Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/519 E. 2022/645 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/519 Esas – 2022/645
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/519 Esas
KARAR NO : 2022/645

HAKİM :…
KATİP :…

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : ….
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/09/2021
KARAR TARİHİ : 01/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …. … ile ticaretleri üzerine davacının sözleşme ve çekler düzenleyerek davalının belirttiği … ili … ilçesine gittiğini, çeklerin davacının rızası dışında davalı tarafça alıkonulduğunu, davalının sözleşmeyi yırttığını, dava konusu gereği arabuluculuk şartı aranmadığını, davacının … Cumhuriyet Başsavcılığının …/… sayılı dosyası ile davalı hakkında şikayette bulunduğunu, davaya konu çeklere ilişkin davacının herhangi bir mal almadığını, … … … … Şubesine ait keşidecisi … … olan, 29/09/2021 keşide tarihli, 0369142 seri nolu, 45.000,00-TL bedelli, … … ili … … Şubesine ait keşidecisi … … olan 30/09/2021 keşide tarihli, … seri nolu, 45,000,00-TL bedelli, … … ili … … Şubesine ait keşidecisi … v olan 05/10/2021 keşide tarihli, … seri nolu, 35,000,00-TL bedelli, … … ili … … Şubesine ait keşidecisi … … olan 12/10/2021 keşide tarihli, 0038499 seri nolu, 40,000,00-TL bedelli çekler hakkında davacının borçlu olmadığının tespitini, öncelikle teminatsız aksi halde teminat karşılığında icra takibine konulmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilerek çeklere ödeme yasağı konulmasını, çeklerin davacıya iade edilmesi aksi halde çeklerin iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı ….. vekili cevap dilekçesinde özetle; arabuluculuk başvurusunun dava şartı olduğunu, yetkili mahkemenin … … Hukuk Mahkemesi olduğunu, çeklerin keşide tarihi ile dava tarihinin birbirine çok yakın olması, vade tarihi yaklaşan çeklerin ödemesinin durdurulmasını amacıyla işbu davanın açıldığını, davanın usulden reddini, yetkisizlik kararı verilmesini, davanın esastan reddini, davacının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı… … cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemenin … … Hukuk Mahkemesi olduğunu, davacının borcu nedeniyle çeki keşide ederek verdiğini, davanın haksız, usule ve hukuka aykırı olduğundan reddini talep etmiştir.
… Başsavcılığının …/… soruşturma sayılı dosyasının bir sureti celp edilmiştir.
Mahkememizce davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği bu hususta 29/09/2021 tarihli gerekçeli ara karar oluşturulduğu anlaşılmıştır.
Tensip zaptında dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen … … kimlik bilgileri ve adres bilgisi yer almadığı anlaşıldığından, 6100 sayılı HMK 119/1-b ve 119/2 maddeleri gereği davacı tarafa bu davalıya ait bilgileri bildirmesi için 1 haftalık kesin süre verilmesine, aksi halde davanın bu yönünden açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına karar verildiği, süresi içerisinde davacı vekilinin bilgileri bildirdiği anlaşılmıştır.
Sakarya Ticaret Sicil Müdürlüğüne davacı ve davalı … … müdürlüklerinde tacir/esnaf kaydının olup olmadığı araştırılarak mahkememize bilgi verilmesi için müzekkere yazılmış, cevabı dosya arasına alınmıştır.
Dava konusu çekler ile ilgili başvuru olup olmadığı ve çek hesap bilgilerinin incelenmek üzere mahkememize gönderilmesi için ilgili bankalara müzekkere yazılmış, cevabı dosya arasına alınmıştır.
Tarafların tacir/esnaf kaydının olup olmadığı hakkında ilgili Ticaret Sicil Müdürlüklerine, Esnaf ve Sanatkarlar odasına ve Vergi Müdürlüklerine müzekkere yazılmış, cevabı dosya arasına alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde;Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkindir. HMK m.114/1-c gereğince görev dava şartı olup HMK m.115/1 uyarınca taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir. Taraflar da yargılama süresince mahkemenin görevli olmadığını ileri sürebilirler.
HMK’nın 2. maddesinde asliye hukuk mahkemelerinin görevi düzenlenmiş olup, bu hükme göre “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” Ancak aynı maddenin ikinci fıkrasında istisna öngörülerek “Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” ifadesine yer verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde nisbi ve mutlak ticari davalar düzenlenmiş olup her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nisbi ticari dava olup, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın maddenin ilk fıkrasında a, b, c, d, e ve f bentlerinde sayılan hususlardan doğan hukuk davaları ise mutlak ticari dava niteliğindedir. TTK m.5 uyarınca aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
Hukuk Genel Kurulunun 17.12.2003 gün ve E:2003/19-781, K:2003/768; 12.10.2011 gün ve E:2011/19-473, K:2011/607; 04.12.2013 gün ve E:2013/19-89, K:2013/1645;14.05.2014 gün ve E:2013/19-1155, K:2014/660; 18.02.2015 gün ve E:2013/19-1362, K:2005/826 sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere; bütün mücerret alacaklarda olduğu gibi kambiyo senedi alacağı da kural olarak, uygun bir asıl borç ilişkisine, bir illi ilişkiye dayanır. Bir kambiyo senedi düzenleyip veren ve bu senedi alan herkes, bütün hukuki işlemlerin yapılmasına temel teşkil eden bir gayeye ulaşmak istemektedir. Kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliği, temel ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca ilişkin mutabakatın geçerliliğinden tamamen bağımsızdır. Kambiyo senedinden doğan talep hakkına kambiyo hukuku, temel talebe ise, bu talebin ait olduğu hukuk kuralları uygulanır.
Somut uyuşmazlık, dava dilekçesi içeriği ve sunulan delillere göre , taraflar arasındaki satım sözleşmesinden kaynaklandığı, buna göre davacının salt kambiyo senedine dayanmadığı, dolayısıyla az yukarıda açıklanan Hukuk Genel Kurulu kararlarına göre davacı temel ilişkiye dayandığından mevcut olaya temel ilişkiye dayanan hukuk kurallarının uygulanmasının gerektiği, Bu kapsamda davacının iddiasına göre sözleşmenin satım sözleşmesi olduğu, o halde olayda tarafların sıfatına ve davanın niteliğine göre nispi ya da mutlak nitelikteki bir ticari dava söz konusu olmadığı (Bkz. Aynı yönde HGK’nın 09.11.2016 tarih 2014/19-1241 Esas 2016/1033 Karar sayılı ilamı). davacının gerçek kişi tacir olmasına rağmen, dosyaya gelen 05.01.2022 tarihli Dinar Vergi Dairesi müdürlüğü ve Şuhut Mal müdürlüğü kayıtlarıyla diğer kayıtlar nazara alındığında davalıların tacir olmadıkları anlaşıldığından davaya bakma görevinin genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu anlaşılarak (aynı yönde Ankara BAM 4. HD 2021/244 esas, 2021/3190 karar, Ankara BAM 4. HD 2020/312 esas, 2022/131 karar, Yargıtay 19 HD 2016/19351 esas 2017/5869 karar, Yargıtay HGK’nın 2017/(19)11-1626 esas 2021/1199 karar sayılı ilamları)uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu anlaşılarak mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-6100 sayılı HMK’nın 20. Maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşir ise kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuş ise başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurulduğunda dosyanın görevli Sakarya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 sayılı HMK’nın 331/2 maddesi gereğince davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece nazara alınmasına, davaya görevli devam edilmemiş ise resen mahkememizce dosya ele alınarak yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına,
Dair; Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır