Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/235 E. 2021/22 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/235 Esas – 2021/22
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/235 Esas
KARAR NO : 2021/22

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI :…
VEKİLLERİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/07/2021
KARAR TARİHİ : 22/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :22/09/2021

Hakimler ve Savcılar Kurulu 1.Dairesi’nin 08/07/2021 tarihli ve 568 sayılı kararı uyarınca Sakarya 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 01/09/2021 tarihi itibariyle faaliyetinin durdurulması kararı verildiğinden ve 01/09/2021 tarihi itibariyle Sakarya ilinde müstakil Asliye Ticaret Mahkemesi faaliyetine başlayacağından, iş bu dosyaya Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakıldığından; Sakarya (Kapatılan) 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih … Esas, … Karar sayılı dosyası verilen gönderme kararı ile mahkememize tevdii edildiğinden, mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Davacı ve davalı taraf arasında çeşitli tarihlerde gerçekleşen eser sözleşmesi kapsamında davalı tarafa ait araçların tamir ve bakım işlemleri yapılmıştır. Bu kapsamında karşılıklı borç altına girilmiş ve davalı taraf müvekkile toplamda 14.011,32 TL değerindeki borcunu ifa etmeyerek temerrüde düşmüş olduğunu, davalı tarafın haksız olarak borçlarını ödemekten kaçınması ve müvekkilce yapılan tüm girişimleri yanıtsız bırakması sonucu taraflarınca Sakarya …. İcra Müdürlüğü nezdinde … esas numarasına kayıtlı icra dosyası ile borcun tahsili amacıyla takip başlatılmış olduğunu, davalı tarafça söz konusu borca 16/03/2021 tarihinde itiraz edilerek 17/03/2021 tarihinde dosya durdurulmuş olduğunu, davalı tarafça müvekkile herhangi borç olmadığı iddia edilerek takibe itiraz edilmiş olduğunu fakat söz konusu itiraz süreci uzatmaktan öteye geçmemekte olduğunu, davalı tarafın müvekkile olan borçları ticari defterler ve faturalar ile de sabit olduğunu, şöyle ki; davalı taraf olan Sakarya Büyükşehir Belediyesine ait olan araçların tamir ve bakım işlemleri müvekkil şirket nezdinde yapılmış olduğunu, bu kapsamda müvekkilce fatura kesilmiş ve ticari deftere de işlenmiş olduğunu, davalı tarafın borçlarını ödemekten kaçınmakta olduğunu, ortada mevcut bir borç ilişkisinin bulunmakta olup davalı tarafın haksız ve hukuka aykırı olarak müvekkile olan borçlarını ödememekte olduğunu, bu sebeple takibe yapılan itiraz haksız olduğu gibi tamamen dayanaktan yoksun ve hakkaniyete de aykırı olduğunu, taraflar arasında gerçekleşen eser sözleşmesine dayalı gerçekleşen borç ilişkisi müvekkilin ticari defterlerinde açıkça görüleceğinin, Hukuk Muhakemeleri Kanuna dayalı olarak ticari defterlerin sahibi lehine delil olacağı da düzenleme altına alınmış olduğunu, bu sebeple tarafımızca ayrıntılı şekilde açıklanmış olduğu üzere müvekkilin ticari defter kayıtları ile sabit olduğu üzere davalı taraf müvekkile açıkça borçludur ve bu bakımından yapmış olduğu itirazların dayanaktan yoksun olduğunu, tüm bu nedenlerle; e açmış oldukları davanın kabulünü, ihtiyati hacze ilişkin taleplerinin kabulünü, icra dosyası bakımından itirazın iptal edilerek takibin kaldığı yerden devamına, haksız ve kötü niyetli olarak itiraz eden davalı tarafın %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 17/08/2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; “Davacı şirket ile müvekkil Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanlığına ait araçların tamir ve bakım işlemlerini yaptığı ancak bedelinin ödenmediği iddiasıyla, müvekkil belediye aleyhine … …. İcra Dairesinin … Esas nolu dosyası ile ilamsız icra takibini yapmış olduğunu, yapılan kurum içi yazışma ile borcunun bulunmadığını, hukuk müşavirliğine bildiriliğinden, taraflarınca ilamsız icra takibine itiraz edilmiş olduğunu, davacı tarafın, icra feri alacakları ile ilgili arabulucuya başvurmuş ancak kurumlarının şirkete bir borcunun bulunmadığından anlaşmaya varılamamış olduğunu, neticeten itirazın iptali için de huzurdaki davayı ikame etmiş olduklarını, borcu kabul etmemekle birlikte, alacağın likit olmaması, ihtilaflı olması, yargılamayı ve incelemeyi gerektirmesi nedeniyle de yaptıkları itirazların haklı olup, icra inkar tazminatı talebinin de, koşulları oluşmadığından reddinin gerekmekte olduğunu, tüm bu nedenlerle; müvekkil Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanlığı hakkındaki davanın, reddine karar verilmesini, masraf ve vekalet ücretinin davacıya tahmilini talep ederiz,” şeklinde cevap dilekçesi sunmuştur.
Sakarya (Kapatılan) …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih … Esas, … Karar sayılı dosyasında Sakarya …. İcra Müdürlüğü’ne … esas sayılı takip dosyasının celbi için müzekkere yazılmış ve müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Sakarya (Kapatılan) …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih … Esas, … Karar sayılı dosyasında 6325 sayılı Kanun’un 18/A-2 maddesine göre; davacı vekiline arabuluculuk son oturum tutanağının aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir suretini dava dilekçesine eklemek üzere 1 haftalık kesin süre verilmesine, aksi halde davanın usulden reddedileceğinin tebliğ ile ihtarına, bu hususta davacı vekiline muhtıra çıkartılmasına, karar verilmiş olup; davacı vekiline muhtıra tebliğe çıkarılmıştır.
Sakarya (Kapatılan) …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih … Esas, … Karar sayılı dosyasının tensip zabtının (14) nolu ara kararı uyarınca; “Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin; yaklaşık ispat koşulu oluşmadığından bu aşamada Reddine” karar verilmiş olup; bu hususta mahkememizce 29/07/2021 tarihli ara karar oluşturulmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yürütülen icra takibine yapılan itirazın iptali ve takibin devamı ile cezai şart alacağı talebine ilişkindir.
Davalı iş sahibi, davacı yüklenici olup, eser sözleşmesine konu iş nedeniyle davalının ödemede bulunmadığını iddia etmektedir.
Eldeki dava 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra 31.05.2017 tarihinde açılmıştır. Burada öncelikli olarak Asliye Ticaret Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nunda veya diğer kanunlarda, o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan, 6102 sayılı TTK’nın 19/2.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar dışında, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı TTK’nın 5.maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleriyle diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunununda ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 Sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1.maddesi uyarınca, kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve istinaf aşamasında Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından re’sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/(4).maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre yargı çevresinde ayrı bir Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemelerine açılan ticari davalarda görev kuralına dayanılmamış olması, Asliye Ticaret Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir. Başka bir anlatımla, yargı çevresinde, Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde bir ticari uyuşmazlığın çözümü için Asliye Hukuk Mahkemesine genel mahkeme sıfatıyla dava açılması halinde mahkemece görevsizlik kararı verilmeksizin işin görülmesi gerekir. Buna karşılık kanun aksi durumu düzenlememiş olduğundan, Asliye Hukuk Mahkemesinin ticari olmayan bir davayı Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görmüş olması bir usule aykırılık halini oluşturmaktadır.
Bu durumda eldeki davada, davalı Sakarya Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı’nın tacir sıfatına haiz olmadığı, az yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda, davanın mutlak ticari dava olmadığı gibi davalının tacir olmaması nedeniyle de davanın nisbi ticari dava da olmadığı, bu haliyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, miktar itibariyle basit yargılama usulüne tabi olduğu ve 6100 Sayılı yasanın 320.maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilebileceği anlaşılarak 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği mahkememizin görevsizliği nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Dosyanın Görevli Sakarya (Kapatılan) 6. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, Sakarya (Kapatılan) …. Asliye Hukuk Mahkemesinin kapatılması ve arşiv dosyalarının Sakarya … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne devredildiği anlaşıldığından dosyanın Sakarya …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Mahkememizle Sakarya …. Asliye Hukuk Mahkemesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluşuğundan, kararın talep edilmesi halinde uyuşmazlığın halli için dosyanın Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine gönderilmesine,
4- Yargılama giderlerinin görevli mahkemece karara bağlanmasına,
Dair; tarafların yokluğundan gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Sakarya Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi.22/09/2021
Katip…
¸

Hakim …
¸