Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/384 E. 2021/58 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/384 Esas – 2021/58
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/384 Esas
KARAR NO : 2021/58

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : …
DAVALI :…
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/05/2017
KARAR TARİHİ : 21/10/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 13/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Müvekkil şirketin Sakarya, Bolu, Düzce ve Kocaeli bölgelerinde elektrik dağıtım hizmetlerini yürütmekte olduğunu, Şubat 2009 tarihine kadar bir kamu iktisadi teşebbüsü iken bu tarih sonrasında özelleştirilmiş olduğunu, gerek özelleştirme öncesi gerekse sonrasında yürütülmekte olan hizmetin yaygın nitelikte olması, ağırlıklı olarak insan gücüne dayalı olarak sürdürülmesi ve bunun yanında yetişmiş personel eksikliği nedenleri ile Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından çıkarılan şartname ve sözleşmelere uygun olarak bir takım işler ihale edilmek sureti ile yaptırılmakta olduğunun, davalının; Sakarya ilindeki alçak gerilimden beslenen elektrik kullanıcılarına ait sayaçların endeks tespiti,tespit edilen endekslerin el bilgisayarına kaydedilmesi, bildirim tanzimi ve müşteriye bırakılması ,tespit edilmiş bilgilerin idare bilgisayarına aktarılması,sayaçların kontrolü,kaçak usulsüz kullanımın tespiti işini üstlenmiş olduğunu, taraflar arasındaki 12.09.2007 tarihli … ihale kayıt numaralı ihale sözleşme ve ekleri gereğince ihale ile üstlenilen işte davalı kendi işçilerini çalıştırmış olup, bu işçilerin İş Hukuku Mevzuatından kaynaklı yükümlülüklerinin davalı şirkete ait olacağı düzenlenmiş ve kararlaştırılmış olduğunun, yukarıda izah edilen nedenlerle fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile 72.842,68 TL rücu alacağımızın ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davalıdan alınarak müvekkile verilmesinin talep edilmesi zorunluluğu hasıl olduğunu, tüm bu nedenlerle; fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile 72.842,68 TL ‘nin ödeme tarihi olan 20.05.2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkile ödenmesini, yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin davalı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 28/06/2017 havale tarihli, 29/06/2017 tarama tarihli cevap dilekçesinde özetle;”Somut Olayda Tazminat Sorumluları Kesin Hüküm İle Belirlendiğinden Ve Mevzuat Hükümleri Uyarınca Kesin Hüküm Dava Şartı Olduğundan Dolayı Mevcut Dava, Dava Şartı Yokluğundan Reddedilmesi gerektiğini, somut olayda davacının müvekkil şirketten talep ettiği alacaklara ilişkin olarak Sakarya 1. İş Mahkemesi Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşen gerekçeli kararlarında davacı şirketi tek başına sorumlu tutmuş ve kararın Yargıtay onamasından geçmesiyle tarafların tazminat sorumlulukları belirlenmiş olduğunu, bu şekilde huzurda görülmekte olan davadaki talepler yönünden kesinleşmiş mahkeme hükmünün var olduğunu, tazminat sorumluları kesin hüküm ile belirlenmişken tekrar bu uyuşmazlığa ilişkin olarak dava açılmasının hukuka aykırı olduğunu, hukuka aykırı olarak açılan bu davanın dava şartları yokluğundan dolayı reddedilmesinin gerekmekte olduğunu, başından beri davacı sedaş’ın işçisi kabul edilen işçilerin işçilik alacaklarından işveren sedaş’ın sorumlu olduğunun aşikar olduğunu, sonuç olarak; taraflar arasında akdedilen sözleşmenin muvazaalı olduğunun tespiti ile müvekkilin işçileri gibi gösterilen işçilerin Kesinleşen mahkeme kararı ile başından beri Davacı …’ın işçisi olduklarının kabul edilmiş olduğunu, davacı …’ın ödemiş olduğu işçilik alacaklarına ilişkin tutarları Alt işveren olarak kabul edilmeyen müvekkil şirkete artık geçersizliği mahkemece tespit edilen ve Yargıtay tarafından da onararak kesinleşen alt işverenlik sözleşmesi hükümlerine dayanarak rücu etmesinin hukuken mümkün olmadığını, tüm sebepler doğrultusunda; Usul ve yasalara aykırı olarak açılan ve yargılanmasına devam olunan işbu haksız davanın, dilekçenin tamamında belirtilen tüm sebeplerden ötürü reddini, asıl işveren …’a müzekkere yazılarak davacı işçinin daha sonradan ihaleyi alan başkaca firmada veya asıl işveren bünyesinde çalışmaya devam edip etmediğinin sorulmasını, haksız açılan işbu davanın vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ederiz,” şeklinde cevap dilekçesi sunmuştur.
Sakarya 1.İş Mahkemesinin 212/518, 2012/520, 2012/522 ve 2012/524 esas sayılı dosyalarının mahkememize gönderilmesi için müzekkere yazılmış ve müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Sakarya 3.İcra Müdürlüğünün 2013/9600, 2013/9601, 2013/9602 ve 2013/9603 sayılı dosyalarının celbi için müzekkere yazılmış ve yukarıda esası belirtilen dosya asıllarının dosyamız arasına celp edildiği anlaşılmıştır.
Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/309 Esas sayılı dosyası 14/11/2017 Celse tarihli duruşma zabtı (4) nolu ara kararı uyarınca; “İş Mahkemesi dosyaları dosyamız arasına alındığında resen seçilecek bilirkişiye tevdi edilerek iddia ve savunmalar doğrultusunda rapor düzenlettirilmesine, ” dair ara karar oluşturulmuş olup; bu hususta mahkeme dosyasının bilirkişi …’na 30/03/2018 tarihinde tevdi edildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi …27/08/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Dava dosyası üzerinde yaptığı tetkik ve değerlendirimeler sonucunda, delillerini takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere, davacı kurumun dava dışı işçiye yaptığı tüm ödemelere nedeniyle davalıdan talep edebileceği rücuen alacak miktarının 46.400,84-TL olup, ödeme tarihi olan 20/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte talep hakkı bulunduğuna dair raporlarını mahkemeye sunarız,” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/309 Esas sayılı dosyası 24/09/2019 Celse tarihli duruşma zabtı (1) nolu ara kararı uyarınca; “Dosyanın rapor tanzim eden bilirkişiye tevdi edilerek rucü tazmınatı yönünden son alt iş verenin yıllık izin ve ihbar tazminatının tamamından diğer alacaklar yönünden işçinin kendilerinde çalıştığı süre ve ücretle sınırlı bir biçimde olmak üzere asıl iş verenle birlikte müştereken sorumlu oldukları dikkate alınmak suretiyle dava dışı işçilere ödenen işçilik alacakları ayrı ayrı belirtilmek suretiyle denetime el verişli ek rapor düzenlenmesinin istenmesine,” dair ara karar oluşturulmuş olup; dosya ek rapor aldırılmak üzere bilirkişi …’na 27/09/2019 tarihinde tevdi edilmiştir.
Bilirkişi … 09/12/2019 havale tarihli bilirkişi Ek Raporunda özetle; “Dava dosyası üzerinde yaptığı tetkik ve değerlendirmeler sonucunda, delillerin takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere, davacı kurumun dava dışı işçiye yaptığı tüm ödemeler nedeniyle davalıdan talep edebileceği rücuen alacak miktarının 50.944,04-TL olup, ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte talep hakkı bulunduğuna dair görüş ve kanaatindeyim, şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Davacı vekili 09/12/2019 havale tarihli bilirkişi ek raporuna karşı 29/12/2020 havale tarihli dilekçesinde özetle; “Bilirkişi tarafından tanzim edilen 09/12/2019 günlü ek rapordaki aleyhe tespit ve değerlendirmeleri kabul etmediklerini, bilirkişi tarafından dosya içerisine sunulan ek raporda 24/09/2020 tarihli tarihli mahkemenin ara kararına binaen son alt işverenin (Davalı ….) yıllık izin ve ihbar tazminatının tamamından, diğer alacaklar yönünden işçinin kendilerinde çalıştıkları süre ve ücretle sınırlı bir biçimde asıl işverenle müştereken sorumlu oldukları dikkate alınarak işçilerin alacakları ayrı ayrı belirtilerek denetime elverişli ek raporun mahkemece talep edilmiş olduğunu, bilirkişinin yapmış olduğu değerlendirmelerinde davalının sorumlu olduğu miktarları belirterek, davacı kurum olarak davalıdan talep edebilecekleri miktarı; dava dilekçesinde belirtmiş oldukları 8.536,15 tl’lik yargılama gideri ve vekalet ücretini mahsup ederek önceki vermiş olduğu rapordan (46.400,84 tl ) farklı olarak 50.944,04 tl olarak tespit etmiş olduğunu, öncelikle iş bu davayı açmalarına sebebiyet veren davalı ile aralarındaki ilişkinin muvazaalı olmadığı dava dilekçesi ekinde sunmuş oldukları yargıtay kararlarından anlaşılmakla aradaki ilişkinin asıl işveren-alt işveren ilişkisi olduğnun izahtan vareste olduğunu, davalı ile birlikte davalı oldukları dosyalarda hükmedilen bedellerin iş bu davanın davacısı … tarafından ilgili mahkeme ilamları gereği tamamıyla ödenmiş olduğunu, açıklamaya çalıştıkları sebeplerle dava dilekçesizde belirttikleri meblağın davalıdan tahsiline karar verilmesini, aksi kanaatte ise beyanları doğrultusunda değerlendirme yapılmasını ve gerekli görüldüğü takdirde bu konuda yeniden rapor aldırılmasını ve hesaplanan meblağın tamamının davalıdan alınarak taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etme zaruretinin hasıl olduğunu, tüm bu nedenlerle; bilirkişi raporuna karşı beyanları doğrultusunda davanın kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ederiz.” şeklinde itiraz dilekçesi sunmuştur.
Hakimler ve Savcılar Kurulu 1. Dairesi’nin 08/07/2021 tarihli ve 568 sayılı kararı uyarınca 01/09/2021 tarihi itibariyle Sakarya ilinde müstakil Asliye Ticaret Mahkemesi faaliyetine başladığından, iş bu dosyaya Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakıldığından, görevsizlik kararı ile dosya Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiş, iş bu yeni esas numarasını almıştır.
Mahkememizin 2021/384 Esas sayılı dosyasının 05/10/2021 havale tarihli tensip zabtı (1) nolu ara kararı uyarınca; “Taraflara Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 10/09/2021 tarih 2017/309 Esas, 2021/335 Karar sayılı gönderme kararı ekli yeni duruşma gününü bildirir davetiyenin tebliğine”, dair ara karar oluşturulmuş olup, taraflara usulüne uygun davetiyenin tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ;
Açılan dava; taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesine dayalı olarak davacının, alt işveren sıfatıyla davalı şirkette çalıştırılan dava dışı işçilerin işten çıkartılması üzerine işçilerin açtıkları ve İş Mahkemesince işçilere ödenmesine karar verilen işçilik alacaklarının, davalı alt işverenlerden rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Somut olayda; dava dışı işçilerin Sakarya 1.İş Mahkemesinin 212/518 esas, 2012/520 esas, 2012/522 esas ve 2012/524 esas sayılı dosyaları ile açmış oldukları işçilik alacağı davaları sonucunda verilen kararlar temyiz edilmiş, Yargıtay iş bu dosyalarda … ile davalı şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı olmadığına, ilişkinin asıl işveren-alt işveren ilişkisi olduğuna, tazminatlardan her iki tarafın sorumlu olduğuna karar vermiş, tazminat sorumlusu yönünden hükümler onanarak kesinleşmiştir.
Davacının ödediği işçilik hakları ile masraflardan alt işverenin işçiyi kendi çalıştırdığı döneme isabet eden tutar ile sorumlu olması gerekmektedir. Davacı asıl işverenin müteselsil sorumluluk gereği dava dışı işçilere yaptığı ödemelerden alt işveren davalı kendi dönemlerine denk gelen kısımdan sorumludur. Davalı açısından kendisine isabet eden sorumluluk miktarının tespiti yönünden bilirkişi incelemesi yapılmış bilirkişi bu konuda raporunu ve ek raporunu dosyaya ibraz etmiştir.
Dosya kapsamı, yapılan ödemeler, alınan bilirkişi raporu ve ek rapor değerlendirildiğinde; davalı ile davacı arasında yapılan hizmet alım sözleşmesi uyarınca toplanan delillere ve dosya kapsamına uygun denetlemeye elverişli hüküm kurmaya yeterli düzenlenen bilirkişi ek raporunda hesaplanan miktar yönünden alt işveren sıfatı ile davalının sorumlu olduğu kanaatine varılarak açılan davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ ile,
50.944,04-TL’nin ödeme tarihi olan 20/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gerekli 3.479,99-TL harçtan peşin olarak alınan 1.243,98-TL harç düşüldükten sonra bakiye 2.236,01-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 31,40-TL başvuru harcı ve 1.243,98-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 838,35-TL yargılama giderinden kabul oranına göre (%69,94 kabul); 586,34-TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 7.422,73-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayarak arta kalan kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
8-Kararın kesinleşmesi halinde dosyamız arasında bulunan Sakarya 3. İcra Dairesi’nin 2013/9603 Esas sayılı dosya aslının, Sakarya 3. İcra Dairesi’nin 2013/9602 Esas sayılı dosya aslının, Sakarya 3. İcra Dairesi’nin 2013/9600 Esas sayılı dosya aslının, Sakarya 3. İcra Dairesi’nin 2013/9601 Esas sayılı dosya aslının iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı şirket yetkilisinin yokluğunda verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(İki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
21/10/2021
Katip …
¸

Hakim ….