Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/849 E. 2023/1546 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No :… – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas

DAVACILAR : 1- …
2- …
VEKİLİ : Av. …

İSTİNAF EDEN DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

KAYYIM : …

İSTİNAF EDEN
FERİ MÜDAHİLLER : 1 – …
VEKİLİ :Av. …
: 2 – …
VEKİLİ : Av. …
: 3 – …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İhtiyati Tedbire İtiraz

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 12/07/2023
YAZIM TARİHİ : 13/07/2023
Davacılar tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan Anonim şirketin feshi ve tasfiyesi davasında 10/05/2023 tarihinde tesis edilen davanın ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara karara karşı davalı …. ile feri müdahillerden … ve …’nin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
TALEP: Davacılar vekili talep dilekçesinde özetle; mahkemenin 21.12.2022 tarihinde teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verildiğini, mahkemece teminat yatırılmadığından tedbirin kendiliğinden kalkmış sayılmasına karar verildiğini. müvekkillerinin teminatın yatırıldığından emin hareket edilerek tedbir kararının uygulanmasının istediklerini, sehven yatırılmadığı anlaşılan ara kararda geçen miktarların yeniden dosyaya yatırıldığını, hak kaybına sebebiyet verilmemesi için yeniden aynı tedbir kararının verilmesini talep ettiklerini, ancak ekte sunulan belgelere göre artık denetçi kayyumun yetersiz kalacağının açık olduğunu, ekte sunulan belgelerin açıklaması, belgeleri ilk olarak sundukları Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı dava dosyasına sunulan dilekçede ayrıntılı olarak yer verildiğini belirterek; öncelikle kesin süre ve masrafın yüklendiği tarafın yanlış olması, sehven masrafların yatırılmadığı dikkate alınarak “kendiliğinden kalkmış sayılmaya” ilişkin kararın geri alınmasını, aksi halde yeniden tedbir kararı verilmesini, bu defa ekteki belgeler dikkate alınarak yönetici kayyum atanmasını talep etmiştir.
Mahkemece 27/03/2023 tarihli ara karar ile; “…davacıların 27/03/2023 tarihli dilekçelerindeki ihtiyati tedbir taleplerinin kısmen kabul, kısmen reddi ile 6100 s. HMK’nın 393/1. maddesi gereğince (27/03/2023 tarihli dilekçe ile birlikte dosyamıza peşin yatırılan) 30.000 TL. nakdi teminat karşılığında;
a) Davalı şirketin rutin işleyişini engellememek ve etkilememek kaydıyla, davalı şirket yönetiminin (denetim kayyımının takdirine göre davalı şirketin küçük olmayan veya rutin dışı kabul edilebilecek) davalı şirketi borçlandırıcı ve malvarlığını azaltıcı işlemlerinin denetim kayyımının onayına tabi tutulmasına,
b) Davalı şirket yönetiminin, şirketi borçlandırıcı ve malvarlığını azaltıcı işlemleri yönünden denetim kayyımının onayını istemesi halinde, davalı şirket yönetiminin bu hususta denetim kayyımının istediği davalı şirket ticari defter ve belgelerini tutanakla kendisine teslim etmesi şartıyla ve ayrıca denetim kayyımının davalı şirket menfaatine olduğuna dair kanaat getirmesi halinde talep edilen işlemlere onay verebileceğine, denetim kayyımının talep dışında da görevi çerçevesinde borçlandırıcı ve malvarlığını azaltıcı işlemlerin bulunup bulunmadığını her zaman mesai saatlerinde denetleyebileceğine,
2-Davacı tarafın davalı şirkete yönetim kayyımı tayin edilmesi talebinin reddine,…” karar verilmiştir.
İTİRAZ: Davalı Şirket ile Feri Müdahil … vekili itiraz dilekçesinde özetle; davanın açıldığı tarihten bugüne kadar dava konusu olan davadan önceki dönem hakkında dosyaya yeni bir delil ve belgenin girmediğini, davanın açılması 6 yılı geçtiğinden, 6 yıl önceki vakıaların davanın ve ihtiyati tedbirin konusu olabileceğini, bu kurala aykırı tedbir kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, tarafların menfaat dengesinde bir değişiklik olmadığını, şirkete kayyum atanabilmesi için şirketin yasal organlarının mevcut olmaması, yönetim kurulunun çalışamaz halde olması, mevcut yönetim varken kanuna aykırı olarak tedbir kararı verildiğini, yönetim kurulunun yetkilerini sınırlandırır biçimde yönetim kayyımı veya denetim kayyımı atanamayacağını, şirket yönetiminin ve kayyımın sağlıklı iş ve işlem yapabilmeleri, müşterilerin ve tedarikçilerin sorun yaşamamaları ve varsa davacıların haklarının da korunması için istinaf konusu kararın tamamen kaldırılmasını, taleplerinin uygun görülmemesi halinde kararın infazı kabil olacak şekilde düzeltilmesini talep ettiklerini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla yerel mahkemenin 21/12/2022 tarih… esas sayılı müvekkilinin şirketin denetim kayyımının onayına tabii tutulmasına ilişkin ihtiyati tedbir ara kararının kaldırılmasını ve davacıların ihtiyati tedbir taleplerinin tamamen reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Feri Müdahil … vekili itiraz dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir sureti ile davalı şirkete denetim kayyımı atanması kararına itiraz ettiklerini, ihtiyati tedbirin şartlarına da itirazlarının olduğunu, tesis edilen tedbir kararının öncelikle HMK md.389/1 ve 390/3’de aranan tedbirin yasal koşullarını taşımaması ile kaldırılması gerektiğini, BAM 13. HD 2019/837 E. 2019/617 K. sayı ve 29.4.2019 T. ve BAM …13.HD 2020/1903 E. 2021/26 K. sayı ve 21.1.2021 T. emsal kararları ile açıkça hükme bağlanmasına rağmen, dava konusu içerisinde bulunulamayacak tedbir talebi hakkında karar verilmesinin açıkça TTK, TMK ve HMK hükümlerine aykırı olduğunu, ayrıca ihtiyati tedbir kararının 30.000. TL tutarındaki teminat mukabilinde tesis olunduğunu, ihtiyati tedbir sebebi ile müvekkillerinin ve 3.şahısların uğrayacağı zararların nazara alınmadığını, gerçek değer nazara alındığında tedbire ilişkin teminatın miktarının yeterli olmadığını, davacının haklılığını yaklaşık olarak ispat edemediğini, teminat konusunda tedbir kararına ayrıca itiraz ettiklerini belirterek; itirazların kabulü ile ihtiyati tedbir kararının ve tedbirin kaldırılmasına, mahkeme aksi kanaatte ise; HMK Md.392 hükmü uyarınca, ihtiyati tedbir talep eden davacının, haksız çıktığı takdirde gerek davalı, gerekse hissedar müdahillerin ve 3.kişilerin uğrayacakları muhtemel zararlar, tedbirin şirketin işleyiş ve faaliyetlerine etkileri, şirketin tasarrufi işlemlerinin önlenmiş olması, şirketin sermayesi, payların reel değerleri, tedbir konulan paydaşların ve şirketin muhtemel zararları nazara alınarak asgari şirketin sermayesi oranında teminat miktarının yeniden tespit ve tayinine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “…..Mahkememizin 27/03/2023 tarihli gerekçeli ara kararı ile verilen ihtiyati tedbirin de, davalı şirkete denetim kayyımı tayin edilmesine yönelik olduğu, denetim kayyımının görev ve yetkilerinin ilgili kararda ayrıntılı olarak açıklandığı, alınan teminatın davanın ve tedbirin mahiyeti itibariyle yeterli olduğu, davanın kabul edilmesi halinde, davacıların ve diğer ortakların tasfiye payları ile şirket malvarlığının korunması, rutin dışı ve haksız sayılabilecek işlemler ile şirket malvarlığının azaltılmasının önlenmesi amacıyla bu tedbirin verildiği görülmüş, tarafların menfaat dengesi de gözetilerek, itiraz edenlerin itirazları yerinde görülmemiş ve10/05/2023 tarihli duruşmada reddedilmiştir” gerekçesiyle; 27/03/2023 tarihli ihtiyati tedbir ara kararına karşı davalı … ile feri müdahillerden … ve … tarafından yapılan itirazların reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı Şirket ve Feri Müdahil … vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın açıldığı tarihten bugüne kadar dava konusu olan davadan önceki dönem hakkında dosyaya yeni bir delil ve belgenin girmediğini, davanın açılması 6 yılı geçtiğinden, 6 yıl önceki vakıaların davanın ve ihtiyati tedbirin konusu olabileceğini, bu kurala aykırı tedbir kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, tarafların menfaat dengesinde bir değişiklik olmadığını, şirkete kayyum atanabilmesi için şirketin yasal organlarının mevcut olmaması, yönetim kurulunun çalışamaz halde olması, mevcut yönetim varken kanuna aykırı olarak tedbir kararı verildiğini, yönetim kurulunun yetkilerini sınırlandırır biçimde yönetim kayyımı veya denetim kayyımı atanamayacağını, şirket yönetiminin ve kayyımın sağlıklı iş ve işlem yapabilmeleri, müşterilerin ve tedarikçilerin sorun yaşamamaları ve varsa davacıların haklarının da korunması için istinaf konusu kararın tamamen kaldırılmasını, taleplerinin uygun görülmemesi halinde kararın infazı kabil olacak şekilde düzeltilmesini talep ettiklerini belirterek; yerel mahkemenin itirazın reddi kararının aykırı olmasından sebep 27/03/2023 tarihli ara kararın kaldırılmasını ve davacıların ihtiyati tedbir taleplerinin tamamen reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Feri Müdahil … vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının verilen kesin sürede ara karar gerekleri ve tedbirin infazını talep etmeksizin tekrar tedbir talebinde bulunması, hakkın kötüye kullanılması ile şirketi ve diğer ortakları ızrar kastına matuf olup, tesis edilen tedbir kararının haksız olduğunu, ihtiyati tedbir kararının tüm itirazlara ve tedbirin kendiliğinden kalkmış sayılmasına dair karara rağmen, yine 30.000,00 TL tutarındaki teminat mukabilinde tesis olunduğunu, HMK md.392 hükmü uyarınca, ihtiyati tedbir talep eden davacıların, haksız çıktığı takdirde gerek davalı, gerekse hissedar müdahillerin ve üçüncü kişilerin uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermesinin zorunlu olduğunu, tedbir kararı ile taşınmazına tedbir konulan şirketin işleyişine de tedbir konulmuş ve ihtiyati tedbir sebebi ile müvekkilleri ve 3.şahısların uğrayacağı zararların nazara alınmadığını, teminatın artırılarak taktir edilmesi gerektiğini, ayrıca her bir davacı için ayrı ayrı teminata hükmedilmesi gerekirken, 30.000,00 TL tutarında tek bir teminat mukabilinde tedbire hükmedildiğini belirterek; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi … E. sayı ve 10.5.2023 tarihli ihtiyati tedbir kararına itirazının reddine dair kararın kaldırılarak itirazın kabulüne, ihtiyati tedbir kararının ve tedbirin kaldırılmasına,
aksi kanaat mevcut ise, HMK md.392 hükmü uyarınca, ihtiyati tedbir talep eden davacının, haksız çıktığı takdirde gerek davalı, gerekse hissedar müdahillerin ve üçüncü kişilerin uğrayacakları muhtemel zararlar, tedbirin şirketin işleyiş ve faaliyetlerine etkileri, şirketin tasarrufi işlemlerinin önlenmiş olması, şirketin sermayesi, payların reel değerleri, tedbir konulan paydaşların ve şirketin muhtemel zararları nazara alınarak asgari şirketin sermayesi oranında teminat miktarının yeniden tespit ve tayinine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, ihtiyati tedbir hakkındadır.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 636/3 maddesi “Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir.” TTK’nın 636/4 maddesi “Fesih davası açıldığında mahkeme taraflardan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alabilir” hükmünü haizdir.
Anılan maddede ortağa haklı sebeplerin varlığı halinde limited şirketin feshi davası açabilme olanağı tanınmıştır. Bu nedenle, fesih isteminde bulunan ortağın öne sürdüğü sebep veya sebeplerin var olup olmadığını yahut haklı olup olmadığı mahkemece değerlendirilecektir. Diğer yandan anılan madde ile fesih davası açıldığında mahkemeye gerekli tedbirleri alma yetkisi verilmiştir. Bu çerçevede, mahkemece davadaki isteme göre, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedilebileceğinden, dava süresince davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilecektir. (Yargıtay 11.HD’nin 03/02/2015 tarih, 2014/15047 E. 2015/1168 K. sayılı ilamı )
İhtiyati tedbir kurumu genel olarak HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Değinilen madde kapsamında, “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” genel tanımına yer verilmiş olup , 6102 sayılı TTK’nın 636/3-4. maddeleri kapsamı itibari ile 6100 sayılı HMK’nın 389 vd. maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbirden daha kapsamlı ve ihtiyati tedbir ile ilgili özel bir düzenleme niteliği taşımaktadır. Bu düzenlenmeye göre, uyuşmazlık konusu olmayan taşınır ve taşınmaz mallar ile hak ve alacaklar ile ilgili ihtiyati tedbir kararı da koşulları olduğu takdirde verilebilmektedir.
Bir şirkete yönetim kayyımı atanması için kural olarak şirketin yasal organlarının mevcut olmaması gerekmektedir. Bu kural 4721 sayılı TMK’nın 427/1-4. maddesinde ifade edilmiştir. Bu maddeye göre; Bir tüzel kişi gerekli organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlanamamışsa, yönetim kayyımı atanmak zorundadır.
Yönetim kayyımı atanabilmesi için şirketin yönetim kurulunun bir şekilde oluşturulmasının mümkün olmaması ve bu boşluğun başkaca hukuki yollarla giderilmemiş olması şarttır. Şirketin seçilmiş yönetim kurulu bulunduğu takdirde organ yokluğundan söz etmek mümkün olmadığı gibi, mevcut yönetim kurulunun çalışamaz halde olması da TTK’nın sistematiği içinde giderilmesi her zaman mümkün bir durumdur. (Yarg. 11. H.D 08/03/2018 2016/7714 E-2018/1804 K)

Devam eden davada mahkemece teminat karşılığında davacıların ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne karar verildiği, davacıların ihtiyati tedbir için gerekli teminatı kesin süre içerisinde yatırmamaları üzerine mahkemece ihtiyati tedbirin kendiliğinden kalkmış sayılmasına karar verildiği, davacının yeniden tedbir talebinde bulunması üzerine mahkemece teminat karşılığında ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile şirkete tedbiren denetim kayyımı atanmasına, yönetim kayyımı atanmasına yönelik talebin reddine karar verildiği, davanın mahiyeti nazara alındığında, davalı şirkete denetim kayyımı atanması şartlarının bulunduğu, ilk derece mahkemesince teminat karşılığında şirkete denetim kayyımı atanması yönünde verilen tedbir kararına davalı şirket ile fer’i müdahillerin itirazlarının reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmakla, HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince davalı şirket ile feri müdahillerin ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir kararına itirazlarının reddi kararına karşı istinaf taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı ile feri müdahillerden … ve …’nin istinaf başvuru taleplerinin ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davalı tarafından alınması gereken 269,80 TL harçtan peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,90 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf eden feri müdahil …’den alınması gereken 269,80 TL harçtan peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,90 TL karar ve ilam harcının Mehmet Kaleden tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-İstinafa başvuranlar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
6-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
7-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 12/07/2023 tarihinde oybirliği ile HMK 394/5 ve HMK 352/1.b maddeleri gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

D.A.Ç