Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/993 E. 2023/1707 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 30/05/2023
NUMARASI : ……. Esas

İSTİNAF EDEN DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
2-
VEKİLİ :
DAVA : Haksız Rekabetin Tespiti ( Maddi – Manevi Tazminat)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 13/09/2023
YAZIM TARİHİ : 15/09/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……. Esas sayılı dosyası ile açılan tazminat davasında 30/05/2023 tarihinde tesis edilen davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının binlerce hatta onbinlerce varsayson ile farklı bir ticaret unvanı belirleme ihtimali va iken müvekkili şirketin ticaren unvanının ayırt edilemeyecek kadar aynısını bilerek ve isteyerek tercih ettiğini, davalı şirketin ticaret unvanının kötüniyetli olarak belirlenmiş ve tescil edildiğini, davalı şirretin unvanının müvekkili şirket unvanına tecavuz ettiğini, bu durumun iltibas yarattığını belirterek TTK md 52/1 gereği davalının ticaret unvanından rayport ibaresinin silinmesini talep ve dava ettiği, davalının haksız rekabet eylemlerine halen devam etmekte olup, bu sebeple gerek TTK ve gerekse HMK md 389-390 hükümleri dahilinde bu eylemlerin dava sonuna kadar durdurulması noktasında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince “… Davalı şirketin 6102 Sayılı Kanunun 16/1 maddesi gereğince özel hukuk tüzel kişisi tacir olduğu, T.C. Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünün 12/05/2023 Tarihli müzekkere cevabından anlaşıldığı üzere davalı şirketin faal olup ticari faaliyetlerine devam ettiği ve tescilli ticaret unvanına sahip olduğu, TTK’nın 50. Maddesi hükmünden hareketle ticaret unvanı olarak kullanmanın terkin edilmediği sürece usulüne uygun olduğu, aktif ticari hayatı bulunan davalı şirketin kullanmış olduğu unvanın (davacı tarafından iddia edilen şekliyle iltibas oluşturduğuna ilişkin yargılama yapılmadan ve deliller toplanmadan) genel işleyişini/tanınmış ismini/müşteri çervesini etkilenecek şekilde tedbir kararı verilmesinin ticari hayatına etki edeceği, davacının ileri sürdüğü iddialarının yargılamaya muhtaç olduğu, yargılama aşamasında toplanan deliller çerçevesinde talep halinde değişen koşullara göre her zaman tedbir kararı da verilebileceği değerlendirilmekle bu aşamada davacının tedbir talebinin reddine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak …” gerekçesiyle davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için haklılıklarının açıkça görüldüğünü, taraflarınca delil tespiti yaptırılmış olup delil tespitinde yer alan bahsi geçen maillerin ile davalıların en başından beri müvekkili şirketin sektördeki tanınırlığından faydalanmak ve …… unvanını kullanmak istediklerinin kanıtı olduğunu, davalı … hakkında haksız rekabet eylemi gerekçesi ile suç duyurusunda bulunulduğunu, soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporunda davalının eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğunun belirtildiğini, ve davalı hakkında Konya … ACM ……. E. Sayılı dosyası ile haksız rekabet suçundan cezalandırma kararı verildiğini, mahkemece davalıların menfaatinin korunma amaçlı hareket edildiğini, ancak hukukun kötü niyeti korumayacağını, davalıların unvanlardaki benzerliği bilerek ve isteyerek oluşturduğunun açık olduğunu belirterek istinaf talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep; TTK’nın 54 ve devamı maddeleri gereğince açılmış haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi, maddi ve manevi tazminat davası içinde aynı Kanun’un 61.maddesi uyarınca ihtiyati tedbire ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
TTK’nın ihtiyati tedbirler başlıklı 61/1.maddesinde, ”Dava açma hakkına haiz bulunan kimsenin talebi üzerine mahkeme, mevcut durumun olduğu gibi korunmasına, 56.maddenin birinci fıkrasının b ve c bentlerinde öngörüldüğü gibi haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, haksız rekabetin önlenmesine ve yanlış veya yanıltıcı beyanların düzeltilmesine ve diğer tedbirlere, hukuk usulu muhakemeleri kanunun ihtiyati tedbir hakkındaki hükümlerine göre karar verilebilir ” düzenlemesi yer almaktadır.
Buna göre davacının, TTK’nın 56 ve devamı maddelerine dayalı talebine ilişkin olarak ihtiyati tedbir talepleri TTK’nın 61. maddesine göre değerlendirilmelidir. Burada hüküm bulunmayan konularda, tamamlayıcı hüküm olarak HMK’nın 389 vd. maddelerinden yararlanılmalıdır.
6100 sayılı HMK’nın 389. maddesinde ” Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır. ” hükmü düzenlenmiştir.
HMK’nın 390. maddesinde de ” İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir. Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. ” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, dosyanın mevcut durumu itibariyle davacı vekilinin TTK’nın 56 vd maddelerine göre talepleri yönünden haksız rekabet koşullarının mevcudiyetine dair ileri sürülen konular ispata muhtaç durumdadır. Mahkemece ihtiyati tedbir talebi değerlendirilmiş olup, ihtiyati tedbirin gerekli olduğuna ve davacı iddialarının yerinde olduğuna ilişkin yaklaşık ispat ölçüsünde kanıt bulunmamaktadır. Bu hususlar, yargılama içinde toplanıp incelenecek deliller ışığında yargılama sırasında ortaya çıkacaktır. Ara karar tarihi itibariyle HMK’nın 390/3. maddesinde belirtilen yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediğinden, değişen durumlara göre ilk derece mahkemesinde yeniden tedbir talep edilmesi de mümkün olduğundan, ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ilk derece mahkemesi ara kararında usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.
Bu itibarla, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 13/09/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

M.Y.