Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/949 E. 2023/1615 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ….. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/06/2023
NUMARASI : …….. Esas – ……. Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İstirdat

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 13/09/2023
YAZIM TARİHİ : 15/09/2023

Taraflar arasında görülen davada Konya …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…….. Esas -…….. Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten ve üye hakimin görüşleri alındıktan sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin damadının hakim ortağı olduğu şirketin davalı bankadan kullanacağı kredi için 25/01/2010 tarih, 60.000,00 TL bedelli kredi sözleşmesi imzalandığını, davalı bankanın müvekkilinin imzasının olmadığı sözleşmelerden kullandırdığı kredilerden oluşan alacağını icra takibine koyarken kredi kullandırılmayan sözleşmelerdeki kefaletine dayanarak müvekkili aleyhine Konya …… İcra Müdürlüğü’nün ……….. Esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, aynı zamanda geçersiz kefaletin teminatı olarak alınan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yaptığını, itiraz üzerine takibin durdurulduğunu, bunun üzerine davalı banka tarafından itirazın iptali davasının açıldığını, davanın istinaf edilmesi sonucu müvekkilinin kefaletinin geçersizliğine karar verilerek kararın ortadan kaldırıldığını ve temyiz incelemesi neticesinde onandığını ancak, müvekkilinin haczedilen aracı ile taşınmazının cebren satıldığını, müvekkilinin gerek satıştan önce ve gerekse de satıştan sonra davalı vekiline elden bir kısım ödemeler yaptığını, icra dosyasından talepleri üzerine yapılan tahsilatlardan sadece vekalet ücretinin iade edildiğini ileri sürerek, geçersiz sayılan kefaletin teminatı olarak verilen ipoteğin de geçersiz olduğunun tespiti ile geçersiz sayılan kefalete ilişkin yapılan icra dosyasından müvekkilinden tahsil edilen bedellerin iadesine, satış tarihi ile iade tarihi arasında oluşan fiyat farkı nedeniyle aynen iade halinde müvekkilinin araç ve taşınmazına yeninden sahip olabilme imkanı olmadığından güncel değer üzerinden talebin kabulüne, müvekkilinin taşınmazının ve aracının satılması nedeniyle tahsil edilen bedelin faiziyle müvekkiline ödenmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 2.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminat ile davalı aleyhine kötüniyet tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının iddialarının yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “… Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar davacının kefillik ihtilaf durumu davalı ile dava dışı ……….. arasında düzenlenen kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta ise de; dava dilekçesindeki taleplere göre işbu davanın konusu davalı ile dava dışı şirket arasındaki genel kredi sözleşmesinden değil davalının gerçekleştirdiği haksız haciz işlemlerinden kaynaklanmakta olduğundan ve davacının tacir olduğuna dair dosya muhtevası itibariyle herhangi bir delile erişilemediğinden işbu davanın nispi ticari dava kapsamında olmadığı açık olup, talepler itibariyle bu davalara bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğu…” gerekçesiyle, davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine, davaya bakmaya Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, davaya konu olayın dayanağının ödünç para verme ve buna bağlı kefalet sözleşmesi olup, davalının tacir sıfatına haiz banka olduğunu, dava konusun ise davalının ticari işine ilişkin olduğunu, aksi kanaatte olunması halinde ise, müvekkilin tacir sıfatının bulunmaması ve tüketici konumunda olması yine davanın temelini yapılan haksız haciz işleminin oluşturduğunun kabulü ile görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olması gerektiğini ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının davalı banka ile akdedilen genel kredi sözleşmesine kefaletinin geçersiz olması nedeniyle kefaletin teminatı olan ipoteğin de geçersiz olduğunun tespiti, geçersiz olan kefalete dayalı olarak başlatılan icra takibinde davacıdan tahsil edilen bedellerin iadesi ile maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Hukuk mahkemelerinin hangileri olduğu ve bunların kuruluşu 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 4 ve 5 inci maddelerinde düzenlenmiştir. Kanunun 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasına göre asliye hukuk mahkemeleri, sulh hukuk mahkemelerinin görevleri dışında kalan ve özel hukuk ilişkilerinden doğan her türlü dava ve işler ile kanunların verdiği diğer dava ve işlere bakar. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 2 nci maddesiyle de teyit edilmiştir. Anılan maddenin ikinci bendi Hukuk Muhakemeleri Kanununda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesinin diğer dava ve işler bakımından da görevli olduğunu vurgulamıştır.
Asliye Ticaret Mahkemeleri de 5235 sayılı Kanunun üçüncü fıkrasında düzenlenmiştir ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinin 1 numaralı bendi uyarınca bu mahkemeler, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
Bir davanın ticari nitelikte olup olmadığı, bir diğer ifade ile asliye ticaret mahkemesinde görülüp görülmeyeceğinin belirlenmesi işi de Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinde gösterilen ilkelere göre yapılmalıdır. Öğretide de benimsenen görüşe göre ticari davalar mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrılmaktadır. Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin 1 inci bendinin (a) alt bendi uyarınca bu Kanunda düzenlenen hukuk davaları mutlak ticari davalardır. Nispi ticari davalar ise konusu ne olursa olsun, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarıdır (TTK.m.4/1). Kanuni düzenleme uyarınca sadece mutlak ya da nispi ticari davalar asliye ticaret mahkemesinde görülürken, bunlar dışında kalan davalar (istisnalar saklı kalmak kaydıyla) asliye hukuk mahkemelerinde görülmelidir.
Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkeme duruşma yapmadan, yani taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.
Yukarıda yapılan açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde ise, uyuşmazlık davacının davalı banka ile akdedilen genel kredi sözleşmesine kefaletinden kaynaklandığından, görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğu nazara alınarak, mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1.a.3 uyarınca kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dava dosyasının kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/06/2023 tarih, …….. Esas- ……… Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 179,90 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4 maddesi gereğince kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 13/09/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

R.T