Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/861 E. 2022/1281 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/861 Esas – 2022/1281
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/861 Esas
KARAR NO : 2022/1281

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI :….
VEKİLLERİ :Av. ….
DAVALI :….
VEKİLLERİ : Av. ….
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/11/2021
KARAR TARİHİ : 05/07/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıya bağlı Adapazarı 5 Bölge Müdürlüğü ile davalı şirket arasında sözleşme imzalandığını, davalı çalışanına davacı tarafından kıdem tazminatı olarak toplam 9.385,33-TL ödeme yapıldığını, davalının 6.732,00-TL’sinden sorumlu olduğunu, 6.732,00-TL’sinin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zaman aşımına uğradığını, dava dışı işçinin kıdem tazminatı alacağından davacının tek başına sorumlu olduğunu, kamudaki alt işverenlik uygulamasında kıdem tazminatı için müteselsil borç ilişkisi ve rücunun kaldırıldığını, davanın reddini talep etmiştir.
SGK’dan dava dışı işçinin hizmet döküm cetveli ve işveren bilgileri celp edilmiştir.
Dosya hesap bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi özetle; taraflar arasında 4734 sayılı Kamu İhale Kanunun kapsamında imzalanan 27/10/2015 tarihli hizmet alım sözleşmesinde işçilik alacaklarından sorumluluğa ilişkin düzenlemeler bulunduğu, işçilik alacaklarından sorumluluğun sözleşmenin maddelerinde düzenlendiği, tüm yasal yükümlülüklerin davalı şirkete ait olduğunun belirtildiği, dava dışı işçinin davalı şirket nezdinde bulunan …. numaralı iş yerinde 679 gün, …. numaralı iş yerinde 360 gün çalıştığının tespit edildiği, dava dışı işçinin iş akdinin 06/12/2019 tarihinde feshedildiği, dava dışı işçinin davacı ile davalı şirketin imzaladığı sözleşme kapsamında 06/12/2019-30/04/2020 tarihleri arasındaki hizmetinden dolayı 9.350,70-TL kıdem tazminatı hak ettiği, davacı tarafından ödenen bu miktarın dava dışı işçinin hizmet süresine göre 6.679,07-TL’sinden davalının sorumlu olduğu şeklinde rapor düzenlemiştir.
Olaya ilişkin yasal düzenlemeler ve yargı içtihatları değerlendirilecek olursa;
1-4857 sayılı İş Kanununun 2/6. maddesinde, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” hükmü bulunmaktadır.
2-Asıl işverenle alt işverenler arasında yapılan hizmet akitlerine göre yapılan iş kapsamında ve değişen alt işverenlere ait işyerinde ara vermeden çalışan işçilerin işçilik alacakları için açtıkları davalar sonunda ödenmesine karar verilen miktarlardan alacaklı işçiye karşı her biri müteselsilen sorumludurlar. Burada kanundan kaynaklanan bir teselsül hali söz konusu olup, asıl ve alt işverenler, dış ilişki itibariyle (işçiye karşı) müteselsilen sorumludurlar. İç ilişkide (alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olan borçlular arasındaki ilişkide) ise, bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda taraflar kendi aralarında sözleşme yapabilirler. 6098 sayılı Borçlar Kanununun 167. maddesindeki düzenleme uyarınca, aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça müteselsil sorumlulardan her biri alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu olacaklardır. Yasa hükmünde eşit sorumluluğun müteselsil borçlularda aksinin kararlaştırılmaması halinde uygulanacağı belirtilmiştir.
3- Kamu kurumlarının ihale yolu ile muhtelif işlerin yapılması konusunda taşeron şirketlerle yaptıkları hizmet sözleşmeleri nedeniyle çalışan işçilerin, işçilik alacakları için açtıkları davalar sonunda karara bağlanan miktarları 4857 sayılı İş Kanunun 2. maddesindeki düzenleme gereğince müşterek ve müteselsil sorumlu olarak ödemesi nedeniyle bu miktarları 6098 sayılı TBK nun 162. maddesindeki “ tazminatın kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişi, bu fazla ödemesi için diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkına sahip olur ve zarar görenin haklarına halef olur” hükmü uyarınca ödeyen taraf rücuen istemde bulunabilir. (Benzer yönde Yargıtay 13. HD. 24/05/2018 T, 2015/38873 E.-2018/6205 K. ve yine aynı Dairenin 31.5.2018 T, 2016/2779 E.- 2018/6452 K. ve 11/05/2017 tarih, 2016/7790 E. 2017/5936 K. sayılı ilamları)
Somut olay yukarıdaki açıklamalar ile birlikte değerlendirilecek olursa;
4- Dava, rücuen tazminat talebine ilişkindir. Davacı, davalı alt işverenden dava dışı işçi …. …. ….e ödediği kıdem tazminatının tahsilini istemiş, davalı ise davanın reddini talep etmiştir. Somut olaya ilişkin Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına göre; Taraflar arasında davacı asıl işveren ile davalı alt işveren ilişkisi mevcuttur. Rucü edilebilecek miktarın tespiti açısından taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi ve eki şartnamelerde hüküm bulunması halinde bu hüküm dikkate alınarak sonuca gidilmesi gerekir. Hüküm bulunmaması halinde ise davalı alt işverenin kendi dönemiyle sınırlı olmak üzere davacı asıl işveren ile yarı oranında sorumlu olduklarının kabulü gerekir. (Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2013/19323 Esas, 2016/2426 Karar sayılı ilamı). Taraflar arasında imzalanmış olan 27.10.2015 tarihli hizmet alım sözleşmesinin 36.2.5 ve 36.2.9 maddelerinde davalı yüklenicinin işçilere ödenecek kıdem tazminatlarından davalı yüklenicinin sorumlu olacağının yazılı olduğu, bu şekilde davalının sorumluluğuna ilişkin sözleşmede açık hükmün bulunduğu, bu nedenle davalı yüklenicinin sorumlu olduğuna ilişkin açık hüküm bulunması nedeniyle alt işveren olan yüklenicinin kendi hizmet dönemleri ile sınırlı olmak üzere kıdem tazminatından sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
5-Davacının dışı işçi ……..’e ödediği kıdem tazminatının, 29.06.2020 tarihli banka dekontuna göre 9.314,10 TL olduğu, dosyaya gelen SGK kayıtlarına göre dava dışı işçinin davalı dışında başka alt işverenler nezdinde de çalışmasının olduğu, 4 nolu paragrafta detaylandırıldığı üzere, alt işveren olan davalının kendi dönemiyle sınırlı sorumluluğunun olduğu anlaşıldığından, dosya bir bütün halinde hesap yapılması için bilirkişiye gönderilmiş, dosyaya sunulan 05.06.2022 tarihli bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur.
6- Dosyaya sunulan 05.06.2022 tarihli bilirkişi raporuna ve dosya kapsamındaki diğer delillere göre; dava dışı …. …. ….’in tarafların alt ve üst işveren olduğu iş yerinde 07.12.2018-06.12.2019 tarihleri arasında çalıştığı, bu dönem için dava dışı işçiye ödenen kıdem tazminatı miktarından davalının sorumlu olduğu miktarın 6.679,07 TL olduğu, 4 numaralı paragrafta detaylandırıldığı üzere taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin 36.2.5 ve 36.2.9 maddelerinde davalının işçilik alacaklarının tamamından sorumlu olacağına dair düzenleme olduğundan, dönemine ilişkin 6.679,07 TL kıdem tazminatından sorumlu olması gerektiği anlaşılmış, davacının ödeme tarihi olan 29.06.2020 tarihinden itibaren avans faize hak kazandığı da anlaşılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 6.679,07 TL’nin 29/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gerekli 456,25-TL harçtan peşin olarak alınan 114,97-TL harç düşüldükten sonra bakiye 341,28-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL başvuru harcı, 114,97-TL peşin harç ve 8,50-TL vekalet harcının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 857,50-TL yargılama giderinden kabul oranına göre (%99,21 kabul); 850,73-TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Arabuluculuk nedeniyle hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL ücretin kabul-ret oranına göre; 1.309,57-TL’sinin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına; 10,43-TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T ne göre 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T ne göre 52,93-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 216/1 maddesi uyarınca talep halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
10-Karar tebliğ giderleri düşüldükten sonra artan gider avansının karar kesinleşmesi ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi. 05/07/2022

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır