Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/873 E. 2023/1531 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ

T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 26/04/2023
NUMARASI : … Esas

İSTİNAF EDEN DAVACI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Menfi Tespit

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 12/07/2023
YAZIM TARİHİ : 14/07/2023
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında 26/04/2023 tarihinde tesis edilen ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine 18.000,00 TL bedelli bono ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, icra takibine dayanak bono üzerinde borçlu olarak gösterilen müvekkilinin senet üzerinde imzasının olmadığını, senet geçersiz olduğundan müvekkilinin davalıya borcu bulunmadığını, yapılan takibin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin imzaların kendisine ait olmadığına dair Konya … İcra Hukuk Mahkemesine … Esas numaralı dosyası ile imzaya itiraz davası açtığını, mahkeme tarafından alınan uzmanlık raporuna göre de imzanın müvekkiline ait olmadığının kanıtlandığını, icra hukuk mahkemesindeki duruşmaya rahatsızlığı nedeniyle gelemeyen müvekkilinin haklı davasının bu nedenle düştüğünü, davaya konu senede ilişkin arabulucuya başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, müvekkilinin maddi durumu olmadığından icra takibinin tedbirsiz olarak durdurulmasını talep ettiklerini, tedbir talebinin HMK’nun 209 ve 389-399 maddelerine uygun olması ve diğer sebepler nedeniyle kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini, davalı aleyhine açtıkları menfi tespit davasının kabulüne, senedin iptaline, teminatsız olarak iş bu dosya kapsamında karar kesinleşinceye kadar, senedin ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalının %20 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; ” İİK 72/3 maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, somut olayda icra takibinden sonra açılmış bir menfi tespit davası olduğu, mevzuat hükümleri ve yukarıdaki açıklamalar dikkate alındığında tedbiren icra takibinin durdurulmasına karar verilemeyeceği, …” gerekçesiyle davacı vekilinin icra takibinin ihtiyati tedbir kararı ile durdurulmasına ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Konya … İcra Hukuk Mahkemesine … Esas numaralı dosyası ile alınan uzmanlık raporuna göre imzanın müvekkile ait olmadığının kanıtlanmasına rağmen tedbir talebi verilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkile ait tapulara icra müdürlüğü işlemleri yoluyla haciz konmuş olup, müvekkili taşınmazları satamadığı için maddi olarak mağduriyet yaşadığını, dosyanın satış aşamasına gelmiş olup tedbir talebi zorunluluğunun doğduğunu, tedbir talebinin HMK’nun ihtiyati tedbirin şatları başlıklı 389. maddesi, ihtiyati tedbir talebi başlıklı 390. maddesi ve ihtiyati tedbir kararı başlıklı 391. maddesi gereğince tedbir talebi verilmesi gerektiğini, tedbir talebinin HMK’nun 209 ve 389-399 maddelerine uygun olması ve diğer sebepler nedeniyle kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini belirterek; ilk derece mahkemesinin tedbir talebinin reddi kararının kaldırılarak ihtiyati haczin kabülüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Talep; icra takibinden sonra borçlu olunmadığının tespiti amacıyla açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
İstinaf isteminde bulunan davacı vekilinin itirazları; HMK’nın 209.maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan senedin sahte olarak oluşturulduğu iddiasına dayalı menfi tespit davasında tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Bu konudaki düzenlemeler dikkate alındığında;
İİK’nın 72/3.maddesinde;“İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile tabin durdurulmasına karar verilemez. Ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.”
HMK’nın 209.maddesinde ise;”1)Adi bir senetteki yazı veya imza inkâr edildiğinde, bu konuda bir (karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz. (2)Resmî senetlerdeki yazı veya imza inkâr edildiğinde, senetteki yazı veya imzanın sahteliği, ancak mahkeme kararıyla sabit olursa, bu senet herhangi bir işleme esas alınamaz. (3)Senede dayanılarak verilmiş olan ihtiyati tedbir, o senet hakkındaki sahtelik iddiasından etkilenmez ve gerektiğinde senet sahibi haklarının korunması için yeni tedbirler talep edebilir.”şeklinde yasal düzenleme mevcuttur.
Menfi tespit davası her ne kadar İİK’da düzenlenmiş ise de icra hukukuna özgü bir dava türü olmayıp maddi anlamda kesin hüküm teşkil eden ve HMK’daki genel usul ve yargılama kurallarına tabi olan ve genel mahkemelerde görülen bir dava türüdür.
Dolayısıyla usul kuralları bakımından İİK’nın hükümleri ile yetinilmesi doğru olmayıp HMK’daki usul kurallarının ve yasal düzenlemenin dikkate alınması gerekmektedir.
Yine her ne kadar menfi tespit davası, İİK da özel olarak düzenlenmiş ise de borçlu olmadığı iddiası ile açılan menfi tespit davasında; ödeme borcun sona ermesi, edimin ifa edilmemesi başta olmak üzere pek çok iddia gerek borcun dayanağı olan belgeye ilişkin def’ilerden gerekse kişisel def’ilere ilişkin olabilir.
Halbuki icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında takibe dayanak senetteki itiraz hususu HMK’nın 209.maddesinde özel olarak düzenlendiğinden yazı veya imza inkarına dayalı menfi tespit davalarında takip dayanağı belgedeki imzaya ve yazıya itiraz bulunduğu takdirde bu konuda özel hüküm olan HMK’nın 209.maddesinin uygulanması gerekmektedir.
Diğer yandan takibin durdurulması bakımından HMK’nın ihtiyati tedbirin koşullarına ilişkin genel düzenlemelerinin dikkate alınarak HMK’nun 390/3.maddesinde; “tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklindeki düzenlemede “yaklaşık ispat” ölçüsünde bir kısım delil ve emarelerle haklılığı ihtimal dahilinde gösteren belgelere dayalı olması koşulu da aranmalıdır.
Bu genel açıklamalardan sonra somut olay değerlendirildiğinde; davalı alacaklı … tarafından dava dışı … ile davacı aleyhine Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapıldığı, takibe dayanak senette avalist olarak adı geçen davacının senetteki imzanın kendisine ait olmadığı iddiası ile açtığı imzaya itiraz davasında, Konya … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından aldırılan … Kriminal raporunda senetteki imzanın davacı …’ın eli ürünü olmadığı tespitinin yapıldığı, davacının açtığı incelemeye konu menfi tespit davasında mahkemece takibin durdurulmasına ilişkin tedbir talebin İİK’nın 72/3 maddesi çerçevesinde değerlendirilerek reddedildiği, görülmüştür.
İlk derece mahkemesince dosyadaki mevcut bilgi ve belgelere göre HMK’nın 209.maddesi kapsamında davacı iddialarının yaklaşık olarak ispat edildiği, takibin durdurulmasına karar verilmemesi halinde davacı yönünden ileride telafisi mümkün olmayan zararların ortaya çıkabileceği kabul edilerek uygun bir teminat karşılığında takibin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar vermesi gerekirken yetersiz gerekçe ile talebin reddinin doğru olmadığı, bu nedenle davacının istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince; takibin durdurulmasına yönelik tedbir talebinin kabulü yönünde yeniden hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Davacının istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/04/2023 tarih … Esas sayılı ARA KARARININ KALDIRILMASINA,
1-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 179,90 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
2-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflara ücreti vekalet taktirine yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince esasa ilişkin hüküm kurulurken değerlendirilmesine,
B) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince davacı talebi ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1- Davacının İhtiyati tedbir talebinin KABULÜ ile; icra takibine konu 18.953,14 TL’nin %15’i oranında takdir edilen 2.843,00 TL nakdi teminat tutarını veya muteber bir bankanın kesin ve süresiz nitelikteki teminat mektubunu mahkeme veznesine yatırdığında ya da ibraz ettiğinde dava sonuna kadar Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından yapılan TAKİBİN TEDBİREN DURDURULMASINA
3-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 393/1. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren bir hafta içerisinde teminat mektubu olarak ilk derece mahkemesine ibraz edilmesi veyahut nakit olarak ilk derece adliye mahkemeleri veznesine yatırılması ve aynı süre içerisinde kararın infazının talep edilmesi gerektiği, aksi taktirde ihtiyati tedbir kararının kendiliğinden ortadan kalkacağının davacı tarafa İHTARINA,
4-Kararın infaz işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
C) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
D) Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 31/05/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 265/son maddeleri gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

…Ç