Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/342 E. 2021/82 K. 29.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/342 Esas – 2021/82
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/342 Esas
KARAR NO : 2021/82

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI :…
VEKİLLERİ : …

DAVALI :…
VEKİLİ : …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/03/2021
KARAR TARİHİ : 29/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/11/2021

Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/09/2021 tarih 2021/108 Esas, 2021/448 Karar sayılı dosyası verilen gönderme kararı ile mahkememize tevdii edildiğinden, mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya ait … plakalı aracın davacı şirket nezdinde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi ile sigortalı olduğunu, 03/12/2019 tarihinde davalının kızı …’ın sevk ve idaresindeki araçla …’e çarparak ölümüne sebep olduğunu, davalının kızı …’ın savcılık dosyası; taksirle yaralama eylemi sırasında da etkinliğini sürdüren şizofreni benzeri, psikolojik bozukluk şeklinde akıl hastalığının bulunduğunun tespit edildiğini, konu hakkında Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/29847 soruşturma sayılı dosyası ile iddianame düzenlendiğini, müteveffanın mirasçıları ile arabuluculuk sonucunda 162.457,63-TL’ye anlaşma kapsamında davacının ödeme yaptığını, davalıya karşı İstanbul 28. İcra Dairesinin 2020/12579 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine yetki itirazı üzerine dosyanın Sakarya 2. İcra Müdürlüğünün 2020/9937 Esas sayılı dosyası ile yeni esas aldığını, davalının itirazının üzerine takibin durduğunu, itirazın iptalini, takibin devamını, davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayda davalının kasıtlı bir davranışı ve ağır bir kusurunun bulunmadığını, davalının dava dışı kızı …’ın hastalığından bilgisinin bulunmadığını, davalının kızı …’ın kaza tarihi itibariyle fiil ehliyetinin olmadığının kazadan sonra alınan rapor ile tespit edildiğini, davalının söz konusu kazada sorumluluğunu ortaya koyan illiyet bağının davacı tarafından ispat edilmesi gerektiğini, davanın reddini, davalı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; sigortalının eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti veya ağır kusurunun bulunmasının rücu hakkı için yeterli olduğunu, davalının araç sürücüsünün hastalığını bilmediği ve kendisinin kastı veya ağır kusurunun bulunmadığına yönelik itirazlarının yerinde olmadığını, savcılık ifadelerinde davalının kızının hastalığından bilgisinin olduğunu ispatlayan beyanlarda bulunduğunu, davalının itirazlarının ve tüm taleplerinin reddini, davanın kabulünü, davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ;
Açılan dava; davacı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı aracın neden olduğu trafik kazası nedeni ile ödenen maddi tazminatın tahsili amacıyla yapılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava tarihi 22/03/2021 olup, dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan ve 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK.) 2. maddesi’nde kanunun kapsamı; “bu kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK.’nın 73. maddesi uyarınca; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında, Kanun’un 83. maddesi’nde de; taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği, belirtilmiştir.
Somut olayda; davacı sigorta şirketi ile sigortalısı davalı arasında bir tüketici işlemi olup, sigortalı da tüketici konumunda olduğundan davaya Tüketici Mahkemesinde bakılması gerekmektedir. HMK.’nın 114-(1)-c) maddesine göre; mahkemenin görevli olması dava şartıdır. Görev konusu kamu düzeni ile ilgili olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. Bu nedenlerle mahkememizce Tüketici Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın görev yönünden REDDİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince, karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize başvurulduğunda dosyanın görevli Sakarya Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereğince davaya gönderme kararından sonra görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerini görevli mahkeme tarafından hükmedilmesine, davaya görevli mahkeme tarafından devam edilmemiş ise resen mahkememiz tarafından yargılama giderleri hakkında karar verilmesine,
Dair; dosya üzerinden tarafların yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi. 29/10/2021
Katip …
¸

Hakim …
¸