Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/360 E. 2021/184 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/360 Esas – 2021/184
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/360 Esas
KARAR NO : 2021/184

BAŞKAN :…
ÜYE :
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACI : 1- …
VEKİLLERİ :…
DAVACI : 2- …
VEKİLLERİ : …
DAVALI :…
VEKİLLERİ : …
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/04/2018
KARAR TARİHİ : 15/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/01/2022

Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/09/2021 tarih 2018/173 Esas, 2021/342 Karar sayılı gönderme kararı ile mahkememize gönderilen dava dosyası mahkememizin 2021/360 Esas sırasına kaydı ile yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde Davacı şirketlerin yurtiçi ve yurtdışı taşımacılık alanında faaliyet gösteren şirket olduklarını, davacı şirketlerin davalı şirketten yurtiçi ve yurtdışı taşımacılıkta kullanmak üzere 10 Adet Yarı Römork araç satın aldıklarını ve araçların 02.5.2017 tarihinde teslim edildiğini, davacı şirketler tarafından satın alınan araçlarda gerekli incelemenin yapılması ve araçların kullanılmaya başlanılması ile satın alınan 10 adet aracın her birinin şase bordür saçında çökmeler ve bombeler olduğu araçlara yük yerleştirilirken yüklerin yerleştirildiği portiflerin içinden sesler geldiği tespit edildiğini, ayıp ihbarının 09/05/2017 tarihli noter ihtarnamesi ile davalıya yapıldığını belirterek dava konusu edilen davacı …adına kayıtlı; (… plakalı – … plakalı – … plakalı – …plakalı – … – … plakalı – … plakalı -…plakalı) 8 adet, Davacı … adına kayıtlı, (… plakalı ve … plakalı) 2 adet olmak üzere toplamda 10 adet aracın ayrı ayrı aynı marka model ve özelliklerdeki ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini, dava konusu edilen 10 adet araç için ödenen araç bedellerinin ayıp oranında indirimi ile dava tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Araçların ayıplı olmadığını, belirtilen hususların görsellikle ilgili olduğunu, ayrıca ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesince aldırılan, Makine Mühendisi Bilirkişisi…, Makine Mühendisi bilirkişisi…, Makine Mühendisi Bilirkişis…14/10/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle;” davaya konu 2017 Model, … ticari adlı yarı römorklu … Plaka sayılı araçlar üzerinde yerinde yapılan incelemeler neticesinde şasi üzerinde delik olan kısımlarda, talaşsız şekil verme yöntemi uygulanarak plastik şekil değiştirme işlemine tabii tutulduğu, bu kısımlarda dalgalanma şeklinde görülen durumun aracın teknik özelliklerinde herhangi bir zafiyet yaratmayacağı, şasi üzerinde cıvatalı mekanik birleştirme noktalarında daha fazla olduğu göz önünde bulundurularak söz konusu dalgalanmaların imalat ve üretim teknolojisi ile ilgili olduğunu, şasi üzerinde herhangi bir mukavemet problemi ortaya çıkmayacağı, kullanıcının maldan yararlanmayı doğrudan etkileyecek nitelikte bir kusur olarak değerlendirilemeyeceği, bahse konu araçlar üzerindeki şasi kısmındaki dalgalanmaların çıplak gözle fark edilebilecek nitelikte olduğu, söz konusu durumun tüketicinin satın alma iradesini olumsuz yönde etkileyecek nitelikte olduğu, bu sebeple ayıplı mal olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu durumun araçlar üzerinde değer kaybı yaratacağının, değer kaybı hesabı yapılırken piyasada muadil araçlar üzerinde yapılan incelemede benzer nitelikte kusura rastlanmadığı, şasi sacında deformasyon meydana gelen araçlar ile davaya konu araçlardaki durumun kıyaslanmasının makul olmayacağı, heyetçe incelenen araçlarda değer kaybının oldukça düşük mertebede meydana geleceği ve her bir araç için ayrı ayrı 5.000,00-TL mertebesinde olması gerektiği görüş ve kanaatindeyiz,” şeklinde bilirkişi raporu düzenlenmiştir.
İtirazlar üzerine Sakarya …. Asliye Hukuk Mahkemesince aldıran, Makine Mühendisi Bilirkişisi Doc. Dr…., Makine Mühendisi bilirkişisi…, Makine Mühendisi Bilirkişisi … 23/08/2021 havale tarihli 18/10/2021 tarama tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; ” 14/10/2019 tarihli kök rapora bağlı kalınarak, davaya konu 2017 Model … ticari adlı yarı römorklu…, , …, …, …, …,…, …, … Plaka sayılı araçlar üzerinde yerinde yapılan incelemeler neticesinde şasi üzerinde delik olan kısımlarda, talaşsız şekil verme yöntemi uygulanarak plastik şekil değiştirme işlemine tabii tutulduğu, bu kısımlarda dalgalanma şeklinde görülen durumun aracın teknik özelliklerinde herhangi bir zafiyet yaratmayacağı, şasi üzerinde herhangi bir mukavemet problemi ortaya çıkarmayacağı, kullanıcıyı maldan doğrudan etkileyecek nitelikte bir kusur olarak değerlendirilemeyeceği, söz konusu durumun araçlar üzerinde değer kaybı yaratacağı, heyetçe incelenen araçlarda değer kaybının oldukça düşük mertebede meydana geleceği ve her bir araç için ayrı ayrı 5.000,00-TL olmak üzere toplamda 5.000,00×10=50.000,00-TL olması gerektiği görüş ve kanaatindeyiz,” şeklinde bilirkişi ek raporu düzenlenmiştir.
Sakarya …. Asliye Hukuk Mahkemesinin… tarih … Esas, v Karar sayılı gönderme kararı mahkememize tevdi edilmiş olup, mahkememizin …Esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizce 18/10/2021 tarihli bilirkişi ek raporun taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.
Ek bilirkişi raporuna yönelik davacı vekilinin itirazları dosya kapsamı ve uyuşmazlığın mahiyeti ile bilirkişi raporundaki tespitlere nazaran kabul edilmemiş, rapor yeterli görülmekle hükme esas alınmıştır.
Dava, ticari satıştan kaynaklanan satıcının ayıplı mal satışından doğan sorumluluğu hukuksal nedenine dayanmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden değil dorse (araç) satışından kaynaklanmaktadır. Satış sözleşmesine ilişkin hükümlerin uygulanması gerekmektedir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 23/1-c maddesi uyarınca ; ” Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkca belli ise alıcı 2 gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içerisinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda TBK’nun 223/2. maddesi uygulanır.”
6098 sayılı TBK’nun 223/2. maddesinde ise “Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır. ” Hükmüne yer verilmiştir.

Söz konusu maddeyle alıcıya, satılanı teslim almasından sonra inceleme ve ihbarda bulunma yükümlülüğü getirilmiştir. Maddeye göre malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı, malı aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür.
Diğer durumlarda ise Türk Borçlar Kanunu 223. Maddeye atıf yapılmış olmakla, alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkan bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorunda olup bu yükümlülüğü yerine getirmezse satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu ayıp sonradan anlaşılırsa hemen satıcıya bildirilmeli, bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.
Somut olayda; davalı tarafından davacılara satılıp 02/05/2017 tarihinde teslim edilen 10 adet dorsenin şasi üzerindeki dalgalanmaların bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere imalat ve üretim teknolojisi ile ilgili olduğu ve herhangi bir mukavemet problemi ortaya çıkarmadığı ancak görsel açıdan satın alma iradesini olumsuz etkileyebilecek özellikte açık ayıp niteliğinde olduğu, bu dalgalanmaların çıplak gözle görülebildiği ve ayrıca özel bir inceleme gerektirmediği, bu haliyle 6102 sayılı TTK’nun 23/1-c maddesi uyarınca açık ayıp sebebiyle 2 günlük ihbar süresi içinde satıcıya ihbar yükümlülüğünün bulunduğu, Davacıların ayıp ihbarını 09/05/2017 tarihli noter ihtarnamesi ile davalıya bildirdiği, bu haliyle iki günlük hak düşürücü süre içinde açık ayıp ihbarında bulunmamakla satılan malı kabul etmiş sayıldıkları anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Karar tarihindeki yargı harçları tarifesine göre alınması gereken 80,70-TL karar harcından peşin alınan 19.468,35-TL harcın mahsubu ile fazla yatan 19.387,65- TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından karşılanan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayarak arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca, davacılar açasından red sebebinin ortak oluşu da gözetilerek, 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; davacılar yetkili vekilinin ve davalı yetkili vekilinin yüzüne karşı verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(İki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/12/2021

Başkan …
e-imzalı
Üye…
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip v