Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/431 E. 2021/100 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/431 Esas – 2021/100
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/431 Esas
KARAR NO : 2021/100

HAKİM : …
KATİP :…

DAVACI : …
VEKİLLERİ : …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : …
İHBAR OLUNAN :…
DAVA : Tazminat (Maddi-Manevi Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/04/2016
KARAR TARİHİ : 04/11/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 06/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Maddi-Manevi Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı bankayla aralarında üç ay vadeli Euro mevduat hesabı sözleşmeleri kapsamında ilgili şubeye yatırmış olduğu paraların faiz getirisiyle birlikte tasarruflarını korumayı ve arttırmayı amaçladığı halde sözleşme hükümlerine aykırı olarak davacının hesaplarının boşaltıldığını, banka şubesinin üst yetkilisi …’in hesaplarda bulunan paraları zimmetine geçirdiğinin teftişte tespit edildiğini, davacının davalıya bankaya zararın giderilmesi için müracaat ettiğini ancak yanıt alamadığını, davacının sözleşmenin gereğinin ifa edilmemesi nedeniyle uğradığı zararın temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilerek belirlenecek faiz tutarıyla birlikte hesaplanacak olan yabancı para alacağının TBK. 99/3. Hüküm uyarınca ödeme tarihindeki kur üzerinden tahsilini, olay tarihinden itibaren 50.000,00-TL manevi zararın işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının hesapları incelendiğinde mevduatında herhangi bir azalmanın tespit edilemediğini, davacının iddialarının ispatına karar verilmesini, davanın reddini talep etmiştir.
Sakarya …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih … Esas, …Karar sayılı dosyası verilen gönderme kararı ile mahkememize tevdii edildiğinden, mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ;
Açılan dava; davacının davalı banka nezdindeki hesabından bilgisi ve izni dışında banka çalışanı tarafından zimmetine para geçirdiği iddiası ile sözleşmeye aykırılık nedeniyle uğranılan zararların tazmini istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/k bendinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi “tüketici”, 3/ı bendinde ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem “tüketici işlemi” olarak tanımlanmıştır. Tüketici işleminden kaynaklanan uyuşmazlığın veya sözleşmenin TTK’nun 4 ve 5.madde hükümleri kapsamında kalan kanunda özel olarak düzenlenen ve ticari dava sayılan bir sözleşmeden kaynaklanmasının herhangi bir önemi yoktur. Aynı kanunun 49.maddesinde; “Finansal hizmetler, her türlü banka hizmeti, kredi, sigorta, bireysel emeklilik, yatırım ve ödeme ile ilgili hizmetleri ifade eder” hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir. HMK’nın 1. maddesinde de görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, davalı bankaya ait mevduat hesabından davacının bilgisi ve rızası dışında davalı bankanın çalışanı tarafından zimmetine para geçirdiği iddiasına dayalı uğranılan zararın tazmininin talep edildiği, işbu davanın açıldığı 07/04/2016 tarihi itibariyle 6502 sayılı Kanun yürürlükte olup davacının gerçek kişi, dava konusu davalı bankaya ait mevduat ve döviz hesaplarının davacının özel amacı için açıldığı dikkate alındığında, anılan Kanun uyarınca davacı tüketici, taraflar arasındaki banka hesaplarının açılmasına ilişkin bankacılık işlemi de tüketici işlemi sayılmakla, davaya bakmakla tüketici mahkemesi görevli olduğundan aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/157 esas, 2021/446 karar sayılı ilamı)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın görev yönünden REDDİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince, karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize başvurulduğunda dosyanın görevli ve yetkili Sakarya Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereğince davaya gönderme kararından sonra görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerini görevli mahkeme tarafından hükmedilmesine, davaya görevli mahkeme tarafından devam edilmemiş ise resen mahkememiz tarafından yargılama giderleri hakkında karar verilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2 (İki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi. 04/11/2021
Katip…
e-imzalıdır

Hakim…
e-imzalıdır