve birleşen dosyada davacı taraf; davalı şirketin 19.12.2022 tarihli genel kurulunda onaylanan gelir gider tablosu ile faaliyet raporunun hatalı ve çelişkili olduğunu, yönetim kurulunun iki kişiden oluşmasına ve iki kişi tarafından müşterek imza ile karar alınabilmesine rağmen faaliyet raporunun ve gelir gider tablosunun yönetim kurulu başkanı … tarafından tek başına imzalanarak genel kurula sunulduğunu, yönetim kurulu üyesi…’ın yönetim kurulundaki inceleme isteğinin yönetim kurulu başkanı … tarafından engellendiğini, genel kurulun süresinde yapılmadığı gibi faaliyet raporunun ve gelir gider tablolarının genel kurula usulüne uygun sunulmadığını ve tüm yönetim kurulu tarafından hazırlanmadığını, gelir tablosu ile yıllık faaliyet raporunda belirtilen mali verilerin de gerçeği yansıtmadığını, genel kurul toplantısında bu hususta itirazda bulunularak tutanağa muhalefet şerhinin yazıldığını, genel kurul toplantısı sırasında yönetim kurulu başkanı …’ın babası… vekili vasıtasıyla TTK 364. maddesine göre yönetim kurulu üyesi…’ın görevden alınmasının gündeme eklenerek pay çokluğu ile davacının yönetim kurulu üyeliğinden azledildiğini belirterek genel kurul toplantısında alınan kararların iptalini talep etmiştir.
Davalı taraf; …’ın yönetim kurulu toplantısında usule aykırı şekilde şirket dışı kişilerle birlikte kayıtları inceleme isteğinin kabul edilmemesi üzerine yönetim kurulunu terk ettiğini, davacı….’un kötüniyetle hareket ettiğini, yönetim kurulu üyesi …’un imzadan kaçınması sebebiyle genel kurula sunulan faaliyet raporlarında ve gelir gider tablosunda imzasının bulunmadığını, genel kurulda şirket muhasebecisi tarafından istenen açıklamaların da yapıldığını, davacı …un TTK 364 maddesi kapsamında oylama ile yönetim kurulu üyeliğinden azlinin yasaya uygun olduğunu belirterek asıl ve birleşen davanın reddini savunmuştur.
Taraflar arasındaki anlaşmazlık: Davalı şirketin 19/12/2022 tarihli Genel Kurulunda alınan kararların iptali şartlarının oluşup oluşmadığı, Genel Kurula sunulan gelir gider tablosu ile faaliyet raporlarının yönetim kurulu başkanı tarafından tek başına sunulmuş olmasının usul ve yasaya aykırı olup olmadığı, yönetim kurulu üyesi davacı…’ın yönetim kurulu üyeliğinden TTK 364. Maddesi uyarınca azlinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı hususlarındadır.
Mahkememizce davalı şirketin 19/12/2022 tarihli olağan genel kuruluna ilişkin tüm kayıtları Ticaret İl Müdürlüğünden istenmiş, faaliyet raporu ve gelir gider tabloları genel kurul toplantısına ilişkin tüm belgeler dosya içine alınmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi raporunda özetle;
Davalı şirketin 2021 yılına ait yasal defterlerinin mevzuata uygun olarak düzenlendiğini, 2021 yılına ait finansal tabloların şirket kayıtlarıyla uyumlu olduğunu,
Dava konusu genel kurulda oylanan faaliyet raporunda yer alan 2021 yılı ticari kâr/zarar tutarı ile net kâr/zarar tutarının yanlış olduğu, raporda dönemin gerçek faaliyet sonucu olan 1.513.245,78
TL ticari zarar yerine mali kâra (201.200,47 TL) yer verildiği, kurumlar vergisi karşılığının doğru hesaplandığı ancak ticari zarar yerine mali kâr dikkate alındığından gerçekte -1.540.065,27 TL net zarar olmasına rağmen 150.900,35 TL kâr raporlandığı,
2021 yılı faaliyet raporunun şirket yönetim kurulu başkanı …tarafından imzalanmış olduğu, yönetim kurulu başkanı …’ın raporda imzasının bulunmadığı,
120 Alıcılar hesabının düzeltilmesi için hesaptan yapılan 1.625.700,00 TL tutarındaki çıkışın önceki tarihlerde müşterilerden elden yapılan ancak şirket kasasına yansıtılmayan tahsilatların kasaya kaydi olarak girişinin yapıldığı, sonrasında 7326 sayılı Kanun kapsamında söz konusu tutarın kasadan çıkışının yapıldığı, bu kayıtlardan hareketle 1.625.700,00 TL’nin müşterilerden alacak hesaplarından çıkışına ilişkin kaydın fiktif olduğu, belirtilmiştir.
Dava anonim şirket genel kurul kararlarının iptali talebine ilişkindir.
Anılan genel kurulun 1 numaralı kararının toplantı başkanlığının belirlenmesi 2 nolu kararının 2021 yılı faaliyet raporunun müzakeresi olduğu, 3 nolu karar kapsamında 2021 yılı bilanço ve kar zarar hesaplarının onaylanmasına karar verildiği, 4 nolu kararda ise yönetim kurulu üyelerinin ibrasının görüşüldüğü ve yönetim kurulu başkanı …’ın ibrasına yönetim kurulu üyesi …n ise ibra edilmemesine karar verildiği, yine bu 4 nolu karar kapsamında …ın yönetim kurulu üyeliğinden azlinin gündeme getirilerek yapılan oylama ile …ın yönetim kurulu üyeliğinden azledildiği, tüm bu kararların oy çokluğu ile alındığı, davacıların red oyu verdiği ve davacıların muhalefet şerhlerinin bulunduğu görülmüştür.
Genel kurulda müzakere edilip oylanan faaliyet raporu ile gelir gider tablosu ve bilançonun sadece Yönetim Kurulu başkanı olan … tarafından imzalandığı ancak yönetim kurulu üyesi ….’ın imzasının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Davalı şirketin yönetim kurulu bir başkan (…) ve bir başkan yardımcısı (…) olmak üzere iki kişiden oluşmaktadır.
Sadece yönetim kurulu başkanının imzası ile hazırlanan ve yönetim kurulu üyesi tarafından imzalanmayan faaliyet raporunun ve bilanço ile gelir gider tablosunun genel kurulda müzakere edilip oylanmasının geçerli olup olmadığı öncelikle tartışılması gereken husustur.
Şirketin yıllık faaliyet raporunun ve kurumsal yönetim açıklamasının düzenlenmesi ve genel kurula sunulması yönetim kurulunun devredilemez ve vazgeçilemez görevleri arasındadır. (TTK md. 375)
TTK nun 514 maddesinde “Yönetim kurulu, geçmiş hesap dönemine ait, Türkiye Muhasebe Standartlarında öngörülmüş bulunan finansal tablolarını, eklerini ve yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporunu, bilanço gününü izleyen hesap döneminin ilk üç ayı içinde hazırlar ve genel kurula sunar.” denilmektedir.
Dürüst resim ilkesi başlıklı TTK 515 maddesinde ise “Anonim şirketlerin finansal tabloları, Türkiye Muhasebe Standartlarına göre şirketin malvarlığını, borç ve yükümlülüklerini, öz kaynaklarını ve faaliyet sonuçlarını tam, anlaşılabilir, karşılaştırılabilir, ihtiyaçlara ve işletmenin niteliğine uygun bir şekilde; şeffaf ve güvenilir olarak; gerçeği dürüst, aynen ve aslına sadık surette yansıtacak şekilde çıkarılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
TTK 516 maddesinde de “Yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, şirketin, o yıla ait faaliyetlerinin akışı ile her yönüyle finansal durumunu, doğru, eksiksiz, dolambaçsız, gerçeğe uygun ve dürüst bir şekilde yansıtır. Bu raporda finansal durum, finansal tablolara göre değerlendirilir. Raporda ayrıca, şirketin gelişmesine ve karşılaşması muhtemel risklere de açıkça işaret olunur. Bu konulara ilişkin yönetim kurulunun değerlendirmesi de raporda yer alır.” hükmü yer almaktadır.
Şirketlerin Yıllık Faaliyet Raporunun Asgari İçeriğinin Belirlenmesi Hakkında Yönetmeliğin 16. Maddesine göre ” Yıllık faaliyet raporu ilgili olduğu hesap döneminin bitimini izleyen iki ay içinde hazırlanır. Şirketin yönetim organı başkanı ve üyeleri tarafından imzalanarak onaylanır. Yönetim organı üyelerinden herhangi birinin yıllık faaliyet raporunda yer alan bilgilerle ilgili farklı görüşte olması halinde, itiraz ettiği hususlar gerekçeleri ile birlikte yıllık faaliyet raporunda belirtilir.”

Aynı yönetmeliğin 4. Maddesinde dürüst resim ilkesi tekrarlanmış, bu bağlamda anılan maddede ” Yıllık faaliyet raporu, şirketin ilgili hesap dönemine ait iş ve işlemlerinin akışını, her yönüyle finansal durumunu, şirketin hak ve yararını da gözetecek şekilde, doğru, eksiksiz, dolambaçsız, gerçeğe uygun ve dürüst bir şekilde yansıtır. Yıllık faaliyet raporunda, yanıltıcı, abartılı ve yanlış kanaat uyandırıcı, gerçeğe aykırı ifadelere yer verilemez. Yönetim organı, yıllık faaliyet raporunu, ortakların şirketin faaliyetleri hakkında her türlü bilgiye tam ve doğru bir şekilde ulaşmasını sağlayacak ayrıntıda hazırlar. Yıllık faaliyet raporunda mümkün olan en basit kavram ve terimler kullanılır, tereddüde neden olabilecek belirsiz ifadelerden kaçınılır. Teknik terim kullanılması gereken yerlerde, herkesin kolayca anlamasına imkan verecek şekilde açıklamalar yapılır.” ifadelerine yer verilmiştir.
Bu yasal düzenlemeler dikkate alındığında şirket genel kuruluna sunulacak faaliyet raporunun hazırlanması görevinin mutlak surette yönetim kuruluna ait olduğu ve tüm yönetim kurulu üyeleri tarafından imzalanması gerektiği ve faaliyet raporunun gerçeğe uygun açık anlaşılır şekilde dürüstçe hazırlanmış olmasının zorunlu olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
Yıllık faaliyet raporunun Faaliyet Raporu Yönetmeliği’nde öngörülen şekle aykırı düzenlenmesi halinde anılan mevzuatta herhangi bir yaptırım öngörülmemiştir. Ancak yıllık faaliyet raporunun şekline dair uygulamada çeşitli olasılıklarla karşılaşılmaktadır. Bu bağlamda bazı faaliyet raporlarında tüm yönetim kurulu üyelerinin imzası bulunmaktayken bazılarında ise sadece yönetim kurulunda çoğunluğu oluşturan sayıda üyelerin imzalarına rastlanmaktadır. Öğretide …’e göre, yıllık faaliyet raporunda bütün üyelerin imzası bulunmalı, aksi halde rapor geçersiz sayılmalıdır. Benzer şekilde … da yıllık faaliyet raporunun hazırlanması yönetim kurulunun devredilemez görev ve yetkisi olduğundan söz konusu raporun yönetim kurulu başkanı ve üyeleri tarafından imzalanması gerektiğini ifade etmektedir. Buna karşılık…, burada anlatılmak istenenin, faaliyet raporunun usulünce alınmış bir yönetim kurulu kararı ile onaylanması olduğu, yoksa faaliyet raporunun mutlaka tüm üyeler tarafından imzalanması şeklinde anlaşılamayacağı, zira toplantıda bulunmayan veya imzalamak istemeyen üyeleri imzaya zorlamak olanağı bulunmadığı görüşündedir. Benzer şekilde …da faaliyet raporunun “kurul” olarak hazırlanması gerektiği için, faaliyet raporunun önce yönetim kurulu tarafından alınacak bir kararla kabul edilmesi (dolayısıyla en az üye tam sayısının çoğunluğunu teşkil eden üyeler tarafından imzalanması), rapora itiraz eden üyeler mevcut ise, bu üyelerin itiraz ettikleri hususların ve itiraz gerekçelerinin (olumsuz oylarının) rapora dahil edilmesi gerektiğini savunmaktadır.
Yıllık faaliyet raporunda tüm üyelerin imzası bulunmadığı takdirde faaliyet raporu kanuna aykırı şekilde düzenlenmiş sayılmalı ve dolayısıyla faaliyet raporunun onaylanmasına ilişkin genel kurul kararının kanuna aykırı olduğundan bahisle geçersizliği ileri sürülebilmelidir. (İPEKEL KAYALI, Ferna, “Yönetim Kurulunun Yıllık Faaliyet Raporu ile İlgili Uygulamada Ortaya Çıkan Sorunlar ve Çözüm Önerileri”, REGESTA, Cilt: 7, Sayı: 1, 2022, s. 79-9)
Bu açıklamalar karşısında somut olay değerlendirilecek olursa; davalı şirketin genel kuruluna sunulan faaliyet raporunun sadece yönetim kurulu başkanı tarafından imzalanması sebebiyle geçerli bir faaliyet raporundan bahsetmek mümkün değildir.
Faaliyet raporunun ve bilanço ile gelir gider tablolarının konu edildiği 25/11/2022 tarihli yönetim kurulu toplantısında yönetim kurulu üyesi…ın hazırlanan raporun ve finansal tabloların şirketin kayıtları ile uyumluluğu hususunda kendisine denetime elverişli açıklayıcı bir rapor sunulmasını istediği ve hatta kayıtları incelemek için yönetim kurulu toplantısı sırasında uzman yardımcılarının (avukatının ve kendi mali müşavirinin) hazır bulunmasını istediği ancak yönetim kurulu başkanının kayıtları üyenin bizzat inceleyebileceğini belirterek bu talebi kabul etmemesi üzerine …’ın faaliyet raporu ile bilanço ve gelir gider tablosunu imzalamayı kabul etmediği anlaşılmaktadır.
… bu dava öncesindeki süreçte, kendi uzman yardımcıları (avukat ve mali müşavir) ile birlikte yönetim kuruluna katılarak bilgi alma ve inceleme hakkını kullanma amaçlı mahkememizin …/… Esas sayılı dosyasında talepte bulunmuştur. Bu talep mahkememizce “Yönetim kurulu toplantısına katılabilecek olanlar yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile yönetim kurulunca bilgisine ihtiyaç duyulması ve uygun bulunması halinde şirket denetim organı yada şirket muhasebecisi yada şirket avukatı gibi şirketle bağı olan kişilerdir. Şirket ile bağlantısı olmayan ve yönetim kurulunun uygun görmediği şirket dışı kişilerin yönetim kuruluna katılabilmeleri işin mahiyeti gereği mümkün değildir.” gerekçesiyle reddedilmiştir.
…’ın şirketin kayıtları ile uyumsuz olduğunu düşündüğü ve tereddüt ettiği faaliyet raporu ile bilanço ve gelir gider tablolarını imzalamadığı anlaşılmaktadır.
Esas sözleşmede aksine ağırlaştırıcı bir hüküm bulunmadığı takdirde, yönetim kurulu üye tam sayısının çoğunluğu ile toplanır ve kararlarını toplantıda hazır bulunan üyelerin çoğunluğu ile alır. Oylar eşit olduğu takdirde o konu gelecek toplantıya bırakılır. İkinci toplantıda da eşitlik olursa söz konusu öneri reddedilmiş sayılır. (TTK md. 390) Şirketin yönetim kurulu iki kişiden oluştuğuna ve başkanın oy üstünlüğü bulunmadığına göre genel kurula sunulacak faaliyet raporu ile bilanço ve gelir gider tablosunun tek bir üyenin kararı ve imzası ile yönetim kurulunda kabul edildiğini söylemek de mümkün değildir.
Dolayısıyla yönetim kurulunda alınan 25/11/2022 tarihli kararla usulünce kabul edilmemiş olması ve her iki üye tarafından da imzalanmamış olması itibariyle dava konusu genel kurula sunulup oylanan ve ibra işlemine dayanak yapılan faaliyet raporu ile bunun temeli olan bilanço ve gelir gider tablolarının geçerli olduğundan bahsetmek mümkün değildir.
Bunun yanında; faaliyet raporunda yer alan 2021 yılı ticari kâr/zarar tutarı ile net kâr/zarar tutarının yanlış olduğu, raporda dönemin gerçek faaliyet sonucu olan 1.513.245,78
TL ticari zarar yerine mali kâra (201.200,47 TL) yer verildiği, kurumlar vergisi karşılığının doğru hesaplandığı ancak ticari zarar yerine mali kâr dikkate alındığından gerçekte -1.540.065,27 TL net zarar olmasına rağmen 150.900,35 TL kâr raporlandığı bilirkişi raporu ile sabittir.
Ayrıca gelir gider tablosunda belirtilen 120 Alıcılar hesabının düzeltilmesi için hesaptan yapılan 1.625.700,00 TL tutarındaki çıkışın önceki tarihlerde müşterilerden elden yapılan ancak şirket kasasına yansıtılmayan tahsilatların kasaya kaydi olarak girişinin yapıldığı, sonrasında 7326 sayılı Kanun kapsamında söz konusu tutarın kasadan çıkışının yapıldığı, bu kayıtlardan hareketle 1.625.700,00 TL’nin müşterilerden alacak hesaplarından çıkışına ilişkin kaydın fiktif olduğu, kayıtlara göre 2020 yılı sonu kasa hesabının bakiyesinin 47.146,37 TL olmasına ve 7326 sayılı yasa kapsamında düzenlenecek Kasa Affı Beyannamesinde düzeltilmesi istenebilecek tutar bu rakam olmasına rağmen fiktif değer olan 1.625.700,00 TL tutar için düzeltme talep edildiği ve bu fiktif rakamın gelir gider tablosunda işlendiği de bilirkişi incelemesinde tespit edilmiştir.
Görüldüğü üzere faaliyet raporu ve gelir gider tablosu gerçeğe aykırı, yanıltıcı, fiktif değerler içermektedir.
Bu şekilde hazırlanan ve geçersiz kabul edilen faaliyet raporuna ve bilanço ile gelir gider tablosuna dayanan ibra etme ve etmeme kararları da dayanaksız kalmaktadır.

Bu sebeplerle anılan genel kurulun toplantısında alınan 2 nolu (faaliyet raporunun okunması ve onaylanması) ve 3 nolu (bilanço gelir gider tablosunun okunması ve onaylanması) kararlarının ve bu kararlar ile dorudan bağlantılı olan 4 nolu madde içinde belirtilen yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmesi ve edilmemesi yönündeki kararlarının iptaline karar verilmelidir.
Diğer bir husus …’ın yönetim kurulu üyeliğinin sonlandırılması kararıdır.
TTK nun 364 maddesine göre yönetim kurulu üyeleri, esas sözleşmeyle atanmış olsalar dahi, gündemde ilgili bir maddenin bulunması veya gündemde madde bulunmasa bile haklı bir sebebin varlığı hâlinde, genel kurul kararıyla her zaman görevden alınabilirler.
Bu düzenleme çerçevesinde genel kurulun yönetim kurulu üyelerini görevden alma yetkisinin mutlak niteliktedir. (Tekinalp, Sermaye Ortaklıkları, s. 201; Eriş, Türk Ticaret Kanunu, s. 2179)
TTK nun 413/3 maddesinde; Yönetim kurulu üyelerinin görevden alınmaları ve yenilerinin seçimi yılsonu finansal tablolarının müzakeresi maddesiyle ilgili sayılır denilmiştir. Bu düzenlemenin getirilme sebebi, genel kurulun yılsonu finansal tablolarının ve yıllık faaliyet raporunun ortaya koyduğu sonuçlardan memnun kalmamışsa yönetim kurulunu değiştirebilme olanağına sahip olabilmesi ve ayrıca icraatı beğenilmeyen bir yönetim kurulunun süre endişesiyle görevde tutulmaması gereğidir (TTK m. 413/III gerekçesi) (Anonim Şirketlerde Genel Kurulun Yönetim Kurulu Üyelerini Görevden Alma (Azil) Yetkisi (TTK m. 364) Yrd. Doç. Dr. Özge KARAEGE, Ankara Barosu Dergisi 2014/1 sayfa 81)
Bu düzenlemeler karşısında yönetim kurulu üyesinin görevden alınması hususunun faaliyet raporlarının ve finansal tablolarının müzakeresi ve oylanması gündemi kapsamında kaldığı kabul edilmelidir.
Ayrıca …ın genel kurula sunulan faaliyet raporunu ve finansal tabloları imzalamaktan kaçınması, yönetim kurulu toplantısında ilgili kayıtları incelemek için haricen (hukukçu ve mali uzmanlardan) yardım almak istemesinin hissedarlar nezdinde yönetim kurulu üyeliği yapmaya yeterlilik açısından olumsuz bir algı oluşturması, görevden azlinin genel kurulda gündem dışı görüşülmesi açısından haklı bir sebep olarak kabul edilebilir mahiyettedir.

Genel Kurulun …’ı bu koşullar altında yasal nisaba uygun olarak görevden almış olması usul ve yasaya uygundur. Bu karara yönelik iptal talebinin ise reddi gerekmektedir. Sair kararlarda ise usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
HÜKÜM. Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Asıl dosya ve birleşen dosya davacılarının davalarının kısmen kabulüne,
a) Davalı şirketin 19/12/2022 tarihinde yaptığı genel kurul toplantısında alınan 2 nolu (faaliyet raporunun okunması ve onaylanması) ve 3 nolu (bilanço gelir gider tablosunun okunması ve onaylanması) kararları ile aynı toplantıda 4 nolu madde içinde belirtilen yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmesi ve edilmemesi yönündeki kararlarının iptaline,
b) Davalı şirketin 19/12/2022 tarihinde yaptığı genel kurul toplantısında alınan ve 4 nolu madde içinde belirtilen yönetim kurulu üyesi …n yönetim kurulu üyeliğinden alınması azledilmesi yönündeki karara ve diğer kararlara karşı açılmış olan davaların ise reddine,
2-Alınması gerekli maktu karar harçlarının mahsubu ile asıl dosyada eksik alınan 189,15 TL harç ile birleşen dosyada eksik yatan 89,95 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan asıl davada 80,70 TL Başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç, ile birleşen dosyada 179,90TL başvurma harcı ile 179,90 TL peşin harç ile 10.334 TL ( tebligat, posta, bilirkişi ücreti ) yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T ne göre 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T ne göre 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-HMK 321/2 maddesi gereğince gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğine,
7-Karar tebliğ giderleri davacı gider avansından düşüldükten sonra artan gider avansının karar kesinleşmesi halinde davacıya iadesine,
8-Şirket yönetim kurulu başkan. hakkında suç duyurusunda bulunulması hususunda davacılar vekilinin muhtariyetine,

Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 20/09/2023

Başkan …. Üye… Üye… Katip… e-imza e-imza e-imza e-imza