Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/538 Esas – 2023/420
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİKARAR
ESAS NO : 2021/538 Esas
KARAR NO : 2023/420
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI :…
VEKİLİ : Av…
DAVALI :…
VEKİLLERİ : Av. …
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/09/2021
KARAR TARİHİ : 13/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/08/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili ile davalı şirket arasında ticari iş ilişkisi bulunduğunu, müvekkilinin 18/03/2021 tarihinde davalı şirket ile yapılan anlaşma gereği 560 m2 boyutundaki korkuluğun manuel kumlama işlemini gerçekleştirdiğini, bu işlem doğrultusunda davalı şirket ile müvekkili arasında irsaliye düzenlenmiş ve işlemin, ürünün eksiksiz bir şekilde teslim edildiği açıkça belirtilip imza altına alındığını, işlemin gerçekleşmesiyle birlikte müvekkili tarafından işlem bedeli tutarı olan 18.880,00 TL bedelli 18/03/2021 tarih … nolu fatura düzenlendiğini ve davalı şirkete tebliğ edildiğini, davalı şirket tarafından söz konusu faturaya itiraz edildiğini ve …küdar 9. Noterliği … yevmiye nolu ihtarnamenin müvekkiline tebliğ edildiğini, açıklanan nedenlerle taraflar arasındaki ticari iş nedeniyle düzenlenen yukarıda belirtilen faturadan doğan 18.880,00 TL alacağın arabulucu son tutanağı tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde müvekkili şirketin adresinin İstanbul olduğunu bu nedenle yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret mahkemeleri olduğunu, ispat külfetinin davacı taraf üzerinde olmasına rağmen işbu dava konusu düzenlenmiş olduğu faturada belirtilen 18.880,00 TL alacağın varlığına ve ne şekilde belirlendiğine ilişkin herhangi bir somut delil dosyaya sunulmadığını belirtilerek davanın reddini istemiştir.
Mahkememizin 02/12/2021 tarihli duruşma ara kararı gereği tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenerek bilirkişiden rapor aldırılmasına karar verilmiş, SMMM bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
SMMM bilirkişi … … raporunda; Davacı … … firmasının 2021 yevmiye defterinde 21/03/2021 tarihli 56 nolu yevmiye kaydında … firmasından 18.880,00 TL alacaklı olduğunu rapor etmiştir.
SMMM bilirkişi … … raporunda; davacının davalı adına düzenlediği faturanın davalının ticari defterlerinde bulunmadığını, davalı adına düzenlenen 18.03.2021 tarih ve … nolu faturayı TTK’ya göre süresi içinde noter marifetiyle iade ettiği, davalının ticari defterlerine göre davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını rapor etmiştir.
Ticari defter ve belgelerin incelenmesinden sonra mahkememizin 07/07/2022 tarihli duruşma ara kararı gereği dosyanın inşaat mühendisi bilirkişiye tevdine karar verilmiş ve bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
İnşaat mühendisi bilirkişi raporunda; dava konusu 18/03/2021 tarihli faturaya göre yapılan işin m2 bedelinin 16.000,00 TL/560,00 m2: 28,57 m2 olduğunu, yapılan hesaplamada söz konusu işe ait talep tarihindeki m2 rayiçlerinin yaklaşık 132,68 TL ve 45,99 TL olarak hesaplandığından davacı tarafından davalıdan faturada talep edilen KDV hariç 16.000,00 TL bedelin piyasa rayiçlerinden daha düşük olduğunun tarafından tespit edildiğini, yapılan hesaplamanın davacının dava dilekçesinde yaptığını belirttiği toplam 560,00 m2 miktarındaki alüminyum kumlama işlemine göre olduğunu, faturada yapılan işe ait herhangi bir miktar belirtilmediğini, ancak sevk irsaliyesinde miktarın 560,00 m2 olarak gösterildiğini rapor etmiştir.
Davaya konu 18.03.2021 Tarih … nolu 18.880,00 TL bedelli faturaya ilişkin kesilen 18.03.2021 Tarih … nolu irsaliyede imzası bulunan kişinin davacı vekili tarafından sunulan beyan dilekçesinde … … olduğu bildirilmiş, davalı vekili … … kimlik bilgilerini içeren beyan dilekçesini dosyaya sunmuş ve SGK’ya müzekkere yazılarak davalı şirketin … … isimli bir çalışanının bulunup bulunmadığı, böyle bir çalışan bulunuyor ise hangi tarihlerde da/valı şirkette çalıştığı sorulmuş, gelen müzekkere cevabından irsaliyede imzası bulunan … … 18/03/2021 tarihinde davalı … Yapı İnşaat şirketinde çalıştığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde;
Açılan dava fatura alacağına ilişkindir.
Faturalar tek başına taraflar arasındaki akdi ilişkiyi gösteren bir delil olmayıp, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/(19)11-944 Esas. 2021/197 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; satıcı tarafından gönderilen faturanın alıcı tarafından ticari defterlerine kaydedilmesi durumunda, alıcı ile satıcı arasındaki akdi ilişkinin var olduğu kabul edilebilir. Yine TTK’nın 21.maddesine göre faturanın bir alacağı mevcudiyetine delil teşkil etmesi, karşı tarafa tebliğinden itibaren sekiz gün içinde hiçbir itiraza uğramamış olması koşuluna bağlıdır. Bu bağlamda taraflar arasındaki akdi ilişkinin olup olmadığının tespiti amacıyla tarafların delil olarak dayandıkları ticari defterlerinin incelenmesi gerekmiş, bu hususta davacının ticari defterleri incelenmesi neticesinde dosyamıza sunulan 28.12.2021 tarihli bilirkişi raporunda davacının davalıdan 18.880,00 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalının ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen 21.04.2022 tarihli bilirkişi raporunda davacının davalı adına düzenlediği faturanın davalının ticari defterlerinde bulunmadığı, davalı adına düzenlenen 18.03.2021 tarih ve … nolu faturayı TTK’ya göre süresi içinde noter marifetiyle iade ettiği, davalının ticari defterlerine göre davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığı belirtilmiştir.
Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir (HMK m 222/1, TTK m. 83/1). HMK’nın 222/2. maddesi uyarınca, ticari defterlerin ticari delil olarak kullanılabilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının bir birini doğrulamış olması gerekmektedir. Öte yandan aynı Kanunun 222/3. maddesi uyarınca da, ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kabul edilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekmektedir.
Davacı ve davalının incelenen ticari defterleri neticesinde davaya konu faturanın davalı tarafın ticari defterlerinde bulunmaması ve faturanın iade edilmesi nedeniyle davacı ticari defterle alacağını ispat edememiştir.
Ancak 18.03.2021 Tarih … nolu irsaliyede imzası bulunan … … SGK’ya yazılan müzekekre cevabından 18/03/2021 tarihinde davalı … Yapı İnşaat şirketinde çalıştığı, irsaliyede …’in “Ürünler Eksiksiz Teslim Edilmiştir” açıklamasının altında imzasının bulunduğu, davaya konu faturada ki hizmetin davalıya eksiksiz teslim edildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafından düzenlenen 29.03.2021 Tarih … yevmiye numaralı ihtarnamede “…müvekkil şirket ile yapmış olduğunuz anlaşma uyarınca, yapmış olduğunuz işlere karşılık olmak üzere tarafınızla mutabık kalınan bedel ile, tarafınızca düzenlenmiş ve yukarıda ayrıntıları belirtilen faturada müvekkil şirkete yansıtılan bedel aynı olmamakla birlikte, itiraz ve iadeye konu faturada müvekkil şirkete yansıtılan bedel, müvekkil şirket ile yapmış olduğumuz anlaşmaya aykırı düzenlenmiştir…” açıklamasıyla davaya konu faturanın iade edildiği anlaşılmış, 18/03/2021 tarihli faturaya konu korkuluk manuel kumlama işleminin 18/03/2021 tarihi itibariyle bedelinin piyasa rayiç bedeline uygun olup olmadığının tespiti hususunda inşaat mühendisi bilirkişiden rapor almak gerekmiş, alınan raporda davacı tarafından davalıdan faturada talep edilen KDV hariç 16.000,00 TL bedelin piyasa rayiçlerinden daha düşük olduğu tespitinde bulunulmuştur.
Her ne kadar davalı tarafından davaya konu 18.03.2021 Tarih … nolu 18.880,00 TL bedelli fatura iade edilmiş ve fatura nedeniyle davacının alacaklı olmadığı belirtilerek davanın reddi talep edilmiş ise de; davaya konu faturanın davalı şirket çalışanı … … teslim edilmesi, inşaat mühendisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda da faturada talep edilen alacak miktarının piyasa rayiçlerinden daha düşük olduğunun tespitine yer verilmesi karşısında taraflar arasında davaya konu faturaya ilişkin ticari ilişki kurulduğu anlaşılmış, davacının fatura nedeniyle davalıdan 18.880,00 TL alacaklı olduğuna kanaat getirilmiş, TTK 1530 maddesi uyarınca faturaların davalıya tebliğini takip eden 30 günlük sürenin sonundan itibaren faiz talep edilebileceği, ancak davacı tarafın dava dilekçesinde arabulucu son tutanağı tarihinden itibaren reeskont faizi talep ettiği anlaşılmış, davacının talebiyle bağlı kalınarak 18.880,00 TL alacağa 29.07.2021 tarihinden itibaren reeskont faizi işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar davalı taraf mahkememizin yetkisine itiraz etmiş ise de, takibin para alacağına dayandığı, 6100 sayılı yasanın 10.ve TBK’nın 89.maddesi gereği para borcunun götürülecek borçlardan olduğu ve alacaklının ikamet yeri mahkemesinin yetkili olduğu, davacının yerleşim yerinin Sakarya ili olduğu anlaşılarak davalı borçlunun mahkememizin yetkisine yaptığı itiraz yerinde görülmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KABULÜ ile;
18.880,00-TL’nin 29/07/2021 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 1.289,69-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 322,43-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 967,26-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 322,43-TL Peşin/nisbi Harcı, 2.048,60-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 2.430,33TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuk nedeniyle hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL ücretin davalıdan alınarak Hazineye İrat Kaydına,
6-Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise karar kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/07/2023
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı