Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/930 E. 2023/1612 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/05/2023
NUMARASI : Esas – Karar

DAVACI :
VEKİLİ : Av.

İSTİNAF EDEN DAVALI :
VEKİLLERİ : Av.
Av.
KAYYIM :

DAVA : Ticari Şirkete Kayyım Atanması

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 13/09/2023
YAZIM TARİHİ : 15/09/2023
Taraflar arasında görülen davada Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas -…Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten ve üye hakimin görüşleri alındıktan sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
DAVA: Davacı vekili, Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında görülmekte olan muarazanın men’i ve tespit davasının yargılamasında şirket ortaklık yapısında ve özellikle şirket yöneticilik yapısında menfaat çatışması vs. olduğundan bahisle sözü geçen dava dosyasında davalı şirketi temsil etmek üzere bir temsil kayyımı tayini konusunda dava açmak üzere tarafına süre verildiğini ileri sürerek, söz konusu dava dosyasında temsil etmek üzere re’sen belirlenecek uygun bir kişinin davalı şirkete temsil kayyımı olarak atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacının gerek şirket ortağı olmaması gerekse de yönetim kurulu üyeliği sonlanması nedeniyle işbu davayı açma yetkisi ve hukuki yararının bulunmadığını, müvekkili şirketin mevcut bir yönetim kurulunun bulunduğunu, ayrıca genel kurulda dahil olmak üzere diğer tüm organları da davacının haksız ve mesnetsiz tüm müdahalelerine rağmen işlerliğine devam ettiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “…Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacının, Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ve davalı … Tarım Anonim Şirketi’ni bu davada temsil etmek ve davayı takip etme yetkisi verilmesi konularıyla sınırlı olmak üzere, … Anonim Şirketi’ne temsil kayyumu atanmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği, gerek 6102 sayılı TTK ve gerekse özel kanunlarda limited şirkete temsil kayyımı, atanmasına ilişkin bir hüküm bulunmamakla birlikte 6102 sayılı TTK 1. maddesinde “Türk Ticaret Kanununun, Türk Medeni Kanununun ayrılmaz bir parçası” olduğuna ilişkin hükmü karşısında konu ile ilgili 4721 sayılı TMK hükümlerinin uygulanması gerektiği, TMK’nun 426.maddesinde; ” Vesayet makamı, aşağıda yazılı olan veya kanunda gösterilen diğer hallerde ilgilisinin isteği üzerine veya resen temsil kayyımı atar: 1. Ergin bir kişi, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri bir sebeple ivedi bir işini kendisi görebilecek veya bir temsilci atayabilecek durumda değilse, 2. Bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışıyorsa, 3. Yasal temsilcinin görevini yerine getirmesine bir engel varsa.” şeklinde düzenleme yapıldığı, Konya ..Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Es.sayılı dosyasından usulü eksikliklerin giderilmesi yönünde 06.01.2023 tarihli ara kararının 2 no’lu maddesinde;”Davacı şirket adına bu davayı açan ve davacı şirketin münferit yetkili temsilcilerinden olan … …’a, davacı şirket ile davalı şirket temsilcileri arasında menfaat çatışması bulunması nedeniyle, bu davada davacı şirketi ve davalı şirketi temsil etmek üzere yetkili ve görevli mahkemesinde ayrı ayrı temsil kayyımı tayini davası açarak Mahkeme ve esas numaralarını bu dosyamıza yazılı olarak bildirmesi amacıyla, bu ara kararının tebliğinden itibaren 2 hafta kesin süre verilmesine, aksi takdirde, davacı şirket yönünden temsil kayyımı davası açılmaz ise davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı şirket yönünden temsil kayyımı davası açılmaz ise pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verileceğinin temsilci … İslambay’a ihtarına (bu ara kararının tebliği ile birlikte ihtaratın yapılmış sayılmasına),” şeklinde davacıya süre verildiği, davacı … …’ın davalı şirketin temsilcilerinden olduğu, ancak ticaret sicil müdürlüğünden gelen kayıtlardan ve tarafların beyanlarından davalı şirketin 12/01/2023 tarihli 2023 yılına ait olağanüstü genel kurul toplantısı yapıldığı, genel kurulca davacı … …ın davalı şirketteki yönetim kurulu üyeliğine son verildiği, davalı şirketin yönetim kurulu üyeliğine 3 yıllığına …’in seçildiği, ancak dava dışı davalı şirket ortaklarından … şirketinin Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Es. Sayılı dosyasından genel kurul kararının iptaline ilişkin dava açtığı, davanın halen derdest olduğu, Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesinin…. Es. sayılı dosyasından davacı … temsilcisi …. tarafından, davalı şirket hakkında muarazanın giderilmesi(tespit) talepli dava açtığı, her ne kadar Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından 06/01/2023 tarihli ara kararından sonra davalı şirketin 12/01/2023 tarihli 2023 yılına ait olağanüstü genel kurul toplantısı davacı … ‘ın davalı şirketteki yönetim kurulu üyeliğine son verilmiş ise de anılan genel kurul kararına karşı iptal davası açıldığı, taraflar arasında bir çok davanın bulunduğu, davaların bu şekilde sürüncemede kalacağı, gerekmesi halinde kayyım görevine esas davanın görüldüğü mahkemece son verilebileceği, tüm bu nedenlerle taraflar arasında menfaat çatışması bulunduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile; Konya …Asliye Ticaret Mahkemesinin …Es. sayılı dosyasından görülen davada “… …Anonim Şirketi” ünvanlı davalı şirketi temsil etmek üzere Av….’ın temsil kayyımı olarak atanmasına…” karar verilmiştir.

İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili, davacının müvekkili şirkette hiçbir payı ve ortaklığının bulunmadığını, davanın Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi …Esas sayılı dosyasındaki 06.01.2023 tarihli kararına istinaden açıldığını, bu kararda dava açma yetkisini her ne kadar … .’a vermiş olsa da nihai kararı tesis eden mahkeme tarafından kamu düzeninin gereğinden olan dava şartlarının bu karardan bağımsız şekilde değerlendirilmesi gerektiğini, müvekkili şirket bakımından bir organ yokluğu veya genel kurulun sürekli şekilde toplanamaması durumlarının bulunmadığını, bu hususların da kayyum talep eden davacı tarafından da ispat edilemediğini ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı şirkete temsil kayyımı atanması istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 235. maddesinde ”1) Haklı sebeplerin varlığı hâlinde temsil yetkisi, bir ortağın başvurusu üzerine, mahkemece kaldırılabilir. Gecikmesinde tehlike bulunan hâllerde mahkeme temsil yetkisini ihtiyati tedbir olarak kaldırıp bu yetkiyi bir kayyıma verebilir. Kayyımın atanmasını, görevlerini, mahkemece verilen temsil yetkisini ve bunların sınırlarını, mahkeme resen tescil ve ilan ettirir.
(2) Ticari mümessil, temsil yetkisini haiz ortakların tümü tarafından üçüncü kişilere karşı geçerli olacak şekilde görevden alınabilir. ” hükmü,
TTK’nın 412. maddesinde ” (1) Pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya isteme yedi iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde, aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine, genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi karar verebilir. Mahkeme toplantıya gerek görürse, gündemi düzenlemek ve Kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere bir kayyım atar. Kararında, kayyımın, görevlerini ve toplantı için gerekli belgeleri hazırlamaya ilişkin yetkilerini gösterir. Zorunluluk olmadıkça mahkeme dosya üzerinde inceleme yaparak karar verir. Karar kesindir.” hükmü,
TTK’nın 441. maddesinde de ” (1) Özel denetim, amaca yararlı bir süre içinde ve şirket işleri gereksiz yere aksatılmaksızın yapılmalıdır.
(2) Yönetim kurulu, şirketin defterlerinin, yazışmaları dâhil yazılarının, kasa, kıymetli evrak ve mallar başta olmak üzere, varlıklarının incelenmesine izin verir.
(3) Kurucular, organlar, vekiller, çalışanlar, kayyımlar ve tasfiye memurları önemli olgular konusunda özel denetçiye bilgi vermekle yükümlüdür. Uyuşmazlık hâlinde kararı mahkeme verir. Mahkemenin kararı kesindir.
(4) Özel denetçi, şirketin özel denetimin sonuçlarına ilişkin görüşünü alır.
(5) Özel denetçi sır saklamakla yükümlüdür.” hükümleri düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK’da kayyıma ilişkin düzenlemeler yukarıda belirtilen 235, 412 ve 441. maddelerde yer almakta olup, TTK’da yapılan düzenlemelere göre asıl olan şirketin genel kurul veya yetkili olan organlar tarafından atanan temsilciler aracılığıyla yönetilmesi olup, zorunlu bazı hallerde mahkemece kayyım atanabilecek ve bu tür durumlarda da pay sahipleri tarafından kayyım tayini talebinde bulunulabilecektir.
6102 sayılı TTK’nın atıfta bulunduğu 4721 sayılı TMK’nın 426. maddesinde de” Vesayet makamı, aşağıda yazılı olan veya kanunda gösterilen diğer hallerde ilgilisinin isteği üzerine veya resen temsil kayyımı atar:
1. Ergin bir kişi, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri bir sebeple ivedi bir işini kendisi görebilecek veya bir temsilci atayabilecek durumda değilse
2. Bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışıyorsa,
3. Yasal temsilcinin görevini yerine getirmesine bir engel varsa.” hükmü yer almaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde ise, Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasında görülmekte olan davada mahkemece verilen 06.01.2023 tarihli ara kararla ”…Davacı şirket adına bu davayı açan ve davacı şirketin münferit yetkili temsilcilerinden olan ….’a, davacı şirket ile davalı şirket temsilcileri arasında menfaat çatışması bulunması nedeniyle, bu davada davacı şirketi ve davalı şirketi temsil etmek üzere yetkili ve görevli mahkemesinde ayrı ayrı temsil kayyımı tayini davası açarak mahkeme ve esas numaralarını bu dosyamıza yazılı olarak bildirmesi amacıyla, bu ara kararının tebliğinden itibaren 2 hafta kesin süre verilmesine, aksi takdirde, davacı şirket yönünden temsil kayyımı davası açılmaz ise davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı şirket yönünden temsil kayyımı davası açılmaz ise pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verileceğinin temsilci …y’a ihtarına” karar verilmiş ve anılan ara karara istinaden de davacı tarafça işbu dava açılmıştır.
Dosya içerisinde bulanan belgelerin incelenmesinde, davalı şirketin iki ortaklı bir anonim şirket olup, ortaklarının … şirketi ile…, davalı şirketin çoğunluk hisse sahibi ortağı olan … ‘nin ortaklarının da %65 hisse oranı ile davacı … …., %25 hisse oranı ile… ve %10 hisse oranı ile … olduğu, davalı şirketin 02.03.2022 tarihli genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyeliklerine davacı ile…’in seçildiği, aynı tarihli görev dağılımı ve yetkiye ilişkin yönetim kurulu kararında, davacının yönetim kurulu başkanı, … …’in yönetim kurulu başkan vekili olarak genel kurul tarihinden itibaren 1 yıllık süre ile münferiden temsile yetkili olmalarına karar verildiği, davacının davalı şirketin 12.1.2023 tarihli olağanüstü genel kurul kararı ile yönetim kurulundaki görevine son verilmesine, temsil ve ilzama ilişkin tüm yetkilerinin ortadan kaldırılmasına, şirketin yönetim kurulu üyeliğine genel kurul tarihinden itibaren 3 yıl süre ile görev yapmak üzere…’in seçilmesine karar verildiği, aynı tarihli görev dağılımı ve yetki kararı uyarınca da, yönetim kurulu başkanı olarak…’in genel kurul tarihinden itibaren 3 yıllık süre ile münferiden temsile yetkili olmasına karar verildiği, hazirun cetvelinin incelenmesinde genel kurul toplantısında …. Şirketini vekaleten ….’in temsil ettiği ve toplantının… ile ….’nin katılımı ile yapıldığı yine, 02.02.2023 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısının da… ve …. Şirketi’nin katılımı ile yapıldığı, …Şirketini vekaleten …’in temsil ettiği, vekaletnamelerin … Şirketi’nin temsilcisi olan… tarafından verildiği, anılan toplantıda da şirket esas sözleşmesinin sermaye artımına ilişkin 6. maddesi ile genel kurula ilişkin 10. maddesinde değişiklik yapılmasına karar verildiği, davacının da davalı şirketin 12.01.2023 ve 02.02.2023 tarihli genel kurul toplantılarının sahte yetki belgeleri ile yapılmış yok hükmünde olan genel kurullar olduğunu iddia ettiği ve buna ilişkin ….’ne ait 21.11.2022 tarihli ortaklar kurulu kararı ile Romanya Mahkemesi kararı sunularak…’in , …. adına hiçbir yöneticilik işlemi yapamayacağı, davalı şirket genel kuruluna katılabilmesi için yetkili/temsilci atayamayacağının iddia edildiği, Konya .. Asl. Tic. Mhk’nin … Esas sayılı dosyasında görülmekte olan davanın da, …l. tarafından davalı …. şirketinin yöneticileri arasında menfaat çatışması ve uyuşmazlık bulunduğundan davalı şirkete temsil kayyımı atanmasının davalı şirket ile hissedarlarının menfaatine olduğu ve bu kapsamda mahkemece verilen ara karar uyarınca açılan işbu davada ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde herhangi bir isabetsizliğin bulunmadığı kanaatine varıldığından, davalı vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalı vekilinin istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 269,85 TL harçtan, peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince kararın tebliği işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına,
6- Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 13/09/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır