Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/482 E. 2022/941 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/482 Esas – 2022/941
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/482 Esas
KARAR NO : 2022/941

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
DAVALI …
DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2021
KARAR TARİHİ : 22/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaali …. İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, borçlunun haksız olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. Kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyati haczine ve ihtiyati tedbirine karar verilmesini, davanın kabulünü talep etmiştir.
Davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin %15’i oranında teminat karşılığı kabulüne karar verilmiş, bu hususta 13/10/2021 tarihli ara karar oluşturulmuştur.
Kocaali İcra Müdürlüğüne… Esas sayılı dosyasının bir suretinin ve takibe dayanak bononun okunaklı onaylı bir suretinin gönderilmesi için müzekkere yazılmış, cevabı dosya arasına alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. (2004 sayılı kanun 62.madde)Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. (2004 sayılı kanun 67.madde)
Bono, belli bir borç ikrarını içeren kambiyo senedi olup, belli bir sebeple düzenlendiğini ve düzenlenme sebebinin gerçekleşmediğini veya bonoda yazılı borcun ödendiğini yasal delillerle ispat etme külfeti keşidecidedir. ( Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 28.05.2018 T. ve 2018/135 E, 2018/2170 K.)
Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur.(6098 sayılı kanun 117.madde)
Somut Olay Yukarıdaki Açıklamalar ile birlikte değerlendirilecek olursa; davacı tarafından davalı aleyhine 03.02.2017 tanzim tarihli,15.09.2017 vade tarihli 112.000,00 TL bedelli, keşidecisi dosyamız davalısı olan, lehtarı dosyamız davacısı olan bonoya dayalı olarak, Kocaali İcra Müdürlüğü’nün 2020/45 sayılı takip dosyası ile ilamsız takip başlattığı, başlatılan takipteki ödeme emrinin davalıya 18.03.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalının ödeme emrine 20.03.2020 tarihinde 2004 sayılı yasanın 62.maddesindeki yedi günlük sürede itiraz ettiği, itiraz dilekçelerinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, bu nedenle itirazın tebliğiyle başlayacak olan İİK’nın 67.maddesindeki dava açma süresinin başlamadığı, dolayısıyla eldeki bu davanın 17.09.2021 tarihinde 2004 sayılı yasanın 67.maddesindeki bir yıllık sürede açıldığı anlaşılmış ve esasa geçilmiştir.
Ön incelemeden önce davacı vekili tarafından sunulan vekaletname ekinde davacının, Sakarya 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/289 Esas 2019/481 Karar sayılı ilamı ile 4721 sayılı yasanın 407. Md uyarınca kısıtlandığı ve kısıtlılık halinin hapis hali devam ettiği sürece devamına karar verildiği ve ilgili mahkeme kararında davacı asilin Sakarya L tipi ceza infaz kurumunda bulunduğunun bildirildiği anlaşılmış, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 462/8.maddesi uyarınca acele hallerde vasinin geçici önlemler alma yetkisi saklı kalmak üzere vasinin dava açması için vesayet makamının izni gerekli olduğundan, davacının kısıtlılık halinin devam edip etmediği araştırılmış, Sakarya 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/289 Esas 2019/481 Karar sayılı dosyasından verilen kısıtlılık kararının davacının 22.04.2020 tarihinde denetimli serbestliğe ayrılması nedeniyle 04.01.2022 tarihinde kaldırıldığı anlaşılmış ve davacı vekili tarafından asilin vermiş olduğu yeni vekaletname sunulmuş ve bu şekilde vekaletnamenin usulüne uygun olduğu, takip tarihi itibariyle kısıtlı olan davacının,dava tarihi itibariyle kısıtlılık halinin ortadan kalktığı, husumete izin alınmasını gerektiren bir halin olmadığı anlaşılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Bilindiği üzere; Bono, hukuksal niteliğince belli bir borç ikrarını içeren kambiyo senedi olup; bononun belli bir sebeple düzenlendiğini, düzenleme sebebinin gerçekleşmediğini veya bonoda yazılı borcun ödendiğini ya da istenebilir olmadığını yasal delillerle keşideci, kanıtlamakla ödevlidir.
Dosya kapsamındaki takibe konu bono incelendiğinde; Türk Ticaret Kanunu’nun 766.maddesi hükmünde öngörülen zorunlu unsurları içerdiği ve dolayısıyla kambiyo senedi niteliğinde olduğu sonucuna varılmaktadır.
Somut olayda kural olarak uyuşmazlık konusu bononun, teminat senedi olduğunu ve dolayısıyla bedelsiz kaldığını davalı keşidecinin yazılı delillerle kanıtlanması zorunludur. Davalı, 30.11.2021 tarihli duruşmada bononun “teminat” olarak keşide olunup davacıya verildiğini ileri sürmüş ise de; dosya kapsamında uyuşmazlık konusu bonoyla ilgili teminat olarak verildiğine dair yazılı bir delil bulunmamaktadır. Dolayısıyla süresinde cevap ve delil sunmayan davalının dosya kapsamıyla üzerine düşen ispat külfetini yerine getiremediği anlaşılarak takibe yapmış olduğu itirazın bu bakımdan yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davalı borçlunun yaptığı itirazda faize de itiraz ettiği görülmüştür. 6098 sayılı yasanın 117.maddesine göre; muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmişse, bu günün geçmesiyle borçlu temerrüde düşmüş olur. Takibe konu bonoda ödeme gününün 15.09.2017 olarak belirlendiği, anılan yasal düzenleme gereği ayrı bir ihtara gerek olmaksızın borçlunun temerrüde düştüğü, temerrüt tarihi olan 15.09.2017 tarihinden takip tarihine kadar faiz talep edebileceği kanaatine varılmıştır. Faiz hesabının ayrı bir uzmanlık gerektirmediği ve davacı tarafından yasal faiz talep edildiği nazara alınarak, mahkememizce hesaplama yapılmış, temerrüt tarihinden takip tarihine kadar 2 yıl 5 ay 17 gün geçtiği, yıllık %9 faizden takip tarihine kadar asıl alacağa %22,191780821918 oranında faiz işletilebileceği, bununda asıl alacağa uygulanmasıyla takip öncesi toplam işlemiş faizin 24.854,79 TL olduğu, takip öncesi işletilen faizin bu şekilde yerinde olduğu anlaşılarak davalının faize itirazı da yerinde görülmemiştir.
Yine davalının takibe yapmış olduğu itirazın yukarıda anılan gerekçelerle yerinde olmadığı, bu şekilde hakkında başlatılan takibe haksız olarak itiraz ettiği anlaşıldığından, asıl alacak miktarı olan 112.000,00 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatına, 2004 sayılı yasanın 67.maddesi gereği hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile; Davalı borçlunun Kocaali İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-Davalı itirazının haksız olduğundan asıl alacak miktarı olan…TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu 22. Maddesi gereğince, alınması icap eden 7.650,72-TL harçtan peşin alınan 1.228,41-TL harcın tenzili ile bakiye 6.422,31-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı vekili için, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 6.maddesi uyarınca 14.590,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan tebligat, müzekkere, posta masrafı olarak yapılan 80,00-TL yargılama gideri ile dava açılışında yatırılan masraf olan (peşin harç, başvurma harcı, vekalet harcı) 1.316,21-TL olmak üzere toplam 1.396,21-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Arabuluculuk nedeniyle hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL ücretin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair; Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/03/2022

Katip …..
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır