Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : …
KARAR NO : …
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar
İSTİNAF EDEN DAVACI: … – (T.C Kimlik No: … ) –
…
DAVALI : … – (T.C Kimlik No: … ) –
…
DAVA : Tazminat (Ticari İşletmenin Satılması veya Devrinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 12/07/2023
YAZIM TARİHİ : 13/07/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan tazminat davasında… tarihinde tesis edilen karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA:Davacı dava dilekçesinde özetle; Beyşehir… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … gün ve … E. – … K. sayılı kararı ile … ili … İlçesi … Mahallesinde … ve … parsel sayılı taşınmazların tasfiyesi ile sınırlı olmak üzere yeniden ihya edilmesine karar verilen …Ticaret Sicil Müdürlüğü (Sicil No:…) siciline kayıtlı … ‘nin ortağı olduğunu, zikredilen mahkeme kararında tasfiyeden sorumlu ve şirket müdürünin 15.08.2022 tarihi itibariyle davalı …’ olduğunu, şirketinin 09.03.1990 tarihinde faaliyetine başladığını, 2001 yılına kadar faal kaldığını, bu tarihten sonra şirket ortakları olarak anlaşmazlık yaşadıklarını ve çoğunluk hisse sahiplerinin girişimiyle faaliyetlerini durdurduklarını, ana faaliyetlerinin balık işleme, muhafaza ve pazarlama olduğu için bu amaçla … İlçesi … Mahallesinde bulunan gayrimenkulleri şirket adına satın alarak üzerine soğuk hava ve işleme tesisi inşaa ettiklerini, firma faaliyetini durdurunca bu tesisin de atıl kaldığını, şirket ortakları olarak yeniden bir araya gelip ticari faaliyet gerçekleştiremediklerini, karşılıklı güvensizlik, ortak olarak dışlanarak yönetim dışında bırakılması nedeniyle şirketin hayatiyetini kaybetmesi sonuçlarının doğduğunu, faaliyeti duran şirketin ticaret sicil kaydından 6102 sayılı yasanın geçici 7.maddesi gereği re’sen terkin edildiğini, şirketin yeniden ihyası ile şirkete ait gayrimenkuller ve yapıların gerçek değerinin tespiti, tasfiyesi sonucu elde edilecek aktif ve pasif mal varlığının tespiti ile bulunacak gerçek hisse değeri ile hisse oranına düşen alacağın tasfiyesi ile sorumlu davalıdan alınması için iş bu davanın açılması zorunluluğun hasıl olduğunu beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tasfiye halindeki şirket aktif ve pasifleri ile hissesinin gerçek değerinin tespitine ve tasfiye ile yetkili davalıdan tazminine, dava süreci içinde şirkete ait tesis ve arsanın satılması ihtimaline binaen şirket hisseleri ve … İlçesi…Mahallesi … ve … parsel sayılı yerde bulunan arsa ve tesis üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, dava tarihi itibariyle yasal faize hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “….Davacının, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tasfiye halindeki dava dışı…’nin aktif ve pasifleri ile hissesinin gerçek değerinin tespitine ve tasfiye ile yetkili davalıdan tazminine, dava tarihi itibariyle yasal faize hükmedilmesine, yapılan yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Medeni Usul Hukukunda taraf sıfatı kavramı diğer bir deyişle husumet kavramı, dava konusu sübjektif hak(dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir.Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarıyla ilgili olduğu halde taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir.
Dava dilekçesinde davacı veya davalı olarak gösterilen kişiler şeklen o davanın tarafıdır. Ancak mahkemenin bu taraflar arasında dava konusu hakka ilişkin olarak bir karar verebilmesi için bu kişilerin o davada gerçekten davacı ya da davalı sıfatına sahip olmaları gerekir. Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyeti ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, bu kişilerden birinin o davada gerçekten davacı veya davalı olmak sıfatı yoksa, dava konusu hakkın esasına ilişkin bir karar verilemeyeceği, bu durumda davanın husumet yokluğundan reddinin gerektiği anlaşılmıştır.
Yargıtay ….Hukuk Dairesi’nin … tarih ve … Es…. Kar. Sayılı ilamında; “..Dava, haklı nedenle limited şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Şirketin feshi davasının ortaklık tüzel kişiliğine karşı açılması gerekli ve yeterli olup, şirket ortağına husumet yöneltilmesi doğru değildir. Bu durumda, davalı ortaklara karşı açılan şirketin feshi davasının husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davalı ortaklar aleyhine sonuç doğuracak şekilde karar verilmesi isabetli görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.” şeklinde kabul edildiği anlaşılmıştır.
Davacının tasfiye halindeki dava dışı ….’nin aktif ve pasifleri ile hissesinin gerçek değerinin tespiti ve tasfiyesini (ortaklıktan çıkma veya şirket feshi) talep ettiği, dava dışı …’ni davada taraf olarak göstermediği, dava dışı şirketin diğer ortaklarına karşı dava açtığı, ortaklıktan çıkma veya şirket feshi davalarında husumetin şirkete yöneltilmesi gerektiği, husumet itirazının taraflarca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi ileri sürülmese bile mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiği, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarih ve … Es. … Kar. Sayılı ilamlnın da benzer nitelikte olduğu anlaşılmakla davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı istinaf dilekçesinde özetle; Beyşehir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … gün ve … E. – … K. sayılı kararı ile … ili … İlçesi … Mahallesinde… ve … parsel sayılı taşınmazların tasfiyesi ile sınırlı olmak üzere yeniden ihya edilmesine karar verildiğini, mahkemenin kararında tasfiye memuru görevlendirilmediğini, tasfiyeye ilişkin şirket gayrimenkullerinin satış ve tasfiyesine 15.08.2022 tarihi itibariyle şirket müdürü sıfatıyla davalı …’a yetki verdiğini, bu durumda tasfiye memurunun davalı … olduğunu, ayrıca gayrimenkullerin satışı için mahkemece ihyasına karar verilen şirketin TTK ve TMK hükümleri çerçevesinde hükmü şahsiyetinin olmadığını, bu davadan önce 10/10/2022 tarihinde şirketin feshi, şirket payının gerçek değerinin tespiti ve tasfiyesi amaçlı Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde dava açıldığını, bu mahkemenin … Esas-… Karar sayılı davanın reddine dair kararının gerekçesinin: ”Davalı şirket kanuni yükümlülüklerin yerine getirilmemesi sebebiyle Ticaret Sicil’inden resen tescil edilen ve daha sonra açılan ihya davası üzerine şirkete ait taşınmazların tasfiyesiyle sınırlı olarak ihya edilen bir şirkettir. Yani davalı şirket halihazırda ek tasfiyenin sağlanması için ayakta olan ve tasfiye sürecinde olan bir şirkettir.Pay sahipleri ile tasfiye memurları arasındaki uyuşmazlıklar TTK’nun 546. maddesi uyarınca açılacak bir dava ile görevli Ticaret Mahkemelerince çözümlenebilir. Bu noktada davacının, şirketin tesisinin atıl vaziyette bulunması, şirketin kazanç elde etmemesi gibi hususları gerekçe göstererek şirketin feshini istemesinde hukuki yoktur. Şirket ortaklığından dışlanması ve tasfiyenin gerektiği gibi yapılmamasına yönelik iddialar ise şirketin tasfiyeyle sınırlı olarak ayakta olması sebebiyle TTK’nin 546. maddesi uyarınca tasfiye memurlarına yönelik açılacak davada ileri sürülebilir. Bu itibarla davalı şirket yönünden hukuki yarar eksikliğinden davanın usulden reddi gerekmiştir.Diğer taraftan haklı sebebe dayalı olarak açılan fesih ve tasfiye davalarında yerleşik Yargıtay uygulamasına göre (Yargıtay… HD. … tarih ve … E.,… K) şirket ortak ve yöneticilerine husumet yöneltilemeyeceğinden davalı gerçek kişiler yönünden ise pasif husumet eksikliğinden davanın usulden reddi gerekmiştir.” şeklinde olduğunu, Konya … Ticaret Mahkemesi’nin karar gerekçesine uygun olarak TTK’nun 546 maddesi uyarınca husumetin tasfiyeden sorumlu davalıya yöneltildiğini, davanın bu şekilde açıldığını, mahkemenin pasif husumet yokluğu gerekçesinin yerinde olmadığını beyanla ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; şirket ortaklığıyla ilgili tazminat talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince duruşma açılmadan dosya üzerinden yapılan inceleme ile davanın ortaklıktan çıkma veya şirket tasfiyesine ilişkin olduğu kabul edilerek husumetin şirkete yöneltilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davacının, dava dilekçesinin konu kısmında davasının resen terkin edilen …’nin yeniden ihyası ile tasfiyesinden doğan ortaklık payı alacağının tazmini davası olduğunu belirttiği, sonuç kısmında ise tasfiye halindeki şirketin aktif ve pasifleri ile hissesinin gerçek değerinin tespiti ve tasfiye ile yetkili davalıdan tazminini talep ettiğini belirttiği, dava dilekçesinde Beyşehir …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … gün ve … Esas – … Karar sayılı kararı ile … İli, … İlçesi, … Mahallesinde … ve … parsel sayılı taşınmazların tasfiyesi ile sınırlı olmak üzere şirketin yeniden ihyasına karar verildiğini beyan ettiği, ayrıca istinaf dilekçesinde de bu davadan önce 10/10/2022 tarihinde şirketin feshi, şirket payının gerçek değerinin tespiti ve tasfiyesi amaçlı Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde dava açıldığını, Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas-… Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verdiğini beyan ederek karar gerekçesinden bahsettiği görülmüştür.
Bu sebeple öncelikle HMK’nın 31. maddesi gereğince davacıya talebinin açıklattırılması ve Beyşehir …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … gün ve … Esas – … Karar sayılı ve Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas-… Karar sayılı dosyalarının mahkemelerinden istenip incelenmesinden sonra dava şartlarının ve husumetin değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi yerinde olmadığından davacının istinaf talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 179,90 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 12/07/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.
Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır
A.Ç