Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/923 E. 2023/1746 K. 22.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/04/2023
NUMARASI : …. Esas …… Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … – (T.C Kimlik No: … )
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 22/09/2023
YAZIM TARİHİ : 25/09/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……. Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında 26/04/2023 tarihinde tesis edilen karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Alacaklı vekili tarafından İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı takip dosyasından müvekkili … aleyhine yapılan icra takibi sonucu müvekkili aleyhine yapılan icra takibine konu 15/10/2019 günlü ……. numaralı 10.000.000 TL bedelli çekten dolayı müvekkilinin borcunun olmadığını, bu sebeple icra takibine ve borca itiraz ettiklerini, imzaya itiraz ettiklerini, böyle bir borç olmadığından dolayı davalı firma ve süt birliğinin defterlerinin HMK 222/5 maddesi anlamında incelenmesini ve bilirkişi raporu aldırılmasını talep ettiklerini beyan ederek Ereğli İcra Müdürlüğü’nün ….. esas ve İstanbul Anadolu …. İcra Dairesi’nin ……. esas sayılı dosyalarından dolayı borçlu olmadıklarının tespitine, müvekkili açısından takibin iptaline, borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini, davalının %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretlinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davacının kesinleşmiş mahkeme kararı ile müflis durumda olduğunu ve dava açma ehliyetinin bulunmadığını, müflis hakkındaki tüm tasarruf yetkisinin iflas idaresinde olduğunu, açılacak bir dava varsa bunun iflas idaresince açılması gerektiğini, aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesini, davacı ile vekili arasında usul ve yasaya aykırı bir vekalet ilişkisinin olduğunu, davacı hakkında verilen iflas kararı ile vekillik ilişkisinin son bulduğunu, açılan davada harç eksikliği olup kanunda belirtilen kesin sürelerde harcın ikmal edilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde ileri sürülen hususların gerçeği yansıtmadığını, açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacı tarafın hiçbir somut iddia ortaya koyamadığını, icra takibinin yapıldığı 2019 yılından bu yana dava açılmamasının ve davacının müvekkiline olan borcunu ödememek için konkordato yoluna başvurduğunu ve sonuç alamadığını, davacının kötü niyetli olarak iş bu davayı açtığını beyan ederek davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “Mahkememiz tensip tutanağındaki (……) numaralı ara kararı ile; “İşbu icra takibi ile ilgili işbu menfi tespit davası nedeniyle DAVACI TARAFA VEYA VARSA VEKİLİNE; İcra takibine konu tüm faiz ve feriler de dava konusu edildiğinden ve dava değeri 7.959.737,68 TL olduğundan bu miktarın % 6,831 ‘inin 1/4 ‘ü karşılığı olan 135.932,42 TL peşin alınması gereken karar ve ilam harcı olduğundan buna karşılık dava açılırken sadece 80,70 TL karar ve ilam harcı peşinen alındığından EKSİK OLAN 135.851,72 TL HARCI TAMAMLAMAK üzere davacı tarafa tebliğden itibaren İKİ HAFTA KESİN SÜRE VERİLMESİNE aksi halde bundan sonraki hiç bir işleme devam olunmayacağının ve dava dosyasının işlemden kaldırılacağının ve nihayet üç ay içinde yenileme dilekçesi verilmez ve belirtilen eksik harç da tamamlanmazsa davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği,” şeklinde ihtaratta bulunulmuştur.
Tensip tutanağındaki söz konusu ihtarat davacı vekiline 17/12/2022 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davacı vekili 02/01/2023 tarihli dilekçesi ile adli yardım talebinde bulunmuş, davacı vekilinin adli yardım talebi mahkememiz 03/01/2023 tarihli ara kararı ile reddedilmiş; söz konusu ara karara yönelik itiraz Konya ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin…….. D.iş esas, ……. D.iş karar sayılı 19/01/2023 tarihli kararı ile kesin olarak reddedilmiştir.
Mahkememiz 16/02/2023 tarihli ara kararı ile; dosyanın 19/01/2023 tarihi itibariyle HMK 150. Maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına, işlemden kaldırma tarihinden itibaren nihayet üç ay içinde yenileme dilekçesi verilmez ve belirtilen eksik harç da tamamlanmazsa davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine ilişkin karar verilmiş, verilen karar davacı vekiline 21/02/2023 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Dava, menfi tespit davasıdır.
İş bu davanın yargılaması sırasında 16/02/2023 tarihli ara karar ile, dosyanın 19/01/2023 tarihi itibariyle HMK 150/1 maddesi uyarınca işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
HMK’nun 150/1 maddesinde düzenlenen 3 aylık dava yenileme süresinin 19/04/2023 tarihinde dolduğu, eldeki davanın bu süre içerisinde yenilenmediği anlaşıldığından H.M.K’nun 150/5 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nun 150/5 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine yapılan icra takibine konu 15/10/2019 günlü ……… numaralı 10.000.000 TL bedelli çekten dolayı müvekkilinin borcunun bulunmadığını, borca ve imzaya itiraz ettiklerini, böyle bir borcun söz konusu olmadığından dolayı davalı firma ve süt birliğinin defterlerinin HMK 222/5 maddesi anlamında incelenmesini ve bilirkişi raporu alınmasını talep ettiklerini, dosyada verilen çekteki aval da geçersiz olduğunu, Borçlar Kanunu ve Ticaret Kanunu anlamında geçersiz nitelikte olduğunu, imzayı kabul etmemekle birlikte dosyadaki çekteki avalın kefalet hükümleri doğrultusunda geçersizliğinin aşikar olduğunu, ayrıca borcu kabul etmemekle birlikte eş muvafakati olmadığından dolayı avalin ve kefaletin geçersizliği nedeniyle müvekkilinin borcu olmadığına karar verilerek takibin iptaline ve borçlu olmadığıklarının tespitine karar verilmesini talep ettiklerini, mahkemenin delilleri toplamadan eksik inceleme ile karar verdiğini, tanıkların dinlenmediğini beyanla ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak borçlu olmadıklarının tespiti ile davalının %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosya kapsamına göre Ereğli (Konya) ……Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)’nin 19/02/2020 tarih,……… Esas-………. Karar sayılı kararı ile davacı …’nın iflasına karar verildiği ve kararın 08/07/2020 tarihnde kesinleştiği, davalı vekilinin Ereğli(Konya) İcra Dairesi’nin ………. İflas sayılı dosyasında müflis hakkındaki iflas işlemlerinin devam ettiğini beyan ettiği anlaşılmıştır.
İflasa ilişkin hükümler kamu düzeninden olup, re’ sen dikkate alınır. Dava konusu çek, 15/10/2019 keşide tarihlidir. Bu durumda davacının iflas ettiği döneme ilişkin olarak düzenlenen çeke yönelik olarak İİK 191. maddesi gereğince aktif dava ehliyeti bulunmamaktadır. Mahkemenin öncelikle açılan davayı …’nın iflas masasına ihbar edip, iflas masasının davayı takip edeceğini bildirmesi halinde davaya masanın davacı sıfatıyla katılımının sağlanması, iflas masasının davayı takip etmeyeceğini bildirmesi halinde ise davacının dava dilekçesindeki talepleri doğrultusunda inceleme ve yargılama yapılması gerekirken, İİK 184 ve 191. madde hükümleri gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. (Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 10/06/2015 tarih, 2014/18996 Esas-2015/8543 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir.)
Bu sebeple iflas işlemlerinin devam edip etmediği de araştırıldıktan sonra yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılması daha sonra harç için süre verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi yerinde olmadığından kamu düzenine aykırılık nedeniyle davacının istinaf talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya…… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/04/2023 tarih ………. Esas …….. Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 179,90 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 22/09/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

A.Ç