Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/139 E. 2021/185 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/139 Esas – 2021/185
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLET ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/139 Esas
KARAR NO : 2021/185

ÜYE : …
KATİP :…

DAVACI : …
VEKİLLERİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Muris Muvazaası Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 16/07/2021
KARAR TARİHİ : 16/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Muris Muvazaası Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …isimli şirketin ortağı ve aynı zamanda müdürü olduğunu, dava dışı…’in şirketin tüm mali işlerini takip eden, bankacılık işlerini hem mobil hem de şube bazlı idare eden kişi olduğunu, şirketin tüm hesaplarının … kontrolünde olduğunu ve 15/10/2015 yılından beri bu işleri idare ettiğini, davalının aynı zamanda şirket ortağı olan …, …ve …’in kardeş olduklarını, şirkette …’in müdür olarak atanmasından sonra bazı huzursuzlukların baş gösterdiğini ve davacının ve diğer ortak harcamalardan ve şirket yönetiminin şeffaf olmamasından rahatsız olmaya başladıklarını,… İşletmeleri ve diğer şirketlerin bir aile şirketi topluluğu olduğunu, bu şirketlerin aile içi güvene dayalı kurulduğunu ve idare edildiğini,…Şirketinin ailenin yatırım yapmış olduğu taşınmazların toplanması ve idare edilmesi için kurulmuş şirket olduğunu, şirket müdürü olan…in çıkan bu huzursuzluklar ve bölünme kararından sonra davacıdan mal kaçırmak amacı ile çok değerli olan ve şirket adına kayıtlı olan …Parsel sayılı taşınmazı davalı adına satış işlemi göstererek devrettiğini, davalının ve…’in gerçek iradesinin hiçbir şekilde satış olmadığını, bu taşınmazların satış bedellerinin de zaten şirket hesaplarına girmediğini, ayrıca ev hanımı olan davalının bu taşınmazları almaya yetecek maddi gücünün de olmadığını, bu nedenlerle dava konusu …parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile… adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; terditli bir dava olarak açılan davada bedele yönelik de talep olduğundan, arabuluculuğa başvurulmasının zorunlu olduğunu, davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, davalı…’nin ve diğer aile şirketinin bazılarının kurucu ortakları olduğunu, …’in 2015 yılında müdür olsa da …’in müdürlüğünün şirketin kurulduğu 1992 yılından 06/07/2021 tarihine kadar devam ettiğini, yani tek müdürün … olmamasına rağmen davacı yanca olumsuz olarak gösterilen hal ve şartların haksız şekilde…’e yüklendiğini, …, …, … ve …’in kardeş olup, davacı…’in amca çocukları olduğunu, …’in ise … ve …ile kardeş olduğunu, davacı vekilinin şirket içi huzursuzlukların nedeni ile dava dışı şirket müdürü…’i göstermiş ise de bu hususun kabulünün mümkün olmadığını, … ailesinde ortakların tamamı için 2020 yılından itibaren öncü sözlü akabinde yazılı olarak aile içinde mal paylaşımına gidildiğini ve paylaşılan malların devirlerine ilişkin işlemlerin de yetkisi dahilinde o an için şirket müdürü olan…tarafından yapıldığını, …’in işbu devir işlemlerini yaparken davacının kendisinin de hem şirket ortağı hem de müdürü olduğunu, davacının kendisine aynı şekilde, protokole dayanarak taşınmaz ve şirket devri yapıldığından davalı üzerine yapılan devirlere ilişkin bilginin olmamasının mümkün olmadığını, zira kendisinin de protokolü imzaladığını ve kendisine de aynı şekilde devirler yapıldığını, taşınmazların devirlerini yapan dava dışı…’in şirket müdürü olup, müdür sıfatı ile verilen işbu devirleri gerçekleştirdiğini, mal paylaşımına ilişkin protokolü davacı …’in kendisinin de imzaladığını, diğer ortakların da neredeyse tamamının imza altına aldığını, protokole göre aile bireylerinin kendilerine, eşlerine ya da çocukları üzerine mal paylaşımı ve tapu devirleri yapıldığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ; Davacı vekili; müvekkilinin …hissedar olduğunu, şirket müdürü olan dava dışı …’in şirkete ait taşınmazları satış göstererek davalıya devrettiğini, bu satışların bedelsiz olduğunu taşınmazların tapu kaydının iptali ile şirket adına kaydını talep etmiştir.
Dava tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK 5/1. maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren Yasanın 5/3. maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Eldeki davada istemin tapu iptali ve tescili istemine yönelik olduğu, davacının muvazaa iddiasına dayandığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olduğu ve yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiği, davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek; HMK’nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal süresi içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli Sakarya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama giderleri ve harçların görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 (İki) haftalık süre içeirsinde görevli mahkemeye dosyanın gönderilmesi talep edildiği takdirde, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine, süresi içerisinde gönderme talebinde bulunulmaması halinde mahkememizce dosyanın resen ele alınarak yargılama giderleri hakkında karar verilmesine,
Dair dosya üzerinden tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Sakarya Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 16/12/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı