Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/997 E. 2022/1364 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/997 Esas – 2022/1364
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİKARAR
ESAS NO : 2021/997 Esas
KARAR NO : 2022/1364

ÜYE : ….
KATİP :….

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av…
DAVALI : ….
VEKİLLERİ : Av…

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/10/2021
KARAR TARİHİ : 15/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili …… Asliye Hukuk Mahkemesinde sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında gerçekleşen ticari satım sonucunda satım konusu …. …. nolu ve 27/09/2018 tarihli irsaliye ile davalıya teslim edildiğini ve bu satım için 27/09/2018 tarihli …. nolu 10.214,46 TL bedeli 1 adet fatura düzenlendiğini, fatura üzerinde vadenin 12/10/2018 tarih olarak yer aldığını, davalı tarafın fatura konusu borcunu vadesinde ödemediğini, bunun üzerine davalı tarafa borcun ödenmesi istemli mektup gönderildiğini, davalı tarafın borcun vadesi geçmesine rağmen ödenmemesi ve uyarılara itibar edilmemesi üzerine …. … İcra Dairesi …./…….Esas sayılı dosyası ile 19/03/2019 tarihine ilamsız icra takibi başlatıldığını, anılan takibe davalı tarafından yetki itirazı ve gerekçesiz borca itiraz dilekçesi sunulduğunu, davalının yetki itirazı üzerine icra takip dosyasının yetkili merci olan …. İcra Dairesine gönderildiğini, …. İcra Dairesi …./…. Esas sayılı dosyasında borca itiraz edildiğini, izah edilen nedenlerle davalı şirkete ait menkul, gayrimenkul mallar ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının takip konusu alacak miktarınca itirazın içeriği gözetilerek takdiren teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesini, davalı tarafından …. İcra Müdürlüğü …./…. Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takip talebinde yer alan şartlar ile devamını, haksız ve kötü niyetli olarak yapılan itiraz sebebiyle takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere hükmedilecek icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
…… Asliye Hukuk Mahkemesi 03/11/2021 tarih …./…. Esas …./…. Karar sayılı görevsizlik kararı ile dosya mahkememize gönderilmiştir.
…. İcra Dairesinin …./…. Esas sayılı dosyasının UYAP sistemi üzerinden dosyamız arasına alındığı anlaşıldı.
Davacı ve davalı şirketin bağlı bulunduğu vergi dairelerine müzekkere yazılmış, davacı şirketin 2018 Eylül ayına ait BS formları ve davalı şirketin 2018 Eylül ayına ait BA formları dosya arasına alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Davacı tarafından davalı aleyhine dava konusu edilen faturalar ile ilgili olarak …. İcra Müdürlüğü’nün …./…. sayılı takip dosyası ile ilamsız takip başlattığı, başlatılan takipteki ödeme emrinin davalıya 02.05.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalının ödeme emrine 08.05.2019 tarihinde 2004 sayılı yasanın 62.maddesindeki yedi günlük sürede itiraz ettiği, itiraz dilekçelerinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, eldeki bu davanın 22.10.2021 tarihinde 2004 sayılı yasanın 67.maddesindeki bir yıllık sürede açıldığı anlaşılmış, davadan önce arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği de anlaşılmış ve esasa geçilmiştir.
Davalı tarafından icra takibine yapılan itirazda; taraflar arasında ticari ilişki oluştuğu ve borcun tahakkuk ettiği, ancak tahakkuk eden borcun ödenmesi ile ilgili vade kararlaştırılmadığı, takibe konu borcun muaccel hale gelmediği, muaccel hale gelmeyen alacak için takip yapılamayacağından icra takibine itiraz edildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafından süresi içerisinde cevap dilekçesi verilmemiş davacının ileri sürmüş olduğu tüm hususlar inkar etmiş sayılmıştır. Davalı vekili tarafından 19/07/2022 tarihli celsede icra takibine yapılan itirazdaki hususlar tekrarlanmış, irsaliye faturada malların teslim edildiğine ilişkin imza bulunmadığı belirtilmiştir.
Davacı ve davalı tarafın bağlı bulunduğu vergi dairelerine yazılan müzekkerelere cevap verildiği, davacı ve davalının 2018 yılının Eylül ayına ilişkin BS ve BA formlarının gönderildiği, icra takibine konu …. nolu faturanın davacı ve davalının BS ve BA formları ile ilgili vergi dairelerine bildirildiği anlaşılmıştır.
26.07.2022 tarihli beyan dilekçesi ile davalı vekili davaya konu faturalara ilişkin davalı şirketin ödeme yapmadığını belirtmiştir.
Davalı vekili tarafından ticari ilişkinin kabul edilmesi, sadece borcun muaccel olmadığına yönelik itiraz edilmesi, tarafların ilgili faturayı vergi dairelerine bildirmiş olmaları ve davalı vekilinin faturaya ilişkin bir ödeme yapmadıklarını bildirmiş olmaları karşısında dosya kapsamı itibariyle bilirkişiden rapor aldırılması hususunun dosyaya bir katkı sağlamayacağı anlaşılmakla bilirkişi incelemesi yapılmasına yönelik talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalının taraflar arasında ticari ilişkinin oluştuğu ve borcun tahakkuk ettiğine yönelik beyanı, davalı vekilinin faturaya ilişkin bir ödeme yapmadıklarını beyan etmiş olması, icra takibine konu …. nolu faturanın davacı ve davalının BS ve BA formları ile ilgili vergi dairelerine bildirilmiş olması hep birlikte değerlendirildiğinde mahkememizce davacının davaya konu faturadan kaynaklı davalıdan alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır.
İcra takibine konu …. nolu 10.214,46 fatura incelendiğinde fatura üzerinde vade tarihinin 12.10.2018 olarak belirtildiği görülmüştür.
Davaya konu faturada açıkça vade tarihi belirtilmiş, bu tarih itibariyle borcun muaccel olduğu anlaşılmış, davalının borcun muaccel olmadığı yönündeki itirazları kabul görmemiştir.
6102 sayılı TTK’nun 1530. Maddesinde Ticari hükümlerle yasaklanmış işlemler ile mal ve hizmet tedarikinde geç ödemenin sonuçları düzenlenmiş olup, (2) fıkrada; “Ticari işletmeler arasında mal ve hizmet tedariki amacıyla yapılan işlemlerde, alacaklı, kanundan veya sözleşmeden doğan tedarik borcunu yerine getirmiş olmasına rağmen, borçlu, gecikmeden sorumlu tutulamayacağı hâller hariç, sözleşmede öngörülmüş bulunan tarihte veya belirtilen ödeme süresinde borcunu ödemezse, ihtara gerek olmaksızın temerrüde düşer.
(3) fıkrada; Mütemerrit borçlunun alacaklısı sözleşmede öngörülen tarihten ya da ödeme süresinin sonunu takip eden günden itibaren, şart edilmemiş olsa bile faize hak kazanır.
(4) fıkrada; Sözleşmede ödeme günü veya süresi belirtilmemişse veya belirtilen süre beşinci fıkraya aykırı ise, borçlu aşağıdaki sürelerin sonunda ihtara gerek kalmaksızın mütemerrit sayılır ve alacaklı faize hak kazanır:
a) Faturanın veya eş değer ödeme talebinin borçlu tarafından alınmasını takip eden otuz günlük sürenin sonunda.
b) Faturanın veya eş değer ödeme talebinin alınma tarihi belirsizse mal veya hizmetin teslim alınmasını takip eden otuz günlük sürenin sonunda.
c) Borçlu faturayı veya eş değer ödeme talebini mal veya hizmetin tesliminden önce almışsa, mal veya hizmetin teslim tarihini takip eden otuz günlük sürenin sonunda.
d) Kanunda veya sözleşmede, mal veya hizmetin kabul veya gözden geçirme usulünün öngörüldüğü hâllerde, borçlu, faturayı veya eş değer ödeme talebini, kabul veya gözden geçirmenin gerçekleştiği tarihte veya bu tarihten daha önce almışsa, bu tarihten sonraki otuz günlük sürenin sonunda; şu kadar ki, kabul veya gözden geçirme için sözleşmede öngörülen süre, mal veya hizmetin alınmasından itibaren otuz günü aşıyor ve bu durum alacaklının aleyhine ağır bir haksızlık oluşturuyorsa, kabul veya gözden geçirme süresi mal veya hizmetin alınmasından itibaren otuz gün olarak kabul edilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 10. maddesinde ise; “Aksine sözleşme yoksa, ticari bir borcun faizi, vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksa ihtar gününden itibaren işlemeye başlar.” hükmü yer almaktadır.
Davaya konu faturada açıkça vade tarihinin belirtildiği vade tarihi olan 12.10.2018 tarihinden itibaren icra takibinin başlatıldığı tarihe kadar davacı tarafından talep edilen faizin yerinde olduğu anlaşılmış, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın reddine, alacağın likit olduğu, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiği anlaşılarak, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KABULÜ ile;
2-Davalının …. İcra Müdürlüğünün …./….. Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın reddine, takibin aynen devamına,
3-Davalı itirazında asıl alacak yönünden haksız çıktığından asıl alacak miktarı olan 10.214,46-TL nin %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 756,65-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 133,79-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 622,86-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 133,79-TL Peşin/nisbi Harcı, 387,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 580,09-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
7-Davacı tarafından yatırılan artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin (E duruşma vasıtasıyla) ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/09/2022

Katip….
e-imzalı

Hakim ….
e-imzalı