Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/403 E. 2021/74 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/403 Esas – 2021/74
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/403 Esas
KARAR NO : 2021/74

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : …
DAVALILAR : 1-…
2- …
3- …
4-…
VEKİLİ : …
DAVALI : 5-…
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 05/03/2021
KARAR TARİHİ : 27/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/10/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sakarya…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazların iptali ile takibin devamını, yargılama safhasında ortaya çıkabilecek tazminattan indirim sebeplerinin bulunması halinde, mahkemece hak sahibinin gerçek zararının tespit ettirilerek tespit edilen gerçek zarar tutarından kusur ve her türlü indirim tutarlarının düşüldükten sonra 4.635,12-TL asıl alacağın ödeme tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi ve ferilerinin ihtiyati haciz vekalet ücreti ve ihtiyati haciz karar harcı ile toplam 5.184,86-TL, takipten sonra işleyecek yasal faizi ve diğer ferileriyle davalıdan (3. Kişilerin kusurundan kaynaklanan teselsülden doğacak rücu ve fazlaya ilişkin talep haklarının saklı kalmak kaydı ile) tahsiline karar verilmesini, davalı üzerine kayıtlı araçların üzerine tedbir konulmasını ve davalı üzerine kayıtlı taşınmazlar üzerine tedbir konulmasına karar verilmesini, davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekil ücretinin davalı tarafa yükletilmesine (752,50-TL) karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili 11/04/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; “Davayı kabul etmediklerini, Sakarya …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından davacının müvekkili hakkında ilamsız takip başlatıldığını, faize tüm ferilerine itiraz ettiklerini, davacının davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, daha önce bu davadaki iddialarını İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından değerlendirildiğini ve davalıların haklı bulunduğunu, açılan davanın hukuka aykırı olduğunu, öncelikle açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacı aleyhine alacak miktarının %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 16/04/2021 tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle:Davalı … tarafından dosyaya sunulan cevap dilekçesinin 09.04.2021 tarihinde tebellüğ edildiğini, zamanaşımı iddiasında bulunulmuş ise de rücu isteminde zamanaşımının açıkça tazminatın tamamının ödendiği ve birlikte sorumlu kişinin öğrenildiği tarihten başlayacağı yerleşik Yargıtay içtihatları ile de benimsenmiş olup davalının itirazlarının reddi gerektiğini, mektedir. Aracın …e satıldığı iddia olunmuş ise de bu hususu destekler mahiyette bir belge sunulmadığını , kaza tarihinde, kazaya karışan Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası bulunmayan aracın maliki olduğu tramer kayıtlarından anlaşıldığını, davalı … tarafından kusura ilişkin bilirkişi raporunun çelişkili olduğu belirtilmiş ise de Sakarya …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas ve … Karar sayılı kararı müteveffa …in asli kusurlu olduğunu belirten son rapor esas alınarak kesinleştiğini, İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Karar sayılı kararıyla da mütalaa olunduğunu, Kurumun, Güvence Hesabı Yönetmeliğinin 16. maddesi uyarınca hesaptan yapılmış olan ödemeleri, zarardan sorumlu olan araç maliki …dan ve araç sürücüsü müteveffa…in mirasçılarından müştereken ve müteselsilen tahsili hukuka uygun olup, davalının aksi yöndeki mesnetsiz itirazlarının kabulü mümkün olmadığını, veçhile müvekkil kurum tarafından ödenen harcın araç maliki …dan ve kusurlu araç sürücüsü …in mirasçılarından rücuen tahsili haklı ve hukuka uygun olup davalıların haksız itirazlarının reddi gerektiği şeklinde cevaba cevap dilekçesi sunmuştur.
Davalılar vekili 03/05/2021 havale tarihli ikinci cevap dilekçesinde özetle; “..Davacının cevaba cevap dilekçesindeki açıklamaları haksız ve hukuka aykırı olduğunu, İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E.-… K. Sayılı İlamında; ”2-Karar ve ilam harcı 3.927,82 TL’den peşin alınan 226,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.701,62 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına ” belirtilmiş olduğunu, karardan da açıkça anlaşılacağı üzere bakiye karar harcından Güvence Hesabının sorumlu olduğunu Güvence Hesabı’nın haksız açıklamalarla bakiye karar harcını müvekkillerden rücu etmek istemesi hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, İstanbul …. asliye ticaret mahkemesinin …k. sayılı ilamının gerekçesinde belirtildiği üzere müvekkillerin lehinde hükmedilen tazminatın haksız ve hukuka aykırı olduğu ifade edildiğini, davacı taraf istinaftan feragat ederek haksız ve hukuka aykırı olduğunu iddia ettiği kararı kabul ettiğini, , tüm bu nedenlerle müvekkili hakkında açılan haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ederim, ” şeklinde ikinci cevap dilekçesi sunmuştur.
Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin dava konusu hakkında verilebilmesi şart olduğundan talebin reddine dair 08/03/2021 tarihinde ara karar oluşturulmuştur.
HSK Birinci Dairesi’nin 08/07/2021 tarihli ve 568 sayılı müstemir yetkilerin belirlenmesine ilişkin kararı ile Sakarya’da 01/09/2021 tarihinden itibaren Asliye Ticaret Mahkemesi kurulup faaliyetine başlamış olmakla, Sakarya … Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/09/2021 tarihli, … Esas … Karar sayılı dosyası gönderme kararı ile görevli ve yetkili mahkeme olan Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesine devredilmiş olup, mahkememizin 2021/403 (Yeni Esas) Esasına kaydı yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ;
Açılan dava; trafik kazası nedeniyle güvence hesabı tarafından ödenen maddi tazminatın tahsili amacıyla yapılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK’nın 1.maddesine göre; göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. HMK’nın 114/1-c bendi ile mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiş olup 115/1. maddesine göre de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Aynı Kanun’un TTK’ nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Kanun’un 5/3. maddesine göre ise ” Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” hükmü getirilerek asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Somut olaya bakıldığında; davacı Güvence Hesabı zarar gören gerçek kişiye ödediği tazminatın sorumluluğu bulunan davalıdan tahsili için icra takibi başlatmış, itiraz üzerine de eldeki davayı açmıştır. Davacı Güvence Hesabı, Güvence Hesabı Yönetmeliği’nin 16. maddesinde sayılan hallere dayanarak ödediği tazminat için sorumlu olan davalı gerçek kişiye rücu etmektedir. Bu durumda Güvence Hesabı’nın ödeme yaptığı kişi ile davalı gerçek kişi olup taraflar arasındaki ihtilaf da haksız fiil niteliğindeki trafik kazasından kaynaklandığına göre, açılan dava ticari dava olmadığından uyuşmazlığın çözümünde genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi … esas, … karar sayılı ilamı, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi ….Hukuk Dairesi … esas, … karar sayılı ilamı, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26.Hukuk Dairesi … esas, … karar sayılı ilamı) Bu sebeple mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın görev yönünden REDDİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince, karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize başvurulduğunda dosyanın görevli ve yetkili Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereğince davaya gönderme kararından sonra görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerini görevli mahkeme tarafından hükmedilmesine, davaya görevli mahkeme tarafından devam edilmemiş ise resen mahkememiz tarafından yargılama giderleri hakkında karar verilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2 (İki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi. 27/10/2021
Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza