Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/914 E. 2023/1698 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA …… ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TASHİH KARAR TARİHİ : 23/03/2023
NUMARASI : …… Esas – ……… Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 20/09/2023
YAZIM TARİHİ : 27/09/2023
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya…… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ………. Esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında 23/03/2023 tarihinde tesis edilen tashih kararına karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın bonolara dayalı olarak davalı borçludan alacaklı olup söz konusu alacaklar ile ilgili olarak 01/03/2019 tarihinde arabuluculuk başvurusunda bulunduğunu, dava konusu alacaklarına dayanak bonoların vade tarihleri geçmiş olmasına rağmen şimdiye kadar davalı borçlu tarafından ödenmediğini belirterek; davalı borçlu tarafından ödeme yapılmaması sebebiyle toplam 11.003,09 TL bono bedelinin 3905 sayılı kanunun 2/2 maddesinde belirtilen oranda faizi ve % 0,3 oranında komisyonu ve prostesto masrafı ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi 11/07/2019 tarihli kararı ile; davacı ………… vekilinin davalı ……. aleyhine açtığı alacak davasında mahkememizin 6502 sayılı yasanın 83, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. ve 5. maddeleri 6100 sayılı kanunun 1, 2, 20, 114/1-c ve 115/1-2 maddeleri gereğince görevsiz olduğu tespiti yapıldığından davanın görev yönünden usulen reddine karar verilmiştir.

İlk derece mahkemesi 03/03/2021 tarihli ek kararının özeti: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “….Eldeki davada kararın kesinleşme tarihi olan 11/02/2020 tarihinden sonraki yasal iki haftalık süre 26/09/2020 tarihinde sona ermiş olup, yasal süre içerisinde tarafların dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi taleplerinin olmadığı anlaşılmakla HMK’nun 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir…..” gerekçesiyle HMK nun 20. maddesi uyarnca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Davalı vekilinin 12/08/2021 tarihli talebi üzerine ilk derece mahkemesince verilen 25/08/2021 tarihli ek kararda; İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “….dilekçe ve dosya kapsamına göre davacı vekilinin tavzih talebi yerinde görülmekle, davalı lehine karar tarihinde yürürlükte olan 2019 yılı A.A.Ü.T.’nin karşılığı 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa hükmedilmesi gerekmiş ve ayrıca taraflar ilk oturuma katıldığından ve ilk 2 saatlik görüşme sonunda uzlaşma sağlanamadığından 6325 sayılı Kanun 18/A-13 maddesi gereği Adalet Bakanlığınca karşılanan giderler yargılama giderinden sayılacağı için; 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin de davacı taraftan davalı tarafa ödenmesi şeklinde karar vermek gerekmiştir….” gerekçesiyle davalı …….. vekilinin talebinin kabulü ile; mahkememizin……… E ……. K saytılı 03.03.2021 tarihli EK kararın hüküm bölümüne; “Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
” fıkrasının eklenmesi ile hükmün tamamlanmasına, yine Mahkememizin …….. E ……… K saytılı 03.03.2021 tarihli EK kararın hüküm bölümüne; ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2019 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle taraf başına saati 330,00 TL den toplam 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).” fıkrasının eklenmesi ile hükmün tamamlanmasına şeklinde karar verildiği,
İlk derece mahkemesi 23/03/2023 tarihli tashih kararı ile; “….Mahkememizin 25/08/2021 tarih ve ……… Esas………. Karar sayılı ek kararın hüküm bölümünün; “Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,” şeklinde düzeltilerek hükmün tashihine….” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece 11.07.2019 tarihinde verilen görevsizlik kararının, Konya Bölge Adliye Mahkemesi ….. Hukuk Dairesi’nin 26.11.2019 tarih ……… E………. K. sayılı ilamı ile onanıp kesinleştiğini, davalının 02.03.2021 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek, lehine vekalet ücretine hükmedilmesini talep ettiğini, yerel mahkemece 03.03.2021 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, ancak davalı veya davacı lehine vekalet ücretine hükmetmediğini, davalı yerel mahkemenin “davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi” kararından 5 ay sonra 12.08.2021 tarihinde ek kararın tashih ve tavzihini talep ettiğini, bunun üzerine yerel mahkemece verilen ek karar ile davacı lehine vekalet ücretine hükmedildiğini ve arabuluculuk ücretinin davacıdan alınmasına karar verildiğini, bu kararın taraflarına tebliğ edilmediğini, kararın hatalı olduğunu beyanla yerel mahkemenin davalının süresinde olmayan taleplerine karşı vermiş olduğu ek kararların, tashih şerhlerinin ve 26.11.2019 tarihinden sonra verilen tüm kararların kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Talep; alacak talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacının 23/03/2023 tarihli tashih kararına yönelik istinaf başvuru talebinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın Hükmün Tashihi hakkındaki 304. maddesinde “(1) Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir. (2) Tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir.” hükmünün yer aldığı, davacı tarafından davalı aleyhine açılan alacak davasında ilk derece mahkemesince 11/07/2019 tarihinde mahkemenin görevli olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiği, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun dairemizin 28/11/2019 tarih ……… Esas ………. Karar sayılı ilamı ile davacının istinaf başvuru talebinin esastan reddine karar verildiği, ilk derece mahkemesince tarafların dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için başvurmamaları üzerine 03/03/2021 tarihinde HMK’nun 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, davalı vekilinin 12/08/2021 tarihli dilekçesi ile davanın açılmamış sayılmasına dair verilen kararda lehlerine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğundan bahisle yapılan başvuru üzerine 25/08/2021 tarihli ek karar ile; “….davacı vekilinin tavzih talebi yerinde görülmekle, davalı lehine karar tarihinde yürürlükte olan 2019 yılı A.A.Ü.T.’nin karşılığı 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa hükmedilmesi gerekmiş ve ayrıca taraflar ilk oturuma katıldığından ve ilk 2 saatlik görüşme sonunda uzlaşma sağlanamadığından 6325 sayılı Kanun 18/A-13 maddesi gereği Adalet Bakanlığınca karşılanan giderler yargılama giderinden sayılacağı için; 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin de davacı taraftan davalı tarafa ödenmesi şeklinde karar vermek gerekmiştir….” gerekçesiyle davalı……… vekilinin talebinin kabulü ile; mahkememizin ……… E …….. K saytılı 03.03.2021 tarihli EK kararın hüküm bölümüne; “Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, ” fıkrasının eklenmesi ile hükmün tamamlanmasına, yine Mahkememizin …….. E ……… K saytılı 03.03.2021 tarihli EK kararın hüküm bölümüne; ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2019 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle taraf başına saati 330,00 TL den toplam 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).” fıkrasının eklenmesi ile hükmün tamamlanmasına şeklinde karar verildiği,
İlk derece mahkemesince 23/03/2023 tarihli tashih şerhi ile “….Mahkememizin 25/08/2021 tarih ve …….. Esas ……… Karar sayılı ek kararın hüküm bölümünün; “Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,” şeklinde düzeltilerek hükmün tashihine….” tashihine karar verildiği, ilk derece mahkemesinin 25/08/2021 tarihli ek kararın taraflara tebliğ edilmediği, bu nedenle ilk derece mahkemesince 23/03/2023 tarihli tashih kararı ile bu karardaki maddi hatanın düzeltilmesine karar vermesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacının tashih kararına yönelik istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,80 TL harçtan peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,90 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 20/09/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır

A.G