Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/562 E. 2021/190 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/562 Esas – 2021/190
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/562 Esas
KARAR NO : 2021/190

HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/07/2020
KARAR TARİHİ : 17/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından sigortalı bulunan … plakalı aracın 09/10/2017 tarihinde önündeki aracı hatalı sollaması sonucu dava dışı … sevk ve idaresindeki motorsiklete çarptığını, sonrasında olay yerinden kaçtığını, kaza sonucu … ve arkasında yolcu olarak oturan … ‘un yaralandığını, davacının … ‘in zararı için 101.128,00-TL … ‘un zararı için 39.778,30-TL ödeme gerçekleştirdiğini, sigortalının poliçe hükümlerine aykırı hareket ettiğinden ödemeden sorumlu olduğunu, kaza nedeniyle Sakarya … . Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve mahkumiyetle sonuçlandığını, zarar görenlere ödenen toplam 140.906,30-TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, davalının maliki olduğu aracı hüküm altına alınacak tazminatı sonuçsuz bırakmak amacı ile mal varlığını azaltma girişimlerinde bulunduğundan (kazaya karışan ve işleteni olduğu … plakalı aracını devir ettiğinden) davalının uyap sorgulaması sonucu tespit edilecek adına kayıtlı araçlar, taşınmaz malları ile 3. Kişi bankalardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz yolu ile tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davanın husumet yokluğu nedeniyle reddini, kaza için düzenlenen bilirkişi raporunda yeterli incelemenin yapılmadığını, davacının yöneltmiş olduğu iddialarının asılsız ve belirtilen tazminat miktarının aşırı miktarda ve sigorta ettirene rücu edilebilecek nitelikte olmadığını, işbu davada ceza davasında alınmış olan bilirkişi raporunun delil olarak değerlendirilemeyeceğini, sigorta ettirenin sigorta ettirdiği aracın sürücüsünün kusuru oranında gerçekleşen zarardan sorumlu olduğunu, davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalının husumet itirazının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, husumet itirazının reddini, sigortalı araç sürücüsünün kasti ve ağır kusurlu olduğunun kabulünü, zarar görenlere ödenen toplam 140.906,30-TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Sakarya … . Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı 22/07/2020 tarihli ara kararında davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin %20 oranında teminat yatırılması halinde kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Sakarya … . Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas, Sakarya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosya asılları celp edilmiştir.
Hesap bilirkişisi … özetle; 09/10/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda zarar gören … ‘e ödenen 101.128,00-TL(ödeme tarihi: 29/04/2019) ve aynı kazada yine bedeni zarar gören yolcu … ‘a ödenen 39.778,30-TL(ödeme tarihi: 26/10/2018) olmak üzere toplam 140.906,30-TL’sinin ödeme tarihlerinden itibaren ödeneceği tarihe kadar ki faizi ile birlikte davalı … tarafından davacıya ödenmesinin gerekli olduğu şeklinde rapor düzenlediği anlaşılmıştır.
Sakarya … . Asliye Hukuk Mahkemesinin 06/10/2021 tarih … Esas, … Karar sayılı dosyası verilen gönderme kararı ile mahkememize tevdii edildiğinden, mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ;
Açılan dava; davacının dava dışı üçüncü kişilere ödediği tazminatı sigortalısından rücusuna ilişkindir.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca TTK’da düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nın 4. maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır.
Somut olayda, taraflar arasında düzenlenen ZMMS sözleşmesinde davalı tüketici konumundadır. Davaya konu araç ruhsatında aracın kullanım amacının hususi olduğu belirtilmiştir.
28/11/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde Kanun’un kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenmiş olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanun’un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
HMK’nın 114. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre, görev dava şartıdır. Aynı Kanunun 115/1. maddesi gereği mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
İzah edilen nedenlerle mahkememizin görevli olmadığı, Tüketici Mahkemelerinin bu uyuşmazlığı çözmekte görevli olduğu, göreve ilişkin usul hükümlerinin re’sen uygulanmasının gerektiği ve kamu düzeniyle ilgili olduğu ve davanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebileceği dikkate alınarak mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal süresi içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama giderleri ve harçların görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 (İki) haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye dosyanın gönderilmesi talep edildiği takdirde, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine, süresi içerisinde gönderme talebinde bulunulmaması halinde mahkememizce dosyanın resen ele alınarak yargılama giderleri hakkında karar verilmesine,
Dair dosya üzerinden tarafların yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Sakarya Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi.17/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır