Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/60 E. 2021/63 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/59 Esas – 2021/25
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/59 Esas
KARAR NO : 2021/25

ÜYE : …
KATİP : …

DAVACI : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/01/2021
KARAR TARİHİ : 04/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … ve dava dışı kefiller … ve … tarafından Sakarya … Asliye Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı dosyasından konkordato talep edildiğini, şahısların konkordato talebinin reddedildiğini, davalı şirketin konkordato projesinin 18/12/2020 tarihli duruşmada tasdik edildiğini, konkordato sürecini yürüten mahkeme ve komiserler tarafından gerekli incelemeler yapılmadan ilgili dosyada hüküm tesis edildiğini, 04/11/2020 tarihinde dosyaya sunulan beyanla geçici mühlet tarihi itibariyle kredilerden kaynaklı 2.428.458,74 TL anapara, şirket kredi kartı riskinden kaynaklanan 62.688,02 TL, gayrinakdi riskten kaynaklanan 36.800 TL, nakde dönen çek yaprak bedellerinden kaynaklı 4.800 TL, işlemiş faizden kaynaklı 144.139,88 TL, olmak üzere toplamda 2.676.886,64TL olarak alacağın nisapta dikkate alınması talep edilse de alacağın itiraza uğradığını ve çekişmeli olduğunun taraflarına bildirilmediğini, alacaklılar toplantısında alacağın itiraza uğradığının öğrenildiğini ve borçlu tarafından beyan edilen alacak üzerinden toplantıya iştirak edildiğini, davalı …Şubesi ile … arasında 19/04/2017 tarih ve 6.000.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, imzalanan sözleşme çerçevesinde firmaya krediler kullandırıldığını, borçlunun kredi borçlarını vadesinde ödememesi ve sözleşmeden doğan diğer edinimlerini yerine getirmemesi nedeniyle hesap kat edilerek Üsküdar …. Noterliğinin … tarih ve …yevmiye numaralı ihtarnamelerinin keşide edildiğini, Davalı …’nin davacı banka ile imzaladığı kredi sözleşmeleri uyarınca kullandırılan kredilerin teminatı olarak davacı şirket adına kayıtlı … plakalı araç ve 3 adet taşınmaz üzerine banka lehine rehin/ipotek şerhi tesis edildiğini, davalı şirket adına kayıtlı …Mahallesi nde bulunan …Ada,…Parsel sayılı …. Bağımsız bölüm numaralı mesken nitelikli taşınmaz üzerine Kartal Tapu Sicil Müdürlüğünün … tarih ve … yevmiye numarası ile davacı banka lehine 860.000,00 TL limit ile ipotek tesis edildiğini, …. Mahallesinde bulunan … Ada, … Parsel sayılı …. Bağımsız bölüm numaralı mesken nitelikli taşınmaz üzerine Kartal Tapu Sicil Müdürlüğünün … tarih ve … yevmiye numarası ile davacı banka lehine 820.000,00 TL limit ile ipotek tesis edildiğini, … bulunan … Ada, … Parsel sayılı, … Bağımsız bölüm numaralı daire nitelikli taşınmaz üzerine Ümraniye Tapu Sicil Müdürlüğünün … tarih ve … yevmiye numarası ile davacı banka lehine 800.000,00 TL limit ile ipotek tesis edildiğini, …model … Marka … plakalı araç üzerine davacı banka lehine rehin hakkı tesis edildiğini, davacı bankanın rehinli alacaklı konumunda olduğunu, davacı bankanın alacak miktarı rehinli alacaklı miktarının 2.730.000,00 TL olduğunu, asıl alacağa geçici mühlet tarihinden ilk ödemenin yapılacağı tarihe kadar işleyecek toplam faizin 3.130.539,12 TL olduğunu, bu nedenle davacı bankanın alacağının tespit edilerek 2.730.000,00 TL’nin rehinli 3.130.539,12 TL faizden kaynaklanan adi alacak olarak tespitiyle,(borçlunun tenzilat konkordatosunda bulunmuş olması sebebiyle adi alacakların %50’sinin ödeneceği de göz önüne alınarak) adi alacağın 1.687.201,96 TL,rehinli alacağın 2.730.000,00 TL olarak konkordato nisabına dahil edilmesine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatteyse malvarlıklarının değerlemesi yapılarak tespit edilen değere faiz işletilerek limit kadar işleyen faizi rehinli alacak, limitin üstünde kalan kısmının adi alacak olarak kabulünü, bu taleplerinin de kabul edilmemesi halinde malvarlıklarının değerlemesi yapıldıktan sonra bu tutara işleyecek faizin adi alacak olarak kabul edilmesini, alacak hakkında bu yönde de karar verilmemesi halinde davacı bankanın geçici mühlet tarihi olan 22/10/2018 tarihi itibariyle dahi alacak miktarının 2.676.886,64 TL olduğu dikkate alınarak bu tutarda alacağın kabulü ile teminat limitleri toplamının altında davacı banka alacağının tümünün rehinli alacak olarak dahil edilmesini karar verilmesini, yukarıda açıklanan sebeplerden ötürü konkordato projesi tasdik edilen firmadan çekişmeli hale gelen alacağın tespitini, tespit edilen tutarın konkordato projesine dahil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, İİK md. 299. Gereğince alacaklıların komiser tarafından 288. Madde uyarınca yapılacak ilanla, ilan tarihinden onbeş gün içinde alacaklarını bildirmeye davet olunduğunu, dosyada bu davetin yapıldığını ayrıca bilançoda kayıtlı tüm alacaklılara posta yolu ile davet gönderildiğini, bunun üzerine alacak kayıtları yapıldığını, İİK Md. 300 gereğince alacak kayıt talebinde bulunan alacaklılara ait alacak talepleri hakkında taraflarınca gerekli beyanda bulunulduğunu, müvekkiline usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş hesap kat ihtarnameleri olmadığı gibi bir an için hesap kat ihtarının usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş olduğu düşünülse bile konkordato hükümlerinin bu hususta özel hükümler olduğunu, konkordato yargılaması, alacakların ve alacaklıların tasnifi, değerlendirmeye alınması vb. İKK’daki özel hükümlere göre yapıldığını, davacı bankadan kullanılan kredilerin teminatı olarak ipotek tesis edilen taşınmazlar için kıymet takdirleri yaptırıldığını ve alacaklının taşınmazların/aracın rayiç değerleri tutarındaki alacağı rehinli alacak olarak kabul edildiğini,kaydi olarak ipotek/rehin tesis edilmiş olmakla birlikte rayiç değerin üstünde kalan kısma tekabül eden alacağın adi alacak olarak kabul edildiğini, yapılan hesaplamalar ve tasniflerin tamamen İİK’na uygun olduğunu dolayısıyla davacının davasının yerinde olmadığını, davanın reddine karar verilmesini gerektiğini talep etmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu beyan dilekçesinde; davalı şirketin muamele merkezinin Kartal/İstanbul olduğunu, yeniden görülecek olan konkordato dosyasının İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemelerinde görülmekte olduğundan ve çekişmeli hale gelen alacakların da İİK.m.285/3 yollamasıyla İİK.m.154 uyarınca muamele merkezinin bulunduğu yer mahkemelerinin yetkili olması sebebiyle iş bu çekişmeli alacağa ilişkin dosyasının yetkisizlik kararı verilerek İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Yetki kuralları, bütün davalar ve bazı davalar olmak üzere ikiye ayrılır. Kural olarak, bütün davalar için uygulanan yetki kuralına genel yetki kuralı denilir. Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Yerleşim yeri, TMK nın 19,21, 51. maddelerine göre belirlenir ( HMK m.6).HMK, genel yetkili mahkemeden başka, bazı davalar için özel yetki kuralları konulmuştur. Bunlardan biri, şubeler ve tüzel kişilerle ilgili davalarda yetki HMK 14. maddede düzenlenmiştir. Diğer yandan şubenin bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olduğu kuralının ( m.14) bazı istisnaları vardır. Örneğin İflas davası, yalnız gerçek veya tüzel kişinin muamele merkezinin bulunduğu yerde açılır. Kesin yetkidir ( İİK 154.).Özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileri ile sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın veya üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacağı davalar için ilgili tüzel kişisinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir ( m.14/2).
2004 sayılı İİK ‘nın Onikinci Babında “ Konkordato ile Sermaye Şirketleri ve Kooperatiflerin Uzlaşma Yoluyla Yeniden Yapılandırılması “ düzenlenmiştir. Düzenlemenin ilk sırasında “ Adi Konkordato “ ya yer verilmiş, 285 vd maddelerinde yer bulan düzenlemenin 285. maddesinde “ Konkordato talebi “ açıklanmıştır. 285/3. fıkrasında “ Yetkili ve görevli mahkeme; iflasa tabi olan borçlu için 154’üncü maddenin birinci veya ikinci fıkralarında yazılı yerlerdeki, iflasa tabi olmayan borçlu için yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesidir “ düzenlemesine yer verilmiştir. Yasa koyucu, konkordato talebinde, yetkili ve görevli mahkeme açısından, iflasa tabi olan borçlu için, İflas yolu ile takipteki yer alan “ yetki “ üst başlıklı 154. maddeye atıf yapmıştır. 154. maddenin alt başlığı, “ İflas takiplerinde yetkili mercii”dir. Atıf yapılan birinci fıkrasında, iflas yoluyla takipte yetkili mercinin, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu mahaldeki icra dairesi olduğu, ikinci fıkrasında, merkezleri yurt dışında bulunan ticari işletmeler hakkında yetkili mercinin, Türkiye’de ki şubenin, birden ziyade şubenin bulunması halinde merkez şubenin bulunduğu yerdeki icra dairesi olduğu belirtilmiştir. Bu yetki kamu düzenine ilişkin ve kesindir. Aksine yetki sözleşmesi yapılamaz. Yetki itirazında bulunulmamış olsa dahi, mahkemece yetkili olup olmadığı kendiliğinden gözetilir.
Diğer yandan, yukarıda ifade edildiği üzere, İİK 285. maddesinde atıf yapılan İİK 154. maddedeki yetki, kamu düzenine ilişkin ve mutlak yetkidir. Bu şekilde, yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır. Çünkü, kesin yetki kuralı dava şartıdır. ( HMK. 114/1-ç, m.115).Bu nedenle, kesin yetki hallerinde yetki itirazı ilk itiraz değildir. Dava şartları 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 114. maddesinde düzenlenmiştir. Davanın esası hakkında inceleme yapabilmek için gerekli olan şartlara, dava şartları denmektedir. Mahkemenin, gerek kendiliğinden gerek tarafların itirazı üzerine yapacağı inceleme sonunda, dava şartının noksan olduğu kanısına varırsa davayı dava şartı yokluğundan usülden reddetmesi gerekmektedir. ( m.115 ve m.20).
Somut olayda; davacı tarafından çekişmeli hale gelen ve konkordato projesine dahil edilmesi istenen alacak yönünden davaya konu olan Sakarya …. Asliye Hukuk Mah. … E. Sayılı dosyası, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … E., … K. sayılı dosyasından yapılan inceleme neticesinde şirketin muamele merkezinin İstanbul/Kartal’da olması sebebiyle, yerel mahkeme kararı kaldırılarak, davanın yetkisiz mahkemede açılması sebebiyle usulden reddine karar verildiği, konkordato sürecinin İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mah. … E. Sayılı dosyasından yürütülmekte olduğu dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Eldeki davanın da 2004 sayılı İİK ‘nın Onikinci Babından kaynaklandığı, aynı yasanın 285 vd maddelerinin olaya uygulanacağı, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … E., … K. sayılı dosyasında da belirtildiği üzere; korkordato talep eden davalı şirketin önceden … adresinde kayıtlı bulunduğu, adres ve ticaret sicil kaydı değişikliğinin … sayılı ticaret sicil gazetesinde yayınlandığı ve ilan edildiği, yayınlanan ticaret sicil gazetesinde davacı şirketin 22/10/2018 tarihi itibarıyla adresinin halen güncel adresi olan … adresinde taşındığı, bu tarihten üç gün sonra eldeki davanın açıldığı, davacı şirketin adresinin her ne kadar Sakarya iline taşınmış olsada muamele merkezinin halen daha önceki adresi olan … olduğu, şirketin faliyetlerine yönelik tüm iş ve işlemlerinin ve ticari faaliyetlerinin İstanbul ilinde yürütüldüğü, sicile kayıtlı olduğu Sakarya ilinde herhangi bir ticari faaliyetinin bulunmadığı, dolayısıyla Sakarya ilinin davacı şirket yönünden muamele merkezi olarak kabul edelemeyeceği, bu nedenlerle; ticaret sicil adresinin muamele merkezi olduğu yönündeki karinenin aksinin dosya kapsamı delilere göre sabit olduğu, dava tarihi itibariyle muamele merkezinin İstanbul ili olduğu anlaşılmakla, kamu düzenine ilişkin kesin yetki şartının gerçekleşmediği, bu nedenle davanın şirket yönünden yetkisiz mahkemede açılması nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 114-(1)-ç ve 115-(2) maddeleri uyarınca kesin yetki yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Olaya Basit yargılama usulünün uygulanması nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 320.maddesi uyarınca taraflar davet edilmeden dosya üzerinden karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-ç, 115/2 gereği davanın USULDEN REDDİNE,
2-Dosyanın kararı kesinleştiğinde kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içerisinde başvurulması için dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin yetkili mahkemece nazara alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde başvuru olmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ve yargılama gideri bakımından dosyanın karara bağlanacağının ihtarına,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde yazılı dilekçe ile veya sözlü başvuru üzerine tutulacak tutanak ile dosyanın Sakarya Bölge Adliye Mahkemesince incelenmek üzere istinaf yoluna başvurabileceğine dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinden karar verildi. 04/10/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı