Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1002 E. 2022/1410 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/1002 Esas – 2022/1410
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİKARAR
ESAS NO : 2021/1002 Esas
KARAR NO : 2022/1410

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI :
VEKİLLERİ : Av. …
DAVALILAR : …
VEKİLLERİ : Av….
DAVALI : …
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 30/11/2021
KARAR TARİHİ : 11/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasında takibe konu borcun asıl borçlusunun … Gıda Pazarlama İç ve Dış Tic.Ltd.Şti olmakla beraber … …,…in borcun müşterek müteselsil kefili durumunda olduklarını, borçlulardan …borca ve tüm ferilerine itiraz ederken …’in ise borca itiraz etmekle beraber yetki itirazında da bulunduğunu, başlatılan takibe borçluların ayrı ayrı yaptığı itiraz neticesinde icra takibinin durduğunu ve işlemlere devam edilemediğini, davalıların yaptığı itirazın tarafına tebliğ edilmediğini, izah edilen nedenlerle ….icra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasına yaptığı haksız ve yersiz itirazın iptalini ve takibin kaldığı yerden devamını, davalıların %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … … ve … … vekili cevap dilekçesinde özetle; … Gıda ve Pazarlama İç ve Dış Ticaret şirketinde şirket ortaklığı ve hissesini 02/08/2019 tarihinde … TC kimlik numaralı … … … … Noterliğinin …-… yevmiye numarası ile aktif ve pasif hisselerini 10.000,00 TL karşılığında devrettiğini, şirketle ilgili yasal olarak hiçbir sorumluluğu kalmadığını ve şirketin 29/07/2019 devir tarihinde bankaya hiçbir borcu bulunmadığını, yani borcun muaccel olma tarihinde müvekkilinin şirkette ortaklığı bulunduğu tarihe denk gelmediğini, bu sebeple ortaklığı da biten müvekkilinin şirketten kaynaklanan herhangi bir borcu bulunmadığı gibi kefilliğinin de söz konusu olmadığını, açıklanan nedenlerle itirazın iptali davasının esastan reddini, müvekkilinin davacı şirketteki banka hesaplarındaki blokelerin kaldırılmasını, … bankasında … … adına olan hesabında bulunan 12.000,00 TL’nin icra hesabından düşürülmesini, takibin haksız ve kötü niyetli olarak açılmasından sebebiyle alacaklı şirketin %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
…. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasının UYAP sistemi üzerinden dosya arasına alındığı anlaşıldı.
Mahkememizin 08/03/2022 tarihli celse ara kararı gereği dosyanın bankacı bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
Bankacı bilirkişi 01/04/2022 tarihli raporunda; davacı bankanın dava dışı … Gıda Paz. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. Firmasından
25.08.2020 icra takip tarihi itibariyle dava konu kredilerden kaynaklanan toplam
alacağının 42.795,11 TL olduğunu (Asıl Alacak/Anapara 35.901,75 TL) davalılar … …, … … ve … …’in davacı Banka ile …….Gıda
Paz. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan Kredi Genel Sözleşmesine attıkları
kefalet imzaları nedeniyle 42.795,11 TL borçtan müşterek borçlu, müteselsil kefil
olarak sorumlu olduğunu, dava konusu kredilere uygulanan akdi faiz oranlarının taraflar arasında düzenlenen
Kredi Genel Sözleşmeleri ve … tarafından açıklanan kredi kartları azami faiz
oranları sınırları içinde kaldığını, … …İcra Dairesi …/… Esas 25.08.2020 tarihli takip talebinde; kredi
kartı ve kredili mevduat hesabına 18,60%, banka tarafından ödenen çek sorumluluk
tutarlarına 22,10 % temerrüt faizi talep edilebileceğini rapor etmiştir.
Bankacı bilirkişi 16/05/2022 tarihli ek raporunda; Davacı Bankanın dava dışı …. Gıda Paz. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. Firmasından
25.08.2020 icra takip tarihi itibariyle dava konusu kredilerden kaynaklanan toplam
alacağının 43.103,92 TL olduğu. (Asıl Alacak/Anapara 35.901,75 TL) , Davacı Banka ile … Gıda Paz. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. arasında düzenlenmiş 3
adet Kredi Genel Sözleşmesi olduğunu, davalılar … … ve … …’in azami
100.000,00 TL’sine kadar müteselsil kefil imzalarının bulunduğu 27.04.2017 tarihli
… numaralı sözleşmenin tutar kısmının boş bırakıldığını, üzerinde rakam
yazmadığını, söz konusu sözleşmenin geçerliği konusundaki hükmün Yüce
Mahkeme’de olduğunu, … Gıda Paz. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. Firması’nın davacı Bankadaki dava
konusu risklerinin özellikli krediler olmadığını, risklerin kredi genel sözleşmeleri ile
bağıtlandırılmadığını, bu nedenle davacı Bankanın geçerli kabul edilen kredi genel
sözleşmeleri üzerinden takip talebinde bulunabileceğini, Davalı … ….’in davacı Banka ile … Gıda Paz. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.
arasında imzalanan Kredi Genel Sözleşmesine attığı kefalet imzası nedeniyle
43.103,92 TL borçtan müşterek borçlu, müteselsil kefil olarak sorumlu olduğunu, 27.04.2017 tarihli … numaralı boş tutarlı sözleşmenin geçerli olduğuna dair
hüküm verilmesi durumunda davalılar … … ve … …’in sözleşmeye
attıkları kefalet imzaları nedeniyle 43.103,92 TL borçtan müşterek borçlu, müteselsil
kefil olarak sorumlu olduklarını rapor etmiştir.
Bankacı bilirkişi 08/07/2022 tarihli ek raporunda; Taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmelerinde; Önceki Sözleşmelerle Bağlantı
ve Sözleşme Bütünlüğü maddesinin bulunduğu, bu maddenin ‘İşbu Kredi Genel
Sözleşmesi daha önce Banka ile akdedilmiş bulunan genel ve özel nitelikteki tüm
taahhütname ve sözleşmelerin eki ve ayrılmaz bir parçasıdır.’’ Şeklinde olduğunu,
Dava konusu kredi kartı, kredili mevduat ve çek karnelerinin ilk veriliş tarihindeki
taraflar arasında düzenlenmiş yalnızca 27.04.2017 tarihli … … numaralı Genel
Kredi Sözleşmesinin bulunduğunu, dolayısıyla kredilerin 27.04.2017 tarihli … …
numaralı Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında kullandırıldığı fakat bu konudaki nihai
kararın Yüce Mahkeme’de olduğunu, davacı Bankanın dava dışı … Gıda Paz. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. Firmasından
25.08.2020 icra takip tarihi itibariyle dava konusu kredilerden kaynaklanan toplam
alacağının 43.103,92 TL olduğunu (Asıl Alacak/Anapara 35.901,75 TL) , Davacı Banka ile … Gıda Paz. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. arasında düzenlenmiş 3
adet Kredi Genel Sözleşmesi olduğunu, davalılar …….. …’in azami
100.000,00 TL’sine kadar müteselsil kefil imzalarının bulunduğunu, davalı … …’in davacı Banka ile … Gıda Paz. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.
arasında imzalanan Kredi Genel Sözleşmesine attığı kefalet imzası nedeniyle
43.103,92 TL borçtan müşterek borçlu, müteselsil kefil olarak sorumlu olduğunu, 27.04.2017 tarihli F0402814 numaralı boş tutarlı sözleşmenin geçerli olduğuna dair
hüküm verilmesi durumunda davalılar … … ve … …’in sözleşmeye
attıkları kefalet imzaları nedeniyle 43.103,92 TL borçtan müşterek borçlu, müteselsil
kefil olarak sorumlu olduklarını rapor etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
1- İcra Takibine İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. (2004 sayılı kanun 62.madde)Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. (2004 sayılı kanun 67.madde)
2- Bu davada, ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda olup, alacaklı alacağını ispatla yükümlüdür. Genel hükümler dairesinde her türlü delille ispat edilecek alacak da yine takip talebine konu olan ve borçlu tarafça itiraza uğrayan alacaktır. Zira aynı maddede itirazın haksızlığı borçlu açısından, takibin haksız ve kötü niyetli yapılması da alacaklı açısından tazminat müeyyidesine bağlanmıştır. (HGK 2017/(19)11-1309 Esas. 2021/377 Karar)
3-Bankalar tarafından kredi kartlarına uygulanacak azami faiz oranları 5464 sayılı kanun kapsamında TCMB tarafından belirlenmekte ve basın duyurusu yoluyla kamu oyuna duyurulmaktadır.
4-6098 sayılı TBK.’nın 583. Maddesine göre kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.
5-6098 sayılı TBK.’nın eşin rızası başlıklı 584. maddesinde; “eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.
Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez.
Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz” hükümleri düzenlenmiştir.
6-Kefalet sözleşmesi alacaklı ile kefil arasında kurulan ve alacaklıya kişisel güvence sağlayan bağımsız nitelikte bir borç ilişkisidir. Kefalet sözleşmesi kişisel bir teminat sözleşmesidir. Diğer sözleşmeler gibi kefil ile alacaklının karşılıklı ve birbirine uygun iradelerinin birleşmesi ile meydana gelir. Bu sözleşme ile kefil, asıl borçlunun borcunu alacaklıya karşı ifa edememesi tehlikesini kişisel olarak üstlenmektedir. 6098 saylı Türk Borçlar Kanunundaki düzenleme uyarınca kefalet sözleşmesinin geçerli olarak kurulması için hangi hallerde eşin rızasının gerektiği ayrıntılı bir şekilde hükme bağlanmıştır. Emredici olan bu düzenlemeden, eşlerin feragat etmesi mümkün değildir. Eşin yazılı rızasının verilmesi adi yazılı şekle tâbidir. Yani rıza beyanının eş tarafından imzalanması gerekli ve yeterlidir. Ancak rıza somut ve belirli bir kefalet sözleşmesinin kurulmasından önce veya en geç sözleşmenin kurulması anında verilmelidir. Dolayısıyla gelecekte yapılacak kefalet sözleşmelerini de kapsayacak şekilde genel bir rıza verilemeyeceği gibi sözleşmenin yapılmasından sonra (geçersiz sözleşmeye geçerlik kazandırmak için de) rıza verilemez.
7-Türk Borçlar Kanunu 584-(1) maddesine göre; rıza sonradan verilecek icazet ile tamamlanmadığından, eşin izni tamamlayıcı unsur değil geçerlilik unsurudur. Yani kefalet sözleşmesinin geçerli olarak kurulabilmesi için eşin rızası mutlaka gereklidir. Aksi halde kefalet sözleşmesi geçersiz olacaktır. Zira; rıza, eşin kefil olma ehliyetini sınırlar ve rızanın yokluğunun yaptırımı kesin hükümsüzlüktür. Bu geçersizlik hakim tarafından resen dikkate alınır (Gümüş, M.A. Borçlar Hukuku, Özel Hükümler, İstanbul 2014, s.348). (Yargıtay HGK. 24/05/2017 tarihli 2017/12-1135 Esas – 2017/1012 sayılı kararı).Hakim, Türk Hukukunu re’sen uygular (HMK. 33. madde). Mahkeme emredici düzenlemelerinin gereğini yerine getirmek zorundadır (Yargıtay HGK. 13/03/2013 tarihli 2013/802 Esas – 2013/347 sayılı Kararı).
Somut olayda;
8- Davacı tarafından davalılar aleyhine dava konusu kredi kartı ve kredilerden kaynaklanan alacak nedeniyle … … İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı takip dosyası ile 37.551,75 TL asıl alacak 3.502,00 TL %17 akdi faiz, 1.667,55 TL temerrüt faizi %22,1, 217,41 TL faizin % gider vergisi, 2.170,94 TL masraf olmak üzere, toplam 45.109,65 TL alacak üzerinden ilamsız takip başlattığı, başlatılan takipteki ödeme emrinin davalılardan;
-… ….’e 28.08.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 28.08.2020 tarihinde borca itiraz ettiği,
-… ….e (Nüfus kayıt örneğine göre Emri olan adını 03.11.2019 tarihinde Emre olarak düzeltmiştir.) 05.09.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun tebliğden önce 28.08.2020 tarihinde borca itiraz ettiği,
-… …’e tebliğ edilemediği, ancak davalının 02.09.2020 tarihinde yetkiye ve borca itiraz ettiği, itirazların davacı tarafa tebliğ edilmediği, dolayısıyla bir yıllık dava açma süresinin başlamadığı, eldeki davanın 30.11.2021 tarihinde açıldığı, itirazların ve davanın 2004 sayılı yasanın 62 ve 67.maddelerindeki süreler için olduğu, davadan önce arabuluculuk dava şartının da yerine getirildiği anlaşılarak esasa geçilmiştir.
9-Davaya konu edilen krediler ile kredi kartına ilişkin kredi kartı üyelik sözleşmesi, hesap kat ihtarı ve tebligatı, hesap özeti ve kredi kartı için TCMB’ye bildirilen faiz oranları dosyamız arasında alınmış, davacının anılan sözleşmeler nedeniyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı ve takip öncesi uygulanan faiz oranının yerinde olup olmadığı hususlarında inceleme yapılması için dosya bankacı bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bankacı bilirkişi … … tarafından 28.03.2022 tarihli rapor dosyaya sunulmuştur. Anılan rapora göre; 27.04.2017 tarihli, 11.09.2019 tarihli ve 06.12.2019 tarihli üç adet sözleşme bulunduğu, sözleşmelerin davacı ile asıl borçlu dava dışı … Gıda Pazarlama İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. İle imzaladıkları, davalılar … … ve … …’in 27.04.2017 tarihli sözleşmeye, diğer davalı … …’in ise 11.09.2019 tarihli sözleşmeye kefilliklerinin olduğu, 06.12.2019 tarihli sözleşmeye davalıların bir kefaletlerinin olmadığı, sözleşmeler gereği dava dışı asıl borçluya esnek hesap, kredi kartı hesabı ve çek karnesi tahsis edildiği,hesap kat tarihi olan 16.06.2020 tarihi itibariyle 13 adet çek yaprağının teminat tutarının davacı tarafından ödendiği, hesap kat ihtarının … …’e 19.06.2020 tarihinde çalışanı … …’na yapıldığı, diğer davalılara gönderilen hesap kat ihtarlarının bile döndüğü, ancak ihtarların gönderildiği adreslerin bankaya bildirilen adres olduğundan 2004 sayılı yasanın 68/b maddesine göre noter vasıtasıyla gönderilen anılan ihtarnamelerin davalıların bankaya bildirdiği adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılacağından, anılan ihtarların davalıların adresine ulaştığı tarih olan 19.06.2020 tarihinde tebliğ edilmiş sayıldığı, dolayısıyla tüm davalılar yönünden temerrütün 20.06.2020 tarihi itibariyle oluştuğu, dosyaya davacı tarafından sunulan TCMB ye bildirilen faiz oranlarına ve 23.10.2019 tarih ve 40 sayılı genelgeye göre; davacının uygulayacağı temerrüt faiz oranının üst sınırının %22,10 olduğu, kredi kartı ve kredili mevduat hesaplarına ise %18,60 faiz talep edebileceği, buna göre 35.901,75 TL asıl borç, 3.110,05 TL işlemiş akdi faiz, 1.535,59 TL temerrüt faizi, 76,78 TL BSMV ve 2.170,94 TL masraf olmak üzere toplam 42.795,11 TL takip tarihi itibariyle davacının davalılardan alacaklı olduğu, 9.121,75 asıl alacak yönünden kredi kartı ve kredili mevduat hesabı için %18,60, davacı tarafından ödenen 26.780,00 TL çek sorumluluk bedelleri için %22,10 temerrüt faizi talep edebileceğinin anlaşıldığı, ancak anılan kredi kartı, esnek hesap ve çek hesabının hangi sözleşme kapsamında verildiği açık olmadığı gibi, anılan sözleşmelerin birbirlerinin devamı olup olmadığına dair bir açıklama da yapılmadığı anlaşıldığından, dosya bu hususların açıklanması için ek rapora gönderilmiş, dosyaya sunulan 16.05.2022 tarihli ek raporda da bu husus açıklanmamıştır. Bu hususların açıklanması için dosya yeniden aynı bilirkişiye tevdi edilmiştir. Dosyaya gelen 08.07.2022 tarihli bilirkişi 2. ek raporuna göre; taraflar arasında imzalanan 27.04.2017 tarihli sözleşmenin 40.maddesinde ve diğer sözleşmelerin 41. maddesinde önceki sözleşmelere atıf yapıldığı, dolayısıyla sözleşmelerin birbirlerinin devamı olduğu, sözleşmeler arasında bağlantı bulunduğu, kredi kartı, esnek hesap ve çek hesabının 27.04.2017 tarihli sözleşme kapsamında verildiği, dolayısıyla davalıların kefaletleri gereği 43.103,92 TL borçtan sorumlu oldukları bildirilmiş, böylelikle kök rapordaki eksikliğin bu şekilde ikmal edildiği, raporun hüküm vermeye elverişli hale geldiği anlaşılmıştır. Her ne kadar 1. raporda toplam alacak miktarının 42.795,11 TL olduğu belirtilmiş ise de, 1.ek ve 2. ek raporlar ile miktarın 43.103,92 TL olarak düzeltildiği, iki ek raporun da bir birini doğruladığı anlaşılarak, toplam bedel yönünden 43.103,92 TL esas alınmıştır.
10-Davalıların kefil oldukları nazara alındığında kefalet şartının el yazıları ile yazıldığı, kefalet limitlerinin açıkça yazıldığı, kefalet tarihinin yazıldığı nazara alındığında ve sözleşme tarihleri itibariyle davalıların şirketin ortağı oldukları nazara alındığında 6098 sayılı yasanın 584/3.maddesi gereği eş rızasına da gerek olmadığı anlaşılmış ve kefaletin yasal şartlarının oluştuğu anlaşılmıştır.
11-Her ne kadar 27.04.2017 tarihli sözleşmede kredi tutarı boş bırakılmış ise de, yukarıda 10.maddede açıklandığı üzere, kefaletin şartları oluştuğundan ve kefalet limiti açıkça yazıldığından kredi miktarının yazmamasının davalıların sorumluluklarını etkilemeyeceği anlaşılmıştır.
12-Davalılar itirazında haksız çıktığından ve asıl alacak likit olduğundan, 2004 sayılı yasanın 67.maddesi gereği %20 oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; … …. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasındaki itirazın kısmen iptali ile; 35.901,75 TL asıl alacak, 3.418,86 TL takip öncesi işlemiş akdi faiz 1.535,59 TL takip öncesi işlemiş temerrüt faizi, 76.078 TL %5 gelir vergisi (bsmv), 2.170,94 TL masraf olmak üzere toplam 43.103,92 TL üzerinden takibin devamına, asıl alacak olan 35.901,75 TL’nin 26.780,00 TL’lik kısmına takip tarihinden itibaren %22,10 oranında bakiyesi olan 9.121,75 TL’sine takip tarihinden itibaren %18,60 oranında faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davalılar asıl alacak yönünden itirazlarında haksız çıktıklarından asıl alacak miktarı olan 35.901,75 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,

3-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 2.944,43-TL harcın davalılardan müştereken müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar … … ve … … kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden 2.005,73-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 1.530,20-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.530,20-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.462,16-TL lik kısmanın davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
8-Arabuluculuk nedeniyle hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL ücretin kabul-ret oranına göre; 1.177,04-TL’sinin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına; 142,96-TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/10/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı