Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/496 E. 2023/30 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/496 Esas – 2023/30
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/496 Esas
KARAR NO : 2023/30

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI :….
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI :….
VEKİLLERİ : Av. ….
DAVALI : ….
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN …./…. ESAS SAYILI DOSYASININ ;

DAVACI :….
VEKİLLERİ : Av…
DAVALI :….
VEKİLLERİ :A….
DAVALI :….

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/09/2021
KARAR TARİHİ : 17/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu trafik kazası sonucu davacının yaralandığını, kazada davalının kusurunun bulunduğunu, …. Asliye Hukuk Mahkemesinin …./…. Esas sayılı dosyasıyla dava açtıklarını, davacının sürekli maluliyeti ve meslekte kazanma gücünü sürekli kaybettiğini açtıkları dosyada aldırılan ATK raporuyla öğrendiklerini, davalı şirketine başvuruda bulunmalarına rağmen cevap verilmediğini, arabuluculuk sonucu anlaşma sağlanamadığını, Sakarya ilinde tüm ili kapsayacak şekilde Asliye Ticaret Mahkemesinin kurulması sebebiyle …. Asliye hukuk Mahkemesinin …./…. Esas sayılı dosyasıyla işbu dosyanın birleştirilmesini, dava konusu trafik kazası nedeniyle davacının meydana gelen meslekte sürekli kazanma gücü kaybı nedeniyle belirsiz alacak davası niteliğindeki işbu davanın şimdilik 10.000,00-TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte alınarak taraflarına ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Sakarya İl Emniyet Müdürlüğü…. Plaka sayılı araçların 21/09/2021 tarihli ve geriye dönük sahiplik bilgilerini göndermiştir.
Türkiye Noterler Birliği …. Plaka sayılı araçların kaza tarihi 27/11/2015 itibariyle sahiplik bilgilerini göndermiştir.
…. Asliye Hukuk Mahkemesinin …./…. Esas sayılı dosyasının bir sureti celp edilmiştir.
…. İlçe Emniyet Müdürlüğün davacının sosyal ekonomik durum araştırmasına ilişkin bilgileri göndermiştir.
Pamukova Sosyal Güvenlik Merkezi davacının geçirdiği trafik kazasına ilişkin peşin sermaye değerli gelir tahsisi bulunmadığını belirtmiş davacının hizmet döküm cetveli, davacıya yapılan ödeme bilgileri ile rücuya tabi ödeme bilgilerini göndermiştir.
…. Sigorta A.Ş. ‘ya davacıya 17,800.00 TL ödemenin maddi zarara ilişkin yapıldığını bildirmiştir.
UYAP sisteminde yapılan kontrolde birleştirilmesi istenen dosyanın mahkememizin …./…. esas sayılı dosya olduğu aynı trafik kazasına ilişkin olduğu dosya davacının dosyamız davacısı olduğu davalılardan doğa sigortanın da dosyamızda davalı olduğu anlaşılmakla Mahkememizin …./…. Esas sayılı dosyası ile işbu dosyamız birleştirilmiştir.
Mahkememizin …./…. sayılı dosya içerisinde bulunan 05/04/2021 tarihli ATK raporunun usulüne uygun düzenlenmediği anlaşılmakla ek rapor için dosyanın ATK’ya gönderildiği, ATK 22/04/2022 tarihli raporunda özetle; davacının 27/11/2015 tarihinde geçirdiği kazaya ilişkin 30/03/2013 tarih v …. sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkındaki yönetmelik hükümlerine göre değerlendirildiğinde; kas-iskelet sistemi , alt ekstremiteye ait sorunlar, eklem hareket açıklığı, ayak bileği eklemi hareket kısıtlılığı, tablo 3.10′ a göre alt ekstremite özürlülük oranı &7 olup tablo 3.2’ye göre; a) kişinin tüm vücut engellilik oranının %4 olduğu, iyileşme (iş göremezlik ) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği, başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı ancak iyileşme süresi içerisinde 1 ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceğini belirtmiştir.
Dosya aktüerya bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi özetle; 27/11/2015 tarihinde gerçekleşen trafik kazası nedeniyle davalının %100 kusurlu olduğu, davacının %4 malul kaldığı kabulüne göre TRH 2010 tablosunun kullanılarak prograsif rant yöntemi uygulanmak suretiyle yapılan hesaplama sonucu davacının bakiye zararının toplam 205.864,10-TL olduğunu belirtmiştir.
Davacı vekili bedel arttırım dilekçesinde özetle; davacının sürekli maluliyet nedeniyle 233.852,49-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı …. Sigorta A.Ş. Tarafından davacıya ödenmesini, 1.000,55-TL bakıcı giderinin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak taraflarına ödenmesini, 10.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı…’dan alınarak taraflarına ödenmesini talep etmiştir.
Olaya İlişkin Yasal Düzenlemeler ve Yargı İçtihatları Değerlendirilecek Olursa;
1-Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür (6098 sayılı TBK’nın 49.maddesi) Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. (6098 sayılı TBK’nın 50.maddesi)
2- Olay tarihinde yürürlükte bulunan TBK sayılı yasanın 49 maddesine göre kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil sonucu başkasına zarar veren bu zararını tazmine mecburdur. Aynı yasanın 50. Maddesine göre ise zararı ve miktarını zarar gören ispat etmek zorundadır. Eğer zarar gören zararın artmasına sebep olduysa hakim tazminattan indirim yapabilir.(TBK 52.m) Haksız fiil neticesinde cismani zarar meydana geldiğinde, istenilebilecek zarar kalemleri Türk Borçlar Kanunu’nun yasanın 54. Maddesinde sayılmıştır. 6098 sayılı TBK m. 56’ya göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K.nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
3-2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1.maddesine göre; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. Aynı yasanın 91/1.maddesine göre İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
4-2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1.maddesinde, sigortacının poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceğinin düzenlenmiştir.
5-2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı” başlıklı 97. maddesinde “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir.
6- 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 99. maddesi Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
7-Gerçek zarar miktarı; davacının olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır. Bununla birlikte, gerçek zarar miktarı; hak sahibinin bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır. Hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvelleri ile saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, …. Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, …. Danışmanlık, …. Üniversitesi ve …. Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “…. ….” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumu’nca da ilk peşin sermaye değerlerinin hesabında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında Dairemizce de tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir. Buna göre temyiz edenin sıfatına göre, davacı tarafından kararın temyiz edilmediği de dikkate alınarak, usuli kazanılmış haklar gözetilerek (tazminata esas alınan gelir, esas alınan asgari ücret yılı, işlemiş/işleyecek dönem tarihleri gibi) davacının muhtemel bakiye yaşam süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenerek ve pregresif rant tekniği kullanılmak suretiyle tazminat miktarının hesaplanması gerekir. (Yargıtay 4 HD 2021/14862 esas 2021/2802 karar) (Aynı yönde Yargıtay 4. HD’nin 2021/829 Esas 2021/3081 Karar)
8-Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut Olayda;
9-Davacı tarafın 27.11.2015 tarihli trafik kazası nedeniyle cismani zarara ve manevi zarara uğradığından bahisle eldeki davayı ve bu dısya ile birleşen mahkememizin 2021/1019 esas sayılı dosyasını açtığı anlaşılmıştır.
10- Davacının dava açmadan önce arabuluculuğa başvurduğu, arabuluculuk aşamasının anlaşamama ile sonuçlandığı, yine davadan önce davacı tarafın davalı sigorta şirketine 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesine göre; geçici iş göremezlik için 02.05.2016 tarihinde, sürekli iş göremezlik için ise 21.06.2021 tarihinde davalı sigorta şirketine başvuru da yaptığı anlaşıldığından dava şartlarının yerine getirildiği anlaşılmış ve esasa geçilmiştir.
11-Olaya ilişkin …… Asliye Ceza Mahkemesinin …/ … esas- … … karar sayılı dosyası, hasar dosyası, dosyaya alınmış, taraflarca bildirilen diğer deliller celp edilmiş, davacı tanıkları dinlenmiştir. İlgili deliller toplandıktan sonra, dosya tarafların kusur oranlarının tespiti amacıyla ATK’ya gönderilmiş, dosyaya gelen 30.04.2019 tarihli ATK Trafik İhtisas Dairesinin raporuna göre; 27.11.2015 günü, saat 18:15 sıralarında davalı sürücü… sevk ve idaresindeki …plakalı otomobil ile İznik ilçesi istikametinden …. ilçesi yönüne doğru seyir halinde iken, olay mahalline geldiğinde, önünde ve aynı istikamette seyir halinde olan ….plakalı çekiciyi sollama teşebbüsünde bulunduğu esnada, karşı yönden gelen davacı sürücü …..I sevk ve idaresindek….plakalı otomobilin sol ön kısmına idaresindeki aracın sol ön kısmı ile çarpması sonucu dava konusu yaralamalı kazanın meydana geldiği, davalı sürücü …. …., idaresindeki araç ile seyir halinde iken, önündeki aracı sollamadan önce karşı istikamet şeridini yeterince kontrol etmesi gerekirken bu hususa riayet etmeden, karşı yönden gelen aracın hız ve mesafesine dikkate almadan, kontrolsüzce önündeki aracı geçmek için hatalı sollama teşebbüsünde bulunduğu anlaşılmış olup meydana gelen olayda; dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışı ile asli ve tam kusurlu olduğu, davacının kusurlu bir hareketinin bulunmadığı, dolayısıyla olayın oluşumunda davalı …. ….’ın %100 oranında kusurlu olduğu anlaşılmış, anılan tespitin kaza tespit tutanağı ve olayı gören tanık anlatımlarıyla da uyumlu olduğu anlaşılarak, anılan rapor hükme esas alınmıştır.
12- Kusur oranlarının tespitinden sonra, tedvai evrakları temin edilerek olay nedeniyle davacının geçici ve kalıcı iş göremezliğinin olup olmadığının tespiti amacıyla dosya ATK’ya gönderilmiş, dosyaya gelen 12.04.2021 tarihli rapora göre davacının iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayacağı, bunun 1 ayının tam gün bakıcıya muhtaç olarak geçirileceği, sürekli iş göremezlik oranının ise %4,2 olduğu bildirilmiştir. Yukarıda 8 numaralı paragrafta belirtildiği üzere değerlendirmenin, kaza tarihi olan 27.11.2015 tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre yapılması gerekirken, o dönem yürürlükte olmayan yönetmelik hükümlerine göre yapıldığı, anılan değerlendirmenin hatalı olduğu anlaşılarak dosya ATK’ya ek rapora gönderilmiş, dosyaya sunulan 22.04.2022 tarihli ek rapora göre; davacının iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayacağı, bunun 1 ayının tam gün bakıcıya muhtaç olarak geçirileceği, sürekli iş göremezlik oranının ise %4 olduğu bildirilmiş, anılan ek rapor hükme esas alınmıştır.
13- Detayları yukarıda 7 numaralı paragrafta açıklandığı üzere; Gerçek zarar miktarı; davacının olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluştuğu, hesaplamada bakiye ömür için TRH 2010 tablosunun kullanılarak, 1,8 teknik faiz işletilmeden, progresif rant yöntemi kullanılarak (Benzer yönde Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 14.09.2021 tarih, 2021/3834 esas- 2021/4568 Karar sayılı ilamı) ve 7.paragraftaki ilkeler doğrultusunda cismani zarar tazminatının hesabı için dosya aktüerya bilirkişisine tevdi edilmiştir. Bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 03.11.2022 tarihli raporda TRH2010 tablosunun bakiye ömür yönünden hesaplamada kullanıldığı, 1,8 teknik faizin uygulanmadığı, progresif rant yönteminin uygulandığı, davacının SGK kayıtlarındaki kaza tarihindeki gelirinin asgari ücrete oranının doğru olarak hesaplandığı, davacının geçici iş göremezlik süresine uygun, yine bakıcıya muhtaç olduğu dönemin süresine ve gelire uygun bir şekilde hesaplandığı, sürekli iş göremezlik yönünden hesaplamanın detaylı ve denetlenebilir olduğu, buna göre; davacının 1.000,55 TL bakıcı gideri, 8.931,23 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 225.320,96 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere davacının toplam cismani maddi zararının 235.005,61 TL olduğu anlaşılmış, davacının taleplerinin bakıcı gideri ve sürekli iş göremezlikle sınırlı olduğu, dolayısıyla talep edebileceği toplam zarar miktarının 226.006,16 TL olduğu ancak bu taleplere ilişkin isteminin 224.921,26 TL olduğu anlaşılmış, taleple bağlı kalınması gerekmiş, gerçekten de dosyaya SGK hizmet dökümü nazara alındığında, hesaplamanın yerinde olduğu görülmüş ve anılan rapor hükme esas alınmıştır.
14- Her ne kadar 03.11.2022 tarihli hesap bilirkişisi raporunda toplam tazminat miktarı olan 226.006,16 TL ‘den davalı sigortanın ödediği 17.800 TL tazminat güncellenerek mahsup edilmiş ise de, dosyaya gelen 04.12.2015 tarihli belgeye göre, anılan tazminatın kaza nedeniyle davacının aracındaki hasara ilişkin olduğu, dava konusu tazminatlara ilişkin olmadığı anlaşılarak mahsup işleminin hatalı olduğu anlaşılmış, yine anılan rapordaki SGK tarafından geçici iş göremezlik için yapılan bedelin de, davada bu tazminata ilişkin bir istem olmadığı nazara alındığında yerinde olmadığı anlaşılmış, ancak ilgili eksikliğin mahkememizce de giderilebileceği anlaşılarak bu hususta ek rapor alınmamış, anılan bedelin poliçe limiti olan 290.000 TL’nin sınırlarında kaldığı anlaşılmıştır.
15- Yukarıda 11 numaralı paragrafta detaylandırıldığı üzere; Davalı …. ….’ın %100 kusuruyla meydana gelen trafik kazası sonucunda ortaya çıkan maddi zarardan 6098 sayılı yasanın 49.vd maddeleri gereği sorumlu olduğu, olay tarihinde …. plakalı aracın ZMMS olan davalı sigorta şirketinin de 2918 sayılı yasanın 91.vd maddeleri gereği ortaya çıkan maddi zarardan poliçe limitleri dahilinde sorumlu oldukları, anılan sorumluluğun 6098 sayılı yasanın 61.maddesi gereği müteselsil sorumluluk olduğu, davalı …. ……’ın kusurlu hareketi sonucu davacının cismani zarara ve manevi zarara uğradığı, ortaya çıkan zarar ile kusurlu eylem arasında uygun illiyet bağının da bulunduğu anlaşılarak, davacının dava dilekçesi, birleşen dava dosyasındaki dava dilekçesi ve 20.12.2020 tarihli talep artırım dilekçesi de nazara alınarak, maddi tazminat talebinin kabulüne kabulüne karar vermek gerekmiştir.
16- Yukarıdaki 3 numaralı paragrafta detaylandırıldığı üzere 6098 sayılı TBK m. 56’ya göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı olduğu, bu tutarın adalete uygun olmasının gerektiği, davalı sürücünün tam kusurlu eylemi neticesinde davacının yaralandığı, vücudunda kesilerin ve sol ayak bileğinde kırık meydana geldiği, anılan yaralanmalar nedeniyle yaşadığı derin üzüntü, olayın meydana gelişi, davalı sürücünün olayda tam kusurlu olması, davacının kusurlu bir eyleminin bulunmaması, olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen giderilmesinin gerektiği, manevi tazminatın zenginleşme aracı olmaması, davacının ve davalının gelir durumları, paranın alım gücü göz önüne alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde mahkememizce takdiren 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir.
17-Faiz istemi yönünden; davalı …. …. yönünden faizin 6098 sayılı yasanın 117.maddesi gereği haksız fiil tarihi olan 27.11.2015 tarihinden, sigorta şirketi yönünden ise 2918 sayılı yasanın 99.maddesi göz önüne alınarak, bakıcı giderleri yönünden davalı sigortaya başvuru tarihi olan 02.05.2016 tarihinden 8 iş günü sonrası olan 13.05.2016 tarihinden, sürekli iş göremezlik yönünden davalıya sigortaya başvuru tarihi olan 21.06.2021 tarihinden 8 iş günü sonrası olan; 02.07.2021 tarihinden itibaren faiz işletmek gerekmiştir.Yine araçların hususi araç olması nazara alındığında işletilecek faizin yasal faiz olması gerektiği anlaşılmıştır.
18- Her ne kadar davacı vekili dosyaya sunduğu 20.12.2022 tarihli ıslah dilekçesinde asıl ve birleşen dava dilekçelerinde talep etmediği geçici iş göremezlik tazminatını da davaya dahil etmiş ise de, dava dilekçesinde hiç yer verilmemiş bir talebin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmadığından (Yargıtay HGK 2014/4-1193 Esas 2016/800 Karar, Sakarya BAM 3. Hukuk Dairesinin 2020/751 esas 2021/175 karar, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2011/1812 esas 2011/24086 karar sayılı ilamları) geçici iş göremezlik tazminatı yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A-)Asıl davanın KABULÜ ile;
1-223.920,71-TL sürekli iş göremezlik tazminatının 02/07/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Geçici iş göremezlik tazminatında usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gerekli 15.296,02-TL harçtan peşin olarak alınan 59,30-TL harç, 3,08-TL ıslah harcı ve 764,57-TL tamamlama harcının toplamı 826,95-TL düşüldükten sonra bakiye 14.469,07-TL harcın davalı sigorta şirketinden tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL başvuru harcı, 59,30-TL peşin harç, 3,08-TL ıslah harcı, 764,57-TL tamamlama harcı ve 8,50-TL vekalet harcının davalı sigorta şirketinden alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T ne göre 34.348,90-TL vekalet ücretinin davalı sigorta şirketinden alınarak davacı tarafa verilmesine,
B-)Mahkememizin birleşen …esas sayılı davası yönünden;
1-Davacının bakıcı gideri tazminatı talebinin KABULÜ ile, 1.000,55-TL bakıcı giderinin sigorta şirketi yönünden poliçe limiti dahil olmak üzere davalı… yönünden 27/11/2015 tarihinden itibaren diğer davalı sigorta şirketi yönünden 13/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müşterek ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Manevi tazminat talebinin kabulü ile 10.000,00-TL manevi tazminatın 27/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı…’dan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 751,45-TL harçtan peşin olarak alınan 34,50-TL harç düşüldükten sonra bakiye 716,95-TL harcın;
-33,85-TL’sinin tüm davalılardan müşterek ve müteselsilen,
-683,10-TL’sinin davalı…’dan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 31,40-TL başvuru harcı, 34,50-TL peşin harç ve 4,60-TL vekalet harcının davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ne göre maddi tazminat miktarı yönünden hesaplanan 1.000,55-TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ne göre manevi tazminat miktarı yönünden hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalı…….’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan toplam(tüm dosyaların toplamında yapılan yargılama gideri) 4.120,90-TL yargılama giderinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Arabuluculuk nedeniyle hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL’nin davalı sigorta şirketinden alınarak hazineye irat kaydına,
10-Karar tebliğ giderleri düşüldükten sonra artan gider avansının karar kesinleşmesi ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
17/01/2023

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır….