Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1191 E. 2023/636 K. 29.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/1191 Esas – 2023/636
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/1191 Esas
KARAR NO : 2023/636

BAŞKAN : … … …
KATİP : …
DAVACI : …
VEKİLLERİ : …
DAVALI (1) : …
DAVALI (2) : …
VEKİLİ : …
DAVALI (3) : …
VEKİLİ : …
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/12/2021
KARAR TARİHİ : 29/11/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/01/2024

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacının…plaka sayılı minibüsten inerken aracın tam olarak durmaması sonucu düşerek yaralandığını, kaza sebebiyle Sakarya …. Asliye Ceza Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası sonucunda davalı … … tam kusurlu olması sebebiyle mahkumiyet kararı verildiğini, manevi tazminat bakımından sürücü davalı … … ve aracın işleteni davalı … … adına kayıtlı olduğu tespit edilecek vasıta ve gayrimenkuller üzerine İİK’nın 257. Maddesi uyarınca takdiren teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasını,sürekli iş göremezlik zararı için şimdilik 100,00-TL’nin davalı … … ve … … yönünden olay tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi davalı .. Sigorta A.Ş.’den ise (poliçe teminat limitleri ile sınırlı olarak) 26/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsilini, geçici iş göremezlik zararı şimdilik 100,00-TL’nin davalı … … ve … … yönünden olay tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi davalı … Sigorta A.Ş.’den ise (poliçe teminat limitleri ile sınırlı olarak) 26/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsilini, bakıcı gideri olarak şimdilik 100,00-TL’nin davalı … … ve … … yönünden olay tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi davalı … Sigorta A.Ş.’den ise (poliçe teminat limitleri ile sınırlı olarak) 26/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsilini, 30.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi 30/06/2018 ‘den itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte müşterek ve müteselsilen davalılar … … ve … …’den tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle: Arabuluculuk dava şartının karşılanmadığını, talebin zaman aşımına uğradığını, kusur oranlarının tespitinin gerektiğini, dava dilekçesine dayanak maluliyet raporunun uygun olmadığını, sigortanın geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığını, dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini, davadan sonra 30/12/2021 tarihinde 7.119 TL ödeme yapılarak sorumluluğunun sona erdiğini, hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının müterafik kusurunun bulunduğunu, manevi tazminatın kısmi dava konusu yapılamayacağını, bakıcı zararının ispatlanması gerektiğini, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, ceza yargılamasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, ticari faiz talep edilemeyeceğini ayrıca davacının kaza öncesinde maluliyetini etkileyen rahatsızlığının bulunduğunu, alınan raporun kaza ile ilgili olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın kazanın oluşmasında tarafların kusur durumu, davacının kaza sebebiyle oluşan yaralanmasının daimi ve geçici maluliyet oluşturup oluşturmadığı, bakıcı ihtiyacının olup olmadığı, maddi ve manevi tazminat koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve tazminat miktarları ile faizin niteliği ve başlangıç tarihi, sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme ile sigorta şirketinin sorumluluğunun sona erip ermediği, davacının belirtilen maluliyetinin kaza ile bağlantılı olup olmadığı, maluliyetinin kaza öncesinde ya da sonrasında gerçekleşen ve kaza ile illiyet bağı bulunmayan arızalara ilişkin olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Davacının kaza tarihi itibariyle geliri araştırılmış, kaza sonrasında fiilen çalışmaya başladığı tarih SGK dan sorulmuş, kazaya bağlı yaralanmalara ilişkin kayıtlar ile davacının kaza dışında dizinde mevcut rahatsızlığa ilişkin tıbbi kayıtlar getirtilmiş, ceza yargılamasına ait dosya celp edilmiş, sigorta şirketinden hasar dosyası getirtilmiş, araç bilgileri incelenmiş, kusurun hakim tarafından değerlendirilmesi gerekliliği ve kazanın oluş şekline göre teknik bir incelemeye ihtiyaç duyulmaması sebebiyle kusura yönelik bir bilirkişi incelemesi ayrıca yaptırılmamış, davacının kaza sebebiyle maluliyetine ilişkin rapor alınmış ve ayrıca kazadan önceki sol ayak ve dizdeki arızaları illiyet bağı yönünden gözetilmiş, aktüerya raporu alınmıştır.
Kocaeli Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 28/07/2022 Tarih ve …/… sayılı raporu ile; 30/06/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası ile kişinin sol ayak 4. tarsal, navikuler, kubiod, intermedier kuneiform, medial kuneiform, lateral kuneiform kemiklerinde meydana gelen kırıklar arasında illiyet bağı bulunduğu, ancak yaralanmanın kişide kalıcı bir engelliliğe neden olnadığı, sol dizi ile ilgili kaza öncesinde mevcut rahatsızlıklarının kişinin maluliyetine etki etmediği ve meydana gelen yaralanmalar ile dizdeki arıza arasında illiyet bağının kurulamadığı, kişinin sürekli engellilik oranının %0 (sıfır) olduğu, geçici iş göremezlik süresinin ise olay tarihinden itibaren 4 (dört ay) ay olduğu, geçici iş göremezlik süresinin 2 (iki) ayı boyunca giyinme, beslenme, fonksiyonel mobilite, bağırsak ve mesane bakımı, kişisel hijyen ve tuvalet ihtiyaçları gibi günlük yaşam aktivitelerinin sağlanmasının beklenmediği ve bir başkasının bakımına muhtaç olduğu bildirilmiştir.
Bu rapora yapılan itiraz üzerine, davacının dizindeki yaralanma ile kaza arasındaki illiyet bağının tespitinin gerekliliği de nazara alınarak Adli Tıptan ikinci bir rapor alınmıştır.
Adli Tıp Kurumunun 10/02/2023 Tarih ve …/… sayılı raporunda; Kişinin 13.02.2019 tarihinde sol dizinden geçirdiği ameliyat ile davaya konu trafik kazası arasında illiyet bağı bulunmadığı, …’ın 30.06.2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, dolayısıyla kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, kazaya bağlı iyileşme (iş göremezlik) süresinin ise kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği , dava konusu olay nedeniyle başka birinin sürekli veya geçici olarak bakımına muhtaç durumda olmadığı belirtilmiştir.
Davacının kazadan 2 ay 12 gün sonra 13/09/2018 tarihinde çalışmaya başladığı SGK kayıtları ile sabit olduğundan, üç aya kadar geçici iş göremezlik süresi öngören Adli Tıp Kurumunun raporunun oluşa ve yaralanmaya daha uygun düştüğü kabul edilerek üstün tutulmuş ve hükme esas alınmıştır.
Aktüerya bilirkişisinden geçici iş göremezlik zararının hesaplanması amacıyla rapor alınmış, ilk alınan 28/04/2023 tarihli raporda maddi hata görülmekle ek rapor istenmiş, ayrıca SGK kayıtlarına göre davacının kaza sonrasında 13/09/2018 tarihinde çalışmaya başlaması gözetilerek geçici iş göremezlik süresi 2 ay 12 gün olarak belirlenmiş, bilirkişinin 01/06/2023 tarihli ek raporunda (çalışmaya başlama tarihini sehven 08/10/2023 olarak esas alıp) yapmış olduğu hesaplamadaki maddi hata mahkememizce resen giderilmiş , (geçici iş göremezlik süresi 2 ay 12 gün ve asgari ücret 1.603,12 olduğundan yapılan hesaplamada 72 günlük geçici iş göremezlik zararı 3.847,48 TL olarak bulunmuştur), usul ekonomisi ve yargılamanın geçirdiği safahat gözetilerek ayrıca ek rapor alınması lüzumlu bulunmamıştır.
Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre;
Ceza mahkemesinin kesinleşen mahkumiyet kararında da belirtildiği üzere davacının yolcu olarak bulunduğu…plaka sayılı minibüsten indiği esnada aracın tekrar hareket etmesi üzerine davacının dengesini kaybederek düşerek yaralandığı, davalı …’nin araç şoförü davalı …’un ise araç maliki ve davalı sigorta şirketinin de zorunlu trafik sigortacısı olarak sorumluluğunun bulunduğu, oluş şekline ve davacının araçta yolcu olarak bulunmasına göre davalı sürücünün kazada tam kusurlu olduğu, davacıya atfı kabil kusurun bulunmadığı, ceza yargılamasında yapılan tespitlerin ve alınan raporun da kusura yönelik bu kabulü desteklediği, itibar edilen Adli Tıp Kurumu raporuna göre davacının kazaya bağlı yaralanması sebebiyle daimi maluliyetinin oluşmadığı ancak üç aya kadar geçici maluliyetinin söz konusu olduğu ve bu süreçte bakıcı ihtiyacının bulunmadığı, davacının bahsettiği sol dizindeki rahatsızlığının dava konusu kaza ile bağlantılı olmadığı, sigorta şirketi tarafından daha önce yapılmış olan ödemenin daimi maluliyete ilişkin olduğu ve sigorta şirketi tarafından geçici iş göremezlik zararı için ödenmiş bir tazminat bulunmadığı, dolayısıyla sigorta şirketinin geçici iş göremezlik zararı yönünden yargısal içtihatlarla da benimsenen sorumluluğun devam ettiği, alınan aktüerya raporuna ve mahkememizce raporda yapılan maddi hata düzeltmesine göre davacının geçici iş göremezlik zararının 3.847,48 TL olduğu, davacı vekilinin geçici iş göremezlik zarar talebini rapor ve mahkememizin rapordaki düzeltmesi doğrultusunda alacağı belirli hale getirdiği ve harcı tamamladığı anlaşılmıştır.
Açıklanan gerekçelerle davacının daimi iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminat taleplerinin reddine, geçici iş göremezlik zarar talebinin bedel arttırma dilekçesi doğrultusunda tüm davalılar yönünden kabulüne karar verilmiştir. Davalı sigorta şirketi açısından temerrüt tarihi olan 30/03/2020 diğer davalılar açısından ise kaza tarihi esas alınarak, aracın ticari nitelikte minibüs olması gözetilerek, talep doğrultusunda ticari avans faiz işletilmesi öngörülmüştür.
Davacının davalı sürücü ve davalı malike karşı yöneltiği 30.000,00 TL manevi tazminat istemi de bulunmaktadır. Kazada davacının kusurunun bulunmaması, davalı sürücünün kullandığı aracın dolmuş olması ve davacının da bu araçta yolcu konumunda bulunması, davalı sürücünün tam kusurlu oluşu, davacının kusurunun ve taksirinin yoğunluğu, davacıda oluşan yaralanmanın kırık niteliğinde olması ve adli rapora göre üç aya kadar geçici iş göremezliğe sebep olması, paranın satın alma gücü, manevi tazminatın fonksiyonu ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek davacının manevi tazminat istemi tam olarak kabul edilmiştir. Aracın ticari araç olması sebebiyle manevi tazminata talep gereği ticari avans faizi işletilmesine ayrıca karar verilmiştir.
Dava öncesinde yürütülen arabuluculuk görüşmelerine ait son tutanakta davalı …’un katılmadığı belirtilmiş ise de; arabuluculuk şartının sadece davalı sigorta şirketi açısından zorunlu olduğu, diğer davalıların tacir sıfatı olmadığından bu davalılara yöneltilen talepler açısından arabuluculuk dava şartının aranmadığı nazara alınmış ve davalı …’un arabuluculuk görüşmelerine katılmamasının Arabuluculuk Yasasının 18A/11 maddesinin uygulanmasının gerektirmediği değerlendirilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
A) Maddi tazminat talepleri hakkında;
1-Davacının sürekli işgöremezlik tazminat talebinin reddine,
2-Davacının bakıcı gideri talebinin reddine,
3-Davacının geçici iş göremezlik talebinin kabulüne, 3.847,48 TL geçici iş göremezlik tazminatının, davalılar … ve …’dan kaza tarihi olan 30/06/2018 den itibaren, davalı sigorta şirketinden ise temerrüt tarihi olan 30/03/2020 den itibaren, işleyecek ticari avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Hükmolunan maddi tazminat miktarı esas alınarak hesaplanan 262,82 TL karar harcından dava açılırken maddi tazminat talepleri için peşin tahsil edilmiş ve ayrıca tamamlama olarak yatırılmış olan 13.14 TL nin mahsubu ile bakiye 249,68 TL karar harcının tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına
5-Zorunlu arabuluculuk dosyasında Hazineden karşılanan 1.360,00 TL masrafın arabuluculuk şartının sigorta şirketi açısından zorunlu olması nazara alınarak davalı sigorta şirketinden alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hükmolunan maddi tazminat için AAÜT uyarınca hesaplanan 3.847,48 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen maddi talepler yönünden
AAÜT uyarınca hesaplanan 200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak tüm davalılara eşit olarak verilmesine,

8- Davalıların sorumluluğunda kalan ve dava açılırken maddi tazminat talepleri için peşin tahsil edilmiş ve ayrıca tamamlama olarak yatırılmış olan 13.14 TL harcın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
B) Manevi tazminat talebi hakkında;
1-Davacının manevi tazminat talebinin kabulüne, 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan kaza tarihi olan 30/06/2018 den itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,

2-Hükmolunan manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 2.049,30 TL nispi karar harcından manevi tazminat talebi için başlangıçta alınan 102,46 TL nin mahsubu ile bakiye 1.946,84 TL karar harcının davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminat yönünden AAÜT uyarınca hesaplanan 17.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Hükmolunan manevi tazminat miktarı üzerinden alınması gereken 269,85 TL maktu karar harcından başlangıçta alınan 103,49 TL nin mahsubu ile bakiye 166,36 TL karar harcının tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına
7- Davalılar … ve …’un sorumluluğunda kalan ve dava açılırken manevi tazminat talepleri için peşin tahsil edilmiş olan 102,46 TL harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
C) Sair hususlar
1-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvuru harcı, 1.500,00 TL bilirkişi gideri, 2.328,00 TL adli tıp gideri ve 1.087,75 TL posta gideri olmak üzere toplam 4.915,75 TL yargılama giderinin kabul oranına göre hesaplanan 4.888,87 TL sinin (davalı sigorta şirketi maddi tazminat davasındaki kabul oranına göre 4.672,84 TL yargılama gideri ile sınırlı sorumludur) tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tebliğ giderleri düşüldükten sonra karar kesinleştiğinde artan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
3-Gerekçeli kararın HMK 321/2 maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğine,
Dair, davacılar vekilinin ve davalılar (… ve …) vekilinin yüzünde, davalı sigorta şirketi vekilinin yokluğunda,
Maddi tazminat talepleri hakkında verilen hüküm yönünden miktar itibariyle kesin olarak,
Manevi tazminat talebi hakkında verilen hüküm açısından ise gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, karar verildi. 29/11/2023

Katip …
e-imzalıdır.

Başkan …
e-imzalıdır.