Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/164 E. 2022/594 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/164 Esas – 2022/594
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/164 Esas
KARAR NO : 2022/594

HAKİM : …
KATİP :…

DAVACI : …
VEKİLİ : Av….
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av….

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 13/09/2021
KARAR TARİHİ : 24/02/2022
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 24/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı şirketi üzerine kayıtlı bulunan … ili … İlçesi … … … … Mevkii … ada … parsel sayılı taşınmazı… Bağımsız bölüm şeklindeki taşınmazı davalı … … ‘e devredildiğini, davalı tarafından devir işlemine ilişkin ödemelerin yapılmadığını, şirket hesaplarında bu sebeple açık gözüktüğünü, davalının geri iade işlemi de yapmadığını, tarafların arabuluculuk bürosuna başvuruda bulunduklarını ancak davalının tacir olmaması sebebiyle taleplerinin red edildiğini, bu sebeple dava konusu taşınmazın davalı adına iptali ile şirket adına tesciline tapu iptali mümkün değilse tazminatın davalıdan tahsilini ile dava konusu taşınmaz üzerine tedbir konulmasını talep dava etmiştir.
Mahkememizce dava konusu taşınmazın tapu kaydı ve aktif pasif tapu kaydı ve resmi senet örneği celp edilmiş dava konusu … İlçesi … … … … … … ada … parsel sayılı taşınmazı … Bağımsız bölümün davalı … … adına kayıtlı olduğu anlaşılmış dava konusu taşınmaz üzerine Mahkememizce ihtiyati tedbir konulmuştur.
Mahkememizce taşınmazın kroki kaydı ile … … … Müdürlüğünden davacı tarafın … kayıtları ve şirket yetkilileri celp edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı şirketin görünürdeki ortakları ile davalının aynı aileye mensup şahıslar oldukları, … … …’da davalının %20 ortağı olduğu … … … …… …. …. …. çatısı altında yaklaşık 40 yıldır faaliyet gösteren ve bilinen bir aile olup, Davacı şirket ise Haziran 2014 yılında davalının %20 ortağı olduğu … … … …. …. Ltd. Şti.’nin sermayesi ile kurulmuş ve aile içi güvene dayanarak şirket … … üzerine tescil edildiğini, oysa ki bu durum görünürde işlem olup, şirket aile şirketi olduğundan dolayı aslında davalının fiiliyatta %20 hissedarı olduğu, aile içinde akdedilen 19.01.2021 tarihli protokolün 2. Maddesinde davacı şirket … … bünyesinde yer alan şirketlerden sayılmış, aynı protokolün 4. Maddesinde ise müvekkilim … …’un %20 hissedarı olarak belirtildiğini, protokol ile davalının fiiliyatta davacı şirketin %20 ortağı olduğunun
protokolde aile şirketlerine ait bazı malların paylaşımına karar verilmiştir. Protokolde … … olarak geçen daireler davaya konu taşınmazın bulunduğu … …’nda bulunan dairelerdir. Protokole göre bu dairelerden 3 tanesi ortaklardan … … ve … ….’e, 2 tanesi … …’e, 1 tanesi müvekkilime, bir tanesi de … … …’e olacak şekilde paylaştırıldığını, Davacı şirketin pasif tapu kayıtları araştırıldığında aynı parselde bulunan diğer taşınmazların da diğer ortaklara devredildiğini, davaya konu taşınmazın bu protokol uyarınca devredildiğini, davacı şirket tapuda devri yaparken bedelin ödendiğini beyan ettiğini, tapu senedi ile de sabit olduğunu, ayrıca davacının ticari bir şirket olduğu göz önünde bulundurulursa, basiretli tacir niteliğine haiz davacının karşılığını almadan taşınmazı devretmesi ticari hayata ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davaya konu taşınmazın devrini yapan davacı şirketin bizzat kendisi olduğunu sonradan kendi işlemi ile çelişir şekilde huzurunuzdaki davayı açmanın aykırılık teşkil ettiğini bu sebeple öncelikle tedbirin kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ; Davacı vekili; müvekkil şirket üzerine kayıtlı dava konu taşınmazın davalı … … devredildiğini, ancak davalı tarafından tapu devri yapıldığı halde taşınmazın bedelinini ödenmediğini, dava konusu taşınmazın davalı adına iptal edilerek müvekkil şirket adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
Türk Ticaret Kanunun 4/1 maddesi ile ticarî davalar; mutlak ticarî davalar, nispi ticarî davalar ve yalnızca bir ticarî işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticarî nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grup halinde düzenlenmiştir.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK’nın 4. üncü maddesinin birinci fıkrasında bentler hâlinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra ve İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Somut olayda; davacı şirket üzerine kayıtlı…bağımsız bölümün davalı … … satışının yapıldığı ancak taşınmaz bedelinin davacı şirkete ödenmemesi sebebiyle davanın açıldığı anlaşılmıştır. Tapu kayıtları incelendiğinde dava konusu taşınmazın davalı gerçek kişi … … devredildiği, Sakarya Ticaret Sicil Müdürlüğünün 30.09.2021 tarihli tarihli cevabi yazısından davalının davacı şirketin ortağı veya yetkilisi olmadığı anlaşılmıştır. Dava mutlak ticari dava değildir. Davalının tacir olduğu ve uyuşmazlığın ticari işletmesine ilişkin olduğu hususunda da dosyada bir kayıt bulunmamaktadır. Tapu kayıtlarından anlaşılacağı üzere taşınmaz davalının kendisi üzerine kayıtlıdır. Davalı tacir olsa dahi uyuşmazlık kendi ticari işletmesine ilişkin değildir. Bu açıdan uyuşmazlık hakkında yargılama yapma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM. Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Bu karara karşı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak görevsizlik kararının kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten itibaren, karara karşı kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde, dosyanın görevli Sakarya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yukarıda belirtilen yasal süre içinde gönderme talep edilmemesi halinde dosyanın ele alınarak verilecek ek kararla davanın açılmamış sayılacağı hususunun İHTARINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek yada aynı sürede başka yer Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/02/2022

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza