Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/860 E. 2022/1260 K. 27.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/860 Esas – 2022/1260
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/860 Esas
KARAR NO : 2022/1260

HAKİM :…
KATİP :…

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av….
DAVALI :…
VEKİLLERİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/11/2021
KARAR TARİHİ : 27/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı tarafın 30/09/2020 tarihli teklif formu ile davalı firmanın … İli, … İlçesinde yapacağı … derslikli İHL işinin harfiyat işlerini yapmak üzere anlaşmış olduklarının, yapılan bu işten bakiye kalan 103.775,56-TL bedeli ödemedikleri için, icra takibine başlanılmış olup, davalı tarafın borca ve yetkiye itiraz etmiş olduğunu, davalının yetki itirazının da yersiz olduğunu, yetkili mahkemenin açıkça Sakarya Mahkemeleri olduğunu, mahkemenin öncelikle bu itirazı inceleyip karar bağlamasını talep ettiklerini, takibin konusu sözleşmeden kaynaklı para borcu olduğunda ise para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödeneceğinden, ifa yerinin de alacaklının yerleşim yeri olacağının, böyle bir durumda alacaklının kendi yerleşim yerinde bulunan icra dairesinde de takip yapılabileceğini, taraflar arasında eser sözleşmesi bulunmasının, işin yapıldığı yerin Sakarya İli, Arifiye olması, takibin faturaya dayanan bir para borcu olması neticesinde seçimlerini Sakarya mahkemelerinden yana kullanarak davayı açmakla, yetki itirazının kaldırılmasını talep ettiklerini, taraflar arasında davacının taşeron, davalının da yüklenici olduğu bir eser sözleşmesinin kurulmuş olduğunu, Verilen teklif formundaki anlaşmaya uygun olarak 1. Kısmın tamamlanmış olduğunu, 18/11/2020 tarihinde 40.595,08-TL bedelli faturanın oluşturulmuş ve 20/11/2021 tarihinde 35.937,98-TL’nin borçlu tarafından Adapazarındaki banka hesaplarına havale edilerek tahsil edildiğini, daha sonra davalı tarafından, davacı tarafla iletişime geçilmiş, harfiyat işi alanının büyüdüğü belirtilerek, bu alanların da harfiyat işinin davacı tarafça yapılması talep edilmiş, bu teklifin davacı tarafça kabul edilerek çalışılmaya başlanıldığını, 07/12/2020 tarihinde, 38.349,28-TL tutarında fatura kesilmiş 29/12/2020 tarihinde 30.000,00-TL’nin hesabına ödenmiş olduğunu, 31/12/2021 tarihinde 30.120,00-TL faturanın kesilmiş 26/01/2021 tarihinde 30.000,00-TL ödenmiş olduğunu, 20/05/2021 tarihinde 94.400,00-TL 24/05/2021 Tarihinde 76.248,44-TL faturanın kesilmiş olup, bu faturaların içeriğine itiraz edilmemiş olduğunu, karşı tarafın 16/04/2021 tarihinde 30.000,00-TL havale, 19/04/2021 tarihinde 40.000,00-TL çek, 20/04/2021 tarihinde 10.000,00-TL havale ile ödeme yapıp bakiye kalan 103.775,39-TL’yi ödememiş olduklarını, karşı tarafın bugün yarın ödeyeceğiz diyerek davacı tarafı oyalamış olduklarını, en sonunda telefonlara cevap vermeyerek ödemeyeceklerini gösterip, icra takibinin açılmasına sebebiyet vermiş olduklarını, cari hesapta belirttikleri ve şantiyede yapılan tüm çalışmalarının tarihleriyle ve saati saatine mutabakat fişleriyle ispatlı olduğunu, borçlu tarafın işi yaptırıp, kötü niyetli olarak itiraz etmiş olduklarını, işin yapıldığı ve borçlarının olduğunun sabit olmasına rağmen, “dava açarsan parayı alman 10 sene sürer vs.” söylemlerde bulunarak, davacının alacağından vazgeçmesini sağlamaya çalışmakta olduklarını, tüm bu nedenlerle; borçlunun haksız ve kötüniyetli itirazının iptalini ve takibin devamını, borçlunun %20’den az olmamak üzere kötüniyetli itirazı sebebiyle icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 26/05/2022 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından dava açılmadan yapılan arabuluculuk başvurususunun … … Ve … Yapı İnş. Taah. Kim. San. Ve Tic.ltd.şti.adi Ortaklığı’na karşı yapılmış olduğunu, yapılan arabuluculuk görüşmesinin ve tutulan tutanağında dava dışı söz konusu şirket ile tanzim edilmiş olduğunu, müvekkil şirket … yapı inş.taah.kim.san.ve tic.ltd.şti. yönünden yapılan bir takip olmadığı gibi arabuluculuk görüşmesinin de bulunmamakta olduğunu, davacı tarafından ikame edilen davanın müvekkil şirket yönünden dava şartı yokluğu ve pasif husumet yokluğundan usulden reddi gerekmekte olduğunu, Usule ilişkin itirazları saklı kalmak kaydıyla mahkeme aksi kanaatte olması ihtimaline binaen esasa ilişkin beyanlarının sunulmuş olduğunu, haksız, yasa ve usule aykırı olarak ikame edilen davanın öncelikle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise davanın müvekkil şirket yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte olması halinde davanın esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
…. İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak 2021/6463 Esas sayılı dosyasının gönderilmesi için müzekkere yazıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların usulüne uygun bir şekilde davetiyenin tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Dava Sakarya 4. İcra Müdürlüğünün 2021/6463 Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Sakarya 4. İcra Müdürlüğünün 2021/6463 Esas sayılı takip dosyasının yapılan incelemesinde davacının … … Ve … Yapı İnş. Taah. Kim. San. ve Tic. Ltd. Şti. Adi Ortaklığı’na karşı fatura alacağından kaynaklı ilamsız icra takibi başlattığı anlaşılmıştır.
Davacı itirazın iptali davası açarken davasını … … Ve … …. Yapı İnş. Taah. Kim. San. Tic. Ltd. Şti.’ye yöneltmiş, 13.06.2022 tarihli dilekçesi ile taraf değişikliği talepli dilekçesini mahkememize sunmuştur.
Adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmayıp, adi ortaklığın borcu sebebiyle adi ortaklık aleyhine dava açılması veya icra takibi yapılması mümkün değildir. Taraf ehliyeti kamu düzeninden olup mahkemece kendiliğinden göz önüne alınmalıdır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114. maddesinin 1. fıkrasının “d” bendi uyarınca fıkrası tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması dava şartıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda, dava açıldıktan sonra diğer kişilerin davaya dahil edilmek suretiyle davalı sıfatını kazanması ve husumetin bu kişilere yöneltilmesi konusunda bir düzenleme yer almamaktadır. Bu nedenle alacak davalarında, davaya zorunlu dava arkadaşlığı dışında dahili dava yolu ile davalı olarak taraf eklenmesi mümkün değildir. (Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin 2019/12 Esas, 2019/1330 Karar sayılı kararı)
Öte yandan itirazın iptâli davasının görülebilmesi, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada geçerli takip yoksa itirazın iptâli davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Davacı tarafça adi ortaklık aleyhine girişilen icra takibinin geçerli bir takip olarak kabul edilmesi mümkün değildir.
Somut olayda; davacı tarafça … … Ve … Yapı İnş. Taah. Kim. San. ve Tic. Ltd. Şti. Adi Ortaklığı aleyhine icra takibi başlatıldığı, az yukarıda açıklandığı üzere adi ortaklığın borcu sebebiyle adi ortaklık aleyhine dava açılması veya icra takibi yapılmasının mümkün olmadığı, adi ortaklığa karşı yapılacak icra takibinin tüm ortaklara yöneltilmesi gerektiği gibi dava itirazın iptali olduğundan talep borçlusu ile davalının farklılık arzetmemesi gerektiği,bu nedenle takip borçlusu adi ortaklığına yöneltilmiş usulüne uygun bir icra takibi bulunmadığı anlaşılmakla davanın HMK’nın 114/1-d ve 115/2 maddeleri gereği dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Hüküm: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın HMK’nın 114/1-d ve 115/2 maddeleri gereği DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihindeki yargı harçları tarifesine göre alınması gereken 80,70-TL karar harcından peşin alınan 1.253,35-TL harcın mahsubu ile artan 1.172,65-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde artan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
5-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 216/1 maddesi uyarınca talep halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

Dair dosya üzerinden tarafların yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Sakarya Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/06/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı