Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/858 E. 2022/1289 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/858 Esas – 2022/1289
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/858 Esas
KARAR NO : 2022/1289
HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. ….
DAVALI :…
VEKİLLERİ : Av….

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 15/11/2021
KARAR TARİHİ : 05/07/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava konusu trafik kazasının 31/07/2021 tarihinde Sapanca/Sakarya’da gerçekleştiğini, davalı şirketin sigortalısı sürücü … … idaresindeki … plakalı aracın müvekkili … …e ait … plakalı otomobile arkadan çarptığını, yaranlanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü … … %100 kusurlu bulunduğunu, kaza sonraki davalı şirketçe …hasar nolu hasar dosyası ile gerekli başvuruların yapıldığını ancak başvurunun sürümcemede bırakıldığını, bunun üzerine 03/09/2021 tarihinde davalı sigorta şirketine iadeli taahhütlü mektup ile zararın karşılanması ve araçta oluşan değer kaybının ödenmesi için yazılı başvuru yapıldığını ancak başvuruya cevap verilmediğini, kazada kusursuz taraf olan müvekkilinin kaza tarihinden itibaren aracını kendi imkanlarıyla tamir ettirdiğini, aracın onarımının kendisine toplam 14.900,20 TL’ye mal olduğunu, izah edilen nedenlerle meydana gelen kaza sonucunda müvekkilinin aracında oluşan değer kaybı ve maddi zararlar karşılanmadığından araçta oluşan şimdilik 100,00 TL değer kaybının (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla HMK 107 gereği) temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsilini, müvekkili tarafından karşılanan onarım bedeli olan toplam 14.900,20 TL maddi tazminatın (03/09/2021) temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dava açmadan önce müvekkili şirkete başvurmadığını, herhangi bir hasar ihbarında bulunmadığını, bu nedenle müvekkili şirketin talep ile ilgili herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… Sigorta A.Ş’nden istenilen dava konusu … plaka sayılı araca ait poliçe ve hasar dosyasının dosyamız arasına alındığı anlaşıldı.
Sapanca CBS’nın …/… Soruşturma sayılı dosyasının UYAP sistemi üzerinden dosyamız arasına alındığı anlaşıldı.
Mahkememizin 1 nolu celse ara kararı gereği dava konusu araç başında keşif yapılmasına karar verildiği, makine mühendisi bilirkişi refakate alınarak keşif icra edildiği anlaşıldı.
Makina Mühendisi bilirkişi 22/02/2022 tarihli raporunda …Plakalı araçta oluşan hasar tutarının 14.900,20 TL olduğunu, … plakalı araçta oluşan değer kaybının 987,30 TL olduğunu rapor etmiştir.
Mahkememizin 2 nolu celse ara kararı gereği bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verildiği, bilirkişinin mahkememize sunduğu ek raporunda; … plakalı araçta meydana gelen değer kaybının aracın hasarsız piyasa rayiç bedeli olan 60.250,00 TL’den hasarlı piyasa rayiç değeri olan 57,840,00 TL’nin çıkarılması sonucu elde edilen 2.410,00 TL olarak hesaplandığını, dava konusu aracın km’sinin çok yüksek ve 15 yaşında olması ve geçmişinde taksi olarak kullanılması göz önüne alındığında takdir edilen değer kaybının 1.100,00 TL olduğunu rapor etmiştir.
Davacı vekili tarafından ıslah dilekçesi sunulduğu, araç değer kaybı tazminatı yönünden talebin 1.100,00 TL’ye çıkartılarak ıslah edildiği anlaşıldı.
Olaya İlişkin Yasal Düzenlemeler ve Yargı İçtihatları Değerlendirilecek Olursa;
1-Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler. Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler. Tazminatın irat biçiminde ödenmesine hükmedilirse, borçlu güvence göstermekle yükümlüdür. (TBK madde 49, 50, 51)
2-2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı” başlıklı 97. maddesinde (Değişik: 14/4/2016-6704/5 md.) “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
3-Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 Tarih, Esas 2019/40, Karar 2020/40 Sayılı Kararı ile; a) Karayolları Trafik Kanun’un 90. Maddesinin Birinci Cümlesinin “…bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir.” Bölümünde Yer Alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” İbaresi ile İkinci Cümlesinde Yer Alan “…ve genel şartlarda…” İbaresinin Anayasaya aykırı olduğundan oy çokluğu ile iptallerine karar vermiştir. Anayasa Mahkemesi’nin bu maddelerdeki “Genel Şartlar” ibarelerini iptal etmesi sonucu değer kaybı tazminatı öncelikle Karayolları Trafik Kanununun hükümlerinin, bu kanunda düzenlenmeyen hususlarda ise Türk Borçlar Kanununun haksız fiile ilişkin hükümlerinin usul ve esasları çerçevesinde belirlenecektir. Bu kanunlarda açıkça düzenlenmiş hususlarda genel şartlar ile kanunun kapsamını daraltan yada genişleten hükümleri uygulanmayacaktır. Genel Şartlar TTK’nın 1425 ve Sigortacılık Kanunu 11 ve KTK’nın 95. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak idarece çıkarıldığı için, KTK ve TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümlerinde genel olarak temel unsurları belirlenmiş hususlarda bu temel unsurlara aykırı olmamak şartı ile genel şartların hükümleri uygulanacaktır. Anayasa mahkemesinin iptal kararı derdest olan eldeki davada da uygulanması gerekmektedir. Bu durumda; değer kaybının ZMMS Genel Şartlarına göre hesaplanmasının yasal dayanağı kalmamış olup, gerçek zarar ilkesi gereğince değer kaybının, kaza tarihindeki serbest piyasa koşullarına göre, aracın kazadan önceki değeri ile onarım sonrası değeri arasındaki farka göre belirlenmesi gerekir. (Sakarya BAM 3. HD 2021/1231 esas- 2022/757 karar,benzer yönde Yargıtay 17. HD’nin 2016/16876 E – 2017/12161 K sayılı, 27/12/2017 tarihli ve 2015/5301 E – 2017/11098 K sayılı, 28/11/2017 tarihli, YARGITAY 17. Hukuk Dairesi 2016/17525 esas- 2017/9448 kararları)
Somut olay yukarıdaki açıklamalar ile birlikte değerlendirilecek olursa;
4-31.07.2021 tarihinde, dosya içinde bulunan 30.03.2020 tanzim tarihli sigorta poliçesine göre davalı şirket nezdinde sigortalı olan, … … sevk ve idaresindeki… plakalı araç ile davacı sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kaza yaptıkları, kazaya ilişkin 31.07.2021 tarihli kaza tespit tutanağının düzenlendiği ve Sapanca Cumhuriyet Başsavcılığı …/… sayılı soruşturma dosyasının olduğu anlaşılmıştır.
5-Taraflarca bildirilen deliller, Sapanca Cumhuriyet Başsavcılığı …/… sayılı soruşturma dosyası ve 16.11.2021 tarihli kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair kararı, hasar dosyası ve tarafların sundukları faturalar dosyaya celp edilmiştir.
6-Anılan belgelere göre; Davacı sevk ve idaresindeki …plakalı aracı ile Sapanca ilçesindeki Ahmet Yesevi Caddesi üzerinden Ünlüce Caddesini takip ederken, kaza mahalli olan Ünlüce Caddesi ile Işıklar Caddesi kavşağına geldiği esnada, Işıklar Caddesi üzerinden gelip Kurtuluş Caddesi istikametine geçen araca çarpmamak için fren yaptığı, davacıyı takip eden davalı sigortalısı… sevk ve idaresindeki … plakalı aracın ön kısımları ile davacının aracının arka kısımlarına çarptığı, dava dışı sürücünün davacıyı güvenli mesafeden takip etmeyerek ve arkadan çarparak kazaya sebep olduğu, bu şekilde dava dışı sürücü … … 2918 sayılı yasanın 56/1-c maddesinde düzenlenen “Araçlar arasındaki mesafe: Sürücüler önlerinde giden araçları yönetmelikte belirtilen güvenli ve yeterli bir mesafeden izlemek zorundadırlar.” kuralını ve aynı yasanın 84/1-d maddesindeki asli kusur hallerinden “d) Arkadan çarpma” kuralını ihlal ettiği, davacının olayda herhangi bir kusurlu hareketi bulunmadığı anlaşılmış, tüm kusurun sigortalı araç olan … plakalı araç sürücüsü Zeynel Ertürk’te olduğu, … …’ün kusur oranının %100 olduğu kanaatine varılmış, olayın oluşumu ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2019/5539 esas 2021/128 karar sayılı ilamı nazara alındığında kusur raporu alınmadan mahkememizce de kusur oranının belirlenebileceğinden bilirkişiden ayrı bir kusur raporu alınmasına gerek görülmemiştir.
7-Davalının sigortalı sürücüsünün eyleminden 2918 sayılı yasanın 91vd maddelerine göre ZMMS sigortacısı olan davalı sigorta şirketinin de sorumlu olduğu,dosyaya sunulan poliçeye göre, kaza tarihinde davalının sigortacı olduğu, maddi hasarlı kazadan dolayı sorumluluğunun 43.000,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
8-3 nolu paragrafta detaylandırıldığı üzere; Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 Tarih, Esas 2019/40, Karar 2020/40 Sayılı Kararından sonra değer kaybının ZMMS Genel Şartlarına göre hesaplanmasının yasal dayanağı kalmamış olup, gerçek zarar ilkesi gereğince değer kaybının, kaza tarihindeki serbest piyasa koşullarına göre, aracın kazadan önceki değeri ile onarım sonrası değeri arasındaki farka göre belirlenmesi gerektiğinden ve davacının hasar bedeli talebi de bulunduğundan anılan hususların hesaplanması için dosya makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 21.02.2022 tarihli rapora göre; 31.07.2021 tarihli kaza nedeniyle davacının aracında arka tampon, bagaj havuzu,çamurluklar, arka panel, stop lambaları ve bagaj kapağının hasar gördüğü ve anılan yerlerin tamiratlarının yapıldığı, dosyaya davacı tarafından sunulan faturalar ve davalı tarafından hazırlanan ekspertiz raporu nazara alındığında hasarın giderilmesi için gerekli yedek parça ve işçilik tutarının 14.900,20 TL olduğu, aracın 2007 model ve 510756 KM olduğu, aynı nitelikteki araçların güncel değerinin ortalama olarak 71.400,00 TL olduğu, hasarlı araç bedellerinin ise 68.850,00 TL olduğu aradaki farkın 2.550,00 TL olduğu, kaza tarihi itibariyle aracın piyasa rayiç değerinin 47.000,00 TL olduğu, nispi metoda göre oranın 0,6582 olduğu, kaza tarihine güncel farkın uygulanmasında değer kaybının 987,30 TL olduğu bildirilmiştir. Anılan hesabın hasar tespitine yönelik kısmının yerinde olduğu, dolayısıyla kaza nedeniyle davacının aracında 14.900,20 TL tutarında zararın oluştuğu anlaşılmıştır. Ancak anılan raporda değer kaybı hususunun istenilen hususları karşılamadığı, hesaplamanın usulüne uygun yapılmadığı, Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra 19/06/2021 tarih 31516 sayılı RG de yayınlanarak yürürlüğe giren 7327 Sayılı Kanunun 18.md ile 2918 Sayılı Trafik Kanunun 90/1.fıkrasında yer alan “kanun” ibareleri “kanunda” şeklinde değiştirilmiş, fıkraya 1.cümlesinden sonra gelmek üzere bazı cümle ve fıkralar eklendiği, eklenen cümle ve fıkraya göre “bu tazminatlardan; a) değer kaybı tazminatı, aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı dikkate alınarak…hesaplanır.” denildiği anlaşılarak bu yönden ek rapor aldırmak gerekmiştir.
9-Dosyaya sunulan 27.04.2022 tarihli ek rapora göre; aracın kaza tarihindeki rayiç değerinin 60.250,00 TL olduğu, hasarlanan parçaların aracın değerine etkisi belirtilerek kaza sonrası değerinin 57.840,00 TL olduğu, dolaysıyla değer kaybının 2.410,00 TL olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi tarafından bulunan bu değerden daha sonra aracın yüksek kilometreli oluşu ve ticari araç olarak kullanılması gerekçe gösterilerek yeniden mahsup işlemi yapılmış ise de, yukarıda 3 nolu paragraftaki ilkelere göre yapılan bu mahsubun yerinde olmadığı, aracın rayiç değeri hesaplanırken bu hususların göz önünde bulundurulduğu nazara alınarak yapılan bu mahsup işleminin yerinde olmadığı, dolayısıyla davacının aracında oluşan değer kaybının 2.410,00 TL olduğu kanaatine varılmıştır.
10- Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının 31.07.2021 tarihinde meydana gelen kazada, kusurlu bir eyleminin bulunmadığı, davalının sigortalısının %100 oranında kusurlu olduğu, ZMMS olan davalının 2918 sayılı yasanın 91 vd maddeleri gereği ve 6098 sayılı yasanın 49 vd maddeleri gereği ortaya çıkan zarardan sorumlu olduğu, davacının 14.900,20 TL tamir masrafı ve 2.410,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam zararının 17.310,20 TL olduğu, anılan zararın poliçe sınırları içinde kaldığı, hasar dosyasındaki evraklara göre davalı tarafından bir ödeme de yapılmadığı anlaşılarak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiş, değer kaybı yönünden davacının talebinin 1.100,00 TL ile sınırlı olduğu anlaşılarak, talep ile bağlı kalınmıştır.
11- Her ne kadar davalı taraf mahkememizin yetkisine itiraz etmiş ise de, olayın meydana geldiği yerin Sakarya ili sınırları içinde olduğu anlaşıldığından, 6100 sayılı HMK’nın 16.maddesi gereği mahkememizin yetkili olduğu anlaşılarak bu itirazı yerinde görülmemiştir.
12- Sigorta şirketi açısından temerrüt tarihinin 2918 sayılı KTK 99 maddesi gereğince başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan tutarları hak sahibine ödemek zorunda olduklarından, başvuru evraklarının tebliğ tarihi olan 06.09.2021 tarihinden itibaren 8 iş günü sonrası 17.09.2021 tarihinde temerrüt gerçekleşeceğinden, bu tarihten itibaren faiz işletmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; 14.900,20 TL hasar bedeli, 1.100,00 TL değer kaybından kaynaklanan zarar olmak üzere toplam 16.000,20 TL tazminatın davalı … Sigorta A.Ş yönünde poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere ve 17/09/2021 tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 1.092,97-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 273,25-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 819,72-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 256,17-TL Peşin/nisbi Harcı, 17,08-TL Islah Harcı, 571,90-TL Keşif Harcı, 809,70-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.714,15TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
5-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı vekilinin yokluğunda karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek yada aynı sürede başka yer Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.05/07/2022
Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı