Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/510 E. 2021/199 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/510 Esas – 2021/199
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/510 Esas
KARAR NO : 2021/199

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI :…
VEKİLİ : …
DAVALI :…
VEKİLLERİ : …
DAVA :İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/09/2021
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından davalının borcuna ilişkin Sakarya …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını ,davalının itirazının üzerine takibin durdurulduğunu, arabuluculuk sonucu anlaşma sağlanamadığını, haksız itirazın iptalini, takibin devamını, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere en yüksek oranda icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle cevap dilekçesindeki taleplerin reddini, davanın kabulünü talep etmiştir.
Davalı vekili ikinci cevap dilekçesinde özetle önceki beyanlarının tekrarla davanın reddini talep etmiştir.
Sakarya …. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasının bir sureti celp edilmiştir.
Sakarya Vergi Dairesi Başkanlığı ve Bandırma Vergi Dairesi Başkanlığına tarafların ait 2019 yılı 1, 2 ve 3. Aylara ait BS-BA formlarının gönderilmesi için müzekkere yazılmış, cevabı dosya arasına alınmıştır.
Olaya ilişkin yasal düzenlemeler ve yargı kararları değerlendirilecek olursa; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 6. maddesinde “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” denilerek genel yetkili mahkeme ve 14/1. maddesinde ise “Bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir.” denilerek şubenin bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olduğu ve yetki sözleşmesi başlıklı 17. maddede ise “(1) Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır” denilerek yetki sözleşmesinde gösterilen mahkemenin de yetkili olduğu düzenlenmiştir.
Bu yetki kuralları kesin olmadığından, HMK’nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Yetki itirazının ileri sürülmesi” başlıklı 19/2. maddesinde; “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içermektedir. Yine, 116/1-a maddesinde “Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı”nı “ilk itiraz” olarak düzenlemektedir. 117/1. madde ise; “ilk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez.” hükmünü içermektedir. (Yargıtay 20 HD 2016/2144 -2016/5053)
7201 sayılı Tebligat kanunun 12.maddesine göre hükmi şahıslara tebliğ, salahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise, yalnız birine yapılır . Aynı yasanın 13.maddesine göre ise hükmi şahıslar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler her hangi bir sebeple mütat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamıyacak bir halde oldukları takdirde tebliğ, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Ancak, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin, tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde görev itibariyle tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu tür işlerle görevlendirilmiş bir kişi olması gereklidir. (Tebligat Yönetmeliği 21/2.madde)
Somut olay bu açıklamalar ile birlikte değerlendirilecek olursa; Dava; taraflar arasında akdedilen eser sözleşmesine dayanılarak tanzim edilen faturadan kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
Davalı taraf 30.11.2021 tarihinde verdiği cevap dilekçesinde önce tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürmüş, sonra da yetki itirazında bulunmuştur.
Dosyanın yapılan incelemesinde; Davalı tarafa dava dilekçesinin ve tensip zaptının gönderildiği, 04.11.2021 tarihli davetiye tebligatında “Yetkilinin çarşıda olması sebebiyle muhatap yerine muhatap ile aynı konutta ve sürekli oturduğunu beyan eden görünüşe göre ehliyetli ve reşit … tebliğ edildi.” ibaresinin yazdığı, az yukarıda açıklanan 7201 sayılı yasanın 12 ve 13.maddeleri ile bu yasanın uygulanmasına ilişkin yönetmeliğin 20 ile 21.maddelerine göre, tüzel kişilere yapılacak tebligatın öncelikle yetkilisine yapılmasının gerektiği, yetkili mutat iş saatlerinde iş yerinde değil ise, iş yerinde bulunan, tebligatı almaya yetkili memur veya işçilerinden birine yapılacağının düzenlendiği, ancak çıkarılan davetiye üzerindeki ibarelerde, tebliğ edilen kişinin tebliği almaya yetkili kişi olup olmadığının belirtilmediği gibi tebligatı alan kişinin davalının çalışanı olduğu dahi anlaşılamadığından, yapılan tebligatın anılan yasal düzenlemelere aykırı olduğu, 7201 sayılı yasanın 32.maddesine göre tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılacağı ve muhatabın beyan ettiği tarihin, tebliğ tarihi sayılacağı, davalı vekili tarafından verilen cevapta tebliğin henüz yapılmadığı yönündeki beyanı ve cevap dilekçesi tarihi nazara alındığında, davadan en geç cevap verilen tarih olan 30.11.2021 tarihinde haberdar olunduğu anlaşılarak, davalının süresi içinde cevap dilekçesi verdiği kanaatine varılmıştır.
Dosyaya sunulan belgelere göre; Davalı… ile davacı arasında 11.01.2019 tarihinde eser sözleşmesi imzalandığı anlaşılmaktadır. Dava dilekçesinin az yukarıda detaylandırıldığı üzere davalı … 30.11.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalının Kocaeli Mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle yetki ilk itirazını cevap dilekçesi ile birlikte yasal sürede 30.11.2021 tarihinde sunduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda detaylandırıldığı üzere HMK’nın 17. Maddesine göre tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır. Yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin gösterilmesi şarttır. Davalı şirket ile davacı arasında imzalanan 11.01.2019 tarihli sözleşmenin 22. Maddesinde ” Bu sözleşmenin tatbikinden doğacak her türlü ihtilafların halli mercii Kocaeli Mahkemeleri ve İcra Daireleridir. ” hükmünün bulunduğu, tarafların tacir olduğu ve yapılan yetki sözleşmesinin tarafları bağlayacağı anlaşıldığından 6100 sayılı HMK’nun m.17,19 ve 20 gereği mahkememizin yetkisizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Yetki itirazının KABULÜ İLE Mahkememizin yetkisizliğine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde başvurulması halinde dosyanın yetkili Kocaeli Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-Dosyanın 2 hafta içerisinde gönderilmesi halinde yargılama giderlerinin yetkili mahkemece nazara alınması, başvuru olmaması durumunda da mahkememizden talep edildiği takdirde yargılama giderleri hakkında mahkememizce karar verilmesine,
Dair; Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Sakarya Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.21/12/2021

Katip…
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır