Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/987 E. 2023/1651 K. 15.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 01/06/2023
NUMARASI : ……… Esas

DAVACI :
VEKİLİ :

İSTİNAF EDEN DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Muarazının Giderilmesi
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 15/09/2023
YAZIM TARİHİ : 18/09/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……. Esas sayılı dosyası ile açılan muarazanın giderilmesi davasında 01/06/2023 tarihinde tesis edilen ara karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin …… Mah. ………. No:……….. Karatay/Konya adresinde bulunan fabrikayı 30/11/2022 tarihli kira sözleşmesi ile dava dışı ………….’den kiraladığını, kira sözleşmesinden evvel mülk sahibi fabrikada 400 Kva gücünde elektrik kullanmakta iken, fabrikada imalatı artırma kararı ile 1600 kva çıkarma ihtiyacı duyduğunu, dolayısıyla mülk sahibi 12.04.2022 tarihinde trafo gücünü attırmak için davalı kuruma başvurduğunu, kurumda işbu başvuruya 19.04.2022 tarihinde tasdikli onay verdiğini, ancak dava dışı şirket alan yetersizliğinden dolayı işlerini başka bir fabrikaya taşıdığını, bu fabrikayı da müvekkili şirkete kiraya verdiğini, müvekkili şirketin şirket faaliyetlerine başlamak adına elektrik aboneliğini açtırmak üzere davalı şirkete başvurduğunu, ancak davalı şirket, mülk sahibinin fatura borcu sebebiyle 400 kvA trafo gücü üzerinden yapılan bağlantı anlaşmasını iptal ettiklerini ve bu trafo üzerinden elektrik veremeyeceklerini beyan ettiklerini, müvekkili şirketin yapacağı imalatlar için 400 kvA gücünde olan trafo üzerinden verilecek olan enerjinin yeterli geldiğini, güç artırımına ihtiyaç duyulmadığını, davalı şirket ile dava dışı şirket arasındaki husumet nedeni ile müvekkili şirketin kiralamış olduğu fabrikaya elektrik verilmek istenmediğini, elektrik hizmetini bölgede tek veren kurum Medaş olduğunu, tekel niteliğindeki söz konu kamu hizmetlerinin vatandaşlara verilmesinin zorunlu olduğunu, elektrik bağlantısının yapılmaması sebebiyle fabrika faaliyetlerini durdurmak zorunda kaldığını, fabrikanın faaliyetlerine devam ettirmesi gerektiğini beyanla ihtiyati tedbir şartları oluştuğundan tedbiren fabrikaya elektrik enerjisi verilmesini, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında elektrik abonelik tesisine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince 14/03/2023 tarih …… Esas sayılı ara karar ile; “….mevcut delil durumu itibariyle ileride ortaya çıkması muhtemel telafisi güç zararların önüne geçilebilmesi amacıyla tedbir talebinin teminat karşılığında kabulüne karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle 6100 s. HMK’nın 393/1. maddesi gereğince, yazılacak gerekçeli ihtiyati tedbir ara kararının tebliğinden itibaren 1 haftalık kesin süre içerisinde, 20.000 TL. nakdi teminatın veya kesin ve süresiz teminat mektubunun Mahkememize yatırılması/ibrazı halinde, ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile, davalının …… Mahallesi ……… Caddesi no:…….. Karatay/Konya adresindeki işyerine, (tedbir kararının infazından sonra tahakkuk edecek faturaların düzenli ödenmesi ve objektif olarak teknik imkansızlık veya yetersizlik bulunmaması kaydıyla) tedbiren elektrik enerjisi verilmesine karar verilmiştir.
İTİRAZ:Davalı vekili itiraz dilekçesinde özetle; perakende satış şirketinin abonelik tesis edebilmesi için tüketici ile dağıtım şirketi arasında yürürlükte olan bir bağlantı anlaşmasının bulunmasının şart olduğunu, bağlantı anlaşması abonelik sözleşmesinin üzerinde ön şart niteliğinde bir metin olduğunu, öncesinde bağlantı olmadan abonelik olamayacağını, davacının bağlantı anlaşmasnıa ilişkin teknik eksiklikler davacı ile dağıtım şirketi arasında olup perakende satış şirketi olan müvekkilinin dışında olduğunu, bununla birlikte tedbir kararında perakende satış şirketi olan müvekkiline EPDK mevzuatı çerçevesinde kendi görev alanında ait olmayan bir edimin yüklenmesinin hukuka uygun olmadığını beyan ederek itirazlarının kabulü ile tedbirin tümüyle kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ; İlk derece mahkemesince 01/06/2023 tarih …… Esas sayılı ara kararı ile özetle; “…. elektrik enerjisi verilmesine ilişkin tedbir kararının mevcut delil durumu itibarıyla telafisi güç zararların doğmasının önlenmesi amacıyla ve teminat karşılığında verildiği, davalı vekilinin itirazlarının yerinde olmadığı, Mahkememizin ihtiyati tedbire hükmettiği ara kararlardan sonra dosya kapsamında tedbir hususunda değişiklik yapılmasını gerektirir bir durum ve/veya delilin söz konusu olmadığı anlaşıldığından; davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararlarına itirazının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle davalı vekilinin 14/03/2023 tarihli ihtiyati tedbir ara kararına yönelik itirazının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; elektrik enerjisini bağlama ya da kesmek perakende satış şirketi olan müvekkilinin değil, …… sayılı dağıtım şirketinin görev alanına girdiğini, perakende satış şirketinin abonelik tesis edebilmesi için tüketici ile dağıtm şirketi arasında yürürlükte olan bir bağlantı anlaşmasının bulunmasının şart olduğunu, bağlantı anlaşması abonelik sözleşmesinin üzerinde ön şart niteliğinde bir metin olduğunu, öncesinde bağlantı olmadan abonelik olamayacağını, davacının bağlantı anlaşmasına ilişkin teknik eksiklikler davacı ile dağıtım şirketi arasında olup perakende satış şirketi olan müvekkilinin dışında olduğunu, müvekkilinin kendi dışında bir süreçle ilgili tedbir kararı ile zorlanmasının hukuka uygun olmadığını, ilk derece mahkemesinin tedbir kararının objektif olarak teknik imkansızlık veya yetersizlik bulunmaması kaydına bağlanmış olması da nazara alındığında tedbirin infazının perakende satış şirketi olan müvekkili tarafından gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığını, bununla birlikte tedbir kararında perakende satış şirketi olan müvekkiline EPDK mevzuatı çerçevesinde kendi görev alanında ait olmayan bir edimin yüklenmesinin hukuka uygun olmadığını beyanla itirazlarının kabulü ile tedbirin tümüyle kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddine dair ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389. maddesinde ” Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır. ” hükmü düzenlenmiştir.
Aynı kanunun 390. maddesinde de ” İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir. Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. ” düzenlemesi bulunmaktadır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf istemleri nazara alındığında, somut olayda ihtiyati tedbir talebinin kabulü için HMK’nın 389. madde koşullarının oluştuğu ve bu itibarla, tedbir kararına itirazın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizliğin bulunmadığı kanaatine varıldığından davalının istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 15/09/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Katip
e-imzalıdır

A.Ç