Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1031 E. 2022/1405 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/1031 Esas – 2022/1405
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/1031 Esas
KARAR NO : 2022/1405

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE :…
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av….

DAVALI …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Satış Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/12/2021
KARAR TARİHİ : 05/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Satış Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı ile aralarında yapılan anlaşma gereği davalı firmanın hesabına 1.162.500,00-TL ödeme gerçekleştirdiğini, davalının anlaşma gereği önlükleri teslim etmediğini, önlükler teslim edilmediğinden 69.000,00-TL bedelin iade edildiğini, kalan paranın iadesinin gerçekleşmediğini, bunun üzerine … … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, şirket yetkilisinin itirazı üzerine takibin durduğunu, arabuluculuk sonucu anlaşma sağlanamadığını, icra dosyasına yapılan asıl alacak ile işlemiş faiz yönünden itirazın iptalini, davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf cevap vermemiş vakıaları inkar etmiş sayılmıştır.
… …İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosyası celp edilmiştir.
Davacı vekiline arabuluculuk son oturum tutanağı aslını yasal süresinde dosyaya ibraz edilmiştir.
… Bankası A.Ş.’den dava konusu ödemeye ilişkin dekont suretleri celp edilmiştir.
Davacı taraf davalı ile 500.000 adet cerrahi önlük satışı hususunda anlaştıklarını ve bu kapsamda davalıya 1.162.500,00 TL avans ödemesi yaptıklarını ancak malın teslip edilmeyip paranın sadece 69.000,00 TL sinin iade olduğunu belirterek bakiye kısmın iadesini talep etmektedir.
Taraflar arasındaki ödeme ve iade dekontlarından aralarında cerrahi önlük satışı konulu bir sözleşmenin bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının iddiaları da satıcının temerrütü temelinde şekillenmektedir.
Türk Ticaret Kanununun 23.maddesinde de tacirler arasında yapılan ticari satımlara ilişkin özel bir düzenleme bulunmaktadır. Türk Borçlar Kanununun 212.maddesi gereğince ticari satımda satıcının temerrüdü hakkında borçlunun temerrüdüne ilişkin genel hükümlerin uygulanacağı öngörülmektedir. Anılan maddenin ikinci fıkrasında “Zilyetliğin devri için belirli bir süre konulmuş olan ticari satışlarda, satıcı temerrüde düşerse alıcının, devir isteminden vazgeçerek borcun ifa edilmemesinden doğan zararının giderilmesini istediği kabul edilir.” denilmiştir. Teslim için belirli süre konulmamış olan ticari satımlarda satıcının temerrüdüne, karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde borçlunun temerrüdünü düzenleyen TBK.m.123-125 maddeleri uygulama alanı bulacaktır.
TBK Madde 123- Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde, taraflardan biri temerrüde düştüğü takdirde diğeri, borcun ifa edilmesi için uygun bir süre verebilir veya uygun bir süre verilmesini hâkimden isteyebilir.
TBK Madde 124- Aşağıdaki durumlarda süre verilmesine gerek yoktur:
1. Borçlunun içinde bulunduğu durumdan veya tutumundan süre verilmesinin etkisiz olacağı anlaşılıyorsa.
2. Borçlunun temerrüdü sonucunda borcun ifası alacaklı için yararsız kalmışsa.
3. Borcun ifasının, belirli bir zamanda veya belirli bir süre içinde gerçekleşmemesi üzerine, ifanın artık kabul edilmeyeceği sözleşmeden anlaşılıyorsa.
TBK Madde 125- Temerrüde düşen borçlu, verilen süre içinde, borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı, her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahiptir.
Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir.
Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Bu durumda borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir.
Alıcının TBK.m.125’de düzenlenen seçimlik haklarını kullanabilmesi için satıcının satılanı teslim borcunda temerrüde düşmüş olması gerekmektedir. Satıcının satılanı teslim borcunda temerrüde düşmesi üzerine alıcı, TBK.m.123 gereğince satılanı teslim etmesi için satıcıya son bir süre daha vermesi gerekecektir. Alıcı, temerrüde düşen satıcıya bu süreyi vermeden TBK.m.125’de düzenlenen seçimlik haklarını kullanamayacaktır. Alıcı tarafından satıcıya verilecek süreye ilişkin irade beyanı tarafların tacir olması halinde TTK.m.18/3 gereğince şekil şartına tabi olup; noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılmalıdır.
Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde alacaklı kural olarak aynen ifa için borçluya süre tayin etmedikçe, aynen ifayı reddederek müspet zararın tazminini talep edemez veya sözleşmeden dönemez. Süre verilmesine gerek olmayan istisnai haller ise TBK 124. Maddede sayılmıştır.
Somut olayda satıcının satılanın teslimi için bir tarihin belirlenmediği, yazılı bir sözleşmenin olmadığı, davalının cevap vermeyerek vakıaları inkar ettiği, buna karşılık davacının avans ödemesi ve kısmi iade belgeleri ve bu belgelerdeki açıklamalar ile satış ilişkisinin varlığını ispatladığı, peşin satış karinesinin aksini yani davacının davalıya avans niteliğinde ödeme yaptığını davacının yazılı delille (banka dekontu açıklaması) kanıtladığı, davacının satılanın tesliminde temerrüte düşmüş olan davalıya TTK 18/3 maddesine göre bildirimde bulunmadığı, TBK nun 124. Maddesine göre satıcıya süre verilmesinin gerekli olmadığı kabul edilse dahi davacı tarafça satış sözleşmesinden dönülmediği, sözleşmenin halen ayakta olduğu ve dolayısıyla bu aşamada TBK nun 125 maddesinde belirtilen haklardan olan ödemenin iadesinin istenemeyeceği sonucuna varılmış ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan yargı harçları tarifesine göre alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcından peşin olarak yatırılan 12.852,27-TL harcın mahsubu ile bakiye 12.771,57-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından karşılanan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Arabuluculuk sebebiyle tarife gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenmesi gereken (330 TL x2x2) 1320 TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 216/1 maddesi uyarınca talep halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6-Bakiye gider avansının karar tebliğ giderleri karşılandıktan sonra karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzünde davalı tarafın yokluğunda kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, oybirliyle karar verildi. 05/10/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye ….
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır