Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1025 E. 2023/181 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1025 Esas – 2023/181
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/1025 Esas
KARAR NO : 2023/181

HAKİM : …
KATİP :…

DAVACI :…
VEKİLİ :…
DAVALI : …
VEKİLLERİ :…
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/12/2022
KARAR TARİHİ : 16/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Davacı şirket ile …arasında davalı tarafından kayın ağacından mamul yuvarlak kayın sapın üretilmesi ve Davacı Şirket’e teslimi karşılığı Davacı Şirket’in belli bir bedel ödemeyi üstlendiği 09.03.2022 tarihli ve 014/2022 kontrat numaralı sözleşmeyi imzalanmış olduğunu, söz konusu sözleşme kapsamında Davacı şirket tarafından 65.000 TL, iş avansı olarak 10.03.2022 tarihinde… adına kayıtlı … IBAN numaralı hesaba gönderildiğini, davalı taraf söz konusu sözleşmede belirlenen İş avansını almış ancak sözleşmede yükümlendiği edimini yerine getirmediğini, söz konusu ürünlerin Davacı şirkete teslim edilmediği gibi Davacı Şirket tarafından davalıya telefon ya da başkaca iletişim kanalları ile de ulaşılamadığını, bunun üzerine davalıya Beyoğlu… Noterliğinin … tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 65.000 TL iş avansının iadesi, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağı ihtaren bildirildiğini, söz konusu ihtarnameye karşın davalı taraftan dönüş alınamadığı gibi tüm arama ve iletişim kurma yolları denenmesine rağmen kendisine ulaşılamadığını, bunun üzerine Davacı Şirket tarafından söz konusu alacağın tahsili maksadıyla … İcra Dairesi’ nin … E. sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibinin başlatıldığını, davalı tarafça haksız ve hukuka aykırı biçimde, Davacı Şirketin alacağına kavuşmasını geciktirmek maksadıyla söz konusu takibe itiraz edildiğini, davalı’nın açılan icra takibine haksız, gerekçesiz ve kötüniyetli itirazının iptaline ve davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebiyle işbu davanın ikame edilmesi zorunluluğu hasıl olduğunu, tüm bu nedenlerle; davanın kabulünü, itirazın iptalini ve Hendek İcra Müdürlüğü…E. Sayılı dosyasına ilişkin alacağın faizi ve tüm ferileriyle tahsili için takibin devamını, asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere Borçlu/Davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, her türlü yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin Borçlu/Davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 11/01/2023 Tarihli cevap dilekçesinde özetle; “Davacı tarafın, davalının kendisine gerekli belirtilen miktarda (14 bin) kürek sapını yapmadığını iddia ederek iş bu davayı açtığını, açılan davanın esas ve usul açısından hukuka aykırı olup davanın reddinin gerekmekte olduğunu, davacı tarafın, davalı ile daha önceden çok kez mal alış verişinde bulunmuş, davacı tarafın davalıya süreçte hep borçlu kaldığını, dava dilekçesinde bahsi geçen 65.000 tl iş avansının aksine davacının davalıya ait olan borcun karşılığı olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği gibi önden ücret ödenip sipariş verilip malın sonradan teslimi gibi bir alış veriş söz konusu olmadığı, davacı tarafın davalıya iletmiş olduğu siparişleri davalı hazırlar kendisine teslim eder ve davacı tarafından ödemelerin teslim esnasında gerçekleştirildiğini, davacının iddia ettiği şekilde davalı ile iş bu davaya konu görüşmelerin mevcut olmadığı, davacı tarafın davalıya 14.000 adetlik sipariş öncesinde 65.000 TL iş avansı gönderdiğini ve sipariş edilen ürünlerin gelinen aşamada fiyatlarının yükseldiğini belirttiğini, dava dilekçesinde sunulan banka dekontunun açıklama içermediğini, açıklama içermeyen ve gerçek olmayan açıklamaların borç ödeme niteliğinde olduğu, bu hususta birçok Yüksek Yargı kararının bulunmakta olduğu, davacı tarafın açıklama bulunmayan havale dekontunu kabul etmediklerini, davalıya gelen ödemelerin, davacının borcuna ilişkin ödemeler olduğunu, davalının ilçede faaliyet sürdüren basiretli bir tacir olup herhangi bir borcunun da bulunmadığını, tüm bu nedenlerle; …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasındaki davacının haksız itirazının iptali davasının reddini, kötü niyetli icra takibinde bulunan davacının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili davalının 11/01/2023 Tarihli cevap dilekçesine karşı sunmuş olduğu 03/02/2023 Tarihli beyan dilekçesinde özetle; Davalı tarafın Hendek İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyasına ilişkin itirazının iptalini ve takibin devamını, davalı icra takibine kötüniyetli olarak itiraz ettiğinden alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkememizce… Müdürlüğü’ne, …Başkanlığı’na, … Birliği Başkanlığı’na davalının tacir veya esnaf kaydı olup olmadığının, ticari işletmesinin bulunup bulunmadığı hususlarında mahkememize bilgi verilmesi için müzekkere yazılmış ve müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
… Birliği’ne, …Müdürlüğü’ne yazılan müzekkerelere cevap verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce … Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne davalı …’ın dava tarihi itibariyle (15/12/2022); Gelir vergisinden muaf olup olmadığı, Basit Usulde Götürü Usulde vergilendirilip vergilendirilmediği, Son bildirdiği vergi matrahının ne olduğu, İşletme usulünde defter tutup tutmadığı, tutuyorsa yürütülen faaliyetinin VUK’nun 177/l. Maddesinin 1 ve 3. Bendindeki limitlerinin yarısını veya 2. Bentteki limitin tamamını aşıp aşmadığının davacı tarafın tacir olarak nitelendirilip nitelendirilmediği hususlarında mahkememize bilgi verilmesi için müzekkere yazılmış ve müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Hendek İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasının bir sureti Uyap sistemi üzerinden dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce Beyoğlu …. Noterliği’ne… Tarih… yevmiye nolu ihtarnamenin tebliğ şerhli bir örneğinin mahkememize gönderilmesi için müzekkere yazılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Eldeki dava 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra 15.12.2022 tarihinde açılmıştır. Burada öncelikli olarak Asliye Ticaret Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nunda veya diğer kanunlarda, o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan, 6102 sayılı TTK’nın 19/2.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar dışında, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı TTK’nın 5.maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleriyle diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunununda ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 Sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1.maddesi uyarınca, kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve istinaf aşamasında Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından re’sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/(4).maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre yargı çevresinde ayrı bir Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemelerine açılan ticari davalarda görev kuralına dayanılmamış olması, Asliye Ticaret Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir. Başka bir anlatımla, yargı çevresinde, Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde bir ticari uyuşmazlığın çözümü için Asliye Hukuk Mahkemesine genel mahkeme sıfatıyla dava açılması halinde mahkemece görevsizlik kararı verilmeksizin işin görülmesi gerekir. Buna karşılık kanun aksi durumu düzenlememiş olduğundan, Asliye Hukuk Mahkemesinin ticari olmayan bir davayı Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görmüş olması bir usule aykırılık halini oluşturmaktadır.
Somut olayda; Dosyaya gelen davalıya ait vergi kayıtlarına göre davalının işletme usulüne göre defter tuttuğu anlaşıldığı, işletme usulünde defter tutanların tacir olup olmadığının tespiti için yürütülen faaliyetinin VUK nun 177/1. Maddesinin 1 ve 3. Bendindeki limitlerinin yarısını veya 2. Bentteki limitinin tamamını aşıp aşmadığının tespitinin gerektiği, anılan limitlerin aşılmamış olması halinde davacının tacir sıfatına haiz olmayacağı anlaşıldığından bu hususun tespiti amacıyla ve dava tarihi itibariyle davacının tacir olup olmadığının tespiti amacıyla yapılan araştırmada, dosyaya gelen 21.12.2022 tarihli Hendek Vergi Dairesinin yazı cevabına göre davacının faaliyetine 07.07.2015 tarihinde başladığı bildirilmiş ve 2021 yılına ilişkin gelir vergisi beyannamesi ve 2022/789 vergilendirme dönemine ilişkin gelir geçici vergi beyannamesi yazısı dosyaya sunulmuştur. İncelenen gelir vergisi beyannamelerinde yürütülen faaliyetlerin VUK’nin 177 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (3) numaralı bentlerinde yer alan nakdi limitlerin yarısını, (2) numaralı bentte yazılı nakdi limitin tamamını aşmadığı anlaşılmıştır. Sakarya Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Müdürlüğünün 20.12.2022 tarihli yazısına göre 57743 sicil numarası ile davacının esnaf kaydının da bulunduğu nazara alındığında davacının işletmesinin esnaf işletmesi olduğu, dolayısıyla davacının esnaf sıfatının olduğu, tacir olmadığı, bu durumda davanın nispi ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği, davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası olduğu, davanın mutlak ticari davalardan da olmadığı, dolayısıyla mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda eldeki davada, davacı’nın tacir sıfatına haiz olmadığı, az yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda, eldeki davanın alacak davası olduğu, davanın mutlak ticari dava olmadığı gibi davacının tacir olmaması nedeniyle de davanın nisbi ticari dava da olmadığı, bu haliyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, miktar itibariyle basit yargılama usulüne tabi olduğu ve 6100 Sayılı yasanın 320.maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilebileceği anlaşılarak 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir.
Hüküm: Gerekçesi Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Bu karara karşı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak görevsizlik kararının kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten itibaren, karara karşı kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde, dosyanın görevli Sakarya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yukarıda belirtilen yasal süre içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın resen ele alınarak verilecek ek kararla davanın açılmamış sayılacağı ve davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edileceği hususunun İHTARINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/03/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı