Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1051 E. 2023/538 K. 04.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/1051 Esas – 2023/538
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/1051 Esas
KARAR NO : 2023/538

HAKİM : ….
KATİP : ….
DAVACI : ….
VEKİLLERİ :Av. A….
DAVALI : T….
VEKİLLERİ : Av….

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 06/12/2021
KARAR TARİHİ : 04/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı tarafın iddiaları: Davalı şirket ile yurt dışından satın alınan saatlerin Türkiye’ye taşınması hususunda anlaşmaya varıldığını, gümrük işlemleri sırasında yapılan incelemede bu anlaşma kapsamında taşınan ürünlerin bir kısmının mevcut olmadığının tespit edildiğinin ve bu sebeple davacı aleyhine Gümrük Kanunu uyarınca idari para cezaları uygulandığını, idari para cezalarına karşı yargı nezdinde yapılan itirazların sonuçsuz kaldığının ve idari para cezalarının ödendiğini, davalının kusurundan kaynaklı bu idari para cezalarından sorumlu olduğunu, yapmış oldukları ödemelerin rücuen davalıdan tahsili talepli icra takibine giriştiklerini, takibin itiraz üzerinden durduğunu belirterek itirazın iptalini ve takibin devamını talep etmiştir.
Davalı taraf; Davanın zaman aşımına uğradığını, taşıma sürecinde kolilere kendilerinin ya da çalışanlarının müdahil edenin olmadığını, kolilerin kapatılmasının ve bantlanmasının tedarikçi firma tarafından yapıldığını, kendilerine kusur isnat edilemeyeceğini, sorumluluk kabul edilse dahi CMR hükümleri gereğince sorumluluğun belirli bir miktar ile sınırlı olduğunu, Gümrük İdaresince kesilen cezalar sebebi ile kendilerine rücu edilemeyeceğini, bu cezalar sebebi ile yapılmış yargılamanın kendilerine ihbar edilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Gümrük İdaresince yapılan tespitlerde eksik mal olduğunun anlaşılması üzerine davacı hakkında tahakkuk ettirilen para cezaları davacı tarafından ödendikten sonra taşıma sözleşmesi kapsamında davalıdan rücu imkanının bulunup bulunmadığı, davalının bu ödemeden sorumlu olup olmadığı varsa sorumluluk miktarının ne olduğu hususlarında toplanmaktadır.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/…. Esas sayılı dosyası, Sakarya 2. İcra Müdürlüğünün 2021/…. sayılı takip dosyası, İstanbul 5. Vergi Mahkemesinin 2018/…. Esas, İstanbul 4. Vergi Mahkemesinin 2020/….850 Esas , İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/…. D.İş, İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/…. D.İş , İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/…. D.İş sayılı dosyaların bir suretleri celp edilmiş incelenmiştir.
Muratbey Gümrük Müdürlüğünden …. ve …. sayılı tahakkuk kararlarına istinaden tahakkuk eden ceza ve vergi tutarlarının, ödeme belgelerinin kim tarafından hangi tarihte yapıldığına ilişkin bilgi ve belgeler celp edilmiştir.
İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasının kapsamı CMR hükümleri ve İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasının kapsamı, uyuşmazlığın mahiyeti nazara alınarak İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/…. Esas sayılı dosyasının istinaf incelemesinin neticelenmesinin beklenmesinden vazgeçilmiştir.
Dava CMR Konvansiyonu kapsamında kalan taşıma sözleşmesi gereğince uğranılan zararın giderilmesi talebine ilişkindir.
CMR (Convention Marchandise Routier) Uluslararası karayolu taşımacılığında koşulları standardize ederek taşıyıcının sorumluluklarını belirleyen bir sözleşmedir. Bu sözleşme 1978 yılında Cenevre’de yazılmış ve 1979 yılında Birleşmiş Milletler tarafından imzalanması için Dünya devletlerine gönderilmiştir. Ülkemiz 1995 yılında bu sözleşmeyi imzalayarak Uluslararası Karayolu nakliyesini bu sözleşmenin yükümlülükleri altında gerçekleştirmeye başlamıştır.
Taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinin konusunun Avusturya’dan Türkiye’ye yapılmış ticari eşya taşınması olması ve taşıma senedinde CMR kaydının bulunması itibariyle CMR hükümleri somut uyuşmazlıkta uygulanacaktır.
CMR madde 3 “Bu Sözleşmenin uygulanması bakımından taşımacı, çalıştırdığı kişilerin ve taşımanın yapılması için hizmetlerinden yararlandığı diğer kimselerin görevleri sırasında hareket ve ihmallerinden sanki bu hareket ve ihmalleri kendisi yapmış gibi sorumlu olacaktır.”
CMR madde 17/1 ” Taşımacı, yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur.
CMR madde 23 gereğince bu özleşmenin hükümleri gereğince bir taşıyıcı, yükün kısmen veya tamamen kaybından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğundan, bu tazminat eksik brüt ağırlığın kilogramı başına 8.33 hesap birimini aşmayacaktır. Bu sözleşmede belirtilen hesap birimi, Uluslararası Para Fonunca tarif edildiği gibi Özel Çekme Hakkı (SDR)dır.
TTK nun 882 maddesinde de bu anlaşmaya uygun olarak; gönderinin zıyaı veya hasarı hâlinde, 880 ve 881 inci maddeler uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlı olduğu belirtilmiştir. Özel Çekme Hakkı, eşyanın taşıma amacıyla taşıyıcıya teslim edildiği tarihteki veya taraflarca kararlaştırılan diğer bir tarihteki, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca belirlenen değerine göre Türk Lirasına çevrilir.

CMR madde 24 de ise “Gönderici anlaşmaya varılacak belirli bir ücret karşılığında, sevk mektubunda madde 23. paragraf 3 te belirtilen sınırı geçen bir değer beyan edebilir. Bu takdirde, beyan edilen değer bu sınırın yerine geçer” denilmektedir.
Somut olayda davacı yurt dışından satın alınan saatlerin davalı tarafından Türkiye’ye taşınması sırasında saatlerin bir kısmının çalındığını ve bunun davalının sorumluluğunda kaldığını ayrıca gümrük işlemleri sırasında yapılan incelemede saatlerin bir kısmının mevcut olmaması sebebiyle davacı aleyhine Gümrük Kanunu uyarınca uygulanan ve davacı tarafından ödenen idari para cezalarının davalıdan rücuen tahsilini talep etmektedir.
İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/…. Esas sayılı dosyası kapsamında ise davacı taşıyıcının sorumluluğunda iken çalınan 149 adet saatin bedelinin (10.486,80 EURO) tazmini davalı taşıyıcıdan talep etmiş, bilirkişi incelemesi neticesine göre mahkemece 9.102,49 EURO’nun 23/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yıllık %5 faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Bu hüküm henüz istinaf incelemesinde olmakla kesinleşmemiştir. Yukarıda açıklandığı üzere bu hükmün kesinleşmesi bu dava açısından beklenmemiştir.
Davacı aynı zamanda sigorta şirketi aleyhinde sigorta hakem heyetine başvurmuş, süreç neticesinde 9.207,71 Euro’nun temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yabancı para faizi ile birlikte sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, bu karar Yargıtayca onanarak kesinleşmiştir.
Görüldüğü üzere davacı taraf anılan taşıma ve meydana gelen zarar sebebiyle kesinleşen karar gereği 9.207,71 Euro tazminata hak kazanmıştır.
Bu durumda davalı taşıyıcının gümrük cezasından sorumluluğunun ve bu cezaların CMR konvansiyonu kapsamında sorumluluk limitlerinde kalıp kalmadığının belirlenmesi gerekmektedir.
CMR Konvansiyonunun 23. maddesi ve TTK nun 882 maddesi gereğince taşıyıcının malın zayi olması halinde sorumluluğu zayi olan gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkı ile sınırlıdır. CMR 24 maddesine göre ise gönderici sevk mektubunda madde 23. paragraf 3 te belirtilen sınırı geçen bir değer beyan edebilir, bu takdirde, beyan edilen değer bu sınırın yerine geçer denilmektedir. Sevk mektubunda emtianın brüt ağırlığının 97,60 kg değeri ise 10.486,80 Euro olarak belirtilmiştir. Bu haliyle brüt kilogram başına sorumluluk sınırı 107,44 Euro olmaktadır. Taşıma konusu olan 166 adet saatten 149 adeti zayi olduğuna göre toplam brüt ağırlık esas alınarak yapılan oranlamaya göre davalının sorumluluk sınırının sigorta şirketi aleyhinde hükmolunan ve kesinleşen 9.102,49 Euro tazminat ile dolduğu anlaşılmaktadır. Sigorta şirketinin davalının halefi olarak sorumluluk yüklendiği nazara alındığında davalıdan talep edilebilecek tazminat limiti dolmuş durumdadır. Sonuç olarak zayi olan emtia kaynaklı zarar kapsamında kalan dava konusu gümrük cezalarının davacı tarafından rücuen talep edilme imkanının kalmadığı değerlendirilmekle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihindeki yargı harçları tarifesine göre alınması gereken 269,85-TL karar harcının peşin alınan 1.769,54-TL harçtan mahsubu ile kalan 1.499,69-TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından karşılanan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı tarafından karşılanan toplam 23,00-TL vekalet harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Arabuluculuk nedeniyle hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 23.314,30-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Karar tebliğ giderleri karşılandıktan sonra kalan gider avansının karar kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,

8-Gerekçeli kararın HMK. 321/2. Maddesi gereğince taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzünde gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile istinaf kanun yolu açık olmak üzere ile karar verildi.. 04/10/2023

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır