Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/495 E. 2022/1413 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/495 Esas – 2022/1413
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/495 Esas
KARAR NO : 2022/1413

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ :…
DAVALI : …
VEKİLİ :…

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/09/2021
KARAR TARİHİ : 11/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının, dış cephe mantolama işi yapmakta olduğunu, davalı tarafın ise, “…İ” adresinde bulunan binaların inşaasını üstlenmiş bulunduğunu, davalı taraf ile davacı arasında, işbu inşaatın dış cephe mantolama işinin yapılması amacıyla, 22.08.2012 tarihli sözleşmenin imzalanmış olduğunu, iş bu sözleşme gereği, davacının bahse konu olan “…İ” adresinde bulunan binaların dış cephesinin mantolama işini yapmış olduğunu, 22.08.2012 tarihli sözleşme uyarınca, davalı tarafından, SSK işçi bedellerinin toplamı olan 12.787,83 TL tutarındaki alacağın henüz davacıya ödenmediğini, davalı tarafın, işbu sözleşmeye konu işin bedeli olan ve 31.03.2013 tarihinde keşide edilen … SERİ ….A numaralı faturadan kaynaklanan 5.400 TL tutarındaki KDV alacağını da henüz davacıya ödemediğini, her ne kadar, tarafımızca işbu alacakların tahsili amacıyla, 21.06.2017 tarihinde, Kocaeli …4. İcra Müdürlüğünün … Esas (Kocaeli …. İcra Müdürlüğünün… Esas) sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatılmış ise de davalı borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğunu, bu yönüyle, davac ile davalı arasında imzalanmış olunan sözleşme gereğince, davalı tarafından davacıya ödenmesi gereken toplam 18.187,83 TL alacağın henüz ödenmediğinden işbu alacağın tahsili amacıyla huzurdaki davayı açma zorunluluğunun doğduğunu, davacının söz konusu alacağının tahsili için Sakarya Arabuluculuk Bürosunun… Büro, … Arabuluculuk Dosya No’lu dosyası ile arabulucuya başvurulmuş olduğunu, ancak arabuluculuk görüşmelerinin 17.09.2020 tarihinde olumsuz sonuçlandığından, işbu davanın ikamesi zorunluluğunun doğduğunun, tüm bu nedenlerle, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkımız saklı kalması kaydı ile; 18.187,63 TL tutarındaki alacağımızın icra takibinin başlatıldığı tarih olan 21.06.2017 tarihinden itibaren hesaplanacak ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 23/12/2021 Havale Tarihli cevap dilekçesinde özetle; “Öncelikle davacı tarafından mahkemenizde açılan davanın hukuki dayanaktan yoksun olarak açıldığının, davacı tarafından davalı aleyhine öncelikle Kocaeli ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış, davalı tarafından hakkında başlatılan icra takibine itiraz edilmiş, itirazın üzerine davacı tarafından süresi içerisinde davalı aleyhine itirazın iptali veya kaldırılması davasının açılmamış olduğunu, davacı tarafından açılan davaya yönelik olarak zamanaşımı defilerin ileri sürdüklerini, davacı tarafından açılan davanın zamanaşına uğramış olmakla kabul anlamına gelmemek şartıyla talep edilmesinin mümkün olamayacağının, bu sebeple davanın esasa girilmeden öncelikle usulden redidne karar verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafın dava dilekçesinin kendi içinde çelişmekte olduğunu, davacının dava dilekçesinde faturadan kaynaklı KDV nin kendisine ödenmediğini beyan etmişse de sadece iddia olup kabulü mümkün olmadığını, davacının iddiasını ispatla yükümlü olup davacı tarafından iddiasının ispatına yönelik dosyaya her hangi bir delilin dosyaya ibraz edilmemiş olduğunu, bu sebeplerle anılan davanın öncelikle usulden reddini, esasa girilecekse de davanın esastan reddine karar verilmesini, davacı tarafından açılan davanın öncelikle zamanaşımı defilerinin kabulü ile usulden reddini, davanın esasına girilecekse davanın esastan reddini, dava masraf ve giderleriyle vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Kocaeli …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası (Kocaeli…. İcra Müdürlüğü’nün …Esas), sayılı takip dosyasının gönderilmesi için müzekkere yazılmış ve müzekkere cevabı dosyamız arasına sunulmuştur.
Sakarya Ali Fuat Cebesoy Vergi Dairesine; dava konusu 31/03/2013 Fatura tarihli, …Fatura Nolu, …Seri nolu, 35.400,00-TL bedelli faturaya ilişkin olarak borçlu …’un 2013 yılı 3. ve 4. Aylara ait olan beyannameli satış formunun (B.S.) ve beyannameli alış (B.A.) mahkememize gönderilmesi için müzekkere yazılmış ve müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Kocaeli …. İcra Hukuk Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasının uyap üzerinden mahkememize gönderilmesi için müzekkere yazılmış ve müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Tarafların tacir olup olmadıkları hakkında mahkememize bilgi verilmesi için Sakarya Ticaret Sicili Müdürlüğüne, Kocaeli Ticaret Sicili Müdürlüğüne, Sakarya Ticaret Ve Sanayi Odası Başkanlığına, Körfez Ticaret Odası Başkanlığına, Sakarya Esnaf Ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanlığına, Kocaeli Esnaf Ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanlığına müzekkere yazılmış ve müzekkere cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizin iş bu esas sayılı dosyasında davalıya ait ticari defterler ile davacının bildirmiş olduğu adresteki davacıya ait 2013 yılına ait tutulması zorunlu ticari defterlerin ayrı ayrı incelenerek taraflar arasında düzenlenen 22/08/2012 tarihli sözleşme konusunda taraflar arasında ödeme olup olmadığı, davaya konu edilen faturanın tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı hususlarını da içerecek şekilde tarafların iddiası da göz önüne alınarak davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususların tespiti için dosyanın muhasebeci bilirkişiye tevdii edilerek rapor tanzim edilmesi için Kocaeli Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazıldığı anlaşılmıştır.
Muhasebeci Bilirkişisi …………. ……. 20/05/2022 Havale Tarihli bilirkişi raporunda özetle; “SONUÇ: Davacı …T.C. numaralı … firmasının 22/08/2012 tarihli sözleşmeye
istinaden kesmiş olduğu toplam 1 adet faturanın yasal defter kayıtlarına işlendiğini, davalı …’un yasal defteri incelendiğinde kayıtlarına alınmadığının görüldüğünü, Fatura’nın Kağıt fatura olarak düzenlendiğinin görüldüğünü, Faturanın 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 229. maddesinde düzenlenmiş olup Faturaya itirazı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 21/2 maddesinde düzenlenmiş olduğunu, buna göre faturayı alan kimse aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde bir itirazda bulunmamışsa kabul etmiş sayılacağını, SSK Prim ödemelerinin 26/06/2021 tarihinde Vakıfbank Bankası aracılığıyla ödendiğini, fatura borcuna karşılık, tahsilata ait dekont ve makbuza rastlanmadığı hususlarında görüş ve kanaatindeyim,” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Bilirkişi raporlarının taraflara tebliğ edildiği, taraf vekillerinin bilirkişi raporuna karşı yazılı beyanda bulundukları anlaşıldı.
Mahkememizce dosyaya sunulan SGK kayıtları ve davacı tarafın sunmuş olduğu işçi listesi ve dönemleri nazara alındığında davacının yapmış olduğu 28/06/2021 tarihli ödemenin talep edilen dönem dışındaki başka borçları da kapsadığı anlaşıldığından dosyanın bir hesap bilirkişisine tevdii edilerek davacının sunduğu çalışan listesi ve dönemi nazara alınarak davacının bu işçiler ile ilgili yapmış olduğu prim ödemesinin ne kadar olduğu hususunun hesaplanmasının istenilmesi ve bu hususta rapor düzenlenmek üzere mahkememiz dosyası hesap bilirkişi…’e 04/07/2022 tarihinde tevdi edilmiştir.
Hesap bilirkişisi … 22/09/2022 Havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Sonuç: dosyaya sunulan SGK kayıtları ve davacı tarafın sunmuş olduğu işçi listesi ve dönemleri nazara alındığında davacının yapmış olduğu 28/06/2021 tarihli ödemenin talep edilen dönem dışındaki başka borçları da kapsadığı anlaşıldığından dosyanın bir hesap bilirkişisine tevdi edilerek davacının sunduğu çalışan listesi ve dönemi nazara alınarak davacının bu işler ile ilgili yapmış olduğu prim ödemesinin ne kadar olduğu hususunun hesaplanması hususu istenilmekle, mahkemece kurulan ara karar doğrultusunda işçi listesinin aşağıdaki gibi olduğu, bu işçi listesine davacı tarafından sunulan pirim kayıtlarına göre yapılacak ödemenin aşağıdaki gibi sunulmuş olduğunun, prime esas kazanç tutarı üzerinden %15,5 SGK işveren payı, %14 işçi payı, %1 işçi işsizlik payı ve %2 işveren işsizlik payı alınmaktadır. Çalıştırılan işçilerin SGK hizmet dökümü ile birlikte, işveren listesi alındığında daha sağlıklı hesaplamanın yapılabileceğinin, genel toplam miktar ara karar göre 5.868,85-TL’dir. Görüş ve kanaatindeyim,” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine tebliğe çıkarıldığı, taraf vekillerinin bilirkişi raporuna karşı beyanda bulundukları anlaşılmıştır.
Tarafların usulüne uygun davetiye tebliğ edildiği anlaşıldı.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
1-Eser sözleşmesi iş sahibinin ödemeyi taahhüt ettiği ücret karşılığında yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi ve teslim etmeyi üstlendiği iki taraf için hak doğuran ve borç yükleyen bir sözleşmedir. Eser sözleşmesinde iş sahibinin asli borcu TBK 470.maddesi çerçevesinde meydana getirilen eser karşılığında bir miktar pararın ödenmesi, yüklenicinin borcu ise eseri zamanında ve ayıpsız olarak imal ve teslim etmektir.
2- Eser sözleşmelerinde sözleşmenin feshedilip yüklenicinin işten el çektiği ya da işi terk edip gittiği yasal delillerle ispat edilmedikçe yapılan işin kural olarak yüklenici tarafından gerçekleştirildiği kabul edilmekte ise de bu karinenin aksinin kanıtlanması mümkündür. Yüklenicinin işi teslim ettiği, terkettiği ya da sözleşmenin feshedildiği tarihte tespit edilen eksik ve kusurların yüklenici tarafından işe devam edilerek tamamlandığının yasal delillerle ispatı zorunludur.
3-Yüklenicinin yükümlülüklerini ağır kusuruyla hiç ya da gereği gibi ifa etmemesi dışında, eser sözleşmesinden doğan alacaklar 5 yıllık zamanaşımına tabidir. (6098 sayılı TBK’nın147.maddesi) Zamanaşımı, alacağın muaccel olmasıyla işlemeye başlar. (6098 sayılı TBK’nın149/1.maddesi) Borçlu borcu ikrar etmişse, özellikle faiz ödemiş veya kısmen ifada bulunmuşsa ya da rehin vermiş veya kefil göstermişse veya alacaklı, dava veya def’i yoluyla mahkemeye veya hakeme başvurmuşsa, icra takibinde bulunmuşsa ya da iflas masasına başvurmuşsa zamanaşımı kesilir.(6098 sayılı TBK’nın 154.maddesi) Zamanaşımının kesilmesiyle, yeni bir süre işlemeye başlar.(6098 sayılı TBK’nın 156.maddesi) Zamanaşımı, icra takibiyle kesilmişse, alacağın takibine ilişkin her işlemden sonra yeniden işlemeye başlar.(6098 sayılı TBK’nın 157/2.maddesi)
Somut dosyada;
4- Yüklenici davalı tarafla işveren davacı arasında 22.08.2012 tarihli 10,50 TL/m2 +KDV bedelle birim bedel üzerinden sözleşme düzenlenmiştir. Dolayısıyla, taraflar arasında 22.08.2012 tarihli yazılı bir eser sözleşmesi ilişkinin kurulduğu anlaşılmaktadır. Sözleşme feshedilmediği gibi iş sahibinin, yüklenicinin işi bırakıp gittiğine dair bir tutanağı veya yaptırdığı delil tespiti de bulunmamaktadır. Öte yandan işin yapılıp bitirildiği ve işin KDV hariç toplam bedelinin 30.000 TL olduğu da uyuşmazlık konusu olmayıp, uyuşmazlık, asıl bedele ait KDV’nin ödenip ödenmediği ve sözleşme gereği ödenmesi gereken SGK primlerinin davalı tarafından ödenip ödenmediği ve miktarları hususlarındadır.
5- 1 nolu paragrafta açıklandığı üzere, yüklenicinin işi teslim ettiğini ispat etmesi, bunun karşılığında da iş sahibinin bedeli ödediğini ispat etmesi gerekir. Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 2022/633 esas 2022/702 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, taraflar arasında 22.08.2012 tarihli yazılı bir eser sözleşmesi ilişkisi kurulmuş olup sözleşme feshedilmediği gibi iş sahibinin, yüklenicinin işi bırakıp gittiğine dair bir tutanağı veya yaptırdığı delil tespiti de bulunmamaktadır. Öte yandan işin yapılıp bitirildiği ve işin KDV hariç toplam bedelinin 30.000 TL olduğu da uyuşmazlık konusu olmayıp, uyuşmazlık, asıl bedele ait KDV’nin ödenip ödenmediği ve sözleşme gereği ödenmesi gereken SGK primlerinin davalı tarafından ödenip ödenmediği ve miktarları hususlarındadır. Taraflar arasında işin teslimi uyuşmazlık konusu olmadığından, teslim hususunda bir araştırma yapılmamıştır. Bu durumda işin teslimi kabul edildiği nazara alındığında işin bedelinin ödendiğini davalı iş sahibinin ispat etmesi gerekmektedir.
6-Taraflar arasındaki işin toplam bedelinin 30.000 TL olduğu dosyaya sunulan faturadan anlaşılmış, davalının da anılan bedele bir itirazı olmadığından bu bedel esas alınarak hesaplama yapılmasının gerektiği, Bu kapsamda KDV oranları, 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (BKK) eki (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %1, (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %8, bu listelerde yer almayan vergiye tabi işlemler içinse %18 olarak uygulandığı, buna göre; ısı yalıtım, mantolama ve boya hizmetleri, 2007/13033 sayılı BKK’ya ekli (I) ve (II) sayılı listelerde yer almadığından ve anılan BKK’nın geçici 6 ncı maddesi uyarınca hane sakinlerine verilen konut bakım, onarım, boya ve temizlik hizmetleri (malzemeler hariç) kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmadığından, söz konusu hizmetlere genel oranda (%18) KDV hesaplanması gerektiği, 30.000,00 TL üzerinden hesaplanan %18 KDV üzerinden KDV alacağı tutarının 5.400,00 TL olduğu ve 5.400,00 TL KDV’nin sözleşmenin 4.maddesine göre davalı iş sahibinin sorumlu olduğu, yine sözleşmenin 6.maddesine göre işçilerin SGK primlerinden davalının sorumlu olduğunun kararlaştırıldığı, davacı tarafından dosyaya sunulan ve SGK tarafından gönderilen ödemeye ilişkin evraklara göre davacının prim ödemesini 28.06.2021 tarihinde yaptığı, dolayısıyla davacı tarafından ödenen prim bedelinin anılan sözleşmenin 6.maddesine göre davalı tarafça ödenmesinin gerektiği, davacı tarafından sunulan SGK’ya yapılan ödeme belgesinde, davacı tarafından bildirilen işçiler dışında ve bu işçilerin çalıştığı dönem dışında, başka dönemlere ait ödemeler olduğu da nazara alındığında, 28.06.2021 tarihli ödemenin tamamının davalı iş yerinde çalıştırılan işçilere ait olmadığı anlaşılmış, davacı tarafından sunulan işçi listesi yönünden hesaplama yapılması için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 22.09.2022 kayıt tarihli rapora göre davalının sorumlu olduğu prim alacağı tutarının 5.868,85 TL olduğunun anlaşıldığı, dosyaya gelen vergi kayıtlarına göre tacir oldukları anlaşılan tarafların uyuşmazlık konusu döneme ilişkin ticari defterleri incelenmiş, dosyaya gelen 20.05.2022 tarihli rapora göre anılan hususlarda davalı tarafından yapılan bir ödeme bulunmadığı, anılan bedellerin ödendiğine dair bir delil de sunulmadığından davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
7- Her ne kadar davalı taraf zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de; taraflar arasındaki sözleşmeye göre işin bitiş tarihinin 30.10.2012 olarak belirlendiği, 6098sayılı yasanın 147.maddesine göre eser sözleşmelerinin 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, dava konusu edilen alacak ile ilgili davacının 21.06.2017 tarihinde Kocaeli … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibine giriştiği, dolayısıyla bu tarihte 6098 sayılı TBK’nın 154.maddesi uyarınca zamanaşımının kesildiği ve aynı yasanın 157/2.maddesince yeniden 5 yıllık sürenin başladığı, dolayısıyla takip tarihinden, dava tarihi olan 21.09.2021 tarihine kadar zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından davalının zamanaşımı itirazı yerinde görlmemiştir.
8-6098 sayılı yasanın 117.maddesine göre muaccel bir borcun alacaklısının alacaklının ihtarıyla temerrüde düşeceği, KDV alacağı yönünden Kocaeli … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile 21.06.2017 tarihinde temerrüdün oluştuğu, ancak prim borcunun davacı tarafça 28.06.2021 tarihinde ödendiği, bu istem yönünden alacağın bu tarihte muaccel hale geldiği, bu tarihten sonra davalının temerrüde düşürülmediği anlaşılarak bu istem yönünden dava tarihinden ticari faiz işletmek gerekmiştir.
9-Davacılar vekili her ne kadar 04.10.2022 tarihli itiraz dilekçesi ile hesaplamada 2013 yılı ocak ayı ve 2012 yılı eylül aylarının hesaplanmadığını iddia etmiş ise de, raporda 2013 yılı ocak ayının hesaplandığı, 2012 yılı eylül ayının ise 17.12.2021 tarihli dilekçe ile bildirilen dönem dışı olduğu, anılan itirazın iddiayı genişletme niteliğinde olduğu nazara alındığında bu itirazları yerine görülmemiştir.
Hüküm: Gerekçesi Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 5.400,00 TL KDV alacağı ve 5.868,85 TL prim alacağı olmak üzere toplam 11.268,85 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, alacağın 5.400,00 TL’lik kısmına 21/06/2017 tarihinden bakiyesine dava tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davalı tarafın dosya içerisinde bulunan 2013 yılına ait ticari defter asıllarının davalı tarafa iadesine,
3-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 769,78-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 310,61-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 459,17-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye İrad Kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden 6.918,95-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 310,61-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 369,91-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan; 1.600,00-TL Bilirkişi ücreti, 138,10-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.738,10-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.076,90-TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Artan gider avansının kararın kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin (e-duruşma vasıtasıyla) ve davalı vekilinin yüzüne karşı, verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/10/2022
Katip…
e-imzalı

Hakim…
e-imzalı