Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/857 E. 2022/1520 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/857 Esas – 2022/1520
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİKARAR
ESAS NO : 2021/857 Esas
KARAR NO : 2022/1520

HAKİM :….
KATİP : ….

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : ….
VEKİLİ : Av. ….

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2021
KARAR TARİHİ : 01/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Müvekkili ile davalı şirket arasında çelik yapı malzeme kumlama, astarlama ve boyama işleminin gerçekleştirilmesinden kaynaklanan ticari ilişki bulunduğunu, taraflar arasında yapılan anlaşmaya göre çelik malzeme, boya ve astarlamaya ilişkin maddelerin davalı tarafından temin edileceğini, davacı müvekkilinin iş yeri bünyesinde bırakılacağını, bu malzemelerin bırakılmasının ardından davacı müvekkilinin bu iş bedellerini üzerinden ücret alacağını, bu anlaşma doğrultusunda davalı şirketin bu malzemeleri tedarikçi firma …. …. San. Ve Tic. Ltd. Şti aracılığıyla davacı müvekkilinin iş yerine topluca gönderildiğini, gönderilen bu boya malzemelerinin davalı şirketin işlem görecek asıl madde olan çelik yapıların işlemlerinde peyderpey kullanıldığını ve nihai işin bitimine kadar müvekkili şirketin iş yerinde kalmaya devam ettiğini, bu şekilde davalı şirketin boya malzemelerini toplu alıp müvekkilinin iş yerine göndererek müvekkilinin iş yerini de bir nevi depo mahiyetinde kullanmaya çalıştığını, müvekkili tarafından tedarikçi firmadan gelen ilk boya malzemeleriyle birlikte davalı şirketin getirmiş olduğu malzemeler için taraflar arasında malzeme teslim tutanağı düzenlenip imza altına alındığını, davalı şirketin işlem görecek çelik yapıyı müvekkiline getirmesiyle birlikte 31/01/2020 tarihinde 9140 kg çelik yapı kumlama astarlama boyama karşılığında 3559,12 TL ‘lik irsaliyeli fatura ,07/02/2020 tarihinde 13120 kg çelik yapı kumlama astarlama boyama karşılığında 5108,93 TL’lik …. no’lu fatura , 08/02/2020 tarihinde 11420 kg çelik yapı kumlama astarlama boyama karşılığında 4446,95 TL’lik irsaliyeli fatura , 10/02/2020 tarihinde 4260 kg çelik yapı kumlama astarlama boyama karşılığında 1658,84 TL’lik irsaliyeli fatura ,11/02/2020 tarihinde 3800 kg çelik yapı kumlama astarlama boyama karşılığında 1479,72 TL’lik irsaliyeli fatura , 15/02/2020 tarihinde 8800 kg çelik yapı kumlama astarlama boyama karşılığında 3426,72 TL’lik irsaliyeli fatura , 17/02/2020 tarihinde 16680 kg çelik yapı kumlama astarlama boyama karşılığında 6495,19 TL’lik …. no’lu fatura ,19/02/2020 tarihinde 10604 kg çelik yapı kumlama astarlama boyama karşılığında 4143,22 TL’lik …. 19/02/2020 tarihinde 14920 kg çelik yapı kumlama astarlama boyama karşılığında 5809,85 TL’lik …. no’lu faturalar düzenlendiğini, davalı şirketin bu hizmetlerin her biri almasın rağmen rağmen bu fatura bedellerinin hiç birini ödemediğini, biriken fatura borcunun ardından müvekkili şirket tarafından davalı firmaya tüm faturaların toplam bedelini içerir bir mutabakat mektubu gönderildiğini ve toplamda 38.573,97 TL borcu olduğunun bildirildiğini, davalı şirketin mutabakat mektubunun altına kaşe ve imzalayarak borcun varlığını kabul ettiğini, davalı şirketin borcunu ödememek adına tedarik edilen malzemelerin müvekkilince fazladan kullanıldığı iddiasıyla müvekkilinin alacak miktarıyla aynı bedelli …. nolu faturayı düzenlediğini ve müvekkiline gönderdiğini, böyle bir durumun mümkün olmadığını, açıklanan nedenlerle taraflar arasındaki ticari iş nedeniyle düzenlenen yukarıda belirtilen faturalardan doğan 38.573,98 TL alacağın arabulucu son tutanağı tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Mahkememizin 03/03/2022 tarihli ara kararı gereği tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesi için dosyanın muhasebeci bilirkişiye tevdine karar verilmiş, muhasebeci bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
SMMM Bilirkişi …. …. …. 05/04/2022 tarihli raporunda; davacının ticari defterlerinin usulüne uygun ve birbirini teyit eder şekilde tutulduğunu, davacının düzenlemiş olduğu faturaların ticari defterlerde yer aldığı herhangi tahsilat kaydına rastlanılmadığını, takip tarihi itibariyle 38.573,97 TL anapara tutarında davalıdan alacaklı olduğunu rapor etmiştir.
SMMM Bilirkişi …. …. 31/05/2022 tarihli raporunda; 3-1)- Davalı şirketin 2020 takvim yılına ait ticari defterleri incelenmiştir. Davalı
şirketin dava konusu işlemlerin olduğu 2020 yılına ait yasal yevmiye, kebir ve envanter
defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin (E-DEFTER) 6762 T.T.K. (Mülga) 66-70-71
ve 72 hükümlerine uygun olarak yasal süresi içinde yapılmış olduğu, 6762 T.T.K.
(Mülga) 82 ve 85 Mad. hükümlerine göre sahibi lehine delil olma vasfını haiz olduğunun anlaşıldığını, davalı şirketin ticari defterinin kayıt nizamı bakımından VUK 215-219
Mad. hükümleri ile muhasebe sistemi uygulama tebliğlerine uygun olduğu kanaatine varıldığını, Davalı …… Konstrüksiyon A.Ş.’ nin incelenen 2020 yılına ait resmi defterlerinde davacı …. …… 320 SATICILAR hesabında hareket gördüğü, hesabın 2020 yılı sonu
itibari ile 0,00 TL bakiye verdiği, davacı tarafından kesilen tüm faturaların kayıtlandığı,
davacıya düzenlenen 15.04.2020 tarihli 38.573,98 TL bedelli iade e-arşiv faturası sebebiyle davalının davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığı davalı şirket kayıt ve
defterlerinden tespit edildiğini, davacı tarafından hem elektronik olarak hem de noter kanalıyla itiraza uğramış
15.04.2020 tarihli …. seri sıra numaralı 38.573,98 TL bedelli iade e-arşiv
faturasını davalı ticari defterlerine kaydettiğinden dolayı davacıya herhangi bir borcu
görülmediğini, iade faturasının haklı olup olmadığı konusu hukuki olup takdir yüce
mahkemeye ait olduğunu rapor etmiştir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde;
Açılan dava fatura alacağına ilişkindir.
Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile aralarında çelik malzeme boya ve astarlamaya ilişkin ticari ilişki kurulduğunu, ticari ilişki kapsamında davalı tarafın tedarikçi firma ile göndermiş olduğu boyalar ile davalının getirmiş olduğu çelik yapı malzemelerin kumlama, astarlama ve boyama işlemlerinin yapıldığını, kumlama, astarlama ve boyama işlemlerine ilişkin davalı tarafa irsaliyeli fatura düzenlendiğini, davalı şirketin faturada belirtilen hizmetleri almasına rağmen fatura bedellerini ödemediğini, davalı tarafından en başta tedarik edilen boya malzemelerinin fazladan kullanıldığı iddiasıyla alacak miktarıyla aynı bedelli fatura düzenlenerek kendilerine gönderildiğini, davalı şirketin iddia ettiği gibi tedarik edilen boyaların fazladan kullanılması gibi bir durumunun bulunmadığını, davalı tarafa düzenlenen faturalardan doğan 38.573,98 TL alacağın arabulucu son tutanağı tarihinden işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı süresinde cevap dilekçesi vermemiş ve davacının ileri sürmüş olduğu bütün hususları inkar etmiş sayılmıştır.
Faturalar tek başına taraflar arasındaki akdi ilişkiyi gösteren bir delil olmayıp, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/(19)11-944 Esas. 2021/197 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; satıcı tarafından gönderilen faturanın alıcı tarafından ticari defterlerine kaydedilmesi durumunda, alıcı ile satıcı arasındaki akdi ilişkinin var olduğu kabul edilebilir. Yine TTK’nın 21.maddesine göre faturanın bir alacağı mevcudiyetine delil teşkil etmesi, karşı tarafa tebliğinden itibaren sekiz gün içinde hiçbir itiraza uğramamış olması koşuluna bağlıdır. Bu bağlamda taraflar arasındaki akdi ilişkinin olup olmadığının tespiti amacıyla tarafların delil olarak dayandıkları ticari defterlerinin incelenmesi gerekmiş, bu hususta dosyamıza sunulan 05.04.2022 tarihli bilirkişi raporunda davacının düzenlemiş olduğu faturaların ticari defterlerinde yer aldığı, herhangi tahsilat kaydına rastlanmadığı, davacının davalıdan 38.573,97 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalının ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen 31.05.2022 tarihli bilirkişi raporunda davacı tarafından düzenlenen tüm faturaların ticari defterlere kayıt edildiği, davacıya düzenlenen 15.04.2020 tarihli 38.573,98 TL bedelli iade e-arşiv faturası sebebiyle davalının davacıya borcunun bulunmadığı, davacı tarafından hem elektronik olarak hem de noter kanalıyla iade faturasına itiraz edildiği belirtilmiştir.
Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir (HMK m 222/1, TTK m. 83/1). HMK’nın 222/2. maddesi uyarınca, ticari defterlerin ticari delil olarak kullanılabilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının bir birini doğrulamış olması gerekmektedir. Öte yandan aynı Kanunun 222/3. maddesi uyarınca da, ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kabul edilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekmektedir.
Davacı tarafından düzenlenen faturaların davalının ticari defterlerine kayıt olunduğu, 8 günlük süre içerisinde de fatura içeriklerine itiraz edilmediği, fatura içeriklerinin davalı tarafından kabul edildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafından “fazla kullanılan boya malzemesi farkları bedeli” açıklaması ile davacı tarafa kesilen 15.04.2020 tarihli faturanın davacı tarafın ticari defterlerine kayıt edilmemesi, 15.04.2020 tarihli faturanın 28.04.2020 tarih 08387 yevmiye nolu ihtarname ile davacı tarafından iade edilmesi dikkate alındığında davalı tarafından düzenlenen 15.04.2020 tarihli fatura içeriğinin davacı tarafından kabul edilmediği anlaşılmıştır. Davalı taraf davaya süresinde cevap vermemiş, düzenlenen 15.04.2020 tarihli fatura nedeniyle davacıdan alacaklı olduğunu ispatlayacak delil dosyaya sunamamıştır.
Dosya kapsamında alınan raporlara göre, her iki tarafın ticari defterlerinin birbirini doğrulaması, defterlerin usulüne uygun tutulması ve dosyada defter kayıtlarının aksini gösteren kesin delilin de bulunmaması ve davacının dayandığı faturaların davalının ticari defterlerine işlenmesi nedeniyle taraflar arasında akdi ilişkinin kurulduğu anlaşılmış, faturaların davalının ticari defterlerine kaydedildiği, TTK’nın 21. maddesindeki 8 günlük itiraz süresinde fatura içeriklerine itiraz etmediği, dolayısıyla davalının fatura içeriklerini kabul ettiği anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK’nın 222/2 ve 3 maddelerine göre birbirlerini doğrulayan ticari defterler nedeniyle davalının faturalar gereği davalıdan 38.573,97 TL alacaklı olduğu kanaatine varılmış, TTK 1530 maddesi uyarınca faturaların davalıya tebliğini takip eden 30 günlük sürenin sonundan itibaren faiz talep edilebileceği, ancak davacı tarafın dava dilekçesinde arabulucu son tutanağı tarihinden itibaren reeskont faizi talep ettiği anlaşılmış, davacının talebiyle bağlı kalınarak 38.573,97 TL alacağa 02.11.2022 tarihinden itibaren reeskont faizi işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KABULÜ ile,
38.573,97-TL’nin 02.11.2021 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 2.634,99-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 658,75-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 1.976,24-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 658,75-TL Peşin/nisbi Harcı, 1.272,60-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.990,65TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuk nedeniyle hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL ücretin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
6-Fazla yatan gider avansı var ise karar kesinleştikten sonra istek halinde talep eden tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/12/2022

Katip ….
e-imzalı

Hakim ….
e-imzalı