Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1055 E. 2023/321 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1055 Esas – 2023/321
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/1055 Esas
KARAR NO : 2023/321

HAKİM :…
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ :…
DAVALI : …
VEKİLİ : …

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/12/2022
KARAR TARİHİ : 30/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafın davalı ile 20 adet beton direk alımı hususunda anlaşıldığı, sözleşme gereği kararlaştırılan bedelin davalıya ödendiğini, davalının çeşitli tarihlerde 7 adet direği davacıya teslime ettiğine , geriye kalan 13 adet direği teslim etmediğini , davalıya teslim hususunda gönderilen ihtara rağmen teslimatın yapılmadığı, bu nedenlerle alınan 13 direğin davacıya teslimine, bunun mümkün olmaması halinde güncel direk bedellerinin iadesine karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin süresinde cevap dilekçesi vermediği, dolayısıyla ileri sürülen tüm vakıaları inkar etmiş sayıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce… Şirketi Sakarya Erenler Şubesi’ne dava konusu edilen … Şirketi Sakarya Erenler Şubesi’ne ait 28/01/2022 Keşide Tarihli,…, Keşidecisi …. Ltd. Şti olan, … Seri Numaralı, 80.000,00-TL Bedelli çekin bankadan ödenip ödenmediği, ödendiyse hangi tarihte kime ödendiğine dair tüm bilgi ve belgeler ile çekin önlü / arkalı fotokopisinin mahkememize gönderilmesi için müzekkere yazılmıştır.
Mahkememizce … Anonim Şirketi’ne davacı … Limited Şirketinin ödeme tarihindeki hesap hareketlerinin mahkememize gönderilmesi için müzekkere yazılmıştır.
Mahkememizce Sakarya Ali Fuat Cebesoy Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne davacı …Şirketi’nin Beyanname Alış (BA) ve Beyanname Satış (BS) formunda olup olmadığı hususunda mahkememize bilgi verilmesi için müzekkere yazılmıştır.
Mahkememizce Ankara Cumhuriyet Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne davalı … Mühendislik… Şirketi’nin Beyanname Alış (BA) ve Beyanname Satış (BS) formunda olup olmadığı hususunda mahkememize bilgi verilmesi için müzekkere yazılmıştır.
Mahkememizin 07/03/2023 Celse tarihli duruşma zaptı (5) nolu ara kararı uyarınca; “5-Dosyanın muhasebeci bilirkişiye tevdi edilerek, tarafların tutması zorunlu 2021-2022 yıllarına ait ticari defterlerinin incelenerek dava konusu sözleşme ve faturalar ile ödenen belgeler ve çekler göz önüne alınarak davaya konu sözleşme gereği davacının tüm bedel ödeme yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği , getirmiş ise hangi tarihlerde ödemeleri yaptığı yine davalının sözleşme gereği direkleri davacıya teslim edip etmediği , etmiş ise hangi tarihte kaç adet teslim ettiği, teslim hususunda herhangi bir belge bulunup bulunmadığı hususlarında rapor tanzimi istenilmesine, yine raporda ticari defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığı ve açılış kapanış tasdiklerinin olup olmadığının tespitinin istenilmesine, “şeklinde karar verildiği anlaşılmış olup, mahkememizce rapor düzenlenmek üzere dosya aslı muhasebeci bilirkişisi …a 05/04/2023 tarihinde tevdi edilmiştir.
Muhasebeci Bilirkişisi… 13/04/2023 Tarihli bilirkişi raporunda özetle; “S ONUÇ: Davacının kendi ticari defterlerinde davalıdan 78.234,32 TL alacaklı olduğu, b.)Davacının davalıya 20 adet beton direk karşılığı 2021/12. Ayda (6.018,00TLx20adet=)120.436,00 TL gönderdiği ve tüm bedel ödeme yükümlülüğünü yerine getirdiği, davalı tarafından 5.100,00 TL/adet maliyetli beton direk bulunan dört adet fatura düzenlediği ve bunlarda 7 adet beton direk bulunduğu, c.) Davacı ticari defterlerinde yer alan davacının alacaklı olduğu 78.234,00 TL’nin alacak konusu (13 adetx6.018,00 KDV Dahil) tutar ile uyumlu olduğu, d.)Davalı ve davacı tarafından verilen Ba-Bs formlarının uyumlu olduğu, davacının Ba formlarının ticari defter kayıtları ile aynı olduğu, e.)Davacı ticari defterlerinde yer alan kayıtlara göre 5.100,00 TL birim maliyetli 7 adet beton direk alındığı, ödemenin 20 adet beton direk karşılığı yapıldığı, 13 adet beton direk alacağının bulunduğu Görüş ve kanaatine varılmıştır. ” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Davacı vekili 13/04/2023 Tarihli bilirkişi raporuna karşı sunmuş olduğu 19/04/2023 Tarihli beyan dilekçesinde özetle; “Bilirkişi raporunda dava dilekçesindeki iddiaları desteklenir şekilde tespitin yapıldığı, Raporda da ifade edildiği üzere müvekkilin karşı taraftan özelliklerini dava dilekçesinde belirttiği 13 adet beton direk alacağının bulunmakta olduğu, raporda davacının davalıdan 78.234,32 TL alacaklı olduğu tespitine dair kısma katılmadıklarını, dava dilekçesinde de öncelikle 14/1600 malzeme cinsli brim/adet 3.280 kg olan 13 adet beton direğin aynen davalıdan alınarak davacıya teslimini; bunun mümkün olmaması halinde davaya konu beton direklerin güncel bedelinin tahsilini talep ettiklerini, raporda ifade edilen 78.234 TL lik alacak sözleşme anındaki 13 adet direğin tutarının direklerin güncel bedelleri kat be kat fazla olduğu, davalı taraf edimini süresinde yerine getirmemiş ve geçen zamanda direkler çok daha pahalı hale geldiği, teklif formundan da görüleceği üzere halihazırda aynı özelliklerdeki direkler 15.500 + KDV brim fiyatıyla satılmakta olduğu, bu durumda 13 adet dava konusu direğin güncel bedelinin 201.500 TL + 36.270 TL KDV si =237.770 TL olduğu, rapora bu yönüyle itiraz ettiklerini, tüm bu nedenlerel; rapora itirazlarının kabulü ile davanın haklılığını tespit eden rapor doğrultusunda öncelikle 14/1600 malzeme cinsli brim/adet 3.280 kg olan 13 adet beton direğin aynen davalıdan alınarak davacıya teslimini, direklerin teslim edilememesi halinde direklerin güncel bedelinin belirlenerek ödeme yapıldığı 18.11.2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların usulüne uygun davetiyenin tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Olaya İlişkin Yasal Düzenlemeler ve Yargı İçtihatları Değerlendirilecek Olursa;
1-Satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir. Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler. (6098 sayılı TBK’nın 207/1-2.maddesi) Satıcı, satılanın mülkiyetini geçirmek amacıyla, zilyetliğini alıcıya devretmekle yükümlüdür.(6098 sayılı TBK’nın 210.maddesi)
2- Satıcının temerrüdü hâlinde, borçlunun temerrüdüne ilişkin genel hükümler uygulanır. Zilyetliğin devri için belirli bir süre konulmuş olan ticari satışlarda, satıcı temerrüde düşerse alıcının, devir isteminden vazgeçerek borcun ifa edilmemesinden doğan zararının giderilmesini istediği kabul edilir. Alıcı, satılanın devredilmesini isteme niyetinde ise, belirlenen sürenin bitiminde bunu satıcıya hemen bildirmek zorundadır. (6098 sayılı TBK’nın 207/1-2.maddesi)
3- Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür. (6098 sayılı TBK’nın 112.maddesi) Temerrüde düşen borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat etmedikçe, borcun geç ifasından dolayı alacaklının uğradığı zararı gidermekle yükümlüdür. (6098 sayılı TBK’nın 118.maddesi)
4- Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir (HMK m 222/1, TTK m. 83/1). HMK’nın 222/2. maddesi uyarınca, ticari defterlerin ticari delil olarak kullanılabilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının bir birini doğrulamış olması gerekmektedir. Öte yandan aynı Kanunun 222/3. maddesi uyarınca da, ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kabul edilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekmektedir. Ayrıca Hukuk Muhakemeleri Kanunu, bazı belgelere senetle ispat kuralının aşılabilmesi ve hakimin delilleri değerlendirirken takdir yetkisini kullanabilmesi imkanını vermiştir. Ancak belgenin, kesin delille ispatlanması gereken bir vakıa karşısında bu kuralı aşıp değerlendirilmeye alınabilmesi için HMK m. 202’de belirtilen bütün unsurları karşılaması gerekmektedir. Hakimin bu konuda yani kurala istisna getiren “kanuni unsurlar” üzerinde ise herhangi bir takdir yetkisi yoktur; bu unsurların objektif olarak gerçekleşmesi gerekir. Bir belge ancak aleyhine kullanılacak kişiden kaynaklanmışsa ve hukuki işlemi muhtemel gösteriyorsa delil başlangıcı sayılabilir. Bu bağlamda elektronik veriler de delil başlangıcı teşkil edebilir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/5327 esas- 2021/5363 karar)
Somut olay yukarıdaki açıklamalar ile birlikte değerlendirilecek olursa;
5-Dosyaya sunulan 18.11.2021 tarihli “Fiyat Teklifi” başlıklı sözleşmeye göre; taraflar arasında 3280 kg/adet ağırlığında 14/1600 cinsinde 20 adet beton direğin tanesi 5.100,00 TL’den toplam 102.000,00 TL’ye (KDV hariç) satışı hususunda anlaştıkları görülmüştür. Anılan sözleşmeye göre; direk bedellerinin 80.000,00 TL’lik kısmının çek olarak, kalanının ise nakit olmak üzere ödeneceğinin kararlaştırıldığı görülmüş, sözleşmeye belli bir teslim tarihi konulmamıştır. Dosyaya sunulan davalı tarafından tanzim edilen ve davacının da teslimi kabul ettiği fatura içeriklerine göre; davalının davacıya 11.01.2022 tarihinde 2 adet, 02.03.2022 tarihinde 1 adet, 09.03.2022 tarihinde 1 adet, 30.03.20222 tarihinde 2 adet, 20.04.2022 tarihinde 1 adet olmak üzere toplam 7 adet beton direk teslim ettiği anlaşılmıştır, kalan direklerin teslimi için eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
6-Anılan sözleşmeye göre öncelikli ifanın davacıda olduğu, davacının öncelikli olarak çek ve nakit olarak bedel ödeme yükümlülüğünün bulunduğu, davacının 6098 sayılı yasanın 97.maddesi göz önüne alındığında karşı taraftan ifa talep edebilmesi için öncelikle direk bedellerini ödemesinin gerektiği anlaşıldığından; bu hususun tespiti için tarafların ticari defterlerinin ve bildirdikleri çeke ilişkin banka kayıtlarının incelenmesi gerekmiş, bu kapsamda ödeme için davalıya verilen … seri numaralı çeke ait ödeme bilgileri ….’tan temin edilmiş, tarafların BS-BA kayıtları da alınarak ticari defterlerinin incelenmesine girişilmiştir.
7-Davalı vekiline 07.03.2023 tarihli duruşmada ticari defterleri sunması veya yerini bildirmesi için 2 hafta kesin süre verilmiş, verilen kesin sürede defterleri sunmadığından 6100 sayılı HMK’nın 222/3.maddesi uyarınca defter ibrazından kaçınmış sayılmıştır.
8-Davacı tarafından sunulan ticari defterlerin incelenmesi sonucu tanzim edilen 12.04.2023 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacının 2021 ve 2022 yılı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin bulunduğu, davalı tarafından gönderilen 7 adet direğe ait faturanın davacının defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının KDV dahil sözleşme bedeli olan 120.360,00 TL’yi 40.360,00 TL nakit, 80.000,00 TL çek olarak ödediği, kalan 13 direk için bir teslim bilgisi olmadığı, davacı kayıtlarının BS-BA kayıtları ile de uyumlu olduğu bildirilmiştir.
9-Tüm dosya kapsamına göre; davacının sözleşmeye konu sözleşme bedeli olan 102.000,00 TL’yi (KDV dahil 120.360,00 TL) davalıya sözleşmedeki gibi 40.360,00 TL’si sözleşme tarihi olan 18.11.2021 tarihinde nakit olarak, kalanı da …. seri numaralı çek ile ödendiği, Vakıfbanktan gelen yazı cevabına göre çek bedelinin tahsil edildiği, bu şekilde davacının üzerine düşen bedel ödeme yükümlülüğünü yerine getirdiği ve sözleşmede belirli bir teslim tarihi olmadığından 6098 sayılı yasanın 207.maddesi gereği tarafların borçlarını aynı anda ifa etmelerinin gerektiği, ancak davalının dava tarihine kadar teslim etmesi gereken 20 adet direkten 7 tanesini teslim ettiği, 13 direk yönünden temerrüde düştüğü, davacının 6098 sayılı yasanın 207 ve 125.maddeleri gereği aynen ifa talebinde bulunabileceği anlaşılarak davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Hüküm: Gerekçesi Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE; 3280 Kg / Adet ağırlığında 14/1600 cinsinde 13 Adet beton direği davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Aynen teslimin mümkün olmaması halinde 2004 Sayılı yasanın 24/4. Maddesi uyarınca işlem yapılmasına,
3-Yürürlükte Bulunan Yargı Harçları Tarifesine göre; dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 5.344,16-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 1.336,05-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 4.008,11-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye İrad Kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 12.517,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 80,70-TL Başvuru Harcı, 1.336,05-TL Peşin/nisbi Harcı, 2.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 65,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 3.482,25-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Artan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
7-Arabuluculuk nedeniyle hazine tarafından karşılanan 3.120,00-TL ücretin davalıdan alınarak Hazineye İrat Kaydına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/05/2023
Katip …
e-imzalı

Hakim…
e-imzalı