Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/695 E. 2021/205 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/695 Esas – 2021/205
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/695 Esas
KARAR NO : 2021/205

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 27/04/2021
KARAR TARİHİ : 22/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/01/2022

Şirketin ihyası talepli olarak açılan dava dosyası Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/10/2021 tarihli, 2021/164 Esas, 2021/542 Karar sayılı gönderme kararı ile mahkememize tevdii edilmekle mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili davacının ortağı olduğu … ‘nin dava dışı … ile yapmış olduğu 19/06/2012 tarihli İşletme Ruhsatının Satışı Sözleşmesinden kaynaklı cezai şart talebine ilişkin olarak Sakarya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas … karar sayılı kararının istinaf/temyiz incelemesinde olduğunu ve bu kararın infazına yönelik Sakarya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının derdest bulunduğunu belirterek … ilan ve tescil tarihli işlemle Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından TTK geçici 7. Madde gereği resen terkin edilen … ‘nin ihyasına karar verilmesini ve davacının tasfiye memuru atanmasını talep etmiştir.
Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili terkin işleminin yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Sakarya … . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyası ve Sakarya … . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ve Ticaret Sicil Müdürlüğünden gönderilen terkine ilişkin kayıtlar incelenmiştir.
Dava sicilden resen terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7. maddesi uyarınca belirli koşulların varlığı hâlinde şirketler, ilgili mevzuattaki tasfiye usullerine uyulmaksızın hızlı bir şekilde ticaret sicilinden terkin edilebilecektirler. Geçici 7. maddenin 2. fıkrası gereğince davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirketlere anılan madde hükümlerinin uygulanmayacağı belirtilmiştir. Buna göre davacı sıfatıyla açılmış bir davası bulunan yahut aleyhine açılan bir davada davalı sıfatıyla yer alan şirket hakkında anılan geçici madde kapsamında re’sen terkin işlemi yapılamaz. Geçici 7. maddenin 2. fıkrasının uygulanması için şirketin davacı veya davalı sıfatıyla yer aldığı davaların, şirketin terkin tarihinden önce açılmış ve derdest nitelikte olmaları zorunludur. Bu çerçevede geçici 7. madde kapsamında terkini amaçlanan şirketin taraf olarak yer aldığı bir davanın bulunmasına rağmen yapılacak re’sen terkin işlemi, aynı maddeye aykırılık teşkil edecek olup hukuka uygun bir terkin olarak nitelendirilemez. Bu tür sebeplere dayalı olarak açılan davada şirketin ihyasını talep eden davacı, ticaret sicil müdürlüğünce münfesih kabul edilerek terkin edilen şirketin varlığını devam ettirdiğini veya re’sen terkin sürecinin hukuka aykırı olarak işletildiğini ileri sürerek bir nevi gerçekleştirilen terkin işleminin iptalini istemekte olup davanın kabulü hâlinde verilecek olan ihya kararı da şirketin terkin işleminin iptali niteliğinde olacaktır. Buradan hareketle hukuka aykırı terkin işlemi nedeniyle geçici 7. maddenin 15. fıkrasına dayalı olarak açılan dava sonrasında verilecek ihya kararı, TTK’nın 547. maddesi anlamında ek tasfiye olarak nitelendirilemez. Zira hukuka aykırı şekilde geçici 7. madde kapsamında terkin edilen şirketin ihyasında amaç, eksik kalmış tasfiye işlemlerinin tamamlanarak şirketin tekrar ticaret sicilinden silinmesinden ziyade hukuka aykırı terkin işleminin iptaliyle şirketin usulsüz terkin öncesindeki hukukî statüsüne kavuşturulmasıdır. Böyle bir karar sonrasında ihyasına karar verilen şirket, herhangi bir şekilde tasfiye aşamasına girmeksizin hukuken varlık kazanır. Geçici 7. madde kapsamında ticaret sicil müdürlüğünce münfesih sayılarak re’sen terkin edilen bir şirketin aynı maddenin 15. fıkrası kapsamında ihyasına yönelik olarak açılan davada, gerçekleştirilen re’sen terkin işleminin hukuka aykırılığının tespiti hâlinde verilecek ihya kararı, niteliği gereği terkin işleminin iptaline ilişkin olması nedeniyle TTK’nın 547. maddesinde düzenlenen ek tasfiye kapsamına girmeyeceğinden, ihya kararı yanında şirkete tasfiye memuru atanması gerekmez. (Yargıtay HGK 2017/11-3184 E. 2021/1107 K.)
Somut olay incelendiğinde; ihyası istenen dava konusu … ‘nin 29/05/2015 tarihinde Sakarya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında açtığı davada … ‘den 100.000 TL cezai şart bedelinin tahsilini talep ettiği, mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verildiği ve kararın Sakarya … . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında icraya konulduğu, mahkemenin kararının davalı … tarafından istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … . Hukuk Dairesinin … esas … karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddedildiği, kararın henüz temyiz incelemesinde olduğu ve kesinleşmediği ve infazın tamamlanmadığı, bu haliyle Sakarya Ticaret Sicil Müdürlüğünce 10/06/2015 tarihinde başlatılan ve 21/09/2015 tarihinde ilan ve tescil ile tamamlanan resen terkin işlemleri ile … ‘nin TTK geçici 7. Maddesi uyarınca sicilden resen terkin işleminin devam eden davanın varlığına rağmen gerçekleştirilmiş olması sebebiyle hukuka aykırı ve usulsüz olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, anılan şirketin usulsüz terkin öncesindeki hukukî statüsüne kavuşturulmasına, bu kapsamda 21/09/2015 tarihinde ilan ve tescil edilen resen terkin işleminin iptaline karar verilmiş, TTK’nın 547. maddesinde düzenlenen ek tasfiye söz konusu olmayıp şirket terkinden önceki statüsüne kavuşacağından ihya kararı yanında şirkete tasfiye memuru atanmamıştır.
Hüküm: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, Sakarya Ticaret Sicil Müdürlüğünün 1847 sicil numarasında kayıtlı Demirbilek İnşaat Madencilik Nakliyat Turizim Gıda Ticaret ve Sanayi Ltd.Şti.’nin 6102 sayılı TTK nun geçici 7 maddesi gereğince 15/06/2015 tarihinde yapılan resen terkin işleminin yasaya aykırı olması sebebiyle İPTALİ ile şirketin İHYASINA,
2-Terkin işleminin iptal edilmiş olması itibariyle şirket usulsüz terkin öncesindeki hukukî statüsüne kavuşacağından tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına,
3-Kararın Ticaret Sicil Müdürlüğünce tescil ve ilanına,
4-Harç peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
5-Terkin işleminin usulsüz olması sebebiyle iptal edilmesi nazara alınarak; Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ayrıca davacı tarafından yapılan 127,10 TL harç masrafı ile 92,00 TL posta giderinden ibaret 219,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tebliğ giderleri karşılandıktan sonra artan gider avansının yatıran davacıya iadesine,
Dair; davacı ve davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(İki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer ticaret mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/12/2021

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı