Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/605 E. 2022/1567 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/605 Esas – 2022/1567
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/605 Esas
KARAR NO : 2022/1567

HAKİM : ….
KATİP :….

DAVACI ….
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI :….
VEKİLİ : Av…
DAVALILAR : ….
….
VEKİLİ : Av….

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/10/2021
KARAR TARİHİ : 20/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Davacı …. …. sevk ve idaresindeki …. …. …. plakalı aracı ile …. Mahallesi, ….Caddesi, No: …. sayılı yerde 26/06/2017 tarihinde, tarafların murisi …. kullandığı ….Plakalı araçla çarpışması neticesinde meydana gelen kazada yaralanmış olduğunu, kaza nedeniyle …. … ACM …./….Esas sayılı dosyasında davanın açıldığı ve dosyanın karara çıktığı, dosyanın itiraz aşamasında olduğu, bu dosyada tümeveffa …. …. asli kusurlu, davacının ise “az tali kusurlu” olduğunun tespit edildiği, kazanın meydana gelmesinden sonra Yalova Devlet Hastanesi’ne sevk edilen …. …. 287,81 promil alkollü olduğunun tespit edildiği, kazanın, ölen …. …. kusuru neticesinde meydana gelmiş olup, …. …. kazadan sonra kaldırıldığı hastanede vefat ettiğini, davacı …. …., bu kaza sonrasında yapılan ilk maluliyet tespitinde maluliyetinin %14 olarak tespit edildiği, ancak daha sonra taraflarınca …. …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …./…. Esas sayılı manevi tazminat dosyasında, davacının maluliyetinin tespiti için Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından alınan raporda; davacının maluliyetinin %19,2 oranında olduğu, geçici işgöremezlik süresinin olay tarihinden itibaren 6 ay olduğu, geçici iş göremezlik süresinin 3 ayrı boyunca giyinme, beslenme, mobilite bağırsak ve mesane bakımı, kişisel hijyen ve tuvalet ihtiyaçları gibi günlük yaşam aktivitelerinin sağlanmasının beklenmediği ve bir başkasını bakımına muhtaç olduğunun belirlendiğinin tespit edildiğini, tüm bu nedenlerle; dava ve talep haklarının saklı kalmak üzere 63.000,00-TL maddi tazminatın 26/06/2017 tarihinden itibaren yasal faizinin, mahkeme masrafları ve vekalet ücreti ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. Sigorta Anonim Şirketi vekili 03/11/2021 Havale Tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın toplamda 63.000,00 TL maddi tazminat talep etmekle, talebinin açıklanmamış olduğunu, geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik ve sair taleplerine istinaden davacının talebini ayrıştırması gerektiğini, bu yönde davacıya ihtarat yapılmasını talep ettiklerini, davayı kabul manasında olmamak üzere kusur oranının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’ne sevk edilmesini, davacı tarafça sunulan kusur raporunun kabulü mümkün olmadığının, kazanın oluş şekline ilişkin bilgi ve belgelerin toplanarak kazaya karışan araçların kusurlarının adli tıp kurumu’nca belirlenmesi gerekmekte olduğunu, davayı kabul manasında olmamak üzere gelirin asgari ücret üzerinden hesap edilmesi gerektiğinin, davacı tarafın kaza tarihinden itibaren faiz talebinin reddi gerekmektedir. Zira müvekkil şirket yönünden temerrüdün gerçekleşmemiştir. Faize hükmedileceği takdirde ise dava tutarına dava, ıslah tutarına ise ıslah tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğinin, tüm bu nedenlerle; haksız ve mesnetsiz davanın esastan ve usulden reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar …. …. ve …. …. vekili 11/11/2021 Havale Tarihli cevap dilekçesinde özetle; Tazminat zamanaşımı süresinin geçmiş olduğunu, zamanaşımı itirazı sebebi ile davanın bu sebeple reddini talep ettiklerini, görev itirazlarının bulunmakta olduğunu, mahkemenin işbu davada görevli olmadığı kanısında olduklarını, bu tazminat talebinin Sakarya Asliye Hukuk mahkemelerinde açılması gerektiğini, tüm bu nedenlerle; mahkemenin görevsizliğine, dosyanın Sakarya Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olduğundan Nöbetçi Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini, öncelikle zaman aşımı ve görev ilk itirazlarımızı tekrarla davacının davasının bu sebeplerle reddini, aksi durumda esas yönünden beyanlarımız ve delillerimiz ile haksız ve yersiz, sebepsiz zenginleşmeye sebep olacak davası sebebi ile davacının davasının reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili davalılar vekilinin cevap dilekçesinde karşı 22/11/2021 Havale Tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; Davalılar vekilinin zamanaşımı itirazını kabul etmediklerini, çünkü her ne kadar iş kazası 26.06.2017 tarihinde meydana gelmiş ise de,müvekkilin yapılan ilk maluliyet tespitinde maluliyeti %14 olarak belirlenmiş,ancak daha sonra … Asliye Hukuk Mahkemesi …. Esas sayılı dosyasında müvekkilin maluliyeti yeniden belirlenmiş ve bu sefer %19,2 oranında yeniden belirlenmiştir.Bu nedenle davalılar vekilinin zamanaşımına yönelik itirazının reddinin gerekmekte olduğunu, davalılar vekilinin göreve yönelik itirazının da yerinde olmadığı, sigorta şirketinin de taraf olduğu dosyada görevli mahkemenin,Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu, dosyada sadece …. …. hakkında,maluliyetin artması nedeniyle oluşan zararın tazmini amacıyla dava açılmış olup,…. …. için açılan bir maddi tazminat talebinin iş bu dosyada yer almamakta olduğunu, kaza nedeniyle Sakarya …. ACM …./…. Esas sayılı dosyasında dava açılmış ve bu dosyada müteveffa …. …. asli kusurlu, davacının ise “az tali kusurlu”olduğunun tespit edilmiş olduğu, kazanın meydana gelmesinden sonra Yalova Devlet Hastanesine sevk edilen …. ….’in 287,81 promil alkollü olduğunun tespit edilmiş olduğu, kazanın, ölen …. ….’in kusuru neticesinde meydana gelmiş olup, …. …. kazadan sonra kaldırıldığı hastanede vefat ettiği, davacının maluliyetinin artması nedeniyle, uğramış olduğu zararın da artmış olduğundan, maluliyet artışından kaynaklanan tazminat taleplerinin, aynı zarardan sebepsiz zenginleşme oluşacak şekilde bir alacak talep etme gibi bir durumu meydana getirmemekte olduğu, bu nedenle de davalılar vekilinin cevap dilekçesinin reddine karar verilmesi gerektiğini, davalı … … Sigorta Şirketinin cevap dilekçesinde yer alan itirazların tümüyle reddinin gerektiğini, davalı vekilinin dilekçesinde daha önce müvekkil adına açılan Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin …./….Esas sayılı dosyasında tarafların sulh sonucu anlaştığını ve dosyadan da feragat edildiğini, bu kapsamda müvekkilin zararının tamamen giderildiğini belirterek,bu nedenle yeniden dava açılmasına yer olmadığını ve davanın reddini talep ettiği, davalı vekilinin feragatla anlaşıldığını belirttiği dönemde müvekkilin maluliyet oranı %14 olarak belirlenmiş iken, müvekkil bu oran üzerinden sulhen dosyadan feragat etmiş olduğunu, bu feragatın %14 maluliyet oranını bağlamakta olduğu, zamanla müvekkilin maluliyetinin artması durumu nedeniyle,bu artıştan dolayı feragatin bu davayı bağlamaması hukuka ve hakkaniyete uygun olduğu, bu nedenle davalı vekilinin daha önceki dosyadan feragatinin bu davada da uygulanmasına ilişkin itirazının haksız ve yersiz olduğu, davalı sigorta şirketinin kusura, maluliyete ve maluliyet artışındaki oran ile kaza arasındaki illiyet bağına yönelik itirazları ile tüm itirazlarının reddine karar verilmesini talep ettiklerini, tüm bu nedenlerle; davalılar vekillerinin itirazlarının reddi ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce Sakarya…. Asliye Hukuk Mahkemesi …./….Esas sayılı dosyasının bir suretinin UYAP sisteminden mahkememize gönderilmiş evrak çıktıları dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce Sakarya … Asliye Ceza Mahkemesi’nin …./…. Esas sayılı dosyasının uyap sisteminden, kazaya ilişkin varsa görüntülerin CD ortamından FİZİKEN gönderilmesi için müzekkere yazılmış ve müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı sigorta şirketine davalı tarafından sigorta edildiği iddia edilen ….Plaka sayılı aracın 26/06/2016 tarihinde karıştığı trafik kazasına ilişkin; Trafik (ZMMS) Poliçesinin, Hasar dosyasının, Hasar dosyasına ait Aktüerya raporunun, Trafik kazası nedeniyle ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise miktarı ve dayanak belgelerinin, davacı tarafça başvuru olup olmadığının, varsa başvuru tarihi, belgeleri ve verilen yanıtların mahkememize gönderilmesi için müzekkere yazılmış ve müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce SGK’ya davacının geçirmiş olduğu 26/06/2016 tarihli trafik kazasına ilişkin herhangi bir peşin sermaye değerli gelir tahsisi olup olmadığı, davacıya yapılan bütün ödemelere ve tahsislere ilişkin belgeler ile rücuya tabi ödemelere ilişkin bilgi ve belgelerin birer sureti ile davacının hizmet dökümlerinin mahkememize gönderilmesi için müzekkere yazılmış ve müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Davalıların nüfus aile kayıt örneklerini uyap sisteminden alınarak dosyamız arasına eklenmiştir.
Mahkememizce Sakarya Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’ne 26/06/2017 tarihindeki …. Plaka sayılı araç ile ….Plaka sayılı aracın malik bilgilerinin gönderilmesi için müzekkere yazılmış ve müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememiz dosyası dava konusu edilen meydana gelen kaza nedeniyle tarafların kusur oranlarının tespiti için ATK Trafik İtisas Dairesine gönderilmiştir.
ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 12/05/2022 Havale Tarihli…. sayılı raporu ile; “SONUÇ : A) Müteveffa sürücü …. …. %95 (yüzde doksan beş) oranında kusurlu olduğu, B) Sürücü …. …. %5 (yüzde beş) oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirir müşterek rapordur.” şeklinde kusur raporu düzenlenmiştir.
Davacı vekili ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 12/05/2022 Tarihli ATK raporuna karşı itiraz dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporunda,trafik kazasının meydana gelmesinde müteveffa …. …. %95 oranında kusurlu, müvekkil …. …. ise %5 oranında kusurlu olduğunun belirtilmiş olduğunu, kazanın meydana gelmesinde müteveffanın tam kusurlu olup, müvekkilin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, bu nedenle rapordaki aleyhe hususları kabul etmediklerini talep etmiştir.
Mahkememizce 14/06/2022 Celse Tarihli duruşma zaptı (3) nolu ara karar uyarınca; Davacı tarafın Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/668 sayılı dosyasındaki feragatten sonra gelişen durum nedeniyle davacının maluliyetinde artma olduğunu iddia ettiğinden yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2014/13399 Esas 2017/198 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; Anılan dosyadan feragat tarihi olan 30/10/2018 tarihinden sonra olaya ilişkin tedavilerin devam edip etmediği, feragat tarihinden sonra maluliyet durumunda gelişen bir durumun bulunup bulunmadığı, varsa kaza tarihinde yürürlükte bulunan özürlülük ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmelik hükümlerine göre artan maluliyet oranının ayrıca belirtilmesi için dosya İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’na gönderilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 17 Ekim 2022 Havale Tarihli, … sayılı raporu ile; SONUÇ: Mevcut belgelere göre; …. ve …. kızı, 15/11/1995 doğumlu, …. ….’ın 26.06.2017 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik kapsamında değerlendirildiğinde; I.Kas-İskelet Sistemi, Alt ekstremiteye ait sorunlar, Alt ekstremitenin uzunluk farklılıkları, Tablo 3.3’e göre alt ekstremite özürlülük oranı %5, II.Kas-İskelet Sistemi, Alt ekstremiteye ait sorunlar, eklem hareket açıklığı, ayak bileği hareket kısıtlılığı, Tablo 3.10’a göre alt ekstremite özürlülük oranı %7, Balthazard formülüne göre: %11,65 olup Tablo 3.2’ye göre; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %6 (yüzdealtı) olduğu, 2.İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Davacı vekili Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 17 Ekim 2022 Havale Tarihli, …. sayılı raporuna karşı 07/11/2022 Havale Tarihli itiraz dilekçesinde özetle; Davacının 26.06.2017 tarihinde gerçekleşen kaza sonrasında, genel durumunun oldukça kötü olması ve her iki bacağında da meydana gelen kırıklarla, ağır hasar nedeniyle önce ToyotaSa Acil Yardım Hastanesine getirildiğini, sonrasında ise Sakarya Yenikent Devlet Hastanesine getirilmiş, burada yapılan muayene ve düzenlenen Epikriz raporlarında sol ayağında bir çok noktada meydana gelen kemik kırıkları nedeniyle hareket kısıklığı da olduğundan, cerrahi müdahale yapılmış, bir çok platin ve vidaların takılmış olduğunu, davacının sağ bacağında da dayanılmaz ağrılar yaşamış olması nedeniyle hastaneye gitmiş, orada sağ ayağında da bir çok yerde kırıkların mevcut olduğunun anlaşılmış olduğunu, Sakarya Yenikent Devlet Hastanesi’nin 30.06.2017 tarihli Ortopedi tarafından düzenlenen raporunda, meydana gelen trafik kazasından dolayı saptanan kırıkların, müvekkilimin hayat fonksiyonlarını ağır derecede etkileyecek nitelikte olduğunun belirtilmiş olduğunu, davacı için Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörlüğü Adli Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü tarafından düzenlenen 24.01.2018 tarihli raporda davacının “Sol ayağında ağrı ve hareket kısıtlığı olduğu, sol ayağında tibia ve fibula fraktörünün olduğu belirtilmiştir. Ayrıca kaza nedeniyle müvekkilimin sol ayağının 1 cm daha kısa olduğu da belirtilmiş,arızalar için Balthazard formülünün uygulandığı belirtilerek, toplam iş göremezlik oranı %29,2 olarak tespit edilmiş olduğunu, Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalının 26.04.2018 tarihli ve… sayılı muayene notunda müvekkilimin geçirdiği trafik kazası nedeniyle her iki ayağında da kırıkların olduğunu, 2 kez ameliyat olmak zorunda kaldığını, ayağında bir çok platin ve vidaların bulunduğunu, hareketlerinin önemli ölçüde kısıtlanmış olduğunun belirtilmiş olduğunu, burada yapılan muayene ve tetkikler neticesinde, müvekkilimin engellilik oranının bu defa da %14,15 olarak tespit edildiğinin belirtilmiş olduğunu, yukarıda belirtilen tüm bu raporlardan sonra,Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 17.10.2022 tarih ve 2022/118495 nolu raporunda bu defa: “Kişinin tüm vücut engellilik oranının %6 olduğu” belirtildiğini, rapor içeriğini kabul etmediklerini, dosya içinde mevcut tüm raporlar incelendiğinde, raporların maluliyet oranları tespit edilirken hangi kriterlere dayandığı,bu sonuca nasıl ulaşıldığına ilişkin ayrıntılı ve detaylı, inceleme yapılarak rapor düzenlenmiş olduğunu, bu raporda neden bu sonuca ulaşıldığına ilişkin detaylı, açık ve anlaşılır düzeyde, yeterli bir araştırma yapılmaksızın, gerekçesiz bir sonucun açıklanmış olduğunu, bu hususun kabulünün mümkün olmadığını, tüm bu nedenlerle; eksik incelemeye dayalı ve kendi içinde ve daha önceki raporlarla açık çelişki içeren Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 17.10.2022 tarihli ve …./…. sayılı “kişinin tüm vücut engellilik oranının %6 olduğuna ” ilişkin tespitini kabul etmediklerin, rapora itiraz ettiklerini, ayrıca diğer alınan raporlarla olan açık çelişkilerinde giderilmesi için, itirazlarının kabulü ile mahkeme tarafından Adli Tıp Kurumu Üst Kurulundan tekrar maluliyete( sürekli iş göremezlik vs.) ilişkin rapor alınmasını talep etmiştir.
Tarafların usulüne uygun davetiye tebliğ edildiği görüldü.
Olaya İlişkin Yasal Düzenlemeler ve Yargı İçtihatları Değerlendirilecek Olursa;
1-Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür (6098 sayılı TBK’nın 49.maddesi) Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. (6098 sayılı TBK’nın 50.maddesi)
2- Olay tarihinde yürürlükte bulunan TBK sayılı yasanın 49 maddesine göre kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil sonucu başkasına zarar veren bu zararını tazmine mecburdur. Aynı yasanın 50. Maddesine göre ise zararı ve miktarını zarar gören ispat etmek zorundadır. Eğer zarar gören zararın artmasına sebep olduysa hakim tazminattan indirim yapabilir.(TBK 52.m) Haksız fiil neticesinde cismani zarar meydana geldiğinde, istenilebilecek zarar kalemleri Türk Borçlar Kanunu’nun yasanın 54. Maddesinde sayılmıştır.
3-2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1.maddesine göre; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. Aynı yasanın 91/1.maddesine göre İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
4-2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1.maddesinde, sigortacının poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceğinin düzenlenmiştir.
5-2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı” başlıklı 97. maddesinde “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Aynı yasanın 96.maddesine göre ise; Zarar görenlerin tazminat alacakları, sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta tutarından fazla ise zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat talebi, sigorta tutarının tazminat alacakları toplamına olan oranına göre indirime tabi tutulur. Başka tazminat taleplerinin bulunduğunu bilmeksizin zarar görenlerin birine veya birkaçına kendilerine düşecek olandan daha fazla ödemede bulunan iyiniyetli sigortacı, yaptığı ödeme çerçevesinde, diğer zarar görenlere karşı da borcundan kurtulmuş sayılır.
6- 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 99. maddesi Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
7-Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
8-Davacı, feragat tarihinden sonra maluliyet oranında gelişen durum bulunduğu tespit edildiği takdirde tazminata hak kazanabilir. Bu durumda mahkemece, davacının davadan feragat ettiği 20.10.2011 tarihinden sonraki tüm tedavi evrakları da getirtilerek, gerekirse davacının muayenesi de sağlanarak davadan feragat tarihinden sonra tedavilerinin devam edip etmediği, feragat tarihinden sonra maluliyet oranında gelişen bir durum bulunup bulunmadığı ve maluliyet oranı kaza tarihinde yürürlükte bulunan SSK Sağlık İşlemleri Tüzüğü’ne göre belirlenmek suretiyle ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli ek rapor aldırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2014/13399 esas 2017/198 karar sayılı ilamı)
Somut Olayda;
10-Davacı taraf; 26.06.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacının cismani zarara uğradığı, davacı hakkında ilk yapılan tespitlere göre sürekli maluliyetinin %14 olarak tespit edildiğini, ancak daha sonra davacı tarafından açılan Sakarya … Asliye Hukuk Mahkemesinin …./….Esas sayılı manevi tazminat davasında, davacının maluliyetinin tespiti için Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından alınan raporda; davcının maluliyetinin %19,2 olduğunun tespit edildiği, davacının gelişen maluliyetinin olduğundan bahisle, gelişen maluliyeti için maluliyet farkından kaynaklanan maddi tazminat istemiyle (19.10.2021 tarihli talep açıklama dilekçesi nazara alındığında) eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır.
11- Davacının dava açmadan önce arabuluculuğa başvurduğu, arabuluculuk aşamasının anlaşamama ile sonuçlandığı, yine davadan önce davacı tarafın davalı sigorta şirketine 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesine göre başvuru da yaptığı anlaşıldığından dava şartlarının yerine getirildiği anlaşılmış ve esasa geçilmiştir.
12-Dosyaya sunulan delillerden, davacının aynı olaya ilişkin sürekli maluliyeti için daha önceden davalı sigorta şirketine karşı Ankara ….Asliye Ticaret Mahkemesinin …./…. esas sayılı dosyası ile tazminat davası açtığı, anılan dosyada alınan 28.05.2018 tarihli Kocaeli Üniversitesi’nin raporuna göre olay tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre yapılan hesaplamada davacının sürekli iş göremezliğinin %14,15 olarak hesaplandığı, daha sonra davacının davalı tarafından kendisine maddi tazminat ödenmesi nedeniyle davadan feragat ettiği anlaşılmış, yukarıda 8 numaralı paragrafta belirtilen Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2014/13399 esas 2017/198 karar sayılı ilamı göz önüne alındığında; davacının feragat tarihinden sonra maluliyet oranında gelişen durum bulunduğu tespit edildiği takdirde tazminata hak kazanabileceği anlaşıldığından bu yönde araştırmaya girişmek gerekmiştir.
13-Öncelikle dosyaya gelen ve aynı olaya ilişkin Sakarya … Asliye Ceza Mahkemsinin …./…. esas, Sakarya …. Asliye Hukuk Mahkemesi …./….Esas, Sakarya Tüketici mahkemesinin …./…. esas sayılı dosyası ve Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin …./…. esas sayılı dosyasındaki kusur raporlarının çelişkili oldukları görülmüş, meydana gelen olayda tarafların kusurunun bulunup bulunmadığının tespiti ve kusur oranlarının belirlenmesi için dosya ATK’ya gönderilmiştir. Dosyaya gelen ATK Trafik İhtisas Dairesinin 12.05.2022 tarihli raporuna göre; 26.06.2017 tarihinde saat 21.40 sıralarında müteveffa sürücü …. …. sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı otomobil ile Atatürk Caddesi üzerinde Adapazarı istikametinden Ferizli istikametine seyir halinde iken olay yerine geldiğinde otomobilin bir kısmı ile karşı istikamet şeridine geçerek otomobilin sol ön kısmı ile karşı yönden gelen sürücü …. …. sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı otomobilin sol ön kısmının çarpışması sonucu dava konusu trafik kazasında; Müteveffa sürücü …. …. sevk ve idaresindeki otomobil ile seyrini kendi istikamet şeridi içerisinde kalacak şekilde dikkatli sürdürmesi gerekirken bu hususa riayet etmeyerek karşı istikamet şeridine geçerek karşı yönden gelen sürücü …. …. istikamet şeridini kapattığı ve çarpıştıkları olayda %95 oranında kusurlu olduğu, davacı …. …. sevk ve idaresindeki otomobilin hızını mahal şartlarındaki hız limitlerini dikkate alarak yeteri kadar azaltması gerekirken bu hususa riayet etmeyerek mahal şartlarına göre hızlı seyrettiği esnada karşı yönden gelip istikamet şeridine giren müteveffa sürücü idaresindeki otomobil ile çarpıştıkları olayda %5 oranında kusurlu olduğu, anılan raporun Sakarya … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasındaki 03.03.2018 tarihli rapor ile ve anılan dosyadan alınan ATK raporu ile uyumlu olduğu anlaşılmış, aynı olaya ilişkin Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin …./…. sayılı dosyasından alınan kusur raporu ile oluşan çelişkinin bu şekilde dosyamızda alınan ve Sakarya … Asliye Ceza Mahkemesinin …./…. esas dosyasındaki raporlarla uyumlu olan rapor ile giderildiği anlaşılarak, dosya içeriği ile uyumlu olan anılan rapor hükme esas alınabileceği anlaşılmıştır.
14-Kusur oranının tespitinden sonra; davacının tüm tedavi evrakları tedarik edilerek, dosya bir kül halinde ATK’ya gönderilmiş, Ankara Asliye Ticaret Mahkemesindeki davadan feragat tarihinden sonra tedavilerinin devam edip etmediği, feragat tarihinden sonra maluliyet oranında gelişen bir durum bulunup bulunmadığı ve maluliyet oranı kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre hesaplanması istenilmiş, dosyaya gelen 14.10.2022 tarihli ATK raporuna göre; hesaplamanın Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre yapıldığı, olay nedeniyle davacının sürekli iş göremezliğinin %6 olduğu bildirilmiş, bu haliyle davacının Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin …./…. esas sayılı dosyasındaki feragat tarihinden sonra sürekli iş göremezliğinde bir ilerleme olmadığı, aksine gerileme olduğu anlaşılarak davacının davasının reddi gerekmiştir.
15- Her ne kadar Ankara… Asliye Ticaret Mahkemesinin …./…. esas sayılı dosyasındaki feragat tarihinden sonra sürekli iş göremezliğindeki ilerlemeyi, Sakarya … Asliye Hukuk Mahkemesi …./…. Esas sayılı dosyasından alınan Kocaeli Üniversitesinin 24.02.2020 tarihli raporuna dayandırmış ise de; anılan raporun olay tarihinde yürürlükte olmayan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre yapıldığı, anılan değerlendirmenin bu nedenle hatalı olduğu, az yukarıda 14 numaralı paragrafta belirtildiği üzere; olay tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre davacının sürekli iş göremezliğinde bir ilerleme olmadığı anlaşılarak davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
16- Her ne kadar davalılar mahkememizin görevine itiraz etmişler ise de, davanın sigorta hukukundan kaynaklanması nedeniyle 6102 sayılı yasanın 4.maddesi gereği mahkememizin görevli olduğu anlaşılarak görev itirazı yerinde görülmemiştir.
17-Her ne kadar zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de; 2918 sayılı yasanın 109.maddesi atfıyla 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu 66/1-e maddesi uyarınca zamanaşımı süresinin dava tarihi itibariyle henüz dolmadığı anlaşılarak zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir.

Hüküm: Gerekçesi Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Yürürlükte bulunan Yargı Harçları Tarifesine göre alınması gereken 179,90-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 895,99-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 10.080,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,

Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.20/12/2022

Katip ….
e-imzalı

Hakim ….
e-imzalı