Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/512 E. 2023/573 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/512 Esas – 2023/573
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/512 Esas
KARAR NO : 2023/573

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI :….
VEKİLLERİ :Av…
DAVALI : 1- A….
VEKİLİ : Av…
DAVALILAR :2….
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/09/2021
KARAR TARİHİ : 19/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının … …. …. plakalı araç ile …. …. sahibi olduğu …. …. yönetimindeki … …. …. plaka sayılı araçların karışmış olduğu kazada … …. …. plakalı aracın tam kusurlu olarak… …. …. plakalı araca çarpıp hasar görmesine sebep olduğunu, kaza tespit tutanağında sigorta şirketi olarak ……. Şti.’nin yazılı olduğunu ancak gerçek sigorta şirketinin ……. A.Ş. Olduğunu, davacının sahip olduğu … …. …. plakalı araçta kaza nedeniyle değer kaybı oluştuğunu, sigorta şirketinin de değer kaybından sorumlu olduğunu, davalı sigorta şirketine yapılan başvuruda sonuç alınamadığını, arabuluculuk sonucu anlaşma sağlanamadığını, kaza nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybı nedeniyle 500,00-TL değer kaybından doğan tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalılardan (sigorta şirketinden poliçe limitleri dahilinde) müşterek ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. sigorta vekilinin süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; sigorta şirketinin zarara uğrayan üçüncü kişi yararına sözleşme ile sınırları çizilen hesaplama yöntemleri ve limitlerle sorumlu olduğunu, müvekkilinin ekspertiz incelemesi yapması ve gerçek zararı tespit etmesinin engellendiğini, davacının zararı bilebilecek durumda olduğunu, hesaplama yapıldığını, belirsiz alacak ve kısmi dava yoluyla talepte bulunamayacağını, sigorta şirketine başvuru zorunluluğunun tam olarak yerine getirilmediğini, davacının hasarın onarımına ilişkin herhangi bir fatura sunmadığını, davacı tarafın ticari işletmesiyle ilgili olmadıkça nispi ticari dava olarak değerlendirilemeyeceğini, avans faizi talep edilemeyeceğini, başvurunun önce dava şartı eksikliğinden reddini, esasa girilmesi halinde esas yönünden savunmaları kapsamında dosyanın esastan reddini, aksi yönde kanaat halinde yine savunmaları kapsamında kusur ve mütefarik kusur indirimleri de uygulanarak karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. …. süresinde cevap dilekçesi vermediği ve davacının ileri sürdüğü bütün hususları inkar ettiği anlaşılmıştır.
Davalı …. …. süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın kendisinin %100 kusurlu olduğunu iddia ettiği ancak buna ilişkin herhangi bir dayanağının olmadığı, kaza tespit tutanağının kesinlik içermediğini, davacının kusuru tarafına yüklenmeye çalışına kusura dair illiyet bağını kestiğinden davacının zarar tazmini taleplerinin reddinin gerektiğini, mahkemenin bilirkişi raporuna bağlı olmadan karar verebileceğini, arabuluculuk son oturumu hususunda tarafının sağlıklı bilgilendirilmediğini, tarafına yüklenmeye çalışılan kusur değerlendirmesinin hatalı olduğunu, … …. …. plaka sayılı aracın kazada kusurunun bulunduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekili arabuluculuk son tutanak aslını sunmuştur.
Türkiye Noterler Birliği .. … …. ve … …. …. plakalı araçlara ait araç tescil özet raporlarını, 54 …. … plaka sayılı aracın 24/05/2021 tarihindeki tescil bilgisini göndermiştir.
…. Sigorta A.Ş. Dava konusu meydana gelen kaza nedeniyle dava dilekçesinin şirketlerine tebliğ edilmesiyle birlikte hasar dosyasının açıldığı, mahkemece tebliğ edilen dava dilekçesi ve ekleri haricinde herhangi bir belge bulunmadığını, hasarın değerlendirilmesi ve gerçek zarar miktarının belirlenmesi için gerekli belgeler davadan önce şirketlerine ibraz edilmediğinden davacıya bugüne kadar herhangi bir ödeme yapılamadığını bildirmiştir.
…. Katılım Sigorta A.Ş. …. numaralı hasar dosyası açıldığı, içerisinde bulunan evrakların birer suretlerini göndermiştir.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi 54 …. …. plakalı …. …. Eğitim Kurumları Ltd .Şti.’ne ait en son tanzim edilmiş olan trafik sigortası poliçesindeki …. şasi numarası bilgisi kullanılarak
yapılan sorgulama ile Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası)
poliçe ve hasar bilgisi, Kasko Sigortası poliçe ve hasar bilgisi, Ekspertiz Rapor bilgisi, Kaza Tespit Tutanağı
bilgisi, İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası ve Yeşil Kart poliçe bilgileri araştırılmış olup bulunan bilgileri
ekte gönderdiğini, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine sigorta şirketlerinden poliçe ve hasar verilerinin aktarılmakta olduğunu
talep edilen belgelerin asıllarına veya detaylarına ilgili sigorta şirketlerinden ulaşabileceğini bildirmiştir.
Mahkememizce 16/01/2023 tarihinde yapılan keşifte; …. ilçesi, …. mahallesi Atatürk … Caddesi üzerinde kazanın gerçekleşmiş olduğu mahalde davalı …. …. gösterimi ile kaza yeri gözlemlendi. Bilirkişiye yapılması gereken işlemler anlatılmıştır.
Makine mühendisi bilirkişisi özetle; 54 …. …. plakalı araç sürücüsü …. …. olayda %100 oranında kusurunun olduğu, 54 …. …. plakalı araç sürücüsü …. …. …. olayda kusurunun olmadığı, ikinci el araç piyasası yönünden değer kaybı hesaplama yöntemi kullanılarak yapılan hesaplama sonucunda 54 …. …. plakalı aracın dava konusu trafik kazası neticesinde rayiç değerinde 7.037,00-TL düşüş olduğu şeklinde rapor düzenlemiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesinde özetle; 7.037,00-TL değer kaybı tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan (sigorta şirketinden poliçe limitleri dahilinde) müşterek ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Olaya İlişkin Yasal Düzenlemeler ve Yargı İçtihatları Değerlendirilecek Olursa;
1-Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler. Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler. Tazminatın irat biçiminde ödenmesine hükmedilirse, borçlu güvence göstermekle yükümlüdür. (TBK madde 49, 50, 51)
2-2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı” başlıklı 97. maddesinde “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
3-Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 Tarih, Esas 2019/40, Karar 2020/40 Sayılı Kararı ile; a) Karayolları Trafik Kanun’un 90. Maddesinin Birinci Cümlesinin “…bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir.” Bölümünde Yer Alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” İbaresi ile İkinci Cümlesinde Yer Alan “…ve genel şartlarda…” İbaresinin Anayasaya aykırı olduğundan oy çokluğu ile iptallerine karar vermiştir. Anayasa Mahkemesi’nin bu maddelerdeki “Genel Şartlar” ibarelerini iptal etmesi sonucu değer kaybı tazminatı öncelikle Karayolları Trafik Kanununun hükümlerinin, bu kanunda düzenlenmeyen hususlarda ise Türk Borçlar Kanununun haksız fiile ilişkin hükümlerinin usul ve esasları çerçevesinde belirlenecektir. Bu kanunlarda açıkça düzenlenmiş hususlarda genel şartlar ile kanunun kapsamını daraltan yada genişleten hükümleri uygulanmayacaktır. Genel Şartlar TTK’nın 1425 ve Sigortacılık Kanunu 11 ve KTK’nın 95. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak idarece çıkarıldığı için, KTK ve TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümlerinde genel olarak temel unsurları belirlenmiş hususlarda bu temel unsurlara aykırı olmamak şartı ile genel şartların hükümleri uygulanacaktır. Anayasa mahkemesinin iptal kararı derdest olan eldeki davada da uygulanması gerekmektedir. Bu durumda; değer kaybının ZMMS Genel Şartlarına göre hesaplanmasının yasal dayanağı kalmamış olup, gerçek zarar ilkesi gereğince değer kaybının, kaza tarihindeki serbest piyasa koşullarına göre, aracın kazadan önceki değeri ile onarım sonrası değeri arasındaki farka göre belirlenmesi gerekir. (Sakarya BAM 3. HD 2021/1231 esas- 2022/757 karar,benzer yönde Yargıtay 17. HD’nin 2016/16876 E – 2017/12161 K sayılı, 27/12/2017 tarihli ve 2015/5301 E – 2017/11098 K sayılı, 28/11/2017 tarihli, YARGITAY 17. Hukuk Dairesi 2016/17525 esas- 2017/9448 kararları)
Somut olay yukarıdaki açıklamalar ile birlikte değerlendirilecek olursa;
4-24.05.2021 tarihinde, dosya içinde bulunan 17.11.2020 tanzim tarihli sigorta poliçesine göre davalı şirket nezdinde sigortalı olan, davalı …. …. sevk ve idaresindeki, diğer davalı …. …. maliki olduğu 54 …. …. plakalı araç ile davacının maliki olduğu, dava dışı …. …… sevk ve idaresindeki 54 …. …. plakalı aracın kaza yaptıkları, kazaya ilişkin taraflar arasında 24.05.2021 tarihli maddi hasarlı kaza tespit tutanağının düzenlendiği anlaşılmıştır. Dosya içerisinde yer alan trafik kazası tespit tutanağının tam olarak kusur durumunun tespitine elverişli olmadığından olay mahallinde davalı …. …. gösterimi ile keşif yapılmıştır.
5-Taraflarca bildirilen deliller, hasar dosyası, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi kayıtları, Türkiye Noterler Birliği tescil kayıtları, dava dışı kasko sigorta şirketi olan …. Sigorta A.Ş’ye ait kayıtlar ve tarafların sundukları diğer deliller dosyaya celp ve dosya kusur oranlarının tespiti ve tazminat hesabı için bilirkişiye gönderilmiştir.
6-Anılan belgelere, yapılan keşfe ve 04.02.2023 tarihli bilirkişi raporuna göre; dava dışı …. …. …. sevk ve idaresindeki, davacının maliki olduğu 54 …. …. plaka sayılı aracı ile …. Caddesi üzerinde Sapanca …. istikametinden gelip …. Caddesi yönüne sağa dönmek üzere manevra yapıp yola tam olarak girişini yaptığı esnada kavşak içerisinde aracının sol yan kısımlarına Şehit Cevdet Koç Caddesi üzerinde Yanık istikametinden gelip İstasyon Caddesi yönüne sola dönmek ve bir müddet ilerledikten sonra da Atatürk Caddesi yönüne doğru seyretmek isteyen …. …. yönetimindeki 54 …. …. plakalı aracın sağ ön kısımlarıyla çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında; 54 ….. plakalı araç sürücüsü davalı ……’in yola gereken dikkat ve özeni göstermediği, olay mahalline geldiğinde hatalı bir şekilde kontrolsüz olarak seyrine devam etmek isteyip dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde davrandığı, Hâlbuki 54 …. …. plakalı araç sürücüsü …. ….’in ilk geçiş hakkını kavşak içerisinde geçişini tamamlayıp yoluna devam etmek üzere olan 54 …. …. plakalı araca bırakması gerektiği, …. ….’in dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde araç kullanıp kavşaktan geçmekte olan 54 …. …. plakalı araca çarparak trafik kazasının meydana gelmesine sebep olduğu, bu nedenlerle olayın meydana gelmesinde 54 …. … plakalı araç sürücüsü davalı …. ….’in 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu Madde 47 “Karayollarından faydalananlar, d) Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere, uymak zorundadırlar.” ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu Madde 57 “Kavşaklarda aşağıdaki kurallar uygulanır. a) Kavşağa yaklaşan sürücüler kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamak, dikkatli olmak, geçiş hakkı olan araçların önce geçmesine imkân vermek zorundadırlar.” hükümlerine uymadığı için olayda birinci derecede asli kusurlu olduğu, dava dışı sürücü …. …. …. kusurlu bir eyleminin bulunmadığı, bu nedenlerle davalı sürücü …. …. olayda %100 oranında kusurlu olduğu, kanaatine varılmış, olayın oluşumu ve bilirkişi raporundaki tespitler nazara alındığında kusur değerlendirmesinin olayın oluşumuna ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmış ve ilgili rapor hükme esas alınmıştır.
7-Davalı sigorta şirketinin ise sigortalı sürücüsünün eyleminden 2918 sayılı yasanın 91vd maddelerine göre ZMMS sigortacısı olan davalı sigorta şirketinin de sorumlu olduğu, dosyaya sunulan sigorta poliçesine göre kaza tarihinde davalının sigortacı olduğu, davalı sigorta şirketinin beyanınına göre maddi hasarlı kazadan dolayı sorumluluğunun 43.000,00 TL olduğu anlaşılmış, bu sorumluluk bedelinden, kaza nedeniyle dava dışı kasko sigortacısı …. Sigorta AŞ’ye dava konusu olay nedeniyle 42.141,15 TL ödemede bulunduğu, davalının poliçe limiti kapsamında kalan sorumluluğunun 858,34 TL ile sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
8-3 nolu paragrafta detaylandırıldığı üzere; Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 Tarih, Esas 2019/40, Karar 2020/40 Sayılı Kararından sonra değer kaybının ZMMS Genel Şartlarına göre hesaplanmasının yasal dayanağı kalmamış olup, gerçek zarar ilkesi gereğince değer kaybının, kaza tarihindeki serbest piyasa koşullarına göre, aracın kazadan önceki değeri ile onarım sonrası değeri arasındaki farka göre belirlenmesi gerektiğinden ve davacının ikame araç bedeli talebi de bulunduğundan anılan hususların hesaplanması için dosya makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 04.02.2023 tarihli rapora göre; dava konusu 54 …. …. plakalı ,…… marka ……. 1.4 D-4D Active tipi 2016 model tipindeki otomobil olduğunun belirtildiği, 24.05.2021 tarihli kazada aracın yaklaşık 5 yaşında olduğu, aracın trafik kazasında muhtelif kısımlarından (sol arka kapı, sol ön çamurluk, sol ön akson, sol far, sol ön kapı vs) hasar aldığı ve hasar miktarının 30.613,27 TL (KDV hariç) olduğu, 24.05.2021 tarihli kaza nedeniyle davacının aracının; hasarlanan parçalar, aracın markası ve modeli, yaşı ve kilometre bilgisi gibi özellikleri nazara alındığında kaza tarihi itibariyle kazasız halinin piyasa rayiç değerinin 187.037,00 TL olduğu, kaza tarihindeki kaza sonrası değerinin 180.000,00 TL olduğu, dolaysıyla değer kaybının 17.183.00 TL olduğu belirtilmiştir, dolayısıyla davacının aracında oluşan değer kaybının 7.037,00 TL olduğu kanaatine varılmıştır. Anılan hesaplamanın yerinde ve gerekçeli olduğu, bu nedenle hükme esas alınabileceği anlaşılmıştır.
9- Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının 24.05.2021 tarihinde meydana gelen kazada, kusurlu bir eyleminin bulunmadığı, davalı …. …. %100 oranında kusurlu olduğu, ZMMS olan davalı …. Sigorta şirketinin 2918 sayılı yasanın 91 vd maddeleri gereği, araç maliki olan …. ….’…. aynı yasanın 85.maddesi gereği ve diğer davalı sürücü …. …. 6098 sayılı yasanın 49 vd maddeleri gereği ortaya çıkan zarardan sorumlu oldukları, davacının 7.037,00 TL değer kaybı zararının olduğu, hasar dosyasındaki evraklara göre davalı sigorta tarafından kaza ile ilgili daha önceden 42.141,15 TL ödeme yapıldığı, bakiye poliçe limiti olan 858,34 TL yönünden sigortanın sorumluluğunun devam ettiği, diğer davalılar araç maliki ve sürücünün ise zararın tamamından sorumlu olduğu anlaşılarak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
11- Davalı sürücü ve araç malikleri yönünden temerrütün 6098 sayılı yasanın 117.maddesi gereği kaza tarihinde, sigorta şirketi açısından temerrüt tarihinin 2918 sayılı KTK 99 maddesi gereğince başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü sonrasında temerrüt gerçekleşeceğinden, ancak davacının dava dilekçesinde dava tarihinden itibaren faiz talebinde bulunduğu anlaşılmış ve dava tarihinden itibaren faiz işletmek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ ile ,
7.037,00-TL değer kaybından kaynaklanan zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan (davalı …. Sigorta A.Ş. Yönünden poliçe bakiye limiti olan 858,34-TL ile sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, alacağa dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-HMK.321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın talep aranmaksızın taraflara tebliğine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 480,70-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 170,94-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 309,76-TL harcın; davalılardan (davalı Allianz Sigorta A.Ş. Yönünden poliçe bakiye limiti olan 858,34-TL ile sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,

4-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 59,30-TL Peşin Harç, 111,64-TL Islah Harcı, 1.274,90-TL Keşif Harcı, 1.250,00-TL Bilirkişi ücreti, 1.935,55-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar olmak üzere toplam 4.690,69-TL’nin davalılardan (davalı …. Sigorta A.Ş. Yönünden poliçe bakiye limiti olan 858,34-TL ile sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (Madde-13) göre hesaplanan 7.037,00-TL vekalet ücretinin davalılardan (davalı …. Sigorta A.Ş. Yönünden poliçe bakiye limiti olan 858,34-TL ile sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk nedeniyle hazine tarafından karşılanan 1.360,00-TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
7-Karar tebliğ giderleri karşılandıktan sonra kalan gider avansının karar kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin, davalı …, Davalı …’in yüzünde, davalı … A.Ş. vekilinin yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.19/10/2023

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır