Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/334 E. 2021/32 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/334 Esas – 2021/32
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/334 Esas
KARAR NO : 2021/32

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 04/11/2020
KARAR TARİHİ : 06/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/10/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sakarya 3. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazların iptali ile takibin devamını, yargılama safhasında ortaya çıkabilecek tazminattan indirim sebeplerinin bulunması halinde, mahkemece hak sahibinin gerçek zararının tespit ettirilerek tespit edilen gerçek zarar tutarından kusur ve her türlü indirim tutarlarının düşüldükten sonra 87.160,00-TL asıl alacağın ödeme tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi ve ferilerinin ihtiyati haciz vekalet ücreti ve ihtiyati haciz karar harcı ile toplam 89.743,14-TL, takipten sonra işleyecek yasal faizi ve diğer ferileriyle davalıdan (3. Kişilerin kusurundan kaynaklanan teselsülden doğacak rücu ve fazlaya ilişkin talep haklarının saklı kalmak kaydı ile) tahsiline karar verilmesini, davalı üzerine kayıtlı araçların üzerine tedbir konulmasını ve davalı üzerine kayıtlı taşınmazlar üzerine tedbir konulmasına karar verilmesini, davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekil ücretinin davalı tarafa yükletilmesine (448,72-TL) karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 18/11/2020 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; “Davayı kabul etmediklerini, Sakarya 3. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından davacının müvekkili hakkında ilamsız takip başlatmış olup, takipte alacağı gösterir bir belgenin icra dosyasına sunmamış olduğunu, icra dosyasına süresinde yapmış oldukları itiraz neticesinde icra dosyasının durdurulmuş olduğunu, davacı tarafın dilekçesinde müvekkil yönünde ileri sürdüğü konuların ve taleplerin hiç birini kabul etmediklerini, oluşan kazada müvekkilinin kusuru oranında sorumlu olduğunu, ayrıca karşı tarafın zararının davacı tarafın belirtiği kadar olmadığını, olayda tazminat ödenen …l’ünde sorumlu olduğunu, kusur oranını kabul etmediklerini, olay hakkında yeterli inceleme yapılmamış olduğunu, olayın yargılamayı gerektirmekte olduğunu, davacı tarafın tazminat taleplerini fahiş olduğunu, müvekkilinin kazazedenin tüm zararlarını gedermiş olduğunu, kazazedenin hayati tehlikesinin bulunmamakta olduğunu, olayda zarar görmemiş olduğunu, davacı tarafından yapılan ödemenin yasal dayanaktan yoksun olduğunu, bu nedenle davanın reddinin gerekmekte olduğunu, aynı konu ile ilgili olarak Sakarya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının halen devam etmekte olduğunu, somut olayda müvekkilinin bir kusurunun olmadığını, olayın üzerinden çok zaman geçmiş olup davacının bu süreç zarfında sağlığına kavuşmuş olduğunu, olayda müvekkilinin bir kusurunun olmadığının bu nedenler davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, tüm bu nedenlerle ve mahkemece resen nazara alınacak nedenlerle müvekkili hakkında açılan haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 20/11/2020 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; “…’in maliki ve sürücüsü olduğu Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası bulunmayan … plakalı araç ile 11/06/2017 tarihinde kusurlu olarak sebebiyet verdiği kazada karşı araçta bulunan …’ün malul kalmış olduğunu, Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen karara istinaden bakiye tazminat alacağı için hak sahibi tarafından müvekkil kuruma başvuruda bulunulmuş olup Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-b maddesi uyarınca kazada malul kalan … için poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere 07/07/2020 tarihinde 87.160,00-TL ek ödeme yapılmış olduğunu, müvekkil kurum tarafından hak sahibine yapılan tazminat ödemesinin Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/464 Esas, 2019/381 Karar sayılı ilamına istinaden ve Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-b maddesi ve Güvence Yönetmeliği uyarınca yapılmış olduğunu, ZMMS olmayan araç ile kusuruyla sebebiyet verdiği kazaya ilişkin iş bu davada davalı tarafından yapılan itirazlar haksız ve hukuka aykırı olup reddi hukuki bir gereklilik olduğunu, tüm bu nedenlerden dolayı Sakarya 3. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına borçlu tarafından yapılan itirazların iptali ile takibin devamına ve hukuka uygun davanın kabulüne karar verilerek, davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi ile yargılama giderleri ve vekil ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ederiz,” şeklinde cevaba cevap dilekçesi sunmuştur.
Davalı vekili 02/12/2020 havale tarihli ikinci cevap dilekçesinde özetle; “Davacı tarafın cevap dilekçelerine vermiş olduğu beyan ve itiraz dilekçesini kabul etmediklerini, meydana gelen kazada müvekkilinin kusuru oranında sorumlu olduğunu, davacının Sakarya 3. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından davacı müvekkili hakkında ilamsız takip başlatmış olup, takipte alacağı gösterir bir belgenin icra dosyasına sunmamış olduğunu, icra dosyasına süresinde yapmış oldukları itirazlar neticesinde icra dosyasının durdurulmuş olduğunu, meydana gelen kazada karşı tarafın zararının davacı tarafın belirttiği kadar olmadığını, olayda tazminat ödenen …’ünde sorumlu olduğunu, kusur oranını kabul etmediklerini, olay hakkında yeterli inceleme yapılmamış olduğunu, olayın yargılamayı gerektirmekte olduğunu, davacı tarafın tazminat taleplerinin fahiş olduğunu, bunun yanında müvekkil kazazedenin tüm zararlarını gidermiş olduğunu, kazazedenin hayati tehlikesinin bulunmamakta olduğunu, olayda zarar görmemiş olduğunu, davacı tarafından yapılan ödemenin yasal dayanaktan yoksun olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, aynı konu ile ilgili olarak Sakarya …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının halen devam etmekte olduğunu, olayda müvekkilinin bir kusurunun olmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle müvekkili hakkında açılan haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ederim, ” şeklinde ikinci cevap dilekçesi sunmuştur.
Sakarya 3. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya aslı istenilmiş olup, Sakarya 3. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya aslı dosyamız arasına alınmıştır.
Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin dava konusu hakkında verilebilmesi şart olduğundan talebin reddine dair 05/11/2020 tarihinde ara karar oluşturulmuştur.
Sakarya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne … Esas sayılı dosyasının bir suretinin uyap sistemi üzerinden gönderilmesi için müzekkere yazılmış ve Sakarya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasının bir sureti dosyamız arasına alınmıştır.
Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının bir suretinin uyap sistemi üzerinden gönderilmesi için müzekkere yazılmış ve Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının bir sureti dosyamız arasına alınmıştır.
HSK Birinci Dairesi’nin 08/07/2021 tarihli ve 568 sayılı müstemir yetkilerin belirlenmesine ilişkin kararı ile Sakarya’da 01/09/2021 tarihinden itibaren Asliye Ticaret Mahkemesi kurulup faaliyetine başlamış olmakla, Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/09/2021 tarihli, … Esas … Karar sayılı dosyası gönderme kararı ile görevli ve yetkili mahkeme olan Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesine devredilmiş olup, mahkememizin … (Yeni Esas) Esasına kaydı yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ;
Açılan dava; trafik kazası nedeniyle güvence hesabı tarafından ödenen maddi tazminatın tahsili amacıyla yapılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK’nın 1.maddesine göre; göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. HMK’nın 114/1-c bendi ile mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiş olup 115/1. maddesine göre de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Aynı Kanun’un TTK’ nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Kanun’un 5/3. maddesine göre ise ” Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” hükmü getirilerek asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Somut olaya bakıldığında; davacı Güvence Hesabı zarar gören gerçek kişiye ödediği tazminatın sorumluluğu bulunan davalıdan tahsili için icra takibi başlatmış, itiraz üzerine de eldeki davayı açmıştır. Davacı Güvence Hesabı, Güvence Hesabı Yönetmeliği’nin 16. maddesinde sayılan hallere dayanarak ödediği tazminat için sorumlu olan davalı gerçek kişiye rücu etmektedir. Bu durumda Güvence Hesabı’nın ödeme yaptığı kişi ile davalı gerçek kişi olup taraflar arasındaki ihtilaf da haksız fiil niteliğindeki trafik kazasından kaynaklandığına göre, açılan dava ticari dava olmadığından uyuşmazlığın çözümünde genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/466 esas, 2020/8778 karar sayılı ilamı, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesi 2021/602 esas, 2021/638 karar sayılı ilamı, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26.Hukuk Dairesi 2019/934 esas, 2019/648 karar sayılı ilamı) Bu sebeple mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın görev yönünden REDDİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince, karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize başvurulduğunda dosyanın görevli ve yetkili Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereğince davaya gönderme kararından sonra görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerini görevli mahkeme tarafından hükmedilmesine, davaya görevli mahkeme tarafından devam edilmemiş ise resen mahkememiz tarafından yargılama giderleri hakkında karar verilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2 (İki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi.06/10/2021
Katip …
¸

Hakim ..
¸