Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/423 E. 2021/73 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/423 Esas – 2021/73
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2021/423 Esas
KARAR NO : 2021/73

HAKİM :…
KATİP :…

DAVACI : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali)
DAVA TARİHİ : 21/09/2020
KARAR TARİHİ : 27/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/10/2021
Sakarya 2 Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/09/2021 tarih 2021/289 Esas, 2021/416 Karar sayılı dosyası verilen gönderme kararı ile mahkememize tevdii edildiğinden, mahkememizde yapılıp bitirilen yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; davalının dükkanında kiracı olarak bulunduğunu, iki tane kira ödeyemediğinden dolayı davalıya boş senet verdiğini, davalıya iki adet kira borcu olmak üzere 4.000,00TL borcu olduğunu , ancak daha sonra iş ortağı … ve … ‘in bu parayı kendisine elden ödeme yapıldığını ancak belgesi bulunmadığını, daha sonra davalının kendi el yazısı ile bonoları doldurduğunu ve icra takibi yapıldığını bu sebeple bonoların iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili yazlı ve sözlü bir beyanda bulunmamıştır.
Sakarya 4. İcra Müdürlüğünün … icra dosyası Mahkememiz dosyası içine alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ;
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkindir. HMK m.114/1-c gereğince görev dava şartı olup HMK m.115/1 uyarınca taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir. Taraflar da yargılama süresince mahkemenin görevli olmadığını ileri sürebilirler.
HMK’nın 2. maddesinde asliye hukuk mahkemelerinin görevi düzenlenmiş olup, bu hükme göre “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” Ancak aynı maddenin ikinci fıkrasında istisna öngörülerek “Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” ifadesine yer verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde nisbi ve mutlak ticari davalar düzenlenmiş olup her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nisbi ticari dava olup, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın maddenin ilk fıkrasında a, b, c, d, e ve f bentlerinde sayılan hususlardan doğan hukuk davaları ise mutlak ticari dava niteliğindedir. TTK m.5 uyarınca aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
Hukuk Genel Kurulunun 17.12.2003 gün ve E:2003/19-781, K:2003/768; 12.10.2011 gün ve E:2011/19-473, K:2011/607; 04.12.2013 gün ve E:2013/19-89, K:2013/1645;14.05.2014 gün ve E:2013/19-1155, K:2014/660; 18.02.2015 gün ve E:2013/19-1362, K:2005/826 sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere; bütün mücerret alacaklarda olduğu gibi kambiyo senedi alacağı da kural olarak, uygun bir asıl borç ilişkisine, bir illi ilişkiye dayanır. Bir kambiyo senedi düzenleyip veren ve bu senedi alan herkes, bütün hukuki işlemlerin yapılmasına temel teşkil eden bir gayeye ulaşmak istemektedir. Kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliği, temel ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca ilişkin mutabakatın geçerliliğinden tamamen bağımsızdır. Kambiyo senedinden doğan talep hakkına kambiyo hukuku, temel talebe ise, bu talebin ait olduğu hukuk kuralları uygulanır.
Somut uyuşmazlık, dava dilekçesi içeriği ve sunulan delillere göre , taraflar arasındaki kira sözleşemesinden kaynaklandığı, buna göre davacının salt kambiyo senedine dayanmadığı, dolayısıyla az yukarıda açıklanan Hukuk Genel Kurulu kararlarına göre davacı temel ilişkiye dayandığından mevcut olaya temel ilişkiye dayanan hukuk kurallarının uygulanmasının gerektiği, Bu kapsamda davacının iddiasına göre sözleşmenin kira sözleşmesi olduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 4. Maddesi dikkate alındığında uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu anlaşılarak mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince, karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize başvurulduğunda dosyanın görevli Sakarya Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereğince davaya gönderme kararından sonra görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerini görevli mahkeme tarafından hükmedilmesine, davaya görevli mahkeme tarafından devam edilmemiş ise resen mahkememiz tarafından yargılama giderleri hakkında karar verilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(İki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi. 27/10/2021

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza